Türkiye sizin gibi vatan millet düşmanları yüzünden ucuz işgücü cennetine dönüştürüldü!
İstanbul Ticaret Odası (İTO), geçtiğimiz günlerde, yabancı Sermayeye ülkemizin bulunmaz bir ucuz işgücü cenneti olduğunu göstermek ve onları Türkiye’ye çağırmak amacıyla İstanbul’da Mülk Edinme Rehberi (Property Buying Guide: Istanbul) yayınladı.
Rehberde, yabancılara İstanbul’da mülk edinmelerinin nasıl kolaylaştırıldığı anlatılırken, uluslararası Sermayeye de Türkiye’deki işgücünün nitelikli ama ucuz işgücü olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyorlar.
İTO ve Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) iş birliğiyle hazırlanan Rehber’in tanıtım toplantısı çevrim içi yapıldı. Toplantıda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş, AKP’giller’in işçi düşmanı yüzünü bir kez daha ortaya koyuyor. İşçi Sınıfımıza ve Emekçi Halkımıza yaptıkları ihaneti ve vatanı parsel parsel sattıklarını da itiraf etmiş oluyor:
Demirtaş, “Mütekabiliyet Yasası yürürlüğe girmeden önce toplam 54 bin 627 kişi ülkemizden taşınmaz edinmişken, o tarihten itibaren 184 ülkeden 234 bin 7 kişi taşınmaz edinmiştir.”
AKP’giller döneminde, vatandaşlık hakkı imkânı verilmesi gibi teşvik ve düzenlemelerle birlikte yabancıların ilgisinin artarak sürdüğünü belirten Demirtaş, salgın döneminde dahi gayrimenkul satışlarının yükseliş gösterdiğini söylüyor.
Ayrıca, rehberde yabancı Sermayeye ülkemizin “ucuz işgücü cenneti” olduğu bakın nasıl anlatılıyor:
“Türkiye 10 puan üzerinden 7,35 puan ile ‘nitelikli mühendis bulunabilirliğinde Polonya, Romanya, Çekya gibi ülkeleri geride bırakmıştır. ‘İmalatta saatlik işçi maliyeti’ Türkiye’de 5,6 Amerikan dolarıyken, Almanya’da bu maliyet 47,2 Amerikan dolarıdır.”
Bunların ağababası Turgut Özal da 23 Mayıs 1985 yılında yabancı sermayeyi Türkiye’ye davet ederken; “Bütün Japon işadamlarını Türkiye’de yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye’de ucuz işgücü vardır. Bunu değerlendirebilirsiniz.”, diyordu. Gerçekten de o dönemde 1989 yılına kadar ücretlerin düşüklüğüne bağlı olarak, bazı emperyalist şirketler Türkiye’de yatırım yaptı. Turgut Özal, bu süreci hızlandırmak amacıyla 1985 yılında Serbest Bölgeler Yasasını çıkararak, vatan topraklarında Yabancı Parababaları için cennetler kurmaya çalıştı. Bunların hepsi aynı kumaştan kesme, Halkımızın deyimiyle “ar damarları Çatlamış” hepsi de vatan satıcılığında vatana ihanette birbirleriyle yarışıyorlar.
Yerli-yabancı Parababaları Sarı Sendikacılıkla işbirliği içerisinde ülkemizi ucuz “işgücü cennetine” dönüştürdü. İşçi Sınıfının kazanılmış ücret, tazminat hakları işverenler tarafından gasp edildi, ediliyor.
Kaldı ki, İstanbul Ticaret Odası’nın yukarıda alıntıladığımız imalattaki saatlik işçilik maliyeti gerçeği yansıtmıyor. Ülkemizde imalatta ortalama saatlik işçi maliyeti 3 doları geçmez. Yani Almanya’dan 15,7 kat daha ucuza çalışıyoruz.
Çalışanların yüzde 43’ü Asgari Ücretle çalışıyor. Asgari Ücrette beklenen oldu. Tespit Komisyonu’nun Ortaoyunu son buldu. Komisyon’dan yine Sefalet Ücreti çıktı. Milyonlarca işçi ve emekçiyi ilgilendiren Asgari Ücret 2 bin 825 TL olarak belirlendi. Kasım ayı araştırma sonuçlarına göre, dört kişilik bir aile için Açlık Sınırı 3 bin 106 TL, Yoksulluk Sınırı 8 bin 198 TL iken Asgari Ücret daha önceki yıllarda olduğu gibi yine Açlık Sınırının bile altında kaldı.
2 bin 825 Liralık Asgari Ücretin 268 Lirası Asgari Geçim İndirimi. 75 Lirası da işverenlere destek olarak İşsizlik Fonundan karşılanıyor.
2021 yılı için belirlenen Asgari Ücret de Parababalarına daha fazla kâr getirecek. İşçi Sınıfı ve Emekçiler daha fazla yoksullaşacak ve gelir kaybına uğrayacak.
Avrupa’nın resmi istatistik bülteni Eurostat verilerine göre, Türkiye, toplam ücretli istihdamı içinde asgari ücretli çalışanların oranının en yüksek olduğu ülke. Durum böyle olunca, İTO’nun da ağzının suyu akıyor. Yabancı Sermayeye ülkemizi ve insanımızı pazarlamaya çalışıyor.
2016’nın ikinci çeyreğinden 2020’nin ikinci çeyreğine kadar geçen sürede asgari ücret Euro cinsinden yüzde 25 ucuzladı. Romanya gibi ülkelerin de aralarında olduğu 27 Avrupa ülkesi içinde asgari ücretin daha fazla ucuzladığı başka bir ülke yok.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak, ülkemizi “ucuz işgücü cennetine” dönüştürerek İşçi Sınıfımızı ve Emekçi Halkımızı açlığa, yoksulluğa mahkum edenlere, Parababaları düzenine, Sarı İşbirlikçi Sendikacılığa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
HKP Programı’nda Elverişli Sermaye başlığı altında Yabancı Sermaye konusu şu şekilde çözümlenir:
“ELVERİŞLİ SERMAYE
“(…) 2- YABANCI SERMAYE: Siyasî müdahale ve ekonomik ayrıcalık istemeyecek. Ağır sanayimize tekniğin son sözünü getirecek. Geldiği ülkedekinden düşük ücret ve çalışma şartları öne sürmeyecek. Medenî milletlerdeki rayiçten üstün faiz ve kâr almayacak. 10 yıl sonunda, (amortismanını bitirip) işletmeyi Türkiye Halkına devredecek.”
İşte gerçek hakkaniyetlik budur. Yabancı Sermaye gelecekse, sadece gerçekten ihtiyaç olduğu için, tekniğin son sözünü getirmek için gelecek.
Geldiği ülkedekinden daha düşük, ucuz işgücü var diye gelmeyecek ve bunu talep dahi edemeyecek. İnsanlık dışı çalışma şartları, sendikasız ve güvencesiz çalışma dayatamayacak. Aşırı kâr elde edemeyecek. Ve hepsinden önemlisi de öyle sonsuza kadar ülkemiz üzerinden kâr elde edilmesine izin verilmeyecek. 10 yıl sonunda işletmesini halkımıza bırakıp gitmek zorunda kalacak.
Bunlar hayal değil, Halkın Kurtuluş Partisi’nin iktidarında, halkın iktidarında, dünyanın en hakkaniyetli, en yurtsever, en halksever iktidarında, Parababalarının ve Yabancı Sermaye’nin değil halkın çıkarları gözetilecek.
Kendi vatanlarına ve halklarına düşman Parababaları, ülkemizin doğa ve insan kaynağını yabancı Sermayeye böyle pişkin pişkin peşkeş çekemeyecek.
Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler!
Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi!
Gün Gelecek Devran Dönecek AKP’giller Halka Hesap Verecek!
Halkız Haklıyız Yeneceğiz!
30 Aralık 2020
HKP Genel Merkezi