HEY! EMEP, Direniş Burada!
HEY Tekstil İşçileri tarafından Halkın Kurtuluş Partisine iletilen açıklamayı olduğu gibi yayımlıyoruz:
28 Temmuz tarihli Evrensel Gazetesi’nde HEY Tekstil işçilerini konu alan bir reklam haberi yayımlandı. Reklam diyoruz çünkü; yazı direnişten ziyade Evrensel Gazetesi, Hayat TV ve özellikle de yaz kampını konu alan çerçevede yazılmış. İşçiler de burada dikkat çekmek amacı ile figüran olarak kullanılmış. Tabi ilgi ile karşılanması için tatile götürdüklerinin aslında HEY tekstil önünde direnen arkadaşlarını yalnız bırakıp, EMEP ile birlikte direnişi bitiren komitedekiler olduğunu yazmayıp küçük bir reklam hilesi yapmayı da ihmal etmemişler.
Yazı aynen şöyle başlıyor; “EMEP yaz kampının misafirleri arasında hakları için direnen HEY Tekstil işçileri de var” Bu nedir şimdi? İşçiler kampta mı direniyor? Yoksa kamp, HEY Tekstil’ in önünde mi yapılıyor? Kamptakiler direnişteki HEY Tekstil işçileri ise peki HEY Tekstil’in önünde direnenler kim?
İkitelli’den Ege sahillerine bir EMEP direniş klasiği!
Yazının ilerleyen bölümlerinde direnişteki arkadaşlarına sırtlarını dönen komitedekilerin sözlerine yer verilmiş. Bakın Melek Sönmez onu kampta en çok neyin mutlu ettiğini nasıl anlatmış. “Beni kampta en mutlu eden olay direnişte olan Billur Tuz ve Micha işçilerini ziyaretimiz oldu bu ziyaret bana denize girmek veya yaptığımız başka işlerden daha iyi geldi.”
Direnmenin ne olduğunu bilmeyenler, direnişe sırtını döndüğünü de unutur olmuşlar. Aynen aktarıyoruz: Kamptan 1 gün sonra yapılacak Kaz Dağları gezisine değinen Sönmez, AKP hükümetinin Kaz Dağları’na saldırılarının olduğunu anlatıyor. “Hükümet her yere saldırıyor. Sinop’ta, Ordu’da HES’ ler kurulmak isteniyor. “E birde Karadeniz turuna çıkın” tam olsun!
EMEP İstanbul İI Yöneticisi Arife Onat, yazının sonun da kampın hem direnişin daha iyi ilerlemesi hem de direnişteki kazanımların ve tecrübelerin aktarılması açısında olumlu olduğunu dile getirmiş.
Birincisi kamp ve HEY tekstil direnişi arasında hiçbir bağ yoktur. İkincisi 6 ay’ı geride bırakan direnişte bir kazanım olmamıştır. Üçüncüsü bu süreçten biz HEY tekstil işçilerinin edindiği tecrübe EMEP’ in işçileri kendi grup çıkarları için nasıl kullandığıdır. EMEP’ in kendi grup çıkarlarından başka hiçbir şeye değer vermediğini işçiler tecrübeleri ile öğrendiler.
Bizim kimsenin kampına, tatiline bir şey dediğimiz yok. Ama direnenleri hiçe sayıp bir de artık direniş ile alakası kalmamış kişileri direnenler onlarmış gibi konuşturmaya da EMEP’ in hakkı yok. Zaman artık çok hızlı akıyor yatsıya kadar bile yanmıyor. Sınıfı dilinden düşürmeyen EMEP’ in ege sahillerinden attığı yalanlar İkitelli’de ki HEY tekstil direniş çadırına çarpıyor. Siz kaçıp gitmiş olsanız da burada direniş sürüyor. Herkes ne olduğunu biliyor.
Siz şaşaalı laflar ile insanları oyalamaya çalışacağınıza sendika ve kurumların direniş için verdikleri paraları kime, nasıl dağıttığınızı açıklayın!
16 Temmuz günü direnişin nasıl bitirildiğini, direnmek isteyen bizlerin önüne nasıl geçmeye çalıştığınızı anlatın.
En önemlisi ne sizin ne de komitenizin direniş ile bir ilgisi kalmamıştır. Bunları yazın çünkü; HEY Tekstil direnişinde ki gerçekler direniş çadırının içinde işçilerin olduğu yerdedir. Ege sahillerinde ya da Kaz Dağları’nda değil.
DİRENİŞTEKİ HEY TEKSTİL İŞÇİLERİ