Halkın Kurtuluş Partisi Heyetinin Reyhanlı izlenimleri…
Halkın Kurtuluş Partisi heyeti olarak Ankara İl Başkanımız Sait Kıran Başkanlığında Reyhanlı’ya başsağlığı ziyareti yaptık ve patlamalarla ilgili olarak halkımızla görüştük. 11 Mayıs günü iki ayrı yerde meydana gelen patlamalar halkta, büyük bir üzüntü, korku ve endişe yaratmış durumda.
Halk ilk günün heyecanıyla televizyonlara tepkilerini verdiyse de şimdi suskun. Ancak güvenebildikleriyle konuşabiliyorlar. Bir gün önce tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden gencin evine yaptığımız ziyarette; babası, çocuğunun ölümüne neden olanları Allaha havale ettiğini bu konuda konuşmayacağını, bize ve bizimle beraber ziyarette bulunan gazetecilere de söylüyordu. Bizler de HKP olarak buraya geldiğimizi belirterek Genel Başkanımızın ve partili arkadaşlarımızın başsağlığı dileklerini acılı babaya ilettik.
Emniyet ile halk arasında büyük bir güvensizlik oluşmuş. Halk, emniyetin yeterli önlem almadığını söylüyor. Reyhanlı nüfusunun yarısını Suriye’den gelenler oluşturuyor. O gün çarşıda bulunanların yarısının Suriyeli olduğu belirtiliyor; Suriyelilerden o gün üç kişinin öldüğü dile getiriliyor. Halk Suriye’den gelenlerin katliam konusunda, bilgilendirildiğini düşünüyor.
Katliam öncesinde de, Reyhalı’da gerilimin çok yüksek düzeyde olduğu belirtiliyor. Çünkü El Nusra, El Kaide, ÖSO benzeri teşkilatlara bağlı olan kişiler Reyhanlı sokaklarında büyük bir özgüvenle dolaşıyor; bu durum, halkta büyük bir tedirginlik yaratmış. Vatandaşlar kendi memleketlerinde ikinci sınıf muamelesi gördüklerini belirtiyorlar. Aynı durum diğer sınır şehirlerde yaşansa da, en yüksek gerilimi Reyhanlı yaşamış durumda.
Ölü sayısı konusunda net bir bilgi yok. Ama konuştuğumuz herkes ölü sayısının açıklanandan daha çok olduğunu söylüyor. Bu durumun nedeni, ölü ve yaralı sayısı kayıtlarının resmi olarak hastanelerde toplanması… Bu bilgiler tam olarak birleştirilmediği için halk açıklanan bilgiye güvenmiyor. Resmi kurumlar dışında halk örgütlü bir yapıyla ölü ve yaralı sayısını tespit edemediği için bu durum ortaya çıkıyor. Ayrıca resmi rakamlara olan güvensizlik, halkla kamu görevlileri arasında büyük bir güven bunalımı olduğunu gösteriyor. Olaydan bir hafta sonra 18 Mayıs Cumartesi günü yapılan eyleme polis biber gazıyla müdahale etti. Emniyet, halkın hükümete karşı olan tepkisini zorla bastırmak istiyor. Vatandaş kendisine karşı yapılan katliamı bile protesto edemeyecekse ne yapacak?
Reyhanlı’dakine benzer bir katliam girişiminin diğer illerde de olabileceği söyleniyor. Tayyipgiller’in, ABD-AB Emperyalizminin çıkarları doğrultusunda Suriye’ye yaptıkları müdahale sonuçta halkımızı vuruyor. BAAS Partisi ve Beşşar Esad’ın önderliğinde Suriye halkı; emperyalizme, yerli işbirlikçilerine ve uluslararası katil çetecilere karşı büyük bir mücadele veriyor.
Ülkemiz, emperyalizme karşı verilen savaş sonucunda alınan zaferle kuruldu. Bu nedenle halkımızın, kendi geleceğine sahip çıkması ve doğru olanın yanında yer alması gerekiyor. Aslında halkımız büyük ölçüde bu gerçeği görüyor. Fakat Tayyipgiller iktidarı, yandaş medyanın yardımıyla bu gerçeği altüst etmeye çalışıyor ama başaramıyor. Başaramayacaklar da…