HKP’den ülke bütünlüğünü bozanlara karşı suç duyurusu
Suç Duyurusunda Bulunan………………: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
Vekilleri……….: Av. Orhan ÖZER, Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN, Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Ayça ALPEL, Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA, Av. Doğan ERKAN
Ortak adres: Kızılırmak cad. 7/9 Kavaklıdere ANKARA
Şüpheliler……………:
1- Abdullah GÜL
2- Recep Tayyip ERDOĞAN
3- Deniz BAYKAL
4- Suça karıştığı ortaya çıkarılacak diğer şüpheliler
Suç………………………..:
1- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK 302)
2- Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar
sağlama (TCK 305)
Beyanlarımız…………:
Cem Özer’in “+1 TV”deki programına konuk olan Merkez Parti Genel Başkanı Abdurrahim Karslı’nın açıklamalarından, AKP’nin kurulması, daha doğrusu kurdurulması sürecinde, Emperyalist merkezlerin istekleriyle, şüphelilerin Türk Ceza Kanunu’nun 302. Maddesinde tanımlanan “Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiil işlemek” şeklindeki “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak” suçunu ve aynı kanunun 305. Maddesinde düzenlenen “Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama” suçunu işledikleri anlaşılmaktadır.
Şüphelilerden Deniz BAYKAL’ın da bu sürece Cumhurbaşkanı olma hedefiyle dahil olarak suça iştirak ettiği anlaşılmaktadır.
Olay……………………….:
“1- Abdurrahim Karslı programda Cem Özer’in sorusu üzerine evinde geçen bir sohbetin detaylarına verdi. Karslı, evine gelen bir grup gazeteciyle yemek yedikten sonra partisinin Medya ve Tanıtımdan sorumlu olan ismi Şeyda Açıkkol’un “AK Parti ile ilgili düşünceniz nedir? Biz yeni bir parti kurduk, bu parti ile ilgili yaklaşımınız nasıl?” sorusunu misafirlere sorduğunu iletti.
“Karslı’nın iddiasına göre, bu soruya konuklarından AKP’ye yakınlığıyla bilinen Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak çok çarpıcı bir cevap verdi. Karslı’nın iddiasına göre Abdurrahman Dilipak “AKP’nin bir proje partisi” olduğunu ve ABD, İngiltere ve İsrail’in desteğiyle kurulduğunu söyledi. İddiaya göre; Dilipak ABD, İngiltere ve İsrail’in AKP’den talepleri olduğunu ve anlaşmanın şu maddeler üzerinde olduğunu da belirtti:
“1. Biz sizi iktidara taşıyalım.
“2. Size iktidarda sorun çıkaracakları opere edelim
“3. Size gerekli finansal destekleri getirelim.
“Abdurrahim Karslı, ABD, İngiltere ve İsrail’in isteklerini ise yine Abdurrahman Dilipak’ın şöyle anlattığını iddia etti:
“1. İsrail’in güvenliğini arttıracaksınız önündeki engelleri kaldıracaksınız.
“2. Büyük Ortadoğu projesi yani sınırların değişmesi.
“3. İslam’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.
“(…)
“Cem Özer: Böyle kara kutuları var iktidarın. Onlardan biri, sizinde yukarda bahsettiğiniz evinize gelen o 5 konuktan biri. O sohbeti bir daha burada yineler misiniz? Sakınca yoksa ve sıkılmazsanız…
“AK PARTİ BİR PROJE PARTİSİDİR”
“Abdurrahim Karslı: Yok yineleyeyim. Bir grup gazeteci arkadaş, bizim de kurucu arkadaşlarımız ile birlikte benim evimi ziyarete geldiler. Yemek yedik, sohbet ettik. Sohbet esnasında, bizim Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Şeyda Açıkkol, bir soru sordu. Dedi ki gazeteci ve hazırda olan arkadaşlara;
“1- Ak Parti ile ilgili düşünceniz nedir bu gelinen noktada?
“Orada muhtelif arkadaşlar vardı, demin yukarıda ismini söylediğim Ak Parti’ye çok hizmet eden, fikir babası, halen içinde olan, çok müdafaa eden gazeteci yazar, benimde eskiden beri tanıdığım, düşünce insanı olarak bildiğim Abdurrahman Dilipak da vardı. Hatta benden yaşça büyük olduğu için ben ona ağabey diye hitap ederim. O da orada vardı. Bu soruya mukabil işte insanlar fikrini söylerken o da fikrini söyledi. Dedi ki “Ak Parti bende bunu çokta yazdım” dedi, “saklamaya gerek yok her yerde de bu mevcut” dedi. “Ak Parti bir proje partisidir” dedi. “Ne projesi” dediler. “Bir tarihte, 90’lı yıllarının başından sonra küresel güçler, emperyalist güçler bunun içinde ABD İngiltere İsrail falan Türkiye’ye gidip gelmeye başladı. Bizlerle de görüşmeye başladı. ‘Niye gelip gidiyorlardı?’ dediler. Bundan sonra Türkiye’de siyasal İslamcılar ile birlikte çalışmak istiyoruz. Çünkü yükselen trend siyasal İslam. Çünkü, Erbakan hoca ve ekibi gittikçe yükselen trendde puan almaya başlamış. Biz sizinle çalışmak istiyoruz biz anlaşma yapalım” yani kendi anlattı.
“(…)
Abdurrahim Karslı: Demiyor tabi. Yani Erbakan hoca bunları kabul etmiyor. Ama Erbakan hocanın ekibi şimdi Ak Parti’yi kuranlar bunu kabul ediyor. Bunun içinde de Tayyip Bey ve Abdullah Bey var. “Bende vardım”dedi o müzakere ekibinin içinde. Hatta insanlar orada garip garip bakınca orada huzurda olan Ali Bulaç Bey de vardı gazeteci yazar. “Ali Bey’in de haberi var o da biliyor bu ekibi.” dedi. Sonra biz bunları yapalım sizden de istediğimiz şu:
“1. İsrail’in güvenliğini arttıracaksınız önündeki engelleri kaldıracaksınız.
“2. Büyük Ortadoğu projesi yani sınırların değişmesi.
“3. İslam’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.
“(…)
“Karslı, sosyal demokratların da bu işin içinde olduğunun söylendiğini iddia ederek, o konuşmada Dilipak’ın şu ifadeleri kullandığını ileri sürdü:
“Sosyal demokratlardan da bu projenin içinde olanlar vardı. O zaman CHP’nin başında olan Deniz Baykal, ona da Cumhurbaşkanlığını verecektik. Ama o sıra anlaşma gereği hiç çalışmadı, gitti sırt üstü yattı nasıl olduysa anlaştık diye. Proje bozuldu, Abdullah Bey’e teklif ettik.”
“(…)
“BU PROJE TÜRKİYE’Yİ BÖLER
“Abdurrahim Karslı: Bozalım ve yani o ekonomik bunalımdan siyasi bir bunalım çıkardılar. Ak Parti iktidarı gerçekten projedir.
“Cem Özer: Tam da çözülmüştü ekonomi…
“Abdurrahim Karslı: Tam da çözülmüştü ekonomi…
“Cem Özer: Kemal Derviş geldi, falan filan…
“Abdurrahim Karslı: Birde işler tersine döndü. Bunu millet yaşadı. Yani bunu Abdurrahman Bey bunu ısrarla söyledi. “Ya ben bunu kaç defa yazdım. Zaten Türkiye bunu yaşadı.” Beni de göstererek dedi ki “O zaman ben bu arkadaşa gittim geldim bir hafta anlattım böyle böyle çalışalım diye bu kabul etmedi. Reddetti beni.” Doğru. Bana göre öyle bir teklif Türkiye’nin bölünmesi, İslam’ın tahrip edilmesiydi. Sırf Türkiye’nin değil, Büyük Ortadoğu projesi bütün Ortadoğu’daki ülkelerin sınırlarının değiştirilmesi, ekonomik imkanların küresel güçlere bağlanması demektir.
“(…)
“İSRAİL’İN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ AKP KALDIRDI
“Cem Özer: Peki bir şey söyleyeceğim. Ama şimdi İsrail’in güvenliğini önünü açmak diyorsunuz. İsrail’e en çok kafa tutan ekip. Takır takır kafa tutuyor.
“Abdurrahim Karslı: Kafa tutuyor dediğiniz zahiren hal böyle. Ama Numan Kurtulmuş’un da anlattığı bir şey var. Bende hukukçuyum sizde hukukçusunuz. Biz İsrail’e kafa tuttuk. Ama bütün uluslararası kurum ve kuruluşlarda engelleri önlerinden kaldırdık. Bugün kaldırdık. Bir sürü kuruluşlarda mesela ortak olamayacağı birçok kuruluşlarda biz veto hakkımızı kullanmadık geldi ortak oldu. İsrail’deki yasak olan silahların üretimi var mıdır yok mudur filan diye biz tekini istemedik Türkiye olarak. Ondan da öte biz fiilen de İsrail önündeki engelleri kaldırdık.
“AKP’NİN SAYESİNDE İSRAİL ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZİYOR
“Cem Özer: Nasıl kaldırdık?
“Abdurrahim Karslı: Hamas en büyük engeldi biz tahrik ettik ettik İsrail Hamas’ı dümdüz etti.
“Cem Özer: Yani Hamas şimdi…
“Abdurrahim Karslı: Efendim akıllı insan ne düşünür. Şimdi İsrail’e karşı iki tane kuvvet var. 1. Filistin Kurtuluş Örgütü 2. Hamas.
Filistin Kurtuluş Örgütü uluslararası camiada meşru organ kabul ediliyor. Bir de Hamas var. Bütün uluslararası camia da şunu terör olarak kabul ediyor. Biz bunu tahrik etmek yerine madem bizim sözümüzü dinliyor bizde kuvvetliyiz ağabeyiz, ne der insan siyaseten, siz kendinizi fes edin nasıl olsa uluslararası illegal bir örgüt olarak kabul ediyorsunuz, şu Filistin Kurtuluş Örgütünü iştirak edin. Zaten eninde sonunda birleştiler. Dolayısıyla buna kuvvet verip bununla iştirak etse biz meşru bir organı müdafaa edecektik. Biz öyle yapmadık. Verdik gazı Hamas’a Gazze’ye gidiyoruz diye, gidebildik mi? 3 kişi öldürdüler diye binlerce kişiyi İsrail’e öldürttük. Bunu beraber yaşadık. Yani ağaç meyvesini verdi diyorum. Biz gidecektik oraya ambargoyu kaldıracaktık, Mavi Marmara Gemisi’ni gönderdik insanlar öldü. Ne oldu? Sonuca bakmamız lazım. One Munite demekle bu işler hallolmuyor. Numan Kurtulmuş’un da ifadesiyle, hukuken önlerini açtık bütün kurum ve kuruluşlarda. Önlerindeki engelleri kaldırdık.
“Hamas’ı mahvettik.
“Mısır’ı darma duman ettik.
“En çok kafa tutan Suriye’yi yerle yeksan ettik.
“Bunu dışında da Ürdün Libya hepsi yok şu anda.
“Yani İsrail artık elini kolunu sallayarak geziyor. Güvenliğini arttırdık. Lütfen Ak Parti’nin getirdiği neticeyi dinleyin. İçerde PKK’yı makbul ve mübarek yaptı. Dışarıda da İsrail’in önünü açtı. İslam adına da bir sürü terör örgütü icat etti.” (http://www.odatv.com/vid_video.php?id=8D51H)
2- İşte bu görüşmenin basına yansımasının ardından, Abdurrahman Dilipak, Abdurrahim Karslı’nın sözlerine açıklık getirdi:
“Merkez Partisi Genel Başkanı Abdurrahim Karslı +1 TV’de Akit gazetesi yazarı ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Abdurrahim Dilipak’ın “AKP bir proje partisi. ABD, İngiltere ve İsrail’in desteğiyle kuruldu” şeklinde ifadeler kullandığını iddia etmişti.
“Bu sözler üzerine Abdurrahman Dilipak, konuyu köşesine taşıdı. Dilipak yazısına, “Son bir kaç gündür sosyal medyada bir haber dolaşıyor. A. Karslı’nın bir tv kanalı ve özel sohbetlerindeki açıklamalarının basına yansıyan şekli ile, ‘AK Parti’nin ABD tarafından kurdurulduğu’ şeklinde bana atfen bir iddia dolaşıyor.. İşin aslı, her zaman yazdığım söylediğim gibi…” diyerek başladı. Dilipak, söz konusu ifadelerin Cemaat’in AKP’yi desteklemesiyle ilgili olduğunu belirtti.
Dilipak’ın yazısının konuya ilişkin bölümü şöyle:
“İşin aslı, her zaman yazdığım söylediğim gibi, Paralel yapının AK Parti’yi desteklemesi ve AK Parti’ye dayatılan BOP projesi ile ilgili. AK Parti’yi projenin siyasi ayağını oluşturması için destekleyeceklerdi.. Bunun da maksadı İsrail’in varlık ve güvenliği açısından sorun teşkil etmeyen, Batı değerler sistemi ve siyasası için risk oluşturmayan, alameti farikaları yok edilmiş bir din icat etmek ve ABD’nin, NATO’nun askeri ve stratejik hedefleri ile uyumlu bir siyaset ve din algısı üretmekti.. Bu maksatla bunların abileri 90’ların başında benim de kapımı çaldılar. Ben bunu 91’de, 93’de açıkladım ama insanlar komplo olarak gördüler…” (http://www.odatv.com/n.php?n=akp-aslinda-nasil-kuruldu-1612141200)
3- Tüm bu söylemlerin ardından, kendisinin tanık gösterilmesinin üzerine Ali BULAÇ köşesinde şu itirafları kaleme aldı:
“AK Parti bir proje miydi?
“Geçenlerde Merkez Parti Genel Başkanı Abdurrahim Karslı, +1 TV’ye verdiği röportajda Abdurrahman Dilipak’ın, “AK Parti’nin bir proje olarak ABD, İngiltere ve İsrail tarafından kurulduğunu iddia ettiğini”, kuruluşuna destek veren güçlerin, şu üç şeyi talep ettiğini söyledi:
“1. Biz sizi iktidara taşıyalım. 2. Size iktidarda sorun çıkaracakları opere edelim. 3. Size gerekli finansal destekleri getirelim.” AK Parti’den istenenler de şunlardı: “a. İsrail’in güvenliğini artıracaksınız, önündeki engelleri kaldıracaksınız. b. Büyük Ortadoğu Projesi yani sınırların değişmesi. c. İslam’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.”
“Bu konuyu yazmamın iki sebebi var: İlki, Sayın Karslı beni de şahid gösteriyor. Konu sosyal medyada yer aldıktan sonra doğru olup olmadığını soran onlarca e-mail aldım. Yine yazmayacaktım ama Dilipak, Rotahaber’den Ünal Tanık’a konuşulanları teyid edince yazmaya karar verdim. İkincisi, AK Parti hükümetinin neden Batı’yla bozuştuğunu anlamak için artık bunları yazmak lazım. Evet, o toplantıda vardım, 40 senedir tanıdığım Abdurrahman Dilipak, bunları –ifadelerde bazı değişiklikler olsa da- anlattı. Mesele şu:
“1998’lerden başlamak üzere Amerikalılar, sıklıkla bizlerle görüşmeye başladılar. Biri gidiyor, üçü geliyordu. Sordukları şuydu: “Türkiye’de dindar zemini kuvvetli bir iktidar mümkün mü?” Ben ana fikir olarak şunları söylüyordum: “Türkiye’de İslami-muhafazakâr aktörlerin belirleyici rol oynadığı bir döneme giriyoruz. Kronikleşmiş sorunlarımızı eski zihniyetle çözemeyiz; bölge gibi Türkiye de yeniden şekillenmek durumunda, Batı İslam’a, Müslümanların hayat tarzına ve kaynaklarına saygı göstermelidir. Batı ile savaşmak zorunda değiliz ama Batı’nın süren tahakküm ve hegemonyası altında Ortadoğu böyle devam edemez. İsrail sınırlanmalı, rejimler demokratikleşmeli, kaynaklar adil dağıtılmalı, İslam’ın cevaz verebileceği siyasetlere engel olunmamalı.”
“Ancak ne aktivisttim ne siyasi bir hevesim vardı. Dilipak ise çok hareketli, aktif bir arkadaşımız. Tanıyanlar bilir, her konuda projesi var. Yeni dönemde Türkiye için mümkün bir siyasi proje hazırladı, bundan hayli saygın kişilere bahsetti. Ve onun ifadesine göre Ankara’da birilerine çalıştığı dosyayı verince, Amerikalıların görüşme trafiği değişti, bir süre sonra Dilipak, projesinin “bazı değişiklikler”le AK Parti olarak ortaya çıktığını gördü. Bundan sonrası hepimizin malumu!
“Amerikalılar, ikna edebilselerdi söz konusu projeyi Erbakan hocaya uygulatmayı düşünüyorlardı, ancak o reddetti. Erbakan hoca vefatından önceki son görüşmemizde AK Parti’nin nasıl kurulduğunu uzun uzun anlattı, elindeki bazı belgeleri bana gösterdi; Ertan Yülek Bey şahittir.” (http://www.zaman.com.tr/ali-bulac/ak-parti-bir-proje-miydi_2265819.html)
4- Yukarıdaki beyanlar, AÇIKÇA şüphelilerin, Türk Ceza Kanununun 302. Maddesinde tanımlanan “Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiil işlemek” ve aynı kanunun 305. Maddesinde düzenlenen “Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama” suçunu işlediklerini ortaya koymaktadır. 305. Maddenin 4. Fıkrasında ifade edildiği üzere “Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır.”
ABD, AB Emperyalistleri ve maşaları İsrail’in BOP projesi ve onun Türkiye uzantısı olan Yeni Sevr projesinin Türkiye toprakları üzerindeki amacı, Türkiye’yi en az 3 parçaya bölmektir. Bunu da en iyi “Ilımlı İslam” projesiyle yapabileceklerini bilmektedirler.
İşte AKP’nin bu amaçla kurulmasını sağlayan şüpheliler, Emperyalistlerin bu suçlarına araç olmuşlar, suçun Türkiye’deki icracısı olmuşlardır.
Emperyalistlerin amaçları doğrultusunda AB-D Emperyalizminin egemenliği demek olan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)’nin Eşbaşkanlığını yapmak (Tayyip Erdoğan’ın kendi ikrarıdır aynı zamanda), “devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı devletin egemenliği altına sokmak” eyleminin sübutu anlamına gelmektedir. Yine “toprak bütünlüğü”nün ve “bağımsızlığın” aleyhine olan bu projeleri hayata geçirmek “Temel milli yararlar aleyhine faaliyette bulunmak” suçunu da oluşturmaktadır.
Yukarıda aktarılan sözlerin sahipleri olan Abdurrahim KARSLI, Abdurrahman Dilipak, Ali BULAÇ ve Abdurrahim KARSLI’nın tanık olarak gösterdiği Aydın TÜMEN’in tanık olarak dinlenmesiyle, suç tam olarak aydınlanacaktır.
5- CMK Madde 160/1 uyarınca “Cumhuriyet savcısı, kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen İŞİN GERÇEĞİNİ araştırmaya başlar.”
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/1 fıkrası uyarınca “Cumhuriyet Savcısı her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir.”
Yine aynı kanunu 161/4 emredici hükmü çerçevesinde “Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcısına vakit geçirmeksizin temin etmekle yükümlüdür.”
Şüphelilerin olay tarihinde herhangi bir yasal dokunulmazlıkları bulunmadığı gibi, eylemlerinin sonradan seçildikleri kamu görevleriyle de ilgisi yoktur. Bu nedenlerle, haklarında kamu davası açılması için bir hukuksal engel olmadığı gibi, bilakis CMK’nın emredici hükümleri karşısında Cumhuriyet Savcılığının olayı soruşturma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Sonuç ve İstem………….: Abdurrahim KARSLI, Abdurrahman Dilipak, Ali BULAÇ ve Abdurrahim KARSLI ve Aydın TÜMEN’in tanık olarak dinlenmesiyle, şüpheliler hakkında atılı suçlardan iddianame tanzimiyle cezalandırılmalarının sağlanmasını bilvekale arz ve talep ederiz.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ VEKİLLERİ
Av. Metin BAYYAR Av. Sait KIRAN