Geleceğimizi, AB-D Emperyalizminin kanlı örgütü NATO’nun ellerine bırakanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk!

29.03.2019
970
A+
A-

Geleceğimizi, AB-D Emperyalizminin kanlı örgütü NATO’nun ellerine bırakanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk!

Halkın Kurtuluş Partisi, ülkemizin geleceğini, yasaları, hukuku hiçe sayarak emperyalistlerin insafına terk edenlerin peşini bırakmıyor. Günümüzün iktidar sahipleri bir yandan “Eyyy Amerika, Eyyy Avrupa” nidalarıyla “hülooğğcu güruhu” oyalayadursun, bir yandan da emperyalist çakallar sürüsüne ülkenin tüm değerlerini altın tepside sunuyor.

Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri Anayasanın çiğnenerek Bakanlar Kurulu kararıyla NATO’nun Türkiye’yi işgalinin mümkün hale getirilmesidir.

1 Haziran 2016 Tarihli ve 29729 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/8858 Sayılı “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvvetinin Faaliyetine ilişkin Esasların Yürürlüğe Konulması” konusundaki Bakanlar Kurulu Kararı sonucunda “Türk askerlerinin yurt dışında; NATO askerlerinin ise Türkiye’de ‘TBMM kararı’ olmadan konuşlandırılmasına” izin verilmiştir.

2016/8858 sayılı bu Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemizin TBMM kararı olmaksızın yabancı askerlerin işgaline, bu askerlerin üçüncü bir ülkeye ülkemiz üzerinden geçişine ve askerlerimizin de olması muhtemel bu hukuk dışı harekata dahil edilebilmesine olanak sağlanmaktadır.

Söz konusu bu kararın “amaç” başlıklı birinci maddesinde “eğitim, tatbikat ve HAREKÂTLAR kapsamında ülkemizde görevlendirilebilecek veya ÜÇÜNCÜ bir ülkeye intikal edebilecek Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev kuvvetinden” bahsedilmektedir. Buna göre NATO’nun, “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti”ni hiçbir izne ihtiyaç duymadan 48 – 72 saat içinde ülkemize göndermesinin önü açılmıştır.

Söz konusu kararda Dışişleri Bakanlığına, Genelkurmay Başkanlığına, İçişleri Bakanlığına, Milli Savunma Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına, Milli Güvenlik Kurulu Sekreterliği gibi kurum ve bakanlıklara görev ve sorumluluk verilmiştir.

Bunun yanında “Mali Hususlar” başlıklı, kararın 20’inci maddesinde de söz konusu harekâtta NATO ortak fonları dışında kalan tüm giderlerin ilgili kurumların bütçelerinden karşılanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla Meclis kararı olmadan hem yabancı askerlerin ülkemizde konuşlanarak başka bir ülkeye sevki sağlanacak hem de Meclisten onay alarak yürürlüğe giren bütçe aşılarak yabancı devletler yararına harcama yapılabilecektir.

Halkın kurtuluş Partisi olarak ülkemizin açık işgaline olanak sağlayan ve başka bir ülkeye NATO saldırısını kolaylaştıran bu işleme karşı sesiz kalamazdık. Bu nedenle söz konusu Bakanlar Kurulu kararının alınmasını sağlayan ve kararda imzası bulunan R. Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve diğer imzacı bakanlar hakkında TCK 309’uncu maddede tanımlanan Anayasayı İhlal ve TCK 302’inci maddesinde tanımlanan “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak” suçlarından soruşturma başlatılması için suç duyurusunda bulunduk.

Ankara Savcılığına verilen dilekçemizde de belirttiğimiz üzere; Anayasanın 92’inci maddesindeki: “(…) Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.” hükmü sıradan bir Bakanlar Kurulu Kararıyla çiğnenmiştir. Bunun yanında söz konusu kararla birlikte ülkemiz sorgusuz sualsiz şekilde yabancı ülke askerlerinin açık işgaline hazır hale getirilmiştir.

Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak; hukukun açıkça çiğnendiği, ülkemiz değerlerinin heba edildiği ve hatta vatanımızın açık işgaline neden olacak bu tür eylemlere, suçlara karşı sesiz kalamazdık, kalmayacağız. Bu bizim tarihsel sorumluluğumuzdur.

Çünkü biz; gerçek vatansever, gerçek yurtseverleriz!

Çünkü biz; “AB-D Emperyalizminin kanlı örgütü NATO, ülkemizden ve bölgemizden defol!”, diyen Antiemperyalistleriz..

29 Mart 2019

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

 

BAŞVURUDA BULUNAN.: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

Karanfil Sokak No: 24/15 Kızılay/ANKARA

 

V E K İ L L E R İ……….: Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN, Av. Ali Serdar ÇINGI,

Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Ayça OKUR,

Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA, Av. Doğan ERKAN,

                                           Adres: Sezenler Cad. No: 4/15 Sıhhiye/ANKARA

 

Ş Ü P H E L İ……………..: Recep Tayyip ERDOĞAN (Cumhurbaşkanı) – ANKARA

Binali YILDIRIM     (Başbakan) – ANKARA

30/05/2016 tarihinde Bakanlar Kurulu Üyesi Olan diğer tüm şüpheliler

 

SUÇ……………………….: Anayasayı İhlal (TCK md. 309), Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK md. 302)

 

KONUSU …………………: Şüphelilerin Anayasanın 92. Maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde TBMM kararı olmaksızın yabancı ülke askerlerinin Türkiye’de konuşlanmasına ve başka üçüncü bir ülkeye harekat yapmasına yönelik karar almak suretiyle 5237 Sayılı TCK’nın 309’uncu maddesinde öngörülen “Anayasayı İhlal” ve TCK’nın 302’inci maddesinde öngörülen Devletin Birliğini Ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak suçlarını işledikleri çok açık olduğundan, şüpheli hakkında soruşturma başlatılarak yargılanması için Kamu Davası açılması istemidir.

 

AÇIKLAMALAR………..:

 1- Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde, Başbakanlık’ta Davutoğlu ile birlikte çalışan Ömür Çelikdönmez’in http://www.dikgazete.com adresli internet haber sitesinde 27 Mart 2019 tarihinde bir yazısı yayımlanmıştır. Yazının başlığı “Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun Türkiye’yi işgalini yasallaştıran teklifi nasıl onayladı?” şeklindedir. Bu yazının internet erişim adresi “ http://www.dikgazete.com/cumhurbaskani-erdogan-natonun-turkiyeyi-isgalini-yasallastiran-teklifi-nasil-onayladi-makale,1289.html şeklindedir.

2- Bu yazıda 1 Haziran 2016 Tarihli ve 29729 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/8858 Sayılı “ Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvvetinin Faaliyetine ilişkin Esasların Yürürlüğe Konulması” konusundaki Bakanlar Kurulu Kararından ve bu kararın alınma sürecinden bahsedilmektedir. Yazıda, 5 bölüm halindeki 24 maddeden oluşan karar karar neticesinde “Türk askerlerinin yurt dışında; NATO askerlerinin ise Türkiye’de ‘TBMM kararı’ olmadan konuşlandırılmasına” izin verildiği belirtilmektedir.

3- 01/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2016/8858 sayılı bu karar tarafımızdan incelendiğinde yazıda belirtilen hususların doğru olduğu ve bu kararla ülkemizin TBMM kararı olmaksızın yabancı askerlerin işgaline, bu askerlerin üçüncü bir ülkeye ülkemiz üzerinden geçişine ve askerlerimizin de olması muhtemel bu hukuk dışı harekatta dahil edilebileceğini görmüş olduk. (EK- 1 – Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı )

4- Bu kararda her ne kadar “Kuzey Atlantik Antlaşması gereğince uygulamaya yönelik ” denilmiş olsa da söz konusu karar “amaç” başlıklı birinci maddesinde de belirtildiği üzere “eğitim, tatbikat, ve HAREKATLAR kapsamında ülkemizde görevlendirilebilecek veya ÜÇÜNCÜ bir ülkeye intikal edebilecek Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev kuvvetinden bahsedilmektedir. Buradaki çok uluslu tugay seviyesindeki askeri birlik olan “Kuvvet” kavramının tanımı “Tanımlar” başlıklı 3/f maddesinde yapılmıştır. Buna göre ülkemize NATO’nun “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti”ni hiçbir izne ihtiyaç duymadan 48 – 72 saat içinde bölgeye göndermesinin önü açılmıştır.

5- Söz konusu kararda Dışişleri Bakanlığı’na, Genel Kurmay Başkanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, Milli Savunma Bakanlığı’na, Sağlık Bakanlığı’na, Milli Güvenlik Kurulu Sekreterliği gibi kurum ve bakanlıklara görv ve sorumluluk verilmiştir.

Bunun yanında kanaatimizce önemli bir başka nokta da “Mali Hususlar” başlıklı kararın 20’inci maddesidir. Zira bu maddede açıkça söz konuş harekatta NATO ortak fonları dışında kalan tüm giderlerin ilgili kurumların bütçelerinden yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla Meclis kararı olmadan hem yabancı askerlerin ülkemizde konuşlanarak başka bir ülkeye sevki sağlanacak hem de meclisten onay alarak yürürlüğe giren bütçe aşılarak yabancı devletler yararına harcama yapılabilecektir.

Bu nedenlerle şüphelilerin eylemleri; TCK’nun 309’uncu maddede tanımlanan Anayasayı İhlal suçunun kapsamındadır. Açık anayasa hükmü ihlal edilmektedir.

Şüpheliler Anayasanın 92’inci maddesindeki: “… Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.” Hükmünü aldıkları kararla ihlal etmişlerdir. Bu ihlalde şüpheliler, iktidarın tüm zor olanaklarını, yönetme ve sevk etme imkanı taşıdıkları için kanaatimizce bu eylemi gerçekleştirilmesi cebir unsurunu kendiliğinden içermektedir.

Bunun yanında söz konusu kararla birlikte ülkemiz sorgusuz sualsiz şekilde yabancı ülke askerlerinin açık işgaline hazır hale getirilmiştir. Bu karara göre NATO; 5 ile 7 gün içinde 10 bin kişilik iki tugay daha gönderebilme hakkına sahiptir. Türkiye’de bir çatışma çıksa, Suriye veya Irak’tan Türkiye’ye kaosa yol açabilecek bir saldırı gelse, 5 gün içinde 15 bin “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti” de NATO kararıyla gelebilecektir. Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koyulması anlamına gelen bu kararla aynı zamanda TCK’nın “ Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” başlıklı 302’inci maddesi de ihlal edilmiştir.

Haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz bu kişilerin, ettikleri yemine bağlı kalmadan sürekli tekrarladıkları Anayasayı İhlal eylem ve işlemleri nedeniyle, müvekkil parti adına biz; sürekli suç duyurularında bulunmaktayız. Anayasal düzenin korunması yalnızca Meclis’e ve idari organlara verilmiş bir görev değildir. Maalesef, şimdiye kadar Cumhuriyeti, Anayasa’yı ve Hukukun Üstünlüğünü korumak ve kollamakla görevli hiçbir Cumhuriyet Savcısı bu kişiler hakkında soruşturma başlatmamış, başlatamamıştır. Yani yürütme ve yasama organlarının başında bulunan bu kişilerin sanki “suç işleme özgürlükleri” varmış gibi, her gün Anayasayı ve yasaları ihlal etmeleri görmezden gelinmektedir. Bu nedenle müvekkil parti tarihsel bir sorumluluğunu yerine getirmektedir.

Yine, tüm bu gelişmeler işlenen anayasal suçlar karşısında demokratik hukuk devletini ve hukukun üstünlüğünü savunması gereken kurumlar ve kuruluşlar suskundur. Hukuk Fakültelerinin Dekanları, Anayasa Hukukçuları, Kamu Hukukçuları, Siyaset Bilimciler suskundur. Suçtan haberdar olduğu anda re’sen soruşturma başlatması gereken Cumhuriyet Savcıları da maalesef yasal görevlerini yerine getirmemektedir. Bu nedenler, hukuka sahip çıkmak üzere Başsavcılığınıza başvurmak durumunda kaldık.

 

SONUÇ ve İSTEM……….: Yukarıda ayrıntılıca açıklandığı üzere;

Suç tarihinde Bakanlar Kurulu Üyesi olan Anayasanın 92üncü Maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde, Meclis yetkisini gasp ederek 5237 Sayılı TCK’nun302 ve 309’uncu maddesinde öngörülen suçları işledikleri çok açık olduğundan, şüpheliler hakkında soruşturma başlatılarak yargılanmalar için Kamu Davası açılmasını müvekkil parti adına saygıyla arz ve talep ederiz. 28/03/2019

Başvuruda Bulunan

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

V e k i l l e r i

       Av. Metin BAYYAR       Av. Sait KIRAN      Av. Doğan ERKAN      Av. Ayça OKUR

ETİKETLER: , ,
İletişime Geç
Merhabalar,
Bize buradan ulaşabilirsiniz