HKP; Denizler anmasına yasak getiren Nazilli Kaymakamlığı kararını Danıştay’da iptal ettirdi
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Nazilli Temsilciliği tarafından 2009 yılında Nazilli Belediyesi Tiyatro Salonu’nda; “I. Kurtuluştan II. Kurtuluşa Gerçekten Tam Bağımsız Türkiye Mücadelesinde Deniz-Yusuf-Hüseyin’i Anıyoruz” konulu bir konferans düzenlenmek istenilmişti. Konuyla ilgili Nazilli Kaymakamlığı’na 05/05/2009 günü bildirimde bulunulmuş, ancak Kaymakamlık tarafından yapılan bir tebligatla, partimizin “Nazilli’de kayıtlı üyesi bulunmadığı” gerekçesiyle bu etkinliğin parti olarak yapılamayacağı, “2911 Sayılı Yasaya göre başvurulması halinde istemin değerlendirilebileceği” ileri sürülüp birinci keyfi engellemede bulunulmuştu.
Böyle bir gerekçenin son derece keyfi ve hiçbir yasal dayanağının bulunmadığı çok açıktır. Kaldı ki siyasi partilerin Kaymakamlıklara üye kayıtlarını bildirme gibi bir yükümlülükleri olmadığı gibi, nerede nasıl bir örgütlenme biçimi uygulayacağına da partinin yetkili organları karar verebilir, Kaymakamlık değil. Getirilen engel tamamen hukuk dışı idi. Bu keyfiliğe ve hukuksuzluğa seyirci kalamazdık. Bu kez 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına göre 7 kişilik tertip komitesi oluşturularak aynı konulu konferansımızı yapma kararlılığımız gösterilmişti.
Partimizin bu kararlı tutumu karşısında Nazilli Kaymakamlığı bu kez çok komik bir gerekçeyle, “Bahse konu dilekçede adı geçen şahısların işledikleri suçlardan dolayı ceza aldıkları bilindiğinden dolayı, dilekçe ile yapılmak istenen etkinliğin, bir konu hakkında halkı bilgilendirmek olmadığı, kanunda belirtilen Suç ve Suçluyu Övme fiilinin gerçekleştirileceği anlaşılmaktadır.” denilerek konferansımız ikinci kez yasaklamıştı.
Yani Nazilli Kaymakamı ya da Emniyeti hem savcı hem yargıç olmuşlar, her ne hikmetse daha gerçekleşmemiş bir toplantı hakkında “Suçu ve Suçluyu Övme” fiilinin oluştuğuna karar vermişlerdi.
Bu komik ve keyfi yasaklamalara karşı hem parti olarak hem de Tertip Komitesi Başkanı sıfatıyla Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak tarafından Aydın 1. İdare Mahkemesi önünde iptal davaları açılmıştı. Mahkemece her nedense Tertip Komitesi adına açılan davaya iptal kararı verilirken, parti adına açtığımız davamız reddedilmişti. Temyizimiz üzerine Danıştay 10. Dairesi tarafından kararı bozulan mahkeme önceki kararında direnince bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu mahkemenin kararını kesin olarak BOZMUŞTUR.
Böylece Partimiz, bir hukuk mücadelesinden daha zaferle çıkmıştır.
Biliyoruz, Partimiz tarafından savunulan Antiemperyalist, Antifeodal ve Antişovenist görüşlerin, Denizlerin gerek savunmalarında gerekse katledilirken idam sehpasındaki son sözleriyle örtüşmesinden ve bunun geniş kitlelere mal edilmesinden rahatsız olmaktadırlar.
Nazilli Kaymakamlığı’nın katledilmelerinden 37 yıl sonraki anmalarına tahammül edemeyerek yasaklama kararı verdiği Deniz-Yusuf-Hüseyin yoldaşlar; vatanını ve halkını sevmekten, ülkemizi yabancı emperyalistlerin boyunduruğundan kurtarmak için savaşmaktan ve halkın kurtuluş davasına baş koymuş sosyalistler olmaktan başka hiçbir suç işlememişlerdir. Bu nedenle Deniz-Yusuf-Hüseyin Türkiye Halklarının gönlünde hiçbir zaman suçlu olarak görülmemiştir. 12 Mart Faşizminin kukla mahkemelerinin verdiği kararlarla katledilmiş olmaları onların suçlu olduklarını hiçbir zaman kanıtlamaya yetmez.
6 Mayıs şehitleri, Halkın Kurtuluş Davası için gencecik yaşlarında ölüme gözlerini kırpmadan yürüdüler. Hiçbir zaman da unutulmadılar. Her geçen gün Halkların gönlünde yaşamaya devam ettiler. Bundan sonrada yaşayacaklar. 20.03.2017
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
GENEL MERKEZİ
Mahkeme Kararları: