Diplomasızlık, evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık AKP’giller’in karakteristiklerindendir

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

Bu Tayyipgiller, her türden kanunsuzluğu, sahteciliği, düzenbazlığı yapmaya alışık oldukları gibi, sahte diploma uydurmaya ve onu kullanmaya da alışıklar. Neredeyse karakteristikleri olmuş diploma sahteciliği bunların.

CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hanımefendinin şu açıklamasını bir izleyelim:

***

Fatma Kaplan İzmit Belediye Başkanı: AK Parti Milletvekili Emine Zeybek’in gelini sahte diplomayla bir gecede sözleşmeli memur yapılmış belediyeye. Emine Hanım’ın geliniyle ilgili mezun olduğunu bildirdiği üniversiteye yazı yazdık. Dedik ki; bize aslını gönderir misiniz?

Üniversitenin verdiği cevaba inanamadık; bu belge (Geçici Mezuniyet Belgesi koymuştu özlük dosyasına), bu Geçici Mezuniyet Belgesi bizim tarafımızdan düzenlenmemiştir, diye cevap geldi üniversiteden. Ve bu kişi, bizim öğrencimiz değildir, diye. YÖK sisteminde hiçbir kaydı kuydu yok. Ve inanamadık; diploma sahte. Sahte bir belgeyle sözleşmeli personel yapılmış ve beş yıl boyunca da memur maaşı aldı bu kişi. Ve biz bunu savcılığa verdik hakkında dava açıldı ama ne bir tutuklama, ne bir soruşturma…

***

Bu Saygıdeğer Hanımefendi ne kadar düzgün, aksansız bir Türkçe konuşuyor ve meramını ne kadar açık ifade ediyor değil mi?

CHP tepesindekilere bakın, bu Hanımefendinin zekâsına, Türkçeye hâkimiyetine, meramını netçe ortaya koyabilme kabiliyetine sahip mi hiçbiri?

Sahip değil.

Ne yazık ki, işte siyasette, hep dediğimiz gibi; tersine bir seleksiyon var. Yukarıya doğru çıktınız mı, çıkıldıkça merdivenin basamaklarından yukarıya doğru, ahlâk da azalıyor, namus da azalıyor, kalite de azalıyor, zekâ da azalıyor.

Onun yerini ne alıyor?

Düzenbazlık, madrabazlık, hile, düzen. Maalesef öyle oluyor.

Fatma Kaplan Hanımefendi araştırıyor; bu Tayyip’in Milletvekili Emine Zeybek’in gelini bir fakülte çıkışı vermiş; soruyor o çıkışı verdiği iddia edilen üniversiteye; üniversite yok diyor, böyle bir kişi bizim öğrencimiz olmadı, diyor. YÖK’e soruyor, o da yok sistemimizde böyle bir öğrencimiz, yok diyor.

Beş sene de maaş alıyor İzmit Belediyesinden bu gelin hanım. Suç duyurusunda da bulunuyor Fatma Kaplan Hanımefendi ama tutuklama filan yok.

Önüne gelen siyasetçiyi, parti başkanını, gazeteciyi, sokak röportajcısını, twitt atan namuslu kadınları, erkekleri tutuklayan, gazetecileri tutuklayan Tayyip’in Kaçak ve de Haram Saray’ının bir hukuk bürosu olarak kullandığı bir yan şubesine, bir eklentisine çevirdiği yargı sistemi, hiçbir şey yapmıyor bu sahte diplomalı geline.

Şimdi bakın, Fatma Kaplan Hanımefendi kendisi araştırıyor. Ama İmamın Oğlu Ekrem göreve geldi, ikinci dönem bu İstanbul Belediye Başkanlığında ve biz gelir gelmez, Tayyip’in diplomasının sahte olduğunu bildiğimiz için, muhakkak oraya da bir sahte diploma verdi bu Tayyip, aynen Askeralma Şubesine, Millî Savunma Bakanlığına verdiği gibi, buraya da sahte diploma verdi; şu sahte diplomasını bir görelim, dedik.

Ne dedi İmamın Oğlu daha önce de anlattığımız gibi?

“Bu özel hayatın mahremiyetine girer o bakımdan paylaşamayız”, dedi.

Yani böyle utanmazca, düzenbazca, ahlâksızca, korkakça bir cevap verdi. Resmen kanunsuzluk yaptı, Bilgi Edinme Kanununa aykırı hareket etti.

Niye?

Korkusundan, Tayyip’e yanlamasından.

Aman Tayyip’le aramızı bozmayalım, bizim yaşımız genç, ABD onu emekliye ayırınca bize görev verebilir yani biz de sadakatimizi hep sunmalıyız ABD’li efendilerimize, diye…

Evet, şimdi bu İmamın Oğlu Ekrem’e soralım; İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hanımefendi, özel hayatın gizliliğini mi araştırdı AKP Milletvekili Emine Zeybek’in gelininin diplomasını araştırmakla?

He?..

Utanmaz herif!

Bir de kalkıyorsun adliyenin önünde; biz korkmadık, korkmayacağız, diyorsun. Hem korktun hem hâlâ korkuyorsun!

Diyebiliyor musun; Diploma nerede?

Diyemezsin. Ona yüreğin de, ahlâkın da, namusun da yetmez. Yetmez…

Sadece senin değil, muhalifi oynayan tüm burjuva siyasetçileri; sağcısı, solcusu, milliyetçisi, dincisi hepsi senin gibi, aynı toptan kesmesiniz, hepinizi Amerika oynatıyor.

Ama hep söyleyegeldiğimiz gibi en kötüden, en zalimden kurtulmak için yani Tayyipgiller’den kurtulmak için sana oy verdik. Gelecek seçimde de o en kötüden, en zalimden kurtulmak için yine sana oy vereceğiz.

Ama biz halkımıza gerçekleri göstermek, söylemek durumdayız. Yani bu İmamın Oğlu iyidir, diyemeyiz. Bu da Amerikan uşağı, bu da fırıldık, bu da koltuğa meftun ama en kötüden biraz daha az kötü. İşte o yüzden ölümlerden ölüm beğenircesine bunu tercih ettik geçen seçimlerde, Tayyip’e karşı bundan sonra da tercih edeceğiz.

İşte böylesine kahredici, ne diyelim… Bir girdaba, bir çıkmaza bir anlamda hapsolmuş durumda Türkiye.

Ve ne yazık ki sadece siyasiler değil, gerçekleri söyleyince muhalifi oynayan medya da bizi düşman ilan ediyor. Bizim izimiz tozumuz görünmesin, bilinmesin diye, Tayyipgiller medyası ne kadar bize düşmansa bunlar da aynen o kadar düşmanlık güdüyorlar.

Evet, Saygıdeğer Halkımız;

Ama biz halkımıza gerçekleri söylemek, gerçekleri göstermek ve olanları olduğu gibi ortaya koymak isteriz. Hep onu yaptık, devrimcilik de bunu gerektirir zaten.

Kalın sağlıcakla…

02 Şubat 2025