İETT Zamları Halka Zulümdür!
AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi yine şaşırtmadı ve toplu ulaşım araçlarına yüzde 50’ye varan oranda yeniden zam yaptı. Belediye, Tayyipgiller’in rant ve vurgun kapısı durumunda. Su, ulaşım gibi temel giderlere yaptıkları zamlarla küplerini doldurmaktadırlar.
Toplu ulaşım araçlarına yapılan zamlar şu şekilde: Yeni tarife ile İETT ve özel halk otobüsleri, tünel, nostaljik tramvay, özel halk otobüsleri, İDO, şehir hatları, özel deniz motorları ve raylı sistemlerde 1.75 lira olan ilk biniş ücreti 1.95 liraya çıktı. Öğrenciler için ücret 1 liradan 1.10 liraya çıkarılırken, öğretmen ve yaşlılar için de 1.20 liradan 1.35 liraya yükseldi.
Metrobüs hatlarında daha önce 1.45 lira olan 1-3 durak arası yolculuk ücreti 1.60 liraya çıkarıldı. Aynı güzergâhta öğrenci ücreti 0.85 liradan 0.95 liraya, öğretmen ve yaşlılar için de ücret 1 liradan 1.15 liraya yükseltildi.
Aylık mavi kart ücretleri 140 liradan 155 liraya, öğrenciler için 70 liradan 75 liraya, öğretmen ve yaşlılar için de 80 liradan 90 liraya çıkartıldı. En yüksek zam ise yüzde 50 ile jeton fiyatına geldi. İDO, şehir hatları, özel deniz motorları ve raylı sistemlerde 2 lira olan jeton fiyatı 3 liraya yükseltildi.
Bu zamlar için de her zaman gerekçeleri hazır: “Yıllık enflasyon oranı yüzde 9,48 olarak gerçekleşmesine rağmen, işletme giderlerinin önemli bir kısmını oluşturan akaryakıt giderlerinde yaklaşık yüzde 15,5’lik ve işçilik maliyetlerinde yaklaşık yüzde 10’luk bir artış kaydedildi. Toplu taşımada yeni bir fiyat ayarlamasına gidilmesi zorunlu oldu.”
Asgari ücrete yüzde 6, kamu emekçilerin maaşlarına ise yüzde 2 zammın yapıldığı ülkemizde, en zorunlu ve temel giderine yapılan yüzde 50’lik bir zammın hiçbir haklı gerekçesi olamaz.
Tayyipgiller Belediyesi bir yandan en asli görevlerinden biri olan ulaşımı sağlamayı -yollar yapmak-metro-metrobüs kimi araçları devreye sokmayı bile- kendi siyasi çıkarı için şova dönüştürmektedir.
Tayyipgiller en son İstanbul’da Kartal-Kadıköy metro açılışı ve metrobüs hattını genişletilmesinde dahi ekstra bir hizmet veriyormuş, bir lütufta bulunuyormuş gibi, bu durumu kendi siyasi propagandalarına çevirmişlerdir. Kaldı ki, yolların onarımı ya da yeni metro-metrobüsüs devreye sokulmasında bile ihaleleri kendi yandaşlarına verdikleri buradan da başka vurgunlar vurdukları da gün gibi ortadadır.
Öte yandan halkımızın cebinden toplanan vergilerle reklamlarını yaparken büyük paralar harcarken “akaryakat ve işçilik maliyetleri” söz konusu olmuyor.
Bu yaz Fatih Sultan Mehmet ve Haliç köprülerinde yapılan onarım çalışmaları nedeniyle halkımızın hayatını kabusa çeviren belediye, şimdi okulların açılışının hemen öncesinde bu zamlarla yeni bir vurgunun peşinde.
Kaldı ki, halkımız ulaşıma verdiği bu ücretin karşılığını dahi alamamaktadır. Çünkü İstanbul’da toplu ulaşım, pahalı, zor ve plansızdır. İşe, okula toplu ulaşım araçlarıyla gitmek tam bir eziyete dönüşmektedir. Bir yere gidebilmek için en az iki arabaya binmesi, balık istifi gitmeye razı olması gerekmektedir.
DİSK-AR tarafından yapılan çalışmaya göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1047 TL, yoksulluk sınırı 3312 TL.
Ve 739 lira asgari ücret alan bir işçinin aylık 155 lirasını sadece ulaşıma ayırırsa nasıl yaşar? Ev kirasını, mutfak giderini karşılayıp, çocuğu okutabilir mi? Bu soruların cevabını vermesi gerekir Tayyipgiller’in. Ve bu ulaşım zammını yakında elektrik, doğalgaz takip edecektir.
Milyonlarca insanımızın asgari ücretle yaşamak zorunda olduğunu ve İstanbul gibi büyük bir şehirde bir yere giderken en az iki araca binilmesi gerektiğini düşünürsek, aslında taşıma ücretlerinin düşürülmesi gerekir. Gerçekten halkı için iktidarda olan, halkını seven, onların huzur ve refahını düşünen bir iktidar bunu yapar.
Ama 2002 yılından bu yana iktidarda olan Tayyipgiller’in bugüne kadar böyle bir davranışı, politikası olmadı. Bizi şaşırtmıyor Tayyipgiller. Tefeci Bezirgân Sermaye Sınıfının karakteristik özelliğini göstererek sürekli çalma, çırpma, gasp etme, vurgun politikasını hiç aksatmadan, şiddetini artırarak devam ettiriyor. Bu nedenle bunlardan halkın yarına bir davranış beklemek ölü gözünden yaş ummaya benzer.
Ama Tayyipgiller bu devran böyle sürer sanmasınlar. AB-D Emperyalistlerine çok güvenmesinler. Halkımız, ülkemizi Sevr’e, Ortaçağa götüren, kendini iliğine dek sömüren bu iktidarı hak ettiği yere mutlaka gönderecektir! 31.08.2012
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ