Gaziantep Tekstil İşçileri Direniş Bayrağını Dalgalandırıyor!
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde(OSB’de) yer alan Şireci Tekstil, Gürteks, Gür İplik, Motif İplik, Canan Tekstil işçileri insanların hayvan yerine konmasına karşı oldukları için güçlerini birleştirmiş, tek yürek olmuşlar ve yedi gündür parababalarına, patronlara karşı direnişlerini sürdürüyorlar.
Onlar ki kölelik koşullarında çalıştırılıyorlar. Sefalet ücretiyle her gün ellerindeki bir dilim ekmekleri de küçülüyor. Önceki yıllarda almış oldukları dört ikramiye hakları, 8 saat yerine 12 saat çalıştırılma, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, Pazar ve bayram tatillerindeki zorunlu mesailer, yıllık izinlerin kullandırılmaması gibi haklarının ellerinden alınarak insanlık dışı çalıştırılma koşullarının dayatılmasına dayanamayarak isyan ateşini yakmışlar ve bir anda alev topuna dönüştürmüşler. Güçlerini birleştirerek patronlarına karşı şu talepleri dile getiriyorlar:
“Aylık 1000tl maaş ve asgari ücret tutarında dört ikramiye verilmesi, bu ikramiye üç ayda bir ödenecek şekilde ücret bordrosuna yansıtılacak. Pazar günleri ve diğer resmi tatillerde; bayramlarda ve resmi izin günlerinde çalışılmayacak, çalışılmadığı zaman devamsız yazılmayacak. Pazar günü ve diğer mesai günlerinde 12 saat çalışma kaldırılacak. Gönüllü olmak şartıyla Pazar günü çalışan işçiye ise mesaisinin %10’u tutarında yani 100tl mesai ücreti ödenecek. Talepler kabul edilir ve işbaşı yapılırsa tek bir işçi bile işten atılmayacak. Atılırsa eylem aynı şekilde devam edecek. Bütün bu talepler sözlü olarak değil, işçiler ve patronlar arasında ikili bir protokol ile imza altına alınacaktır.” talepleriyle eyleme çıkıyorlar.
Ancak işveren bu talepleri henüz kabul etmemekte, işçiler ise bu talepler kabul edilinceye kadar kararlı bir şekilde işyeri önündeki direnişlerini sürdürmeye devam ediyorlar.
Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak direnişteki arkadaşları ziyaret ettik. Onların bu haklı davalarında yanlarında olduğumuzu bilmelerini, bu davanın bir insanlık davası olduğunu ve çocuklarına götürecekleri bir dilim ekmeği biraz daha büyütmek için burada Antep OSB’de, 37 derece sıcağın altında, bu ramazan ayında aç susuz hatta bazı işçi arkadaşların oruç tutarak bu direnişi gerçekleştirdiğini, bundan daha onurlu bir mücadelenin olamayacağını söyledik.
İşçi sınıfının kendi gücüne inanırsa neleri başarabileceğini gösterdiği somut bir örnek olduklarını anlattık. İlk ziyaretimizde Gaziantep İl Başkanı Sultan Kıran kısa konuşmalarla desteklerini bildirdi.
İkinci ziyaretimizde Parti Merkez Komite Üyesi ve Ankara İl Başkanı Av. Sait Kıran öncelikle Gür İplik işçilerini ziyaret etti. Burada bu direnişin haklı, onurlu bir direniş olduğunu, ancak patronlarının her türlü oyunu oynayabileceklerini ancak bu oyunlara asla gelmemeleri konusunda işçileri uyardı. Bir hukukçu olarak da işçilerin sorularını cevaplandırdı. İşçiler patronun onları tazminatsız işten çıkaracağı tehdidini savurduğunu söylemesi üzerine Kıran, 1200 işçiyi bir anda hiçbir işyeri işten atamaz dedi. Yeter ki siz tek yürek olun ve bu birlikteliğinizi koruyun diye işçi arkadaşlara önerilerini iletti. Coşkulu bir şekilde oradan ayrıldık. Ardından ziyarete gittiğimiz Gürteks işçilerine benzer bir konuşma yapan Kıran, polislerin Gürteks işçilerini işyeri önünden uzaklaştırmak için barikatlar kurarak zorla farklı yerlere götürdüğünü, buna haklarının olup olmadığı soran bir işçi arkadaşa buna hakları yok dedi. Ancak polisin de bu durumdan rahatsız olduğunu, onların aslen patronun haklarını korumak için burada olduğunu söyledi. Onlar hiçbir zaman işçinin yanında, işçi hakkını alabilsin diye bulunmaz, patronun yanında yer alırlar dedi. Burada işçilerin içerisine girmiş olan emniyet görevlisi rahatsız oldu ve polisi hedef gösteremezsiniz diyerek, konuşmayı bölmek istedi. Ancak arkadaş gereken cevabı vererek konuşmasına devam etti. Bu işyerinden de işçiler bizleri alkışlarla uğurladılar. Canan Tekstil önünde bekleyen işçi arkadaşlarımızı da ziyaret ettik. Kıran konuşmasından benzer şeyleri burada da vurguladı. Daha sonra Şireci Tekstildeki arkadaşlar bizleri davul-zurnayla karşıladılar. Kıran, orada işçi arkadaşlara birlikteliklerine sahip olmaları ve ancak haklarını böyle alabileceklerini aksi takdirde herkesin haklarını kaybedeceğini söyledi. İşçi arkadaşların sorularını cevaplandırdıktan sonra coşkulu bir şekilde oradan da ayrıldık. Motif İplik işçilerini ziyaretimizde arkadaşların işyeri temsilcileri ve diğer işyerlerindeki temsilcilerden dört arkadaşın ifade vermek üzere emniyete götürüldüklerini öğrendik. Buna rağmen işçi arkadaşlar gayet moralliydi, bizlerle samimi bir şekilde sohbet ettiler. Sohbet sırasında bir gün önce Gürteks işçilerini konvoy halinde ziyarete giden Motif İplik işçilerine polislerin gürültü kirliliği yaptıkları gerekçesiyle trafik cezası yazdıklarını gülerek anlattılar. Oysa düğünlerde, maçlarda böyle bir cezanın yazılmadığını söylediler. Emniyetin yine başka bir fabrikadan onları ziyarete gelen işçilerin görüşmelerini engellediklerini anlattılar. Başkan da bunların hep olacağını, hak almanın bu ülkede bu kadar zorlaştırıldığını ama sizler bu inancınızı korursanız bütün bu engelleri aşacak, burada haklarınızı aldığınızda bütün işçilere örnek olacaksınız. Sadece Antep işçi sınıfına değil Türkiye’deki işçi arkadaşlarınıza örnek olacaksınız, dedi.
Daha sonra emniyetten gelen işyeri temsilcisi arkadaşlar yaşadıklarını anlattılar. Emniyete ifade vermeye çağırmışlar. Temsilci arkadaş çağırma sebeplerini “İşte sen bütün fabrikalarda çalışan işçileri patrona karşı kışkırtıyormuşsun, etrafta gürültü kirliliği yapıyorsun, ayaklandırıyorsun gibi gevezelikler” sözleriyle açıkladı.
Temsilci arkadaş da “ben nasıl gidebilirim organize birinci, ikinci ve üçüncü bölgelere kuş muyum ki uçayım” diye cevap vermiş. “İşte emniyetin işçileri yıldırmak için oynadıkları oyunlar bu. Fakat bunların hiç birinin kendilerini yıldıramayacağını, haklarını kazanana kadar davalarından vazgeçmeyeceklerini, mücadeleyi sürdüreceklerini” söyledi. Başkan da doğrusunun bu olduğunu Kurtuluş Partisi olarak da kendilerini desteklediğimizi söyledi. İşçi arkadaşlar kendilerini ziyaret etmemizden büyük onur ve mutluluk duyduklarını ifade ettiler ve bizleri uğurladılar.
Bütün iş yerlerinde direnişe ailelerini de katmalarını ve bunu Antep halkına da duyurabilmek, kamuoyu oluşturabilmek için demokrasi meydanında kitlesel bir basın açıklaması yapmalarını önerdi. Ayrıca uzun vadeli sürede, öncelikle direnişlerini taleplerini elde edinceye kadar sürdürmeleri, daha sonra da bunu sendikal örgütlenmeyle taçlandırmaları gerektiğini anlattı.
Sarı sendikacılar ve sendika ağalarına karşı bir mücadele verilmeli. O koltukların onların tapulu malı olmadığı gerçek anlamda sınıf sendikacılığı yapan yiğit sendikacılar, işçi sınıfının çıkarlarını savunan sendikacılar oralarda, o koltuklarda oturmalı, dedi. Örnek olarak DİSK Nakliyat-iş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu’nu gösterdi. Sendikacılara olan güvensizlik, sendikalara olan güvensizliğe dönüştürülmemeli. Bunların ayrı şeyler olduğunu vurguladı. Sendikaların; işçi yığın örgütlerinin hakkının arandığı bir kurum olduğunun altını çizdi. İşçi arkadaşların bugün Antep’te sayılarının 5000’e yaklaştığı, bu direnişte karşılarında dayanacak sarı bir sendikacının olamayacağını, yönetimlerinin değişmek zorunda kalacağını söyledi. Sendikalara sırtımızı dönmemeliyiz, küsmemeliyiz diyerek sendikal örgütlenmenin önemini vurguladı. Aksi takdirde bu alınan hakların kalıcı olamayacağını, işverenlerin her fırsatta verdiklerini geri alacağını ve işçi kıyımına gideceğini söyledi. Kalıcı hakların elde edilmesinin yolunun kalıcı örgütlenmede; sendikal örgütlenmede olduğunu söyledi.
İşte işçi sınıfı kendi gücünün farkına varırsa neleri başarabileceğini de görüyor. Bugün OSB tam bir işçi eylem alanı olmuş durumda, bayram yeri gibi. Mücadelelerinde yanlarındayız.
Halkın Kurtuluş Partisi
Gaziantep İl Örgütü