“Katil ABD, Ortadoğu’dan defol” diyemeyen her kesim ya gafildir, ya korkaktır, ya haindir!

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

Bu ABD Emperyalist Çakalı Ortadoğu’da BOP’unu uygulamaya hız verdi bildiğimiz gibi. Artık şu an çökertmek istediği ve bütün güçleriyle saldırdığı ülke, komşumuz Suriye.

İsrail artık Filistin’deki direniş örgütünü, HAMAS’ı da yerle bir etti, Lübnan’daki Hizbullah’ı da yerle bir etti, etkisizleştirdi. Böylece artık düşmansız kaldı. Şimdi hedef Suriye. İsrail vuruyor bölgeye, Türkiye’nin, Ürdün’ün ve İsrail’in yerleştirdiği HTŞ adlı Ortaçağcı meczuplar ordusu vuruyor, 35-40 bin kişilik meczuplar güruhu, ki bunlardan 10 bin kişilik silahlı, ağır silahlarla donatılmış bir ordusunu saldırtmıştı Halep’e bildiğimiz gibi ve Halep’i ele geçirmişti Ortaçağcılar. Ve ardından da Amerikancı Burjuva Kürt Hareketinin Kuzeydoğu Suriye’de devletleştiği PKK’istan gelip havaalanını o ele geçirmişti.

Şimdi bununla yetinmiyor Emperyalist Haydut. PKK’istan’ın sınırlarını daha da genişletmek istiyor. Çünkü Suriye, artık bu HTŞ denen meczuplarla savaşmak durumunda, onlara yöneltmiş durumda ordusunun ağırlıklı bölümünü. Böylece Kuzey ve Doğu bölgesini yani PKK’istan’a yakın bölgeleri bir anlamda zayıflatmış durumda askeri olarak.

İşte bunu fırsat bilerek oradaki PKK’istan’ın sınırlarını daha da genişletmek istiyor ve onları da saldırıya geçirdi, orada da 100 bin kişilik silahlı bir Amerikancı Burjuva Kürt Devletinin, PKK’istan’ın ordusu var bildiğimiz gibi. Ve kendi itiraflarına göre de 10 milyar dolar harcayarak oradaki devleti ordusuyla, kurumlarıyla oluşturdu ABD. Onu hücuma geçirdi. Hava gücü olarak da kendi uçaklarını kullandı, oralardaki üslerinden kalkan uçaklarını kullandı, hava gücünü kullandı ve Suriye mevzilerini vurdu, askeri mevzilerini vurdu ve o bölgede Suriye’ye destek amacıyla gelmiş bulunan İran mevzilerini vurdu. Yani ABD hava gücü, Suriye’yi şu anda hem Amerika’nın PKK’istan’daki üslerinden hem Barzanistan’daki üslerinden hem de bizim İncirlik üssünden kalkan uçaklarıyla vuruyor. Böylece Suriye denetimindeki bölge giderek daralıyor, küçülüyor, Amerikancı Burjuva Kürt Devletinin sınırları daha da genişliyor.

Batı tarafında ise HTŞ adlı Ortaçağcı örgüt ve Tayyipgiller’in himayesinde besleyip doğrudan büyüttüğü, devletleştirdiği, Suriye Milli Ordusu adını verdiği, Ortaçağcı meczuplardan oluşan din devleti sınırlarını genişletiyor.

Demek ki hep söylediğimiz gibi; İsrail, Barzanistan, PKK, YPG, HDP, DEM, DAM, Tayyipgiller iktidarı ve bölgedeki Ortaçağcılar, Tayyipgiller’in oraya yerleştirdiği, İdlib merkez üssü olmak üzere yerleştirdiği, Suriye Milli Ordusu adını verdiği Ortaçağcılar, Tahrir El-Şam adı verilen Ortaçağcı meczuplar hepsi beraber el birliğiyle ve Amerikan hava kuvvetleriyle, İsrail hava kuvvetleriyle saldırıyorlar Suriye Devletine, resmi BAAS İktidarına.  Onu yıkmak, parçalamak, çökertmek, BOP çerçevesinde ülkeyi üç parçaya netçe, kesince bölmek için bu savaş.

İşte saldırılara yönelik bir haber. Bölgeden doğrudan alınan verilerin ışığında oluşturulan bir haber. Haber 3 internet sitesi, 3 Aralık 2024’te yayınlanmış:

“ABD Suriye’de Suriye ve İran mevzilerini vurdu

“İç savaşın yeniden başladığı Suriye’de…”

Aslında iç savaş değil bildiğimiz gibi. ABD Emperyalist Haydudunun yönetimindeki BOP Savaşı bu. Adını netçe bu şekilde koymamız gerekir; yoksa iç savaş, şu, bu dersek, olaya şaşı bakmış ve asla kavrayamamış oluruz.

“İç savaşın yeniden başladığı Suriye’de, ABD hava kuvvetleri YPG’ye destek vermek amacıyla hem Suriye hem de İran mevzilerini vurdu.

“Suriye’de iç savaş yeniden alevlenirken, ABD destekli YPG/PKK unsurlarının Esad rejimi kontrolündeki bölgelerde ilerlediği bildirildi. Özellikle ülkenin kuzeydoğusunda bulunan Deyrizor’da YPG’nin ana unsuru olduğu SDG’ye bağlı güçler, rejimin kontrolündeki…”

Resmi devletin diyemiyor, rejim diyorlar. Böyle kafa bulandırıcı düzenbazca terimler uyduruyorlar bildiğimiz gibi.

 “(…) Suriye devletinin kontrolündeki 7 köyü ele geçirdi. ABD hava kuvvetlerinin bu saldırılara hava desteği sağladığı iddia edildi.

“Deyrizor Askeri Meclisi tarafından düzenlenen saldırılar sonucunda…”

Yani PKK’istan’ın askeri meclisine bu adı vermişler: “Deyrizor Askeri Meclisi”. Amerika orada hâkim ve Amerikalı komutanlar yönetiyor bunları.

“(…) İran destekli milislerin konuşlandığı ve Arap aşiretlerin yaşadığı Salihiyye, Tabiyye, Hatla, Haşam, Marrat, Mazlum ve Huseyniyye köyleri YPG/PKK’nın kontrolüne geçti. ABD savaş uçaklarının bu operasyona hava saldırılarıyla destek verdiği belirtiliyor. Bölgeden gelen görüntülerde, savaş uçaklarının köylere yönelik bombardıman gerçekleştirdiği açıkça görülüyor.

“Fırat Nehri’nin doğusunda kalan Deyrizor bölgesi, ABD destekli…”

ABD yönetimli diyemiyor, destekli diyor sadece

 “(…) YPG/PKK’nın kontrolü altında bulunurken, il merkezi ve kırsal bölgeler ise Suriye Ordusu ve İran destekli milislerin denetiminde. Deyrizor’un El-Bukemal ilçesi ve Suriye-Irak sınırına yakın bölgeler, İran’ın stratejik varlığı açısından büyük öneme sahip. Bu durum, bölgedeki çatışmaların daha da yoğunlaşmasına neden oluyor”, diye bir haber.

Yani açıkça Amerika uşak, piyon güçleriyle BOP’u uygulamak için Suriye’de bütün gücüyle kardeş Suriye Halkının üzerine çullanmış durumda, olay bu.

Biz ne diyoruz 1967’den bu yana?

Hoşt Amerika, Puşt Amerika!

Ve ne dedik biz onlarca konuşmamızda, hatta TRT’de yaptığımız seçimlerle ilgili propaganda konuşmalarımızda bile?

Katil Amerika Ortadoğu’dan Defol! diyemeyen her siyasi, her aydın, her akademisyen, her televizyoncu, her gazeteci ya gafildir, ya korkaktır, ya satılmış haindir.

Evet, aynen böyledir.

Dünyanın her bölgesinde olduğu gibi bu Amerikan Haydut Devleti, müttefiki Avrupa Birliği Emperyalist Devletleriyle beraber bizim gibi mazlum halkların başdüşmanı. Che’nin deyişiyle, “insan soyunun başdüşmanı” bunlar. Bunları böyle bilmemiz, bellememiz gerekir. Hiç unutmayalım; kim ki ABD müttefikimizdir der, kim ki NATO müttefikimiz, ortak örgütümüz der ve NATO’yu savunur bilin ki o haindir, satılmıştır, Amerikan piyonudur ya da zavallı bir gafildir. Bu güçler tamamen ABD Emperyalist Haydudunun saldırgan, dünya halklarını sağmal sürü haline getirmek ve dünya ülkelerini cebinde, çerez gibi çıtırdatarak sömürmek için kullandığı araçlardır. Ve onlara karşı savaşmaktan başka hiçbir seçenek doğru bir tutum olamaz.

O yüzden aynen Birinci Kuvayimilliye’deki Atalarımızın yaptığı gibi, Çanakkale’de Atalarımızın yaptığı gibi Mustafa Kemal, İnönü ve silah arkadaşlarının yaptığı gibi, bu Emperyalist Çakallarla doğrudan bir savaşa girmeye mecburuz ülkemizin tam bağımsızlığı için.

Ülkemizden ve bölgemizden bu hainleri, bu Emperyalist Alçak Çakalları söküp atmamız için İkinci bir Kuvayimilliye, İkinci bir Kurtuluş Savaşı vermeye mecburuz. İçerideki hain, işbirlikçileriyle birlikte bunları yeniden, yüz yıl önceki Atalarımızın yaptığı gibi perişan edip, hezimete uğratıp, geldikleri gibi göndermemiz gerekir.

Kalın sağlıcakla…

4 Aralık 2024