Bolivya’da neler oluyor?
Olan belli;
AB-D Emperyalistleri ve ruhlarını, vicdanlarını, onurlarını, bu insan soyunun en büyük düşmanlarına satan işbirlikçiler, intikam alıyorlar Bolivya Halkının önderi Evo Morales’ten.
Latin Amerika Halklarına kan kusturan, onların belalısı ABD Emperyalizmi, unutmaz ve affetmez Morales’in Başkan seçilir seçilmez; “ABD’nin kâbusu olacağım”, sözünü.
Morales’in, Dünya Halklarının AB-D Emperyalistlerine karşı her başkaldırışında bayrak olan, savaşan halklara yol gösteren Kahraman Gerilla Che’nin katledildiği La Higuera (İncir Ağaçları) köyünün iki odadan oluşan köy ilkokulunun yıkıntısına gelip; “Senin başlattığın mücadeleyi biz sürdürüyoruz”, demesini affetmez AB-D Emperyalistleri.
Latin Amerika Halklarının başına Faşist Diktatörleri bela eden ABD Emperyalizmi, Evo Morales’in hiç yanına bırakabilir miydi Anayasayı değiştirip Sosyalist bir Program uygulamasını, Emperyalist Haydutların ajanlarını ülkesinden kovmasını?
Nitekim affetmediler.
Ne demişti Yiğit Morales?
“Dünyada darbe olmayacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Çünkü bir tek orada Amerikan büyükelçiliği yoktur.”
Bolivya’da elçiliği olan ABD Emperyalistleri bugün Evo Morales’e karşı darbe tezgâhlıyorlar. Hazmedemiyorlar ülkesinin zenginliklerini halkının yararına kullanmaya çalışan iyi niyetli bir önderi. Örnek ve umut olmasından korkuyorlar Dünya Halklarına.
Ne yapıyor AB-D Emperyalistleri?
Vietnam’da, Küba’da, Şili’de, Nikaragua’da, Venezuela’da, Yugoslavya’da, Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da ve Suriye’de ne yaptılarsa aynısını yapıyorlar bugün Bolivya’da.
Provokasyonlar yapıyorlar. Polis şeflerini satın alıyorlar. Generalleri satın alıyorlar. Siyasetçileri satın alıyorlar. Yeraltı zenginlikleri yönünden büyük rezervler taşıyan Bolivya’yı bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar alçak emperyalistler.
“20 Ekim’de yapılan seçimlerde Morales’in başlıca rakibi olan sağcı aday Carlos Mesa ve diğer bazı muhalifler, Morales’in yeni başkanlık seçimlerine katılmaması ve istifa etmesi gerektiğini açıklamış…” (https://tr.sputniknews.com/guney_amerika/201911101040596097-bolivya-ordusundan-moralese-istifa-cagrisi/)
Bolivya Halkının fark atarak seçtiği Morales’in hem Başkanlıktan istifa etmesini istiyorlar hem de yeni yapılacak seçimlere katılma diyorlar. Oh ne âlâ; AB-D Emperyalistlerine ruhlarını satan vicdansızların “Demokrasi” anlayışları bu işte!
Ulusal Polis şefi Yuri Calderon da Morales’in istifasını istiyor ve polisleri kışlalarının damlarına çıkartıyor; AB-D Emperyalistlerine nasıl kul köle olduğunu, onların emirleri doğrultusunda Morales’e karşı Faşist bir darbenin bileşeni olduğunu gösteriyor.
AB-D Emperyalistleri, şartlar olgunlaştı, tamam, desin yeter ki, hemen dökülürler meydana insan soyunun en büyük düşmanlarının gücünü arkasına alanlar. Belli ki Evo Morales’e istifa çağrısı yapan Bolivya Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman da bu satılmışlardan, bu hainlerden biri.
“Reuters’ın aktardığına göre Facebook’ta canlı olarak yayınlanan basın toplantısında konuşan Kaliman, ‘İç çatışma durumunu analiz ettikten sonra Devlet Başkanı’ndan görevini bırakmasını, barışın yeniden sağlanmasına ve Bolivya’nın iyiliği için istikrarın korunmasına imkân vermesini istiyoruz’ dedi.” (agy.)
Tüm dünyadaki kötülüklerin kaynağı kim?
AB-D Emperyalistleri.
Site devletçiklerinden oluşacak bin ülkeli bir dünya için Halkları birbirine kırdıran kim?
AB-D Emperyalistleri.
Tüm ülkelerde iç çatışmaları körükleyen, iç çatışmalar için körük görevi gören yerli satılmışları devşiren kim?
AB-D Emperyalistleri.
Dünya Halklarına barış götüreceğim diyerek, ölüm meleğini yanında götüren; kan, gözyaşı döktüren kim?
AB-D Emperyalistleri.
Ama işte insan üç kuruşluk çıkarı için ruhunu satmayagörsün; göremez, bilemez, duyamaz kötülüklerin, istikrarsızlıkların kaynağı AB-D Emperyalistlerini.
Evet, Bolivya’da olan belli.
Bir atasözümüz; “Akrebin sokması kininden değil doğası gereğidir”, der. AB-D Emperyalistleri doğaları gereği, halkların yararına, iyiliğine olan her şeye karşıdır. Yıkarlar, dökerler, bozarlar. Savaş açarlar güzellikleri yaratan halklara ve önderliklere karşı. Bilirler ki, Halkın İktidarında onların egemenlikleri sona erer. Halkın iktidarında halkın yarattığı kaynaklar halk için kullanılır. AB-D Emperyalistlerinin kasalarına, hazinelerine akmaz o kaynaklar. Bu nedenledir ki AB-D Emperyalistleri, halklara ve önderliklerine karşı ellerindeki askeri gücü, ekonomik gücü, casus gücünü seferber ederler.
Bolivya Halkının önderi Evo Morales’in açıklamasını görelim:
“Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada süreci ‘darbe’ olarak nitelendiren Morales, ‘Bütün dünya ve Bolivya halkı huzurunda, bir polis memurunun, hakkımda illegal bir şekilde yakalama kararı çıkardığını bildiriyorum. Ayrıca şiddet eylemleri düzenleyen gruplar, evime saldırı düzenledi. Darbeciler, hukukun üstünlüğünü yerle bir ediyor’ dedi.” (https://www.birgun.net/haber/bolivya-da-abd-destekli-darbe-morales-in-evi-basildi-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi-275900)
Ne yapacaklardı ki işbirlikçiler?
AB-D Emperyalistlerinden ne talimat aldılarsa onu yapıyorlar:
Bolivya Anayasası ve yasalarına karşı illegal eylem içerisine giriyorlar, şiddet eylemleri düzenliyorlar, hukuk mukuk tanımıyorlar. Adamlar ABD yanlısı darbe örgütlüyor. Latin Amerika Tarihi göstermektedir ki; ABD Emperyalizminin tezgâhladığı darbeler güler yüzlü olmaz, kanlı olur, halkın yararına olmaz zararına olur, var olan anayasaya göre olmaz, var olan anayasayı yıkarak olur.
Maalesef Latin Amerika Halklarının ve iyi niyetli Halkçı Önderlerinin kaderi bu. Seçimle iktidara gelince hep iktidarda kalacaklarını sanıyorlar. Tamam, her şey oldu, bundan sonra bizi kimse yıkamaz sanıyorlar. Seçimlerle gelince yine seçimlerle gideceklerini sanıyorlar.
Bilmiyorlar Latin Amerika’nın Halkçı önderleri Marksist-Leninist Literatürü. Uzaklar bu literatürden. O yüzden ders çıkaramıyorlar Paris Komünü’nden, Dünya Devrim Tarihinden. Kavrayamıyorlar Bilimsel Sosyalizmin; “Devrimlerle Oynanmaz” hayati kuralını. Hesaplayamıyorlar, göremiyorlar karşıdevrimin, Devrimi boğmak için bütün güçlerini seferber edeceğini.
AB-D Emperyalistlerinin güdümünde olan Parababalarının ekonomi çarkı tıkır tıkır işlerken, onların sömürü çarkı devam ederken, halkçı iktidarlarını devam ettirebileceklerini düşünüyorlar. Yanılıyorlar. Yanıldıklarını yaşanan bütün olaylar yüzlerine çarpıyor, ama Devrim Biliminin kurallarını bilmedikleri ve uygulayamadıkları için, olan halklara oluyor.
Bakın daha 2006 yılında uyarmış Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut:
“Morales, yiğit, atak, kararlı ama ideolojik olarak daha çok eksik. Onun da donatılması gerekir, rehberlik edilmesi gerekir. Çok daha ileri, atak davranış ortaya koyabilir o zaman.” (Latin Amerika’dan Esen Sol Rüzgârlar Halkların Uyanışının Habercisidir, s.113)
Sıralayalım bugün bu olumsuz noktaya gelmesine yol açan eksikliklerini Morales’in:
Devrim-karşıdevrim diyalektiğinde orta yol yoktur, barışçıl ve zamana yayılmış bir gidiş, Devrimin ölümüdür. Devrimlerle oyun oynanmaz.
Parababalarının siyasi ve ekonomik egemenliğine derhal son vermez ve geriye gidiş ihtimalini bertaraf etmek için onlarla kararlı ve süreğen bir biçimde ve hiç taviz vermeksizin mücadele etmezsen, karşıdevrim yeniden iktidarı almak için her türlü imkânı kullanır. Karşıdevrime karşı kararsız kalırsan, gericilik, Demokles’in Kılıcı gibi başında sallanır durur ve ilk fırsatta da devrimi boğmak için bir davranış ortaya koyar.
Yerli-yabancı Parababalarını siyaseten iktidardan düşürmek yetmez, onların ekonomik iktidarını yıkıp ortadan kaldırmak gerekir. Parababalarının varlıklarını, hem de güçlü bir biçimde, sürdürmelerine göz yummak, özellikle de medyadaki tekellerini kırıp yok etmemek, onlara aşağılık çalışmaları için çok büyük harekât alanı bırakmak; karşıdevrimcilere gösterilen bu büyük tolerans ileride emperyalist terörü, kaosu, anarşiyi azdırır.
Ve Evo Moroles Yoldaş, bilimin emrettiği ve yerine getirmezsen bir halkın geleceğine, mutluluğuna mal olacak kuralları yerine getirmediği için bugün Bolivya’da bu acı olaylar yaşanıyor.
Morales Yoldaş’ın, Venezuela’ya ve ölümsüz Önderi Chavez Yoldaş’a göre de bir handikapı var:
Venezuela’nın ilerici, halkçı asker geleneği var. Chavez Yoldaş bilindiği gibi asker kökenli. Venezuela Halkına ve önderi Chavez’e karşı AB-D Emperyalizminin tezgâhladığı bütün gerici darbeleri Venezuela Ordusu püskürttü. Bu yüzden AB-D Emperyalistleri Venezuela’da başarılı olamadılar. Venezuela Ordusu’nun bu geleneğine rağmen Venezuela Önderliği, Devrim Biliminin emrettiği kuralları uygulamadıkları için sorunlar yaşıyor.
Oysa Bolivya Ordusu, faşist Barrientos’un ordusu. Bu ordu vahşice katletti Kahraman Gerilla Che’yi. Bu ordunun da bir geleneği var: AB-D Emperyalistlerinin emirleri doğrultusunda faşist darbe yapmak. Bu yüzden AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Bolivya’da şimdilik başarılı oldular görünüyor.
Dolayısıyla Morales Yoldaş’ın dünya halklarına umut veren devrimi devam ettirmek için çok daha katı, çok daha tutarlı, çok daha kararlı, çok daha bilinçli bir şekilde karşıdevrimin işleyen çarklarını kırıp, o çarkı döndüren işbirlikçi asker, polis, siyasetçinin gücünü de ortadan kaldırması gerekiyordu.
Bugüne kadar Dünya Devrim Tarihinin insanlığa bıraktığı en değerli miraslardan olan; “Devrimlerle Oynanmaz”, prensibi göz ardı edildiği için bugün Bolivya Halkı bu olumsuzlukları yaşıyor.
Umarız bu yaşananlardan gerekli dersleri çıkartır ve gereğini yapar Bolivya Önderliği. Yapmak zorundalar. Bundan başka çıkış yoktur. Kırılmalı bu sömürü çarkları. Yoksa kırılacak olan halkın gücüdür, umududur, mutluluğudur.
20 Ekim’de yapılan seçimlerde Morales’e inanmış, güvenmiş % 50’ye yakın bir halk var. Morales halkına güveniyor, inanıyor. Bu güven ve inançla Morales;
“Bolivya halkının bilmesini isterim ki kaçmak için bir sebebim yok. Eğer bir şey çaldıysam, ispatlasınlar. Eğer çalışmadığımızı söylüyorsalar, ekonomik gelişme sayesinde yaptığımız binlerce esere baksınlar. Vatanını seven mütevazılar ve fakirler bu mücadeleye devam edecek” diyor.
İşte Morales Yoldaş’ın arkasında kaynaşmış bu halkın gücüyle yıkılmalı Yerli-Yabancı Parababalarının ekonomik iktidarı.
Artık Parababalarının varlıklarını, hem de güçlü bir biçimde, sürdürmelerine göz yumulmamalı.
AB-D Emperyalistlerinin ve yerli satılmışların sömürü çarkları, medyadaki tekelleri kırılıp yok edilmeli artık.
Bolivya Halkı ve Önderi Morales Yoldaş;
Azlık Parababalarının, çoğunluk Bolivya Halkı üzerinde yeniden tahakküm kurmaması için,
Bolivya’nın kaynaklarının işbirlikçilere ve ABD Emperyalistlerine akmaması için,
Dünya Halklarının umutlarının kararmaması için,
Latin Amerika Halklarının birliği uğruna mücadele etmiş Bolivar ve Jose Marti için, Yiğit Devrimci Hugo Chavez Frias Yoldaş için,
Fidel-Che için yapmalılar bunu.
İnanıyoruz ki bugün Morales Yoldaş önderliğindeki hareket yenilmiş olsa bile Bolivya Halkı, eninde sonunda yapacak bunu.
Çünkü 9 Ekim 1967’de, El Yuro Boğazı’nda katledilen Che’nin mücadelesi, anısı yeniden bayrak olacak, yol gösterecektir Bolivya Halkına ve önderliğine. ABD uşağı çakallar yok edemeyecekler Che’nin ruhunu. Bolivya dağlarında Che’nin ve Yoldaşlarının verdiği 11 aylık mücadele eninde sonunda meyvesini verecektir. Çünkü bir gerçek var: Ömrünü halkların ve insanlığın kurtuluş davasına adayan önderler, bedence bu dünyadan gittikten sonra da ölmezler ve aramızdan ayrılmazlar. Yüreklerde ve bilinçlerde yaşamaya devam ederler.
O yüzden sevinmesinler AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçileri. Nasıl 9 Ekim 1967 akşamı Che, kendini ABD’ye satmış-CIA ajanı Kübalı hainin suratına okkalı bir tükürük savurup; “Ben hainlerle asla konuşmam!”, diyerek göndermişse haini, Bolivya Halkı da eninde sonunda tükürüklerle gönderecektir AB-D Emperyalistlerini ve yerli alçakları.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak, mücadele etme kararlılığında olan, Halkını düşünen, Emperyalistlerin gururunu kıran yiğit, cesur, korkusuz Morales Yoldaş’ın arkasındayız.
Yüreğimiz Morales Yoldaş’la birlikte çarpıyor.
Gönlümüz Morales Yoldaş ve Bolivya Halkıyla birlikte.
Ve binlerce kilometre uzaktan Morales Yoldaş’a ve Bolivya Halkına yanlarında olduğumuzu bildiriyor, selamlarımızı iletiyoruz.
11.11.2019
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi