İzmir’in İşgalinin 97. yılında Hasan Tahsin’i andık
15 Mayıs 1919’da Batılı Emperyalistlerin desteğiyle Yunan askerleri İzmir’i işgal etmişti. İzmir halkı işgale karşı protesto mitingi düzenlemiş ve Emperyalistlere kararlılıklarını göstermişlerdi. “Hukuku Beşer” gazetesi sahibi Hasan Tahsin (Osman Nevres) silahını çekerek işgalcilere karşı ilk kurşunu atmış ve sancaktarı yere sermişti.
İşgalin 97. yılında Konak Meydanı’nda bulunan Hasan Tahsin Anıtı önünde bir eylem gerçekleştirdik. “Hasan Tahsin Onurumuzdur”, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler” sloganları eşliğinde başlayan eylemde HKP MYK Üyesi ve İzmir İl Yöneticisi Levent Çelik bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamasında 97 yıl önce askerleriyle, donanmalarıyla ülkemizi işgal eden emperyalistlerin bugün de yerli işbirlikçileri eliyle işgal ettiğini vurgulayan Çelik, emperyalistlerin Birinci Kurtuluş Savaşı’yla yenilgiye uğratıldığını belirtti.
Türkiye’nin NATO üyeliğiyle birlikte ülkemizdeki NATO üsleri aracılığıyla emperyalistlerin Ortadoğu halklarına kan kusturduklarını söyleyen Çelik TSK’nın da CİA operasyonlarıyla site güvenlikçisi durumuna düşürüldüklerini belirtti.
Levent Çelik, açıklamasını devrimcilerin görevinin birer Hasan Tahsin olmak olduğunu, 9 Eylül’leri yaratmak olduğunu söyleyerek sonlandırdı.
HKP İzmir İl Örgütü
Açıklamanın tam metni aşağıdadır:
15 MAYIS 1919; İZMİR’İN İŞGALİ
15 MAYIS 2016; YENİ SEVR’İN DAYATILMASI
15 Mayıs 1919 da Emperyalistlerin desteği ile Yunan askerleri İzmir’i İşgal etti. Emperyalistlerin bu açık işgalinin 97. yıldönümünde ise topraklarımız üsleriyle, NATO’suyla, örtülü işgal altındadır.
Emperyalist işgale İlk Kurşunu İzmir’de sıkan Osman Nevres (Hasan Tahsin) aydın yurtsever bir gazeteciydi. Onur yaşamdan değerlidir sözünü eyleme dönüştüren Hasan Tahsin, Birinci Kurtuluş Savaşımızın meşalesini yakmıştır, Direniş ruhunu, emperyalist uşaklarına teslim olmamak gerektiğini İzmir Halkına ve Türkiye Halklarına göstermiştir. Anısı önünde İkinci Kurtuluş Savaşçıları olarak saygıyla eğiliyoruz.
İzmir’i işgal eden Yunan askerlerinin koruyucusu ise İzmir Körfezini kirleten ABD, İngiltere, Fransız ve İtalyan donanmalarıydı. Her girdikleri kentte, kasabada, köyde kadınlarımızın ırzına geçen, halkın evlerini yakan yıkan Yunan Askerlerini kışkırtan ve sessiz kalan bu Batılı Emperyalistlerdir.
Dokuz Eylül’deki Kurtuluşla birlikte İzmir Körfezine dökülenler de Batılı Emperyalistlerin uşağı katil Yunan Askerleriydi. İzmir’in Kurtuluşu Batılı Emperyalistlerin yenilgisi ve Birinci Kurtuluş Savaşçılarının zaferiydi. Doğru önderlikle Halkların bütünleşmesinin ve en ağır koşullarda savaşmasının örneğinin verildiği Birinci Kurtuluş Savaşımız Dünya Halklarına da örnek olmuştur. Mustafa Kemal önderliğinde mücadele eden Türkiye Halkları Emperyalistlerin hala hazmedemediği bir halk kurtuluş savaşıyla Bağımsız Türkiye’yi kurmuş ve emperyalistleri topraklarımızdan defetmişlerdir.
Ancak Batılı Emperyalistler sinsice verdikleri mücadele ile iktidara getirdikleri uşaklarıyla ülkemizin kaderini yeniden belirler hale geldiler. Ülkemize NATO’ya alarak “ödül”lendirdiler.
Oysa NATO; Emperyalistlerin haklara kan kusturan savaş makinesidir. Askerleriyle, kontrgerillasıyla halklara kan kusturmaya devam etmektedir. Türkiye’de kurduğu üslerle, oradan kalkan savaş uçaklarıyla Ortadoğu Halklarına her gün “ölüm melekleri”ni göndermekteler.
Günümüzde İncirlik üssünden kalkan uçaklar Suriye Halkına katliam yapmaya devam etmektedir. Emperyalistlere uşaklık etmekte sınır tanımayan AKP’giller de ABD askerleri yetmiyormuş gibi aldıkları son kararla Almanya’ya da İncirlik’te ikinci bir üs kurma izni vermişler ve Alman Askerleri ile TORNADO savaş uçaklarını barındırma kararı almışlardır. Bu gidişe dur diyecek olan Türkiye Halklarının örgütsüz ve dağınık olmasından yararlanan emperyalistler, CİA Operasyonu ile “site güvenlikçisi” durumuna düşürdükleri TSK’yı susturdular. Onurlu, yurtsever subayların tasfiye edildiği Balyoz ve Ergenekon operasyonlarından sonra TSK’nın sessiz kalması anormal bir durum değildir.
ABD ve AB emperyalistlerine karşı olmak bir devrimci görevdir. Günümüzde Yeni Sevr’i dayatanlara karşı Halklarımızın örgütlenmesi ve savaş vermesi tarihsel bir zorunluluktur. Emperyalist uşaklarının ülkemizden defedilmesinin tek koşulu budur.
Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanı olduğunu ilan edenler, topraklarımızda besledikleri ve silahlandırdıkları Ortaçağcı güçlerle ülkemizi Suriyeleştirdiler. Hergün topraklarımızda katliam yapılıyor, insanlar öldürülüyor, kentler boşaltılıyor. Bu katliamların sorumlusu AB-D Emperyalistleridir.
Görev 15 Mayıs 1919’da emperyalistlere karşı ilk kurşunu atan HASAN TAHSİN olma günüdür. Halkımızı örgütlemek ve 9 Eylül’leri yaratmak birinci görevdir. HKP bu görevi başarmak için yola çıkmış tek siyasi partidir. Birinci Kurtuluş Savaşında Köyceğiz Kuvayı Milliye Komutanlığı yapmış devrimci önder Hikmet Kıvılcımlının düşünce oğulları ve kızları tarihsel sorumluklarının bilincindedir. Devrimci öderlik ve halklarımızın bütünleşmesi ile verilecek örgütlü mücadele, İkinci Kurtuluş Savaşıyla ZAFERİ Türkiye Halklarına muştulayacaktır.
Halklarımızı HKP’de örgütlenmeye çağırıyoruz. Unutmayalım BİRLEŞİK ÖRGÜTLÜ HALK YENİLMEZ.
Halklarımıza sözümüzdür: EMPERYALİST İŞBİRLİKÇİLER GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER.
HAYDİ, HKP DE ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE.
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
İZMİR İL ÖRGÜTÜ