ABD Uşağı satılmışlar erken bayram etmesin: Genç Teğmenlerimiz vatana hizmet etmeye devam edecek!

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

Tayyipgiller’in emri altına aldıkları Türk Ordusu’nun yüksek komuta kesimi yani Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri Komutanlıkları, 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninde kılıç çatıp, subaylık yemini edip; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, diye slogan atan yiğit, beş teğmen yavrumuza ve onların Bölük, Tabur ve Alay Komutanlarına, Ordudan ihraç cezası verdi ve verdikleri bu utanç verici ceza bugün açıklandı.

Zaten onların bunu yapacakları belliydi. Çünkü bu Tayyipgiller; ABD’yle, CIA’yla, Pentagon’la el ele vererek, onun NATO’suyla el ele vererek Türk Ordusu’nun tepesini ne yazık ki ele geçirdiler. Türk Ordusu’nun tepesi ve bu cezayı veren sözüm ona Yüksek Disiplin Kurulları, artık Mustafa Kemal’in, İnönü’nün ve silah arkadaşlarının kurduğu Türk Ordusu’nu temsil etmiyorlar.

Bunlar; Mustafa Kemal ve Kuvayimilliyeci silah arkadaşları hakkında idam fermanları çıkaran satılmış, çökkün padişah Vahidüddin’i, onun şeyhülislamlarını, Dürrizade Abdullah’ı, Mustafa Sabri’yi, Damat Ferit’i ve bugünlere gelirsek Fesli Deli Kadir’i temsil ediyorlar.

Onlar Kuvayimilliyecilerin safında değil; “keşke Yunan galip gelseydi”, diyen Fesli Deli Kadir ve onun öğrencileri olan Tayyipgiller’in safındalar. Aynen onlar gibi cezayı verenler de aslında Türkiye Cumhuriyeti’ne dost değil düşman. Türk Vatanına dost değil, düşman; Türk Halkına dost değil, düşman bunlar.

Utanmıyorlar; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, dedikleri için yiğit yavrularımıza, evlatlarımıza ceza vermekten, onların yine aynı yüreğe ve yiğitliğe sahip üç komutanına ceza vermekten.

Ama bunlar unutmasınlar ki, o teğmenlerimiz yarın Türk Ordusu’nun başına geçecekler, komuta kesimini oluşturacaklar. Belki o yiğit teğmen yavrumuz Ebru Eroğlu gerçek Mustafa Kemalci Türk Ordusu’nun bileğinin hakkına Genelkurmay Başkanı olacak, bunu aklınızdan hiç çıkarmayın.

Sizlerse Tarihin lanetli sayfaları arasına Tayyipgiller iktidarıyla beraber, Kaçak ve de Haram Saray avanesiyle beraber yuvarlanıp gideceksiniz. Adınız Nemrut Mustafa Paşa Divanı’yla birlikte anılacak, Tatar Hasan Divanı’yla birlikte anılacak, Mustafa Sabri’yle birlikte, Dürrizade Abdullah’la birlikte anılacak. Aynı sayfalar içinde ve aynı safı belirleyen insanlar içinde yer alacaksınız,  bundan hiç kaçışınız olmayacak.

Zaten bu ceza bugün verilmiş bir ceza değil. Bunlar sadece Tayyipgiller tarafından verilen cezayı yazıya geçirmiş kuklalar, uşaklar bunlar.

Oysa ceza ne zaman verildi?

Ceza; Teğmenlerimizin; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, sloganları atmalarından aşağı yukarı bir hafta sonra verildi.

İşte Tayyip’in Milliyet’inin 7 Eylül 2024 tarihli haberinden:

“Tayyip Erdoğan, Önder İmam Hatipliler Derneği tarafından düzenlenen 21. İmam Hatipler Kurultayında Genç Teğmenlere ilişkin açıklamayı yaptı.”

Yani bu kurultayı düzenleyen o İmam Hatipler Derneği neci?

Onlar da Fesli Deli Kadir’in öğrencileri, onlar da Kuvayimilliye, Türk ve Türkiye düşmanı, Türk Vatanı düşmanı, halkımızın düşmanı; onlar da kendileriyle aynı kategoriye girer.

Evet Tayyip nam ABD Devşirmesi, ABD kuklası Hafız aynen şunları söylüyor:

“(…) Geçenlerde malum mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Şimdi bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün araştırmalar, hepsi şu anda yapılıyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Kim olursa olsun bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz. (…) Şimdi çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu konuyla ilgili olarak da üniversitemizde görüşmelerimizi yaptık ve bu konuda Kara Kuvvetleriyle görüşmelerimizi yaptık, Milli Savunma’yla görüşmelerimizi yaptık ve bunların süratle temizlenmesi için de adımlarımızı atıyoruz.”

Demek ki neymiş?

Karar bizzat Tayyip tarafından verilmiş. Bu adı yüksek olan Milli Savunma Bakanlığının Disiplin Kurulları, Kara Kuvvetlerinin Disiplin Kurulları zavallı kuklalar, Tayyip’in emir erleri bunlar. Onun buyruğunu yazıya geçirmişler sadece.

Bunların alayına söylüyoruz: Erken bayram etmeyin, sonunuz yaklaştı. Kaçışınız, kurtuluşunuz olmayacak, çaldığınız trilyonlarca dolarlık kamu malıyla birlikte, yıktığınız Laik Cumhuriyet’e karşı işlediğiniz bütün suçlarla birlikte, vatan topraklarımızı, Ege’de 20 Adamızı Yunanistan’a satışınızla birlikte ve işlediğiniz bütün suçlarınızla birlikte bağımsız ve tarafsız mahkemeler önüne çıkacaksınız. İşlediğiniz binbir suçun hesabını vereceksiniz, hiç kaçışınız olmayacak, aklınızda mıh gibi tutun bunu.

(Mustafa Kemal’in kalpaklı fotoğrafının yer aldığı Bağımsızlık Benim Karakterimdir, yazılı dövizi göstererek) Ve Tarih, bu Komutanın yenildiğine tanık olmadı.

Ve biz devamcıları da aynı şekilde sizleri yeneceğiz!

Hainleri, işbirlikçileri yeneceğiz!

Efendiniz ABD Emperyalist Hayduduyla beraber hepinizi bir kez daha hezimete uğratacağız.

Evet, Saygıdeğer Halkımız,

İşte bu hainlerin olayları hep böyle. Bunlar Laik Cumhuriyet’i yıktılar; hırsızlar, sapıklar cumhuriyeti kurdular. Tayyip’in Sakarya milletvekili Ali İnci’nin kardeşi Yusuf İnci, 14 yaşında bir kız evladımıza tecavüz ediyor ve hukuka bağlı bir mahkeme bu sapığa 25 yıl ceza veriyor. Ama bu sapığın avukatının üst üste Yargıtay’a yaptığı karar düzeltme başvuruları 3 defa reddedilmesine rağmen 4’üncüsünde kabul ediliyor.

Ve şu utanç verici gerçeğe bakın: “Mağdurun da rızası vardır. O bakımdan cebir ve şiddet yoluyla tecavüz etmemiş bu Yusuf İnci denen şahıs. O sebeple kararın bozulması ve tutuklu sanığın da tahliyesi gerekir”, diyor.

Şuraya bakın, utanmazlığa bakın. 14 yaşında bir yavruya tecavüz ediyor ahlâksız, alçak sapık; bunlar onu kurtarma derdinde.

Bu kaçıncı sapıklığınız?

Bu hale getirdiler memleketi, arkadaşlar. Hainler, hırsızlar, sapıklar cumhuriyeti haline getirdiler memleketi. Bunlar Ensar’larda, tarikatlarda, cemaatlerde yavrularımıza erkek kız ayırımı yapmadan tecavüz ederler, ondan sonra da biz dinciyiz diye oynarlar ortalıkta.

İşte bunların içyüzü bu Saygıdeğer Halkımız, tanı bunları.

Kalın sağlıcakla…

31 Ocak 2025