Kurtuluş Partili Avukatlar olarak İstanbul Baro seçimlerinde Ümit Kocasakal ve ekibini destekliyoruz >>> 12.10.2012
Neden?
Çünkü Kocasakal, Ülkemizin içinde bulunduğu durumu “Cumhuriyet’in büyük tehdit altında olduğu, Modern Sevr planlarının yapıldığı, ‘uyumlu yargı’dan sonra ‘uyumlu Barolar Birliği’ dizaynının hedeflendiği bir dönem” olarak değerlendirmektedir.
Bu değerlendirme bire bir katıldığımız ve bizim de yıllardan beri ısrarla savunduğumuz tezlerle uyum sağlayan bir değerlendirmedir.
CIA İslamından başka bir şey olmayan “Ilımlı İslam” dedikleri Şeriatçı bir yönetim eliyle Türkiye’yi en az üçe bölmeyi hedefleyen Yeni Sevrci saldırılara karşı “Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!” şiarını haykırmaktayız ve bu uğurda mücadele etmekteyiz biz Kurtuluş Partililer de.
AB-D (AB ve ABD) Emperyalistlerinin, “project demokrasi” adını taktıkları, dünyayı bin devlete bölme planlarında Türkiye’nin “nasibine düşen” de Yeni Sevr’in hayata geçirilmesidir. Emperyalist AB-D çakalları, bu aşağılık hedeflerine, Ortaçağ karanlığı demek olan Şeriatçı bir düzene kavuşma arzusuyla yanıp tutuşan Tayyipgiller ve Fettullah Gülen eliyle adım adım yaklaşmaktadırlar.
AB-D Emperyalistleri, bu saldırılarının karşısında en ciddi direnç noktası olarak da Mustafa Kemal’in antiemperyalist ve laik düşüncelerini savunan yurtsever ordu gençliğini ve aydınları görmektedirler.
“Ergenekon, Balyoz, Oda TV” gibi davalar, bu direnç noktalarını kırmak için CIA eliyle tezgâhlanmakta, asla savcı/hâkim denemeyecek cemaatçi uşaklar eliyle uygulanmaktadır. Bu davalarda burjuva hukukunun bile zerresi yoktur. Ve bunun böyle olduğu gün gibi aşikârdır.
Emniyeti, eğitimi, orduyu ele geçiren bu Şeriatçı (CIA İslamcısı) güruh, 12 Eylül referandumuyla Yargıyı da tümden ele geçirmiştir.
Ne yazık ki, ne acıdır ki, bu Yeni Sevrci kuşatmada AB-D Emperyalistleri ve oların yerli uşakları en büyük desteği, “Sevrci Sol” dediğimiz kesimlerden almıştır.
“İnanç ve kıyafet özgürlüğü” laflarıyla yıllardır türbana destek olmuşlar, CIA İslamcılarıyla güç birliği yaparak ortak paneller, eylemler gerçekleştirmişlerdir.
“Faşist TC bölünse kötü mü olur, zaten antiemperyalist Kurtuluş Savaşı da olmamıştır, olan Türk-Yunan savaşıdır, Mustafa Kemal de İngiliz ajanıdır” aymazlıklarıyla Yeni Sevrci demagojilere lojistik destekler sunmuşlardır.
2012 seçimlerinde Yeni Sevrci Solun İstanbul Barosu içindeki uzantısı Filiz Kerestecioğlu başkanlığındaki ekiptir. Solculuk bu ekibin sadece kendi kendine takındığı bir sıfattır. Gerçek solculukla zerre kadar alakaları yoktur. İçinde AB Emperyalizmini savunanlardan, Kürt Sorununun Amerikancı çözümünü savunanlara; “Ergenekon davaları sonuna kadar gitmelidir” diyenlerden, CIA İslamcılarından 12 Eylül’ü yargılamasını bekleyenlere; Yetmez Ama EVET’çilerden, boykotçulara kadar envai türden Sevrci Sol bu ekibin içinde harman olmuştur.
Rıza Saka Tayyip’çidir.
Muammer Aydın ise kişisel hırsının ve kör inatçılığının kurbanıdır.
Son üç adayı desteklememiz mümkün değildir.
Her ne kadar Başta Kürt Sorunundaki şoven yaklaşımı gelmek üzere doğru bulmadığımız bazı görüşleri olsa da;
Bir milim taviz vermeyeceğimiz ve hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz Antiemperyalizm, Antifeodalizm ve Antişovenizm ilkelerimize bu gün için en yakın düşen aday Ümit Kocasakal olduğu ve diğer üç aday ile bu üç temel ilkemiz konusunda en ufak bir yakınlık kuramadığımız için bu seçimlerde bu ekibe oy vereceğiz. 12.10.2012
Kurtuluş Partili Avukatlar