Ey Halkımız! Uyanmak için BOP felaketine sürüklenmeyi mi bekliyorsun?

13.11.2024
21
A+
A-

Saygıdeğer Halkımız;

Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi, şu içinde bulunduğumuz kara günler, inanın 106 yıl önceki Mütareke günlerinden çok daha karanlık ve kötü günlerdir vatanımız, halkımız ve milletimiz için.

O zaman da yani 106 yıl önce de hain düşman Batı Emperyalistleri, Amerika’da dahil olmak üzere tüm Batı alemi; İngiliz’i, Fransız’ı, İtalyan’ı ve hatta Alman’ı ülkemizi işgal etmişlerdi. Ve sonrasında Türkiye’yi parça parça eden Sevr haritasını ortaya koyarak İstanbul’daki hain padişaha ve hain İstanbul Hükümetlerine kabul ettirmişlerdi.

Buna kim karşı çıkmıştı, kim isyan etmişti bu hain ihanet cephesine karşı?

Mustafa Kemal, İnönü ve Silah Arkadaşlarının başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın fedaileri Kuvayimilliyeciler, Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı zafere ulaştıran atalarımız.

Bugün de Meclise baktığımız zaman ne görürüz?

O 600 sözüm ona Milletvekilinden bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar az olan namuslular hariç yani 595 tane hain, Amerikan uşağı, satılmış görürüz. Meclis dışı olanlar da öyle. En milliyetçisinden en dincisine, en solcusundan en sağcısına kadar Amerikancılık ortak paydasında yani Yeni Sevr demek olan BOP paydasında hepsi birleşir.

İşte en son Kaçak ve de Haram Saray’ın arkadan Bohçalı’sının başlattığı Kürt Açılımı değil mi?

“Öcalan gelsin Mecliste konuşsun”, demesi ve Tayyip’in buna desteği. “Bilge Başkan” diye, onun bu sözlerinden dolayı kutlanması Tayyip tarafından ve Tayyip’in avenesi tarafından.

Ve buna hemen Yeni CHP’nin paçavra Genel Başkanı Özgür Özel’in sanki poker masasındaymış gibi; “ben de el yükseltiyorum”, diyerek hemen atlaması; Demirtaş’a, DEM’e övgüler düzmesi…

Demek ki bunların hepsi aynı yolun yolcusu, aynı çamurdan yoğrulma, aynı toptan kesme. İhanet çetesinin değişik figüranları bunlar, değişik oyuncuları. Hepsi de Amerika’nın kendilerine verdiği ihanet oyununu oynuyorlar.

Bu arada PKK, PYD, DEM, Öcalan, Kandil el yükseltmek için, ne kadar güçlü olduklarını kanıtlamak için TUSAŞ saldırısını yaptı; 5 masum insanımızı katletti, 22 insanımızı yaraladı değil mi?

Yani benim gücümü görün ve ona göre masaya gelin. Ve pazarlıkta gücümün hakkını istediğim zaman şaşırmayın, bunu verin, demek istedi.

Tayyip buna karşı ne yaptı?

O da bir karşı bir güç gösterisinde bulundu.

Ne yaptı?

Esasında damardan DEM’li olan Yeni CHP’nin Esenyurt Belediye Başkanını Ahmet Özer’i görevden aldı, yerine kayyum atadı. Ve devam etti. Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü görevden aldı. Batman Belediyesine kayyum atadı. Halfeti Belediye Başkanını görevden aldı. Yani o da; ben de güçlüyüm, istediğimi yaparım, tüm belediyelerinizi elinizden alırım, ona göre benim gücümü görün ve masaya öyle gelin, demek istedi.

Yani ABD bunlara artık; “zaman bu zamandır, DEM bu DEM’dir”, diyerek BOP’ u uygulama emri verdi. Alayına bunların…

Evet, Kürt Açılımı’nın sonu nereye varacak?

Birkaç cümle aktardığımız Pervin Buldan’ın şu videosunda anlattıklarına varacak:

***

Videonun tapesi:

Pervin Buldan: Kürtler statüsünü elde etti artık. Suriye’de elde edilen statü, çok yakın zamanda Türkiye’de de Kürt Halkının mücadelesiyle elde edilecektir.

***

Nereye varacak?

Tuncer Bakırhan’ın birkaç gün önce söylediği şu sözlere varacak:

Videonun tapesi:

“Tuncer Bakırhan: Çok iyi bilsinler ki Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa Kürt Halkı, Türkiye Halkları da onların yaptığını yapacaktır.”

Nereye varacak?

Öcalan’ın, İmralı hacılarına yani amigolarına söylediği; “Ben bağımsız devletten de vazgeçmedim, hiçbir şeyden vazgeçmedim”, sözlerine varacak.

Ve Türkiye’de de BOP çerçevesinde, BOP haritasında “Free Kurdistan” diye adlandırılan bir bölge oluşturulacak.

İşte sonu oraya varacak, bu hainler, Amerikancı satılmışlar düzeni sürüp gittiği müddetçe… Eğer yıkılmaz ise bunlar, eğer bunlar alaşağı edilmezse…

İşte bu karanlık günlerde sen aynı 106 yıl önce olduğu gibi, kan uykulardasın Saygıdeğer Halkımız.

Olup bitenlerin ayrımından değilsin.

Bütün bu ihanetin hedefi sensin.

Vatanın elden gidecek, bağımsızlığın elden gidecek, Yeni Sevr demek olan BOP haritası uygulanacak Türkiye’de.

Birinci Kuvayimilliye’de seni kim uyandırdı?

Batılı Emperyalist Haydutların, kendi savaş gemileriyle Ege’de Yunan’ı topraklarımıza çıkarması uyandırdı. 160 bin kişilik Yunan Ordusu’nu İzmir’e çıkarması uyandırdı.

Yunan Ordusu, ilk 24 saat içinde 2000’i aşkın insanımızı katletti. Ve hızla Ege içlerine, Orta Anadolu’ya doğru, Eskişehir’e, Kütahya’ya hatta Polatlı’ya doğru ilerlemeye başladı.

Nasıl?

Kan dökerek, ırza geçerek…

Baktın ki; hem vatan elden gidecek, hem namus elden gidecek, hem can elden gidecek; o zaman hiç değilse savaşarak ölelim, dedin ve Kuvayimilliyeci atalarımızın saflarına katıldın.

Mustafa Kemal’lerin, İnönü’lerin ordusuna katıldın Saygıdeğer Halkımız.

Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrası ülkemizi paylaşmak isteyen ve bizi yok etmek isteyen Emperyalist Haydutların en önde geleni İngiliz Emperyalizminin o zamanlar Denizcilik Bakanı, Donanma Bakanı olan Winston Churchill anılarında aynen şöyle der:

“Birinci büyük harpte (Birinci Paylaşım Savaşı demezler, o da demez. Birinci büyük harpte. – Nurullan Efe Ankut) yaptığımız en büyük yanlış; Yunan’ı Ege’de kendi savaş gemilerimize doldurarak karaya çıkarmamız oldu. İzmir’de karaya çıkarmamız ve Anadolu’yu işgale yönlendirmemiz oldu.

“Eğer bunu yapmasaydık Anadolu halkı zaten 10 yıl süren, büyük acılar yaşatan, felaketler yaşatan savaşlardan yorgun ve bitap düşmüştü. İstanbul’daki emrimiz altına aldığımız padişah ve onun hükümetleri de Sevr’i imzalamıştı. Sevr’i rahatça uygulayacaktık, halk uyanmayacaktı.

“Ama bizim Yunan’ı Ege’den silahlandırarak, donatarak karaya çıkarmamız ve Anadolu’yu işgale yönlendirmemiz, Anadolu halkında bıçağın kemiğe dayanmasına sebep oldu.

“Ya Namus, Ya Vatan! Ya ölüm, Ya Vatan! Seçeneği karşısında kaldı Anadolu halkı. Ayaklandı, silaha sarıldı ve bizim yaptığımız, büyük umutlarla yaptığımız, Sevr haritasını parçalayarak Tarihin çöplüğüne attı.

“Ve Türkleri, Anadolu’dan atmak gibi, geldikleri yere, Asya içlerine sürmek gibi elimize geçen büyük fırsatı kaçırmış olduk. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin doğmasına sebep olduk”, der.

Uyandın mı önünde hiçbir düşman duramaz. Sana hiçbir düşman diz çöktüremez.

Ama çok geç uyanmak gibi bir zaafın var.

Senin için planlanan felaketleri anlamakta zorlanman gibi bir zaafın var.

İşte o yüzden bir kez daha sesleniyoruz. Bir tek şey istiyoruz:

Bizi anlaman, Saygıdeğer Halkımız.

Ve hep söylediğimiz gibi; senin için, ülkemizin bağımsızlığı için, vatanımız için, milletimiz için Kerem misali yanan sadece biziz.

Kalın sağlıcakla…

13 Kasım 2024

İletişime Geç
Merhabalar,
Bize buradan ulaşabilirsiniz