İşte Süper NATO’nun, Gladyo’nun, Kontrgerilla’nın parti görünümlü paramiliter cinayet örgütü MHP bu
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
Sinan Ateş cinayeti davası dün karara bağlındı değil mi?
Beş kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Kim bunlar?
Torbacı çetesi, uyuşturucu işi yapan, MHP bağlantılı mafya çetesi bunlar. MHP yönetiminin yani Bohçalı’nın, Semih Yalçın’ın, İzzet Ulvi Yönter’in, Fethi Yıldız’ın, Olcay Kılavuz’un aldığı kararı bu çeteye ileten MHP’nin Avukatı Serdar Öktem tahliye ediliyor, ona bile bir ceza verilmiyor.
Kaldı ki Sinan Ateş’in de çok önceden açıkladığı gibi, kendi Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı döneminde açıkladığı gibi, kararları kim veriyor?
Devlet Bahçeli’nin başında bulunduğu bu ekip veriyor.
O ekibin aldığı kararı kim iletiyor?
Serdar Öktem, torbacı çetesine iletiyor. Yani göstermelik bir ceza.
İşin tuhafı Sinan Ateş katledildiği anda yanında bulunan halasının oğlu ve bacanağı Selman Bozkurt’ta da kasten öldürmeye teşebbüsten 13 yıl ceza veriliyor.
Yahu adam ilk kurşunu yemiş, öldürülmek istenmiş, karşıdaki insanı öldürse bile nefsi müdafaaya girer yaptığı. Kaldı ki ilk kurşunu yiyince arabanın arkasına saklanıyor, çete Sinan Ateş’in işini tümüyle bitirip, motosiklete atlayıp uzaklaşırken, zevahiri kurtarmak babında arkalarından birkaç el ateş ediyor, başka bir şey yok. Belinde silah var hiçbir şey yapmamış, demesinler diye durumu kurtarmaya çalışmış. Ama mahkeme onu bile 13 yıla mahkûm ediyor.
Kaldı ki bu kadarcık cezaları bile Fethi Yıldız ve Bahçeli kabul etmiyor.
Ne diyor Fethi Yıldız açıklamasında?
“Mahkeme Başkanı kendi fikri kanaatini karara dönüştürmüş”, diyor. “Hukuk dışı, kanun dışı bir karar bu”, diyor. “Bunun bir geçerliliği yok”, diyor.
Yani bu çeteye diyor ki; “Siz tasalanmayın daha bunun İstinafı var, Yargıtay aşaması var oralarda hallederiz bu işi. Çok entipüften bir cezayla kurtarırız sizi.”
Kaldı ki bu çete daha önce 60 küsur yıl ceza almış, defalarca cinayet işlemiş bunlar. Ama bunlar dışarıda… Bunlara bir şey olmuyor ki.
Ve bununla da yetinilmiyor, duruşmayı izleyen CHP eski Genel Başkanı Sorosçu Kemal’i tetikçiler tehdit ediyor, Halk TV muhabirleriyle Sorosçu Kemal’i. Tetik çekme hareketi yapıyorlar bunlara karşı da. Yani, sizi de götüreceğiz, diyorlar. Ve onların ardından Kaçak ve Haram Saray’ın arkadan Bahçeli’si çıkıyor konuşuyor. Şu konuşmaya bir bakın:
Video:
“Bahçeli: Buradan sesleniyorum Halk TV ve Cumhuriyet Halk Partisi ayağınızı denk alın
(Ayakta alkışlar…)
“Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisini sorgulayamazsınız, sorgulatmayız.”
CHP’yi ve Halk TV’yi nasıl tehdit ediyor; açıkça suç bu. Resmen suç işliyor. Ama umurlarında değil bunların. Çünkü hep söyleyegeldiğimiz gibi, bu MHP kanunlarla çalışan normal bir sermaye partisi değil… Anayasaya, kanunlara uyan bir parti değil… Ona göre kurulmuş, ona göre çalışan bir parti değil… CIA’nın, Pentagon’un, Washington’un, Süper NATO’nun, Gladio’nun, Kontrgerilla’nın siyasi parti görünümündeki paramiliter bir örgütü. Ve bugüne kadar üç bini aşkın masum, devrimci, demokrat insanımızın kanına girdi bunlar. Gençlerimizi öldürdüler, sendika başkanı Kemal Türkler’i öldürdüler. Akademisyenlerimizi öldürdüler, namuslu akademisyenlerimizi. Gazetecilerimizi öldürdüler ama bunlara bir şey olmadı. Çünkü Amerika arkalarında, CIA arkalarında, Süper NATO, Gladio, Kontrgerilla arkalarında bunların. Ona güvenerek bu tehditleri savuruyor Bohçalı.
Ve bununla da yetinmiyorlar zavallı, savunmasız, korunmasız üç kadını tehdit ediyorlar;
Sinan Ateş’in Annesi Saniye Ateş’i, eşi Ayşe Ateş’i ve ablası Selma Ateş’i tehdit ediyorlar. Onunla da kalmıyorlar Selma Ateş’e saldırtıyorlar bir militanlarını. Sinan Ateş’in annesine saldırıyor Devlet Bahçeli. İzleyelim şu videoyu:
***
Video Bahçeli: Yaşı başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın ve uzaktan kumandanın figüranı olmak bir hanımefendiye asla yakışmayacaktır. Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz. Kanat çırpan akbabalarında kanatlarını yolar koparırız.
(Alkışlar…)
Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan güya ve gıyaben hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda katlanacaklardır. Camiamız bu rezillere hakkını hiçbir zaman helal etmeyecektir.
***
Yahu; konuşma, diyor. Hak arama, diyor. Sesini kes, diyor.
Bunlar böyle işte, böyle bunlar…
Oysa biz, kadınlara karşı bugüne kadar onları üzecek, kıracak hiçbir hareket yapmamışızdır. Bizim anlayışımıza göre, bizim teorimize göre kadın kutsaldır. Çünkü hayatı yaratandır kadın. Ona el kaldırılmaz, ona asla şiddet uygulanmaz, ona hakaret edilmez.
Ama bunlar işte insana, kadın erkek olsun, zerre miktarda saygı duymazlar. Çünkü; vicdan, merhamet, insani değerler, ahlâki değerler hiç teşekkül etmemiş bunlarda. Hep bunları devşirir Amerika. Böylelerini devşirir, böyle Kontrgerilla partilerinin, sermaye partilerinin başına getirir bunları.
Bugüne kadar, 1965’den, özellikle1968’den bu yana işledikleri üç bini aşkın cinayetin hesabı sorulmadığı için böylesine azgınlaşmış bunlar.
Aile boyu kendilerine hizmet etmiş Sinan Ateş’in ailesi. Annesi Saniye Ateş; “Benim babam da ülkücüydü. Eşimle bu hareket içinde tanıştık evlendik biz. Çocuklarım da bu hareketin mensubu”, diyor.
Ama buna rağmen acımıyorlar, ciğeri beş para etmez torbacı çetesine Ankara’nın ortasında ibreti alem olsun diye katlettirip geçiyorlar…
Ve Tayyipgiller’le de kaynaşık bunlar biliyorsunuz. Tayyipgiller yargısı da işte bunları yargılanamaz kılıyor; kapsam dışında tutuyor. Ama herkes adı gibi biliyor, Devlet Bahçeli’nin emri olmadan o milletvekilleri, o Avukat Serdar Öktem ve Ülkü Ocakları şimdiki Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ömer Şanlı parmaklarını oynatamazlar. İmkân yok! Bu emri kimin verdiği apaçık meydanda. Ama buna rağmen hesap sorulamıyor işte. Evet, yargının şu anda da içinde bulunduğu durum bu.
Bu cinayetin hesabını da diğer tüm bugüne kadarki MHP cinayetlerinin hesabının olduğu gibi, biz devrimci iktidarımızda soracağız bunlardan. Ve bunların bugünkü suç ortağı Tayyipgiller iktidarından…
Kalın sağlıcakla…
03 Ekim 2024