HKP, yolsuzluklara karşı mücadelesiyle Tayyipgiller’in ve Bilal Erdoğan’ın kamuyu zarar ettirmesinin kısmen de olsa önlenmesini sağladı

12.09.2014
517
A+
A-

17 Aralık operasyonun ardından, Konya’da Yazır Mahallesi’ne 200 kişilik yurt açan Tayyipgiller ailesinin vurgun vakfı TÜRGEV’in, yurt binasını Kredi ve Yurtlar Kurumundan bedelsiz bir şekilde aldığı ortaya çıkmıştı.  Konya’da bir buçuk yıl önce açılan TÜRGEV Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu’nun binasının, Konya İl Genel Meclisi tarafından 6 Haziran 2013 tarihinde alınan kararla TÜRGEV’e 29 yıllığına bedelsiz olarak verildiği Partimiz tarafından öğrenilmişti.

İl Genel Meclisi’nin 6 Haziran 2013’te gerçekleşen oturumunda TÜRGEV’e tahsis edilmesi kararında şu ifadeler yer almıştı:

“Selçuklu İlçesi Yazır Mahallesi 21801 ada 7 parselde bulunan arsa üzerine Konya İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan 200 kişilik öğrenci yurdu binasının Türkiye Gençlik ve Eğitim Hizmet Vakfı’na yakıt, elektrik, su, bakım ve onarım ve diğer ortak giderlerin kendilerince karşılanmak şartı ile 29 yıllığına bedelsiz tahsis edilmesi, tahsis edilmesine ilişkin olarak da 6360 sayılı kanunun geçici 1.maddesinin 4. fıkrası hükümleri gereğince ilgili makamlardan gerekli onayın alınması hususlarına karar verildi.”

Üstelik peşkeş çekilen bu yurt binası, Kon­ya­’da, köy­ler­den ge­le­cek or­ta öğ­re­tim öğ­ren­ci­le­ri­nin ba­rı­na­bil­me­si için Kon­ya Va­li­li­ği İl İda­re­si ta­ra­fın­dan in­şa et­ti­ril­mişti. Yani yoksul çocuklar için planlanan bir olanak ortadan kaldırılmış oluyordu anılan peşkeşle birlikte.

İşte bu nedenlerle, kamunun zararını önlemeyi ve yoksul çocukların hakkını aramayı görev kabul eden partimiz, anılan peşkeşle ilgili Recep Tayyip Erdoğan, Bilal Erdoğan, Konya Valisi (İl Özel İdaresi Başkanı Sıfatıyla), Konya Özel İdaresi İl Genel Meclisi üyeleri ve Kredi Yurtlar Kurumu Yöneticileri hakkında, “Görevi kötüye kullanma” (TCK.257/1,2), “görevinden kaynaklı kişi ve kurum kayırma” (ayırımcılık- TCK.122/1-a), “bilerek ve isteyerek kamu zararına sebep olmak” (İrtikap- TCK. 250/1) suçlarından suç duyurusunda bulunmuştu.

Bu suç duyurusuyla başlayan bir dizi işlem ve işlemlerin idareye yansıması sonucunda,  Konya Valiliği’nden, Partimiz Konya İl Başkanı ve Genel Başkan Yardımcımız Av. Orhan ÖZER’e hitaben gelen yazının bir kısmı şöyledir:

“gelinen süreçte…, İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan 200 kişilik öğrenci yurdu binasının…, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi ve Yurt binası ile ilgili her türlü tasarruf ve yetkinin Büyükşehir Belediyesine geçmesi nedeniyle…, gereğinin yapılması yetkili merci olan Konya Büyükşehir Belediyesinden istenmiştir… “BEDELSİZ TAHSİS” KONULU İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GÖRÜŞÜ DOĞRULTUSUNDA YENİDEN DEĞERLENDİRİLMİŞ VE GEREKLİ YASAL İŞLEMLERE BAŞLANMIŞTIR.” (Ek-1)

Konya valiliğinin tarafımıza gönderdiği yazısına ek yaptığı Konya Büyükşehir Belediyesi yazısında ise belediye “İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün yazısı ile Bakanlık Hukuk Müşavirliğinin görüşü dikkate alınarak TAHSİS İŞLEMİNİN belediyemiz tarafından yeniden değerlendirilmesi istenilmiştir…, Mülkiyeti İl Özel İdaresi’ne ait iken Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfına (TÜRGEV) tahsis edilen, 6360 sayılı yasa ile belediyemize devredilen öğrenci yurdu binası ile ilgili gerekli fiyat araştırması yapılarak, yer teslim tarihi olan 19.09.2013 tarihinden itibaren…, 5.000 TL (Beşbin) ECR-İ MİSİL BEDELİ ALINMASINA KARAR VERİLMİŞ VE KONUYLA İLGİLİ GEREKLİ YASAL ÇALIŞMALAR BAŞLATILMIŞTIR.”(Ek-2)

İşte tüm bu gelişmeler, Partimizin hukuk mücadelesiyle sağlanmıştır. Dolayısıyla Tayyipgiller ailesine ait TÜRGEV’in, kamunun malını karşılıksız kullanması ve bu yolla oluşan kamu zararı bir nebze engellenmiştir. Yurt binasının gerçek aylık kira bedelinin 5.000 TL’den daha fazla olacağı açıktır. Bu belirlenen rakama belediye nezdinde ayrıca itiraz edeceğiz. Ancak zararın bu kadarı olsun engellenebilmiş, kamunun menfaati bu miktar itibariyle kurtarılabilmiştir.

Elbette geriye dönük ve bundan sonrası için “ecr-i misil” alınması kararı, karşılıksız kullandırma (peşkeş) olgusunun da hukuken teyit ve ikrarı (itirafı) niteliğindedir. Demek ki, bu karar verilmeden önce yapılan “bedelsiz tahsis” olayı usulsüzdür, suçtur. Bedelsiz tahsisten dönülmesi, bu kararı verenler ve aldıranların, kamu malını peşkeş çekenlerin ve yeyim edenlerin bu suç eylemlerini ortadan kaldırmaz. Mali kayıptan bir nebze dönülmüştür, ancak (ve bu dönme kararıyla birlikte) eylem sabittir. En fazla “etkin pişmanlıktan” faydalanabilirler, bu suçun peşkeşçi failleri.

Her şeye rağmen, Partimizin bu hukuksal başarısını sevinçle karşılayarak, kamuoyu ile paylaşırız. Tayyipgiller’in yolsuzluklarına, hukuksuzluklarına karşı etkin mücadele etme kararlılığımız sürecektir, hangi makama çıkarlarsa çıksınlar… 11.09.2014

 

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi

İletişime Geç
Merhabalar,
Bize buradan ulaşabilirsiniz