ABD Emperyalizminin eli kanlı temsilcileri, ülkemizden, bölgemizden defolun!
Şeytan işi sağlama alıyor, tek tek sözcülerini göndermek kesmiyor, heyet gönderiyor verdiği emirleri denetlemeye
Faşist manyak Trump açıklıyor: “Türkiye’ye ve diğerlerine karşı sert davranacağız. Barış ve güvenliği sürdürmek zorundalar. Neler olacağını göreceğiz. Pence ve Pompeo’nun yer aldığı heyet, Türkiye’den ateşkes talep edecek.”
El insaf…
Dünyada son 70 yıldır meydana gelen bütün kötülüklerin kaynağı ABD Emperyalizmi değilmiş gibi konuşuyor Bunak Trump. Dünya Halklarını birbirine düşüren, birbirine boğazlatan, birbirine düşmanlaştıran kendileri değil sanki. Bin ülkeli bir dünya kurmak için, dünyayı site devletçiklerine dönüştürmek için Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, özgürlük götürüyoruz diyerek ölüm meleğini yanlarında götüren, halk düşmanı projelerine eşbaşkanlık yapabilecek yerli işbirlikçileri devşirip halkların başına bela eden sanki kendileri değil de başkaları.
Bir de ne diyor bunak?
“Sert davranacağız.”
ABD Emperyalizmi mazlum halkların hangisine yumuşak davrandı acaba, Tarih yazmış mıdır?
ABD Emperyalistlerinin ne kadar “yumuşak”, ne kadar “sevecen”, ne kadar “insancıl” olduğunu Vietnam Halkı çok iyi bilir, Irak Halkı, Afgan Halk, bütün Ortadoğu Halkları, Ortadoğu’nun Müslüman kadınları çok iyi bilir. Ve ABD’nin gerçek sahipleri yerli Kızılderililer çok iyi bilir.
ABD Emperyalistlerinin müdahalesine kadar topraklarında halkları kardeşçe, barış içinde yaşayan, ekonomik olarak belirli bir refah düzeyini yakalamış ve ABD Emperyalizminin Bekçi Köpeği İsrail’e karşı en net tutumu takınan Suriye’de barışı bozan, güvenliği ortadan kaldıran AB-D Emperyalistleri ve bölgedeki ruhlarını efendilerine satan yerli taşeronlarıdır.
Suriye Hükümeti ve Halkı Beşşar Esad önderliğinde sekiz yıldan bu yana yiğitçe direniyor ABD-AB Emperyalistlerine, onun bölgedeki Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Ürdün, Kuveyt ve PKK gibi yerel taşeronlarının saldırılarına karşı.
Suriye Cehenneminin senaryosunu yazan AB-D Emperyalistleri, Beşşar Esad önderliğinde Suriye Halkının yiğitçe direnişi karşısında topuklarken, cehennemin yaratılmasında lojistik destek sağlama, dünyanın dört bir tarafından özel olarak seçilmiş Ortaçağcı, meczuplaştırılmış, vicdan ve insanlık yoksunu canileri eğitme, donatma ve ordulaştırma emri verdiği Türkiye’ye şimdi de; kendi yarattıkları bu IŞİD canavarlarına gardiyanlık yapma görev emrini tebliğ ediyor.
Biz uğraşmayalım bu sapıklarla siz uğraşın artık, diyorlar.
Mültecilerle biz uğraşmayalım siz uğraşın, diyorlar.
Bizim askerlerimiz ölmesin, canları tatlıdır, Mehmetçikler ölsün, diyorlar.
O yüzden size olur verdik operasyon için, tamam kandırmak için Türkiye Halkını “PKK, PYD terör örgütlerini temizlemek için girdik” deyin ama daha ileriye gitmeyin, diyorlar.
Ve arkasından tehditlerini sıralıyorlar alçak emperyalistler, ekonominiz benim elimde mahvederim, diyorlar. Ve mutlaka hatırlatıyorlardır işbirlikçi hainlere, oturdukları koltuklara nasıl oturtulduklarını. Kendilerini iktidarlara taşıyanların kim olduklarını mutlaka hatırlatıyorlardır.
İşte kanlı zalimin insanlıktan çıkmış sözcüleri Pence ve Pompeo bütün bu emirleri taşeronlarının yüzlerine karşı da söylemek için geliyorlar. Yiğit Beşşar Esad Hükümetiyle anlaşıp bu Suriye Cehenneminden en az zararla çıkma olasılığını önlemek için geliyorlar.
Suriye Halklarıyla Türkiye Halklarının kardeşleşme olasılığını ortadan kaldırmak için geliyorlar. Çözüm için değil, çözümsüzlük için, Mehmetler ölmesin diye değil, biz efendilerinin çıkarlarına bir halel gelmesin diye geliyorlar.
Ne acıdır ki; bu insan soyunun en büyük düşmanları, “Oltada Balık” olduğumuzu hatırlatmaya geliyorlar.
Şu çok açık: AB-D Emperyalistlerinin kanlı örgütü NATO, oltada balık olarak gördüğü bir ülke ile görüş alışverişinde bulunmaz, görüş istemez, düşüncesini sormaz. Bu zalimler topraklarımıza sadece emir ve talimatlarını vermek için gelirler. İşbirlikçilerine ayar vermek için, size çizdiğimiz plan ve programın dışın çıkmayın, yoksa haliniz duman olur, demek için kirletirler kanlı ayaklarıyla topraklarımızı.
Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak hiç vazgeçmeyeceğiz “Katil ABD Ortadoğu’dan, Ülkemizden Defol!” sloganını haykırmaktan.
Hep haykıracağız, özellikle her şeyin ayan beyan ortaya çıktığı 2019 yılının bugünlerinde; “Katil Amerika, Ortadoğu’dan defol!” diyemeyen her siyasi, her aydın, her akademisyen, her sanatçı, her gazeteci ya korkaktır, ya da haindir…” diye.
Ta ki; Ortadoğu Halklarına yönelik AB-D Emperyalistlerinin yaptığı bütün aşağılık planlar, Ortadoğu Halkları tarafından parçalanıp atılıncaya, Emperyalistlerin Yeni Sevr Planı parçalanıp, bu aşağılık hevesleri kursaklarında bırakılıncaya, AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçileri, Tarihin çöplüğüne atılıncaya kadar susmayacağız!
Haykıracağız!
Direneceğiz!
Mücadele edeceğiz ve yeneceğiz!
Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçiler bunu hiç akıllarından çıkartmasınlar.
Mazlum Halklar umutlarını hiç kaybetmesinler.
97 yıl önce başardı Mustafa Kemal önderliğinde Birinci Kuvayimilliyeciler.
İkinci Kurtuluş Savaşçıları olarak yine başaracağız.
Ama bu sefer sosyal kurtuluşla taçlandıracağız, 97 yıl önce Kuvayimilliyeci atalarımızın zaferini.
Buna olan inancımızla, bilincimizle, kararlılığımızla, bize yön veren, bilinçli, inançlı ve kararlı olmamızı sağlayan bilimimizle ve hepsinin üstünde insan, hayvan, doğa sevgisiyle mücadele ettik, nihai zafere kadar da mücadele etmeye devam edeceğiz. 17 Ekim 2019
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi