Gezi Direnişçileri Serbest: Mücadele büyüyerek sürecek!

Şanlı Gezi Direnişi’miz Tayyipgiller’e öyle bir korku saldı ki hırpalanan, çatırdayan AKP iktidarı artık ne yapacağını şaşırır hale geldi. Yaşadıkları bu korkuyu, her zaman yaptıkları gibi halkımıza yönelik baskıyı arttırmakla yeneceklerini düşünüyorlar. Gencecik insanları kolluk kuvvetleri eliyle ya da palalı, satırlı saldırganlar eliyle katlettikleri yetmezmiş gibi şimdi de o isyana katılan insanlarımızı gözaltılarla, tutuklamalarla yıldırmaya çalışıyorlar.

Tayyipgiller bu kapsamda, içinde bulunduğumuz süreçte tam anlamıyla bir cadı avı başlattı bildiğimiz gibi. Bayrak satıcılarından tutalım Taksim Dayanışması’nın bileşenlerine kadar herkesi gözaltına almaya, kendi hukuk bürosuna dönüştürdükleri “yargı” mekanizmasından geçirerek ilerici, yurtsever insanlarımızı mahkûm etmeye çalışıyorlar.

Bu furyanın son perdesi geçtiğimiz Salı günü hayata geçirildi. Aralarında HKP Sancaktepe İlçe Yöneticisi metal işçisi Deniz Bin’in de bulunduğu onlarca kişi, sabahın erken saatlerinde evleri basılarak gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramalarda “bulunan” sirke, el feneri, yağmurluk, kitap, dergi gibi “halkı isyana teşvik etmek”te kullanılan “suç delilleri”(!) de açılan soruşturmalarda argüman olarak kullanıldı.

Gözaltına alınan Gezi Direnişçileri, ifadeleri alındıktan sonra dün (19 Temmuz günü) savcılığa sevk edildiler. Gözaltındakilere destek vermek üzere aralarında Taksim Dayanışması ve biz Kurtuluş Partililerin de bulunduğu çeşitli yapılar sabahın erken saatlerinden itibaren Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde beklemeye başladık. Sabah 10.30 civarında Gezi Direnişçileri adliyeye getirildi. Bu andan itibaren adliye önünde heyecanlı bir bekleyiş başladı.

Bekleyiş sırasında saat 14.00’da Taksim Dayanışması konuya ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform sözcüleri, Tayyipgiller iktidarının ülkeyi açık bir cezaevine dönüştürmeye çalıştıklarını dile getirdi. Açıklamanın ardından adliye önündeki kalabalık çıkacak kararı beklemeye devam etti.

Nihayet saat 15.00 civarında ilk salıverme kararları gelmeye başladı. Kararın Gezi Direnişçilerine destek vermek için yoğun bir mesai harcayan yurtsever avukatlar tarafından duyurulmasıyla birlikte adliye önünde müthiş bir coşku yaşandı. 4’ü adli kontrol talebiyle olmak üzere aralarında Deniz Yoldaş’ımızın da bulunduğu 24 kişinin serbest bırakıldığını, 4 Direnişçinin ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini öğrendik. Direnişçiler adliye kapısından çıkarken yaşanan coşku görülmeye değerdi. Kitle hep bir ağızdan Gezi İsyanı’yla özdeşleşmiş olan “Her Yer Taksim Her Yer Direniş”, “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganlarını haykırarak alkışlar, zılgıtlar eşliğinde Direnişçileri karşıladı.

Biz Kurtuluş Partililer de Yoldaş’ımız Deniz Bin’i büyük bir coşkuyla karşıladık. Deniz Yoldaş adliye girişinde bir açıklama gerçekleştirerek Tayyipgiller’in halkımıza gözdağı vermeye çalıştığını ancak hiçbir baskının, zulmün Gezi İsyanı’mızın kazanımlarını ortadan kaldıramayacağını ifade etti.

24 kişinin serbest bırakılmasının ardından kalan 4 kişi için de bekleyişimiz devam etti. 18.30 sularında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 4 Direnişçinin adli kontrol kararıyla serbest bırakıldığı haberi geldi. Adliye önünde yeniden büyük bir coşku hâkim oldu. Gözaltındaki diğer Direnişçilerin de serbest bırakılmasının ardından Taksim Dayanışması tekrar bir açıklama yaptı.

Taksim Dayanışması adına yapılan açıklamadan sonra, gözaltına alınıp serbest bırakılan üniversite öğrencileriyle birlikte, sürecin başından itibaren bu hukuksuzluğu takip eden ve her an gözaltındaki tüm Direnişçilere hukuki destek veren Kurtuluş Partili avukatlardan İstanbul İl Başkanımız Av. Pınar Akbina da söz aldı.

Yoldaş’ımız konuşmasında, gözaltına alınanlara terör örgütü üyesi yaftası yapıştırılmaya çalışıldığını, asıl terörün Tayyipgiller’in polis güçleri tarafından uygulandığını ifade etti. Konuşması sık sık alkış ve sloganlarla kesilen Yoldaş’ımız “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, diyerek sözlerini noktaladı.

Yapılan açıklamalar sırasında özellikle “İstanbul Direniyor” imzalı dövizler halkımızın ilgisini ve beğenisini kazandı: “Suçum; sirke, el feneri, yağmurluk ile halkı isyana teşvik”, “Deniz’lere özgürlük”, “Amirim sirke, yağmurluk, el feneri var, Amir: alın!”…   

Çağlayan Adliyesi önüne tutsaklarımızı almaya gelmiştik ve günün sonunda Direnişçilerimizi Tayyipgiller’in hukuk maskeli saldırılarından çekip aldık. Gezi İsyanı’mızı büyüterek, ivmelendirerek sürdüreceğiz ve AB-D Emperyalistlerinin kuklası Ortaçağcı Tayyipgiller iktidarını hak ettikleri yere göndereceğiz.

Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!

Her Yer Taksim Her Yer Direniş!

Faşizme Karşı Omuz Omuza!

İstanbul’dan Kurtuluş Partililer