Halkın Sanatçısı Neşet Ertaş bedence ayrıldı aramızdan. Sonsuza kadar yaşayacaktır >>> 25.09.2012
Daha geçen hafta geçmiş olsun ziyaretine gidip Genel Başkan’ımız ve Parti Örgütlerimizin geçmiş olsun dileklerini iletmiştik eşi aracılığıyla.
Demek ki göçtü Usta, demek ki tezenesiz kaldı sazı…
O, işini ticari kaygıyla yapmadı. Büyük bir aşkla yaptı, Mecnun’un Leyla’ya aşkı gibiydi onun işi. Onun içindir ki Halk Ozanı olarak kaldı ve halkın gönlünde öyle yaşayacak. Bunun içindir ki bedence aramızdan ayrıldı diyoruz.
O, sağlığında, UNESCO tarafından “yaşayan insan hazinesi” olarak kabul edilmişti. Bundan sonra da “insan hazinesi” olarak yaşamaya devam edecektir.
Pir Sultan Abdal yüzyıllardır yaşıyorsa, Âşık Mahzuni Şerif yıllardır yaşıyorsa, Neşet Ertaş da insanlık var olduğu sürece yaşayacaktır. Klasikleşmiş eserleri, dilden dile, telden tele dolaşacaktır.
Biz, O’nun türküleriyle aşkımızı dile getirdik, ayrılığı yaşadık, güzelliğin ve insanî değerlerin tadına vardık. Bizden sonra gelecek kuşaklar da onun mirasından en güzel şekilde yararlanacaktır.
Sadece sanatıyla değil, onurlu duruşuyla da örnek bir kişilikti Usta. Kendisine verilmek istenen Devlet Sanatçılığı payesini “ben halkın sanatçısı olarak kalmak istiyorum. Devlet Sanatçılığı ayrımcılıktır”, diyerek geri çevirmiştir. Yaratıcısı olduğu eserleri seslendiren birçok ünlü “sanatçı” köşeyi dönerken o, ödenmeyen telif haklarına tebessüm etmiştir. Yani kelimenin tam anlamıyla bir Abdal yaşamı sürmüştür.
Babası Muharrem Ertaş için “aynı duyguların insanıyız”, demişti bir açıklamasında. Gerçekten de yaşamı boyunca bu hep böyle olmuştu. O, babasından kalan bu mirasın üzerine yatmamış; aksine geliştirmiş ve daha da ileri taşımıştır. Yerelden-Ulasala, Ulusaldan-Evrensele bir değer olmuştur.
Halkın Kurtuluş Partisi O’nun yarattığı değerleri, yaşatacaktır. Ailesine ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Halklarımızın başı sağ olsun. 25.09.2012
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi