Bu yıl da Derleniş Yayınları olarak Adana Çukurova 12’nci TÜYAP Kitap Fuarı’nda yerimizi aldık
Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı Usta’mızın ve Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Ankut’un eserlerini Halkımızla buluşturmanın mutluluğu ve gururluyla bir fuarı daha geride bırakmış olduk.
Fuarın tek Kızıl Devrimci standı olmak bizim için bir onur ve gurur madalyası olmakla birlikte, bir yandan da tek kızıl stant olmanın getirmiş olduğu madalyonun bir diğer yüzüne “ne yazık ki” demekten kendimizi alamadık.
Yayınlarımızı Adana Halkı ile buluşturduk ve yoğun bir ilgi ile karşılandık. Bir kez daha gördük ki AKP iktidarı halkımızı her ne kadar Ortaçağ karanlığına sürüklemek istese de; Halkımızın yayınlarımıza ve Partimize olan ilgisi her geçen yıl artmaktadır. Bizler de yayınlarımız ile AKP’nin gerçek yüzünü göstermeye devam ediyoruz.
Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un üç ciltlik “Kanunsuzlar” serisinde ve devamı olan diğer eserlerinde bahsettiği gibi, bunların hiçbir kanun ve yasa tanımadıklarını, Laik Cumhuriyet’in bütün kurum ve kuruluşlarını BOP projesini hayata geçirmek için ve ağababaları AB-D emperyalistlerinin emirleri doğrultusunda ele geçirdiklerini halkımıza anlattık.
Ayrıca HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut’un bir başka kitabı olan “Yugoslavya, Irak, Libya, Suriye, Sıra sende Türkiye” eserinde anlattığı gibi, bunların aslında bir proje partisi olduğunu, görevlerinin kendilerinin de itiraf ettikleri gibi “BOP Eşbaşkanlığı” yapmak olduğunu dile getirdik. Bu projeyi Türkiye’de hayata geçirmek içinse Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en üst makamlarını işgal etmekte olduklarını insanlarımızla paylaştık.
Yine, Genel Başkan’ımızın yargılanıp 1 yıl 9 ay ceza aldığı “Kaçak Saraylı Caligula Din Devletine Giderken” kitabında bahsettiği gibi aslında Sarayın üstünde bulunduğu arazinin bir SİT alanı olduğunu, bu yüzden de oraya inşaat yapılamayacağına ilişkin mahkeme kararı çıkmasına rağmen bu kararı tanımadıklarını, bunların her geçen gün Türkiye Halklarına yeni bir ihanet ve talan oyunu içinde bulunduklarını ifade ettik. Bu ihanet oyununu bozmamız için, işgal ettikleri kurum ve kuruluşlardan mutlak suretle bunların köklerinin kazınması gerektiğini vurguladık ve Türkiye Halklarını Ortaçağ karanlığından kurtulmanın tek yolunun örgütlü mücadele olduğunu bir kez daha anlatmış olduk.
Fuarın duyurusunun yeterince yapılmamasını standımıza ilerleyen günlerde gelen insanlarımız da bizlere sözlü olarak aktardı. Standımızı ziyaret eden insanlar “Fuarın olduğunu bizlerde çevremizden duyduk” vb. şeklinde sözlerle bizimle paylaştılar. Ülkemizin içinde bulunduğu Ortaçağ karanlığında ve Faşist Din Devletine doğru gittiğimiz şu kara günlerde bilime, okumaya yönelik ilginin bilerek azaltılmaya çalışıldığını gördük.
Bu gerici kuşatmaya rağmen Adana Halkının kitaplara gösterdiği önem ve bilime olan bağlılığının önüne hiçbir güç geçemedi. Halkımız ne yapıp edip geç de olsa Fuarın ilerleyen günlerinde bizlerle buluştu. Özellikle liseli, üniversiteli gençlerin, işçilerin standımıza ayrıca ilgisi bizleri sevindirdi. Standımıza gelen halkımızla görüşmek, tanışmak ve yeni ilişkiler edinmek bizim için en önemli kazanımdı.
Derleniş Yayınları’nın düzenlediği Konferans ilgiyle izlendi:
“İnsanlığın gidişi İlkel Sınıfsız Toplumdan, Modern Sınıfsız Topluma doğrudur”
Bu yıl 12’ncisi düzenlenen Çukurova Kitap Fuarı’nda, Derleniş Yayınları tarafından: “İnsanlığın Düşünce ve İnanç Serüveni…” başlıklı bir Konferans düzenlendi.
Konferansın Yöneticisi Ayşe Küçükosmanoğlu yaptığı Açış Konuşmasına, katılımcıları selamlayarak başladı.
Ayşe Küçükosmanoğlu, Konferansın konusunun; Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı’nın Derleniş Yayınları tarafından bu yıl yayımlanan “Komün Gücü” ve “Allah Peygamber Kitap” adlı anıt eserleriyle, “Tarih Devrim Sosyalizm” anıt eserinin aydınlığa çıkardığı, çözüme kavuşturduğu İnsan Toplumunun Gidiş Kanunları ve bu kanunlar ışığında Kutsallaştırmalar ve Dinlerin ortaya çıkış süreçleri olduğunu söyledi.
Ve aslında Yayınevi olarak konu başlığının;
“ÇoktanrılılıktanAllah’a, Kitapsızlıktan Kur’an’a, İlkel Sınıfsız Toplumdan Modern Sosyalizme” olarak belirlendiğini ama Fuar Yönetiminin, “İnsanlığın Düşünce ve İnanç Serüveni…” şeklinde kabul ettiğini dile getirdi.
Ayse Küçükosmanoğlu konuşmasına, “Hikmet Kıvılcımlı kimdir?” diyerek başlamak istediğini söyledi ve Hikmet Kıvılcımlı’nın 50 yıllık Teorik ve Pratik Mücadele tarihini anlatarak devam etti. Ve söz konusu eserlerin de onlarca yıl süren Teorik araştırmalar sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Ardından Hikmet Kıvılcımlı’yı tanıtan kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirdi.
Ardından sözü Konferansın konuşmacısı HKP Başkanlık Kurulu Üyesi M. Gürdal Çıngı’ya verdi.
Gürdal Çıngı konuşmasına; Dünya diye adlandırılan gezegenimizin 4,5milyar yıl önce ortaya çıktığını belirterek başladı. Ve doğayla birlikte İnsanın, bu 4,5 milyar yıllık süre içinde dönüşümler, değişimler geçirerek, ilk canlıdan bugüne ulaştığını söyledi.
İnsanın da, bitkilerle, hayvanlarla birlikte yaşadığı doğanın da değişimler geçirdiğini, kıtaların, okyanusların, dağların, ovaların ortaya çıktığını anlattı.
Bugün İnsan diye adlandırılan formun, biçimin bundan yaklaşık 3 milyon yıl önce şekillenmeye başladığını ve 500 bin yıl önce de bu sürecin tamamlandığını belirtti.
İnsan ve Doğanın, doğanın içinde yaşayan canlıların kendiliğinden, kör tesadüflerle gelişmediğini, belirli Kanunlar çerçevesinde geliştiğini örneklerle anlattı.
Çıngı; İnsanlığın gelişiminin Vahşet ve Barbarlık diye adlandırılan aşamalardan geçerek, bundan yaklaşık 6500-7000 yıl önce, Medeniyet denilen Sınıflı Toplum Konağına eriştiğini anlattı.
Böylece de insanın insanı ezdiği, sömürdüğü, zulmettiği bir konağın başladığını söyledi.
O zamana kadar İnsanlığın İlkel Sınıfsız Toplum Konağında yaşadığını ve gidişin de, üstelik çok daha hızlı bir şekilde, Modern Sınıfsız Topluma doğru olduğunu kanıtlarıyla dile getirdi.
İnsanlaşmayla birlikte Kutsallaştırmaların da başladığını ve tarihsel süreç içinde Dinlerin ortaya çıktığını belirtti.
Gürdal Çıngı ayrıca tüm dünyada, birkaç ülke hariç, bir avuç Parababasının dünya halklarına acılar, eziyetler çektirdiğini, özellikle bölgemiz Ortadoğu’da, 1990’lardan bu yana 10 milyondan fazla Müslümanın ABD-AB Emperyalistleri tarafından katledildiğini, binlerce Kadının tecavüze uğradığını, on binlercesinin vatanından, toprağından koparılarak mülteci durumuna düşürüldüğünü anlattı.
Ülkemizde de bir avuç yerli ve yabancı Parababasının emirlerini yerine getiren, onların çıkarlarını savunan AKP’giller’in, Kur’an İslamı’nı değil, Muaviye-Yezid İslamı’nı, Amerikan İslamı’nı, CIA-Pentagon İslamı’nı savunduğunu ve halkımızı Allah’la aldattığını dile getirdi.
Gürdal Çıngı, Bilimin ve Tarihsel Sürecin de kanıtladığı gibi, ülkemizde de, tüm dünyada da Modern Sınıfsız Toplum Konağına erişileceğine olan inancını belirterek, ilgiyle izlenen konuşmasını sonlandırdı.
14 Ocak 2018
Adana’dan Kurtuluş Partililer