İstanbul’un Fethi “yeniden doğuş”tur ama AKP’giller için değil!
İstanbul’un Fethi “yeniden doğuş”tur ama AKP’giller için değil!
29 Mayıs 1453’te Osmanlı İlbleri’nin geleneğinden gelen Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u, o zamanki adıyla Konstantinopolis’i fethetti.
Fetih, “açmak” demektir.
Fatih neyi açmıştır?
İnsanlık Tarihi önüne bir moloz yığını gibi yığılan Bizans Medeniyeti’ni ortadan kaldırarak İnsanlığın önünü açmıştır. İnsanlığa bir süre de olsa nefes aldırmıştır. İşte bu yüzden İstanbul’un Fethi bir büyük Tarihsel Devrim’dir.
İlkel Sosyalist geleneklerini sürdüren Osmanlı’da, Dirlik Düzeni hâkimdi. Toprağın kullanım hakkı onu işleyenindi. Osmanlı, fethettiği yerlere de bu düzeni getiriyordu. Toprak meselesini kökünden hallediveriyordu. Fethedilen topraklarda yaşayan halklar da Osmanlı’ya kapılarını açıyor, gönüllüce Osmanlı’yı kabul ediyor ve benimsiyorlardı.
İstanbul’un fethinde de; fethedenler Müslüman olmasına rağmen, burada yaşayan çoğunluğu Hıristiyan ve Musevilerden oluşan halk, gönüllüce İstanbul’un kapılarını Osmanlı’ya açmıştır. Osmanlı da fetihten sonra Müslüman olmayanları köleleştirmemiş, herkesi inancında ve yaşayışında serbest bırakmıştır. Halka karşı hiçbir yıkım, zulüm, kıyım uygulamamıştır. Musevi ve Hıristiyan halk da Osmanlı’yı benimsemiştir.
İşte bugün bu büyük Tarihsel Devrim’in 564’üncü yıldönümünü kutluyoruz.
Bildiğimiz gibi, İstanbul’un Fethi’nin yıldönümlerinde AKP’giller de sözde kutlamalar için çağrılar yapmakta, devletin tüm imkânlarını bu sözde kutlamalar için seferber etmektedir. Oysa onlar, İstanbul’un Fethini de kendi Ortaçağcı dünya görüşlerini dayatmanın, yaratmaya çalıştıkları Din Devletinin bir aracı olarak kullanmaktadırlar.
Fethin gerçek anlamıyla “insanlığın önünü açmak”tan, “insanlığa nefes aldırmak”tan, ne anlar onlar?
Onların işi karanlıkla, onların işi insanlığı bugün olduğu gibi acılara, kan ve gözyaşına boğmakla. Onların işi İnsanlığı, kadın ve çocukları Ortaçağ’ın karanlık günlerine götürmekle.
Nasıl anlayabilir onlar İstanbul’un Fethi’ni?
Onların bu Tarihsel Devrimi sözde “kutlamaları”ndaki tek amaç, bunu bir siyasi rant olarak kullanmaktır. İstanbul’un Fethi’nin İnsanlığın önünü açan bir büyük Tarihsel Devrim olduğunu görebilen, anlayabilen tek siyasi parti HKP’dir.
İstanbul’un Fethi, ne Ortaçağcıların iddia ettiği gibi bir Hrisyanlık-Müslümanlık savaşıdır, ne de Sevrci Soytarı Sol’un iddia ettiği gibi katliamlar-saldırılar savaşıdır.
Partimizin ilk Genel Başkanı Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın bu büyük Tarihsel Devrimi anlattığı “Fetih ve Medeniyet” adlı bir de eseri vardır. Kıvılcımlı Usta, Fethin iki din arasındaki kıyasıya savaşın çok daha ötesinde bir önemi olduğunu şöyle ifade eder:
“İstanbul’un Fethi; bir dinin öteki dine karşı zaferi değil, ilerlemenin gerilemeye karşı zaferidir.
“İstanbul’un Fethi, tarih yolu üstüne kâbus gibi çökmüş bir cesedin (Bizans engelinin) kaldırılması, Bizans çöküntüleriyle tıkanmış medeniyet yollarının -Yalnız Müslümanlara, Yalnız Türklere değil- Tüm İnsanlığa yeniden açılmasıdır.
“(…) Demek, İstanbul’un Fethi, yalnız Türklerin değil, bütün dünyanın kutlayabileceği, kutlamakta haklı -hatta bir dereceye kadar, insan olarak görevli- sayılabileceği büyük Tarihsel Devrimlerden biridir.”
Kıvılcımlı Usta, yine aynı eserinde İnsanlığın ilerlemesinin önünün nasıl açıldığını da şöyle özetler: “(…) Uzak dış ticaretin zorunluluk haline gelmesi de, ikinci Rönesans kültürünün tohumları da, Osmanlı İmparatorluğu’nun (ikinci Osmanlı saltanatının) İstanbul’u fethiyle yarattığı sonuçlardan doğmadır.
“İstanbul’un Fethi, o zamanki dünya ticaretinin en kesin düğüm noktasını çözmekle, yeni bir İmparatorluk meydana getirerek Olumlu sonucunu verdi. Fethin Olumsuz etkileri ise, Batı’da dünya ticaretine umulmadık ve beklenmedik yollar aranması ve bulunmasını zorunlu kıldı. İstanbul’un Fethi Batı ticaretine hem en büyük darbeyi vurdu, hem en büyük gelişimi verdi.
“1453’te İstanbul fethedildi. 1494’te Kolomb Amerika’yı keşfetti. Batı bezirgânlığı Akdeniz hegemonyasını kaybetmeseydi, Okyanusu denemeye kalkmazdı.”
İstanbul’un Fethi’ni gerçek anlamıyla anlayan ve kutlayan sadece partimiz HKP’dir.
İstanbul’un Fethi’ni çarşaf çarşaf ilanlarla kutlama çağrıları yapan AKP’giller, bu Tarihsel Devrimin aslında ezip geçtiği gericiliğin temsilcilerdir. İstanbul Fethi bir Tarihsel Devrimdi. Kapitalizm öncesi dönemlerde yani Antika Tarihte, İnsanlık Tarihinin önünü tıkayan çürümüş Medeniyetleri kaldırmak için Barbar akınlarıyla yapılan Tarihsel Devrimler adetti. Bugün Modern toplumda yaşıyoruz, İnsanlığın ilerlemesinin önünü tıkayan engelleri, gericiliği ortadan kaldırmak için artık Sosyal Devrimler yapmak gerekiyor. Her yanı dökülen bu Parababaları düzeni de, AKP’giller de çürümüş Bizans gibi tarih sahnesinden silinmeyi bekliyor.
Bunu yapacak olan da Fatih gibi İlkel Sosyalist Toplum önderlerinin, Che gibi İnsanlığın Kurtuluşu uğruna gözünü kırpmadan kendini feda eden yiğit-kahraman devrimcilerin, Hikmet Kıvılcımlı gibi bütün yaşamını İnsanlığın Kurtuluş Davasına adayan büyük devrimci Usta’ların devamcısı olan Kurtuluş Partisi’dir, Kurtuluş Partililerdir. 29 Mayıs 2017
HKP
İstanbul İl Örgüt