TRT ve Rıdvan Dilmen’e cevabımızdır: TRT ve Şeytan Rıdvan yolsuzlukları açığa çıkınca kıvranıyorlar, kıvrandıkça kıvırtıyorlar, kıvırttıkça yalanlar döktürüyorlar
Partimiz; basında yer alan haberler doğrultusunda Kamu Kurumu olan TRT’nin AKP’li yöneticilerinin Şeytan Rıdvan Dilmen ile yaptığı anlaşma karşılığında, Şeytan’a aylık 710 bin, yıllık 8,5 milyon TL tutarında ödeme yapılacağı iddiaları nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu. Bu suç duyurumuzun Sosyal Medyada ve kamuoyunda geniş yankı bulması, kamu malını peşkeş çeken TRT Yöneticilerini ve bu peşkeşten nemalanan Şeytan Rıdvan’ı çok rahatsız etmiş.
O kadar rahatsız etmiş ki TRT Yöneticilerini ve Şeytan’ı; bir panik havası sarmış kendilerini. Suçluluk telaşıyla birbirlerinden habersiz yaptıkları açıklamalar da açıklamalar arasındaki tutarsızlıklar da suç duyurumuzun ne kadar yerinde olduğunu, TRT Yöneticilerinin ve Şeytan Rıdvan’ın suçüstü yakalandıklarını gösteriyor.
TRT’nin yaptığı açıklamalara bakalım.
Şöyle başlıyor: “TRT’de spor programlarına çıkan yorumcularımıza yönelik sistematik bir şekilde yürütülen ve yalana dayanan algı operasyonları belli bir süre dikkate alınmamıştır. Bazı art niyetli kesimlerin kendi menfaatleri adına giriştikleri bu ilgi çekme çabasına katkı sağlamamak için şu ana kadar bir açıklama yapılmamıştır. Bununla birlikte söz konusu yalan ve iftiraların TRT’nin kurumsal itibarına zarar verme aşamasına gelmesi ve son süreçte siyasete malzeme edilmesi nedeniyle kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı hasıl olmuştur.”
Soru 1: Yalana dayalı algı operasyonları sistematik ise, demek ki dizgeli, yöntemli, düzenli bir “saldırı” söz konusu. Yani yeni değil bu saldırı, öncesi de var.
E o zaman soru 2: Bugüne kadar niye beklediniz? Ya da niye şimdi harekete geçme ihtiyacı duydunuz?
TRT’den el cevap: “Siyasete malzeme edil”miş.
Bre kamu malı yiyiciler, kamu malını peşkeş çekenler; siz Halkın vergileriyle kurulan, yayın yapan, Halka tarafsız hizmet götürmesi gereken TRT’yi AKP’giller siyaseti için kullanırken sesiniz çıkmıyor, her türlü olanağı AKP’giller ve yandaşlarının emrine sunuyorsunuz, o zaman siyasete malzeme olmuyor da Halkın parasının hesabını soran çıkınca mı siyasete malzeme oluyor?
Yapmayın o zaman, dağıtmayın sizin olmayan paraları, asgari ücretin 8 bin TL olduğunu sanacak kadar ülkesinden, vatanından, vatandaşın durumundan bihaber bir Şeytan’a.
TRT devam ediyor açıklamalarına:
“Yalan ve iftiraya dayalı haberlerin hedefinde olan Rıdvan Dilmen ve diğer spor yorumcularımızın aldığı ücretlere ilişkin gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan rakamlar bilinçli olarak gündemde tutularak, TRT’nin kurumsal itibarına zarar verilmek istenmektedir. Zira, Rıdvan Dilmen ve TRT bünyesinde yer alan diğer spor yorumcularının ücretlerine dair ortaya atılan rakamlar asla doğru değildir, akıl ve mantık dışıdır, haksız bir şekilde ithamda bulunan kişilerin hayal ürünüdür.”
TRT Yöneticileri suçluluk telaşıyla debelendikçe batıyorlar, battıkça debeleniyorlar. Yahu ödediğiniz rakamların gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoksa açıklayın rakamları; siz de rahat edin kamuoyu da rahatlasın. “Haksız bir şekilde ithamda bulunan kişilerin hayal ürünü” ise gösterin anlaşmayı, anlaşmanın tutarını ve ödeme belgelerini, olay hayal ürünü olmaktan çıksın. Hayal gördüğünü iddia ettiklerinizi “utandırın”, “uykuda imişiz, hayal görmüşüz, meğer gerçek değilmiş” dedirtin.
Akıl ve mantık dışı ise Şeytan’a ödediğiniz aylık 710 bin, yıllık 8,5 milyon TL; gelin bir akıllılık yapın bu kadar değil şu kadar ödüyoruz deyin, size iftira edenler desin ki “ne kadar mantıksız davranmışız”. Ama yok, bunu yapamıyorsunuz, gizliden fırıldak çevirmeye alıştınız. Asgari ücretin 2.825 TL 90 Kuruş olduğu ülkemizde, (Şeytanın sandığı gibi 8 bin TL değil) açıklayacağınız rakamların, iki üç laklak karşılığında ödeneceğini, tepki toplayacağını hesap edersiniz. O kadar da akılsızlık yapmazsınız.
En iyi savunma saldırıdır ya, devam ediyor TRT yöneticileri açıklamalarına:
“Bununla birlikte söz konusu yalan ve iftiraların TRT’nin kurumsal itibarına zarar verme aşamasına gelmesi ve son süreçte siyasete malzeme edilmesi nedeniyle kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı hasıl olmuştur.”
Bu ve benzeri yolsuzluk, peşkeş, kamu malı aşırıcılık, zimmet, irtikap ve bilcümle kamuya karşı işlenen suçların hesabını sormak, sizin gibilerin itibarsızlaştırdığı kurumların itibarını yeniden inşa edebilmek içindir HKP’nin suç duyuruları. İtibarsızlaştıran sizsiniz asıl.
Yok öyle yağma. Halkın sırtından ödeyin paraları, yağmalayın kamu kurumunu, yandaş “sporculara”, “sanatçılara”, “gazetecilere”, “yazarlara” peşkeş çekin, TRT ekranlarını AKP’giller’in borazanı hale getirin, ondan sonra foyanız ortaya çıkınca saldırın. Sizlerin TRT’ye verdiği zararı şu ana kadar hiç kimse veremedi. TRT’yi, AKP’giller’in Halk Düşmanı siyasetine alet eden asıl sizlersiniz.
TRT Yöneticileri diyor ki açıklamalarının devamında:
“Gerek sosyal medyada gerekse kamuoyunda ismi zikredilen spor yorumcularımız, devlet televizyonunda yer almanın gururunu ve itibarını her türlü maddi kazanımın üstünde tutmaktadır. Söz konusu iftiraların hedefinde olan yorumcularımız çok büyük fedakârlıkta bulunarak ve gönül bağını önceleyerek TRT ekranlarında program yapmaktadırlar.”
Ancak Şeytan da bir açıklama yapıyor:
“TRT’de 3. yılım toplamda. 1 TL para almadım. Almayı da düşünmüyorum. Çünkü ben ekmeğimi yedim çok şükür. Yalanlarla, iftiralarla olmaz. Sözleşmem de yok. Sağ olsunlar beni bu ekranda görmek istediler. Hem kurum, hem vatandaş sağ olsunlar.”
Açıklamalardaki çelişkiyi gördünüz mü? Panikle birbirlerini nasıl da yalanlıyorlar ve açık düşüyorlar.
Ziya Paşa da size cevap versin:
En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?
Günümüz Türkçesiyle söylersek;
En ummadığın senin içyüzünü keşfeder,
Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsun?
Sizler gerçekten Ziya Paşa’nın dediği gibi herkesi kör, sağır mı sanırsınız? TRT; rakam bu kadar yüksek değil, “gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan rakamlar” diye açıklama yapıyor. Yani ortada bir rakam var.
Şeytan Rıdvan da diyor ki; “1 TL para almadım.”
Hanginiz doğru söylüyor? Para alıyor mu almıyor mu? Anlaşma var mı yok mu?
TRT; “yorumcularımız çok büyük fedakârlıkta bulunarak ve gönül bağını önceleyerek TRT ekranlarında program yapmaktadırlar” diyor. Şimdi nasıl çok büyük bir fedakârlıkta bulunmuş Şeytan Rıdvan, açıklayın. Gönül bağını önceleyerek program yapmaya başlamışsa aklına yeni mi geldi TRT ile olan gönül bağı. O zaman sormazlar mı adama, şu ana kadar niye özel TV’lerde boy gösterdi, diye?
Burada Halkımızın bu tür durumlarda söylediğini söyleyelim: “De gedin yav!”
O kaymağı bırakıp gelmesi, siz TRT Yöneticilerinin Rıdvan Dilmen’e baklava üstü kaymak sunmanızdan olmasın?
Halkın Kurtuluş Partisi olarak bizler Türkiye Devrimi’nin önderi Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileriyiz. Tefeci-Bezirgân Sermayenin günümüzdeki siyasi temsilcisi AKP’giller’in içyüzünü çok çok iyi biliriz. Çünkü biz AKP’giller’in temsil ettiği Ortaçağcı zihniyetin içyüzünü keşfeden bir Önderin devamcılarıyız.
AKP’giller’in en tepesinden en aşağıdaki bürokratına, sporcusuna, sanatçısına kadar taptıkları tanrı Para Tanrısıdır. Paranın kokusunu almadan, ortada bir nemalanma, bir ikbal görmeden adım atmazlar. O yüzden hiç kimse “gönül bağı”ymış, “fedakarlık”mış, “ekmeğini yedim”miş teranelerini yutturmaya kalkmasın. Yemezler. “Hülooğğ”cularınız, kör, sersem olabilirler ama biz değiliz. Emekçi halkımız kör, sersem değil.
Yayın ilkeleri arasında:
“Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak,
“Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak” olan TRT’yi bu ilkelerinden saptırdınız. Ne tarafsızlık, ne doğruluk bıraktınız. Tek yönlü, taraf tutan yayıncılığınızla TRT’yi AKP’nin, yandaşlarının inanç ve düşüncelerinin menfaatlerine alet ettiniz. AKP’giller’in siyasi ekranı oldunuz.
Elbette bu devranınız hep böyle dönmeyecek. O ekranlar, o radyolar yeniden TRT’nin, unutulan, unutturulan yayın ilkelerine yani özüne dönecek.
O günler gelecek. Ortaçağ karanlığınızla kararttığınız ekranlar yeniden aydınlanacak.
20 Eylül 2021
HKP Genel Merkezi