Teğmen Ebru Eroğlu ve Kar Leoparı Nasuh Mahruki, ülkemizin ve halkımızın onurudur!
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
Kaçak Saray avenesinden bir puşt, Ebru Eroğlu Teğmen yavrumuza sinkaflı küfür içeren mesaj gönderiyor. Yavrumuz bunu Tayyip’in karikatüre çevirdiği yargıya şikâyet edince de yargıdan ne cevap alıyor?
“Bu düşünce özgürlüğü kapsamında kimseyi de hedef almayan bir beyan, kovuşturmaya yer yok burada”, diyor.
Evet, bunların hepsi bir çetenin değişik mensupları. Hani Hollywood filmlerinde de olur; katiller olur, tecavüzcüler olur, hırsızlar olur, kahramanlar olur ve mahkemeler olur değil mi? Savcılar olur, yargıçlar olur ama hepsi neye göre oynar?
Bir senaryoya göre oynar. O senaryoda kendilerine verilen rolü oynar alayı. Bunlar senaryoya mahkûmdur ve yönetmenin, yapımcının buyruklarına, yönlendirmesine mahkûmdur. Tüm davranışları o çerçevede sınırlanmıştır.
İşte Türkiye’de de aynı şey söz konusu. Biri sinkaflı küfür eder, öbürü demagojik saldırılar yapar yalan söyler; öbürü hırsızlık, yolsuzluk, vurgun, soygun yapar; dağlarımızı, ormanlarımızı, nehirlerimizi tarumar eder, şehirlerimizi tarumar eder, nakite çevirir ve bunun aslan payını Kaçak ve de Haram Saray’ın sultanına aktarır.
Yollar, köprüler, tüneller yapıyoruz diye; Şehir Hastaneleri yapıyoruz diye haraca bağladılar halkımızı bunlar. Milyarlarca dolar halkımızın alın terinden gasp ederek bu beşli, yedili, onlu çeteleri eliyle toplayacaklar paraları; bunun aslan payı yine Kaçak Saray’ın sultanı Tayyip’e gidecek.
O da ne yapıyor?
Özel uçaklarına konteynerlerle doldurduğu dolarları, avroları, altınları, yurt dışındaki kanki olduğu özellikle Arap ülkelerindeki, Arap Şeyhliklerindeki, Arap Krallıklarındaki zulalarına yerleştiriyor. Bir kısmını da Londra’ya götürüyor, orada sokaklar alıyor. Yani bölüşmüşler memleketin varını bunlar.
O yüzden bu yiğit, genç, eğitimli, zeki, kahraman, Mustafa Kemal ve İnönü geleneğine sahip, onlara sıkı sıkıya bağlı yavrularımızın “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” sloganı atmaları, bunların saltanatına karşı yönetilmiş en büyük tehlike sayılıyor. Böylesine hain, zalim bunlar.
Hep söyleyegeldiğimiz gibi bunların biri, beşi, onu değil tamamı Kuvayimilliye, Mustafa Kemal, İnönü ve Laik Cumhuriyet düşmanı. Bunlar Ortaçağcı Faşist bir Din Devleti kurma derdinde. Bunlar BOP çerçevesinde Türkiye’yi parçalama derdinde.
Öbür taraftan kar leoparımız yiğit, cesur Nasuh Mahruki’yi önümüzde yapılması planlanan seçimler hakkında zekice, bilgilice bir öngörüde bulunduğu için, hemen tutukluyor Tayyip’in Kaçak Saray’a bağladığı, sıkı sıkıya esir alıp bağladığı, sözüm ona yargı.
Adam bir düşünce belirtiyor, küfür etmiyor, hakaret etmiyor. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı; “Elektronik sisteme geçilecek”, diyor.
Nasuh Mahruki de diyor ki; “Daha bu sistem yokken bile, klasik sistemde bile hep hırsızlık, yolsuzluk yaptılar seçimlerde.”
2,5 milyon sahte oyu, sandıklar kapandıktan sonra, sayıma geçildikten sonra, baktılar ki Kaçak Saray avanesi kaybediyor, Tayyip’in temsilcisinin bir dilekçesiyle geçerli saydılar. Ve o şekilde Tayyip’e seçim kazandırmış oldular 2017 Referandumunda.
Sonrasında ne dedi Tayyip?
“Atı alan Üsküdar’ı geçti.”
Yani biz işi bitirdik, dedi.
Evet, bu adam bir öngörüde bulunuyor sadece. Haklı ve doğru, mantıklı, tutarlı, bilinçli bir öngörüde bulunuyor. Ama “yapma” diyorlar, “uyandırma” kimseyi. Aslında Mahruki’yi tutuklamaları suçüstü yakalanmış olmalarının kanıtı.
Bu Tayyipgiller’in alayını toplasanız, bir Ebru Eroğlu Teğmenimizin ve Genç Teğmenlerden herhangi birinin bir tırnağı kadar varlık değeri taşıyabilir mi?
Taşıyamaz.
Bunların alayını toplasanız bir Nasuh Mahruki eder mi?
Etmez.
Mahruki’nin Başkanı olduğu AKUT destanlar yazdı. On binlerce insan kurtardı, can kurtardı. Ama orayı da tarumar ettiler, bütün kamu kurumlarını tarumar ettikleri gibi.
Yerine neyi monte etmeye kalktılar?
AFAD’ı.
AFAD ne yaptı Pazarcık Depremi sonrasında?
Hiçbir şey… Hiçbir şey… 10-20 kişilik bir sıradan gönüllü arama kurtarma kuruluşunun, kurumunun yaptığını bile yapamadı.
Bunlar böyle işleri yapamaz. Bunlardan asla cesaret, yürek, kahramanlık gerektiren işler beklenmez.
Bunlar nede uzman?
İnsanlarımızı Allah’la aldatmada.
Nede uzman?
Yalanda, riyakârlıkta, demagojide, hırsızlıkta, vurgunda, soygunda uzman bunlar. Ve hatta tacizde tecavüzde uzman bunlar. Ensar’lar da körpecik yavrularımıza az mı tecavüzde bulundular?
Fakat sanmasınlar ki bu devran böyle sürüp gidecek. Yaptıkları yanlarında kalacak.
Asla!
Her birinin yaptığı kanunsuzluk, soygun, vurgun kuruşuna varıncaya kadar sorulacak. Yaptıkları her bir ihanetleri, Mustafa Kemal’e, İnönü’ye, Kuvayimilliye’ye, Laik Cumhuriyet’e yönelik saldırıları, Anayasayı ve kanunları tarumar ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kurumlarını çökertmeleri, Ege’de 20 Ada’mızı ve iki kayalığımızı elleriyle peşkeş çekerek vatan toprağı sattıklarının hesabı; hepsi sorulacak bunlardan, hiç kaçışları olmayacak.
Ve bir de neyin peşinde bunlar?
13 ila 15 milyon Ortaçağcı istilacıyı Türkiye’ye doldurarak Türkiye’de Türk’ü azınlığa düşürme peşindeler.
Böylece kolayca, ABD’nin kendilerine verdiği yani o insan soyunun başdüşmanı ABD Emperyalistinin, ki bunların efendisidir, devşiricisidir, iktidara taşıyıcısıdır, 22 yıldan bu yana iktidarda tutucusudur, işte bunlara verdiği BOP görevini yerine getirecekler bunlar. O amaçla bu 15 milyona yaklaşan Ortaçağcı istilacıyı Türkiye’ye doldurdular. İşte BOP çerçevesinde Türkiye’yi parçalamaya kalktıklarında o istilacılar da Kaçak Saray avanesinin yani Tayyipgiller avanesinin yanında Kuvayimilliyeci, Mustafa Kemalci, Laik Cumhuriyetçi güçlere karşı savaşa sürülecekler.
Nasuh Mahruki bunu da öngörüyor. İşte videosu:
***
Videonun çözümü:
Nasuh Mahruki: Türkiye’de inanılmaz 12-13 milyon sığınmacı doldurdular. Bunlar sığınmacı değil. Bunlar potansiyel asker, potansiyel yabancı savaşçı. Pakistanlı, Afganlı, Suriyeli. Cihatçı var, bizzat Pakistan’dan cihatçı topluyorlar Türkiye’ye, bunları duyuyoruz. Türkiye’ye halifeliği getireceğiz, şeriat ilan edilecek cihata gidiyoruz diye geliyor insanlar Pakistan’dan, 23-25 yaşında gencecik insanlar. Hepimiz gördük Afganistan’dan tâ, 3 bin kilometre Afganistan Türkiye’ye, İran’dan sınırımıza yürüyerek geliyorlar. 3 bin kilometre yürüyerek mi geliyorlar bunlar?
Bu bir proje. Bak çok önemli bir rakam söyleyeceğim sana; Anadolu’da biz Kurtuluş Savaşı verdik ya, Mustafa Kemal Paşa’yla kurtardık vatanı en imkânsız şartlarda.
Kaç işgalci düşman vardı biliyor musun Anadolu’da?
400 bin.
400 bin işgalci düşmanı 3,5 senede zor attık Türkiye’den.
12-13 milyon potansiyel yabancı savaşçı var. Bunların içinde sence bir 4 milyon, 2 milyon çıkmaz mı bu iş için özel getirilmiş buraya.
Nasıl atacağız bu adamları buradan?”
***
Evet, Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızda kaç yüz bin işgalci düşman varmış?
400 bin civarında, evet. 160 bini İngiliz, Fransız, İtalyan, Amerikan Emperyalistlerinin savaş gemileriyle İzmir’de karaya çıkarıp Türkiye’yi işgale gönderdikleri Yunan Ordusu.
Doğuda, Antranik Ozanyan komutasındaki 180 bin kişilik Ermeni ordusu.
Antep’te ve çevresinde 10 binlerce kişilik Fransız ordusu.
Antalya’dan Konya’ya kadar uzanan bir hatta yine 10 binlerce kişilik İtalyan ordusu.
Ve toplam 400 bin civarında.
Ona karşı ne diyor Mahruki?
Evet 3,5 yıl savaştık. Ve burada 13 ila 15 milyon Ortaçağcı cihatçı Türkiye’ye dolduruldu. İşgalci bunlar.
Bunlardan birkaç milyon, Afganistan’daki gibi her türlü silahı kullanma eğitimi almış savaşçı çıkmaz mı?
Çıkar tabiî, diyor. Bunların hepsi proje, diyor.
Bizim hep söylediğimizi söylüyor.
Evet, bunların nasıl bir ihanet içinde olduklarını söylüyor.
İşte o yüzden tutukladılar Nasuh Mahruki’yi. Adam dünyanın en yüksek dağlarına oksijen tüpsüz çıkıyor defalarca, Everest dahil.
Tayyipgiller’i en baştan en sona sıradan geçirseniz, içlerinden bir tane böyle bir kahraman çıkabilir mi?
Çıkmaz, çıkamaz. O gevşeklerin hepsi dediğimiz gibi; yalanda, riyada, hilede, tecavüzde, insanları Allah’la aldatmada, yolsuzlukta, hırsızlıkta uzman.
Fakat hiçbir ihanetleri yanlarına kalmayacak bunların. Kaçışları da olmayacak. Hesaba çekilecekler er geç bunlar.
Ve Ebru Eroğlu Teğmenimiz ve silah arkadaşları yeniden kılıçlarını kuşanıp, üniformalarını giyip, rütbelerini takınacaklar; on yıllar boyu Türk milletine hizmet edecekler, Türk vatanını koruyacaklar, Laik Cumhuriyet’i koruyacaklar.
Saygıdeğer Halkımız;
İşte durumlar, vaziyetler böyle…
Kalın sağlıcakla…
21 Kasım 2024