AKP’giller’in Hukuk Bürosuna dönüştürdüğü Yargıdan Ekrem İmamoğlu’na, Merdan Yanardağ’a Casusluk Suçlaması ve ardından TELE 1’e Kayyım… ABD Yapımı AKP’giller tarafından işi elinden alınan Şeytan isyan ediyor: “Ben böyle şeytanlık görmedim”

Çünkü AKP’giller dünyanın en büyük Şeytanı ABD Emperyalist Haydudu tarafından devşirildi. Şeytanlıkları onlardan öğrendiler.

Faşist Bunak Manyak Trump tarafından ülkenin satışı karşılığında “Meşruiyet” ödülüne layık görülünce AKP’giller ve Reisi, durmuyor. Yaklaştıkça sonları, saldırıları da yoğunlaştı. İktidardan tekerlenmemek için Hukuk Bürolarına dönüştürdüğü Yargı aparatıyla, AKP’giller ve Reisine karşı aykırı sesler çıkartan her kişiye, her siyasiye, her kuruma, her televizyon kanalına saldırıyor, gözaltına aldırıyor, bütün mal varlıklarına çöküyor, kayyumlar atıyor. Ne hukuk ne Anayasa ne Yasa ne Tüzük ne yönetmelik tanıyorlar. Az bir miktarda var idiyse de ne vicdanları ne merhametleri ne acıma duyguları kaldı. Yolsuzluk, hırsızlık, ihaleye fesat karıştırma suçlarından tutturamadılar şimdi içeriye almak istedikleri, sesini kesmek istediklerine yönelttikleri, daha doğrusu uydurdukları, suç türü: CASUSLUK.

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile İmamoğlu’nun danışmanı ve kampanya direktörü Necati Özkan hakkında “casusluk” soruşturması başlatıldı.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/casusluk-sorusturmasina-iliskin-necati-ozkan-dan-aciklama-suclamalari-reddetti-2446659)

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” soruşturması kapsamında  TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasının ardından, kanalı bünyesinde barındıran şirkete kayyum atanmasına karar verildi.

“Başsavcılığın açıklamasına göre, ‘Yanardağ’ın söz ve eylemleriyle soruşturmaya ilişkin birçok kez suç işlediği, TELE 1 isimli televizyon kanalını fiilen kullandığı ve resmi kayıtlarda şirket sahibi olarak görünen oğlu Alp Yanardağ üzerinden suça karıştığı’ ileri sürüldü.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/son-dakika-tele-1-e-kayyum-atandi-2446673)

Ne Trajikomik bir durumdur ki bütün bu suçlamaları emri altına aldığı cübbeli yandaşlarına yaptırtan; TCK’de tanımlanan vatan satıcılık dâhil, yüz kızartıcı suçlar dahil bütün suçları işleyen, 23 yıllık iktidarında trilyon dolarları zimmetine geçiren, Halkımızın bütün değerlerini ayaklar altına alan, ülkemizi BOP çerçevesinde en az üç parçaya bölmeye çalışan, “Terörsüz Türkiye” kandırmacasıyla BOP Komisyonları kuran, ABD yapımı dünyanın en büyük çıkar amaçlı mafyatik suç örgütü AKP’giller’dir.

Bildiğimiz gibi AKP’giller CHP’nin kurumsal kimliğine saldırıyor. Yargı aparatıyla Belediye Başkanlarını tutuklatıyor, İstanbul İl Örgütüne kayyumlar atıyor, CHP’nin Genel Merkezine kayyımlar atamaya çalışıyor. Genel Merkeze Kayyım olarak atamak istediği Sorosçu Kemal’e, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi “olmaz” deyince, bu sefer heybelerinden “Casusluk Suçlamaları”nı çıkarıyorlar.

TELE 1 Patronu Merdan Yanardağı da bu kapsamda gözaltına aldılar sabah saatlerinde. Ve ardından Kayyım atayarak, AKP’giller’in isteği doğrultusunda yayın yapmayan ve AKP’giller İktidarını eleştiren programlar yapan haber ağırlıklı TELE 1 Televizyonunu belli ki “penguen ve kutup ayılarının yer aldığı belgesel” yayımlayan havuz kanallarından biri haline dönüştürecekler. Kanalın yönetimine getirdikleri isim de: Yandaş Yeni Şafak Yazarı İbrahim Paşalı.

Ekrem İmamoğlu’na ve TELE 1 Patronu Merdan Yanardağ’a yönelik bir suç icadından başka bir şey olmayan Casusluk Suçlaması; Ortaçağcı Faşist Din Devletine doğru koşar adım götürülen ülkemizi, kendileri için dikensiz gül bahçesine çevirmeye yönelik sansür uygulamalarıdır.

HKP olarak bu sansüre, şeytanı aratan bu şeytanlıklara hayır diyoruz. TELE 1 Televizyonuna Kayyım atanmasını, Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasını kınıyoruz.

Ve her geçen gün şiddeti artan saldırıları durdurmanın yolunu gösteren yargılanamaz, korkutulamaz, sindirilemez Genel Başkan’ımız Nurullah Efe’nin sesini duyun ve vakit geçirmeden gereğini yapın artık, diyoruz:

“Burada yapılması gereken, CHP’nin saldırıya geçmesi. Hep savunmada kaldı bugüne kadar, daha önce de dediğimiz gibi. Bir futbol müsabakasına benzetirsek hep kendi yarı sahası içinde oynadı CHP. Oysa hiçbir savaş savunmayla kazanılmaz.

“Hep son sözü savaşlarda kim söyler?

“Taarruz söyler. Taarruza asla geçmedi CHP.

“Bunların hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, ihanetlerini ve Tayyip’in diploma sahtekârı olduğunu, o yüzden Tayyip’in attığı bütün imzaların gayrimeşru, boş, yok hükmünde, çöp hükmünde olduğunu ortaya koymaları gerekir. Atadığı bütün bakanların, yaptığı bütün anlaşmaların, verdiği bütün ihalelerin yok hükmünde, çöp hükmünde olduğunu ortaya koymaları gerekir netçe, açıkça. Eğer böylesine bir taarruz siyaseti izleyebilirse CHP, Tayyipgiller iktidarının Kaçak ve de Haram Saray Saltanatının çöküşü yakın, çok yakın.”

24 Ekim 2025

HKP Genel Merkezi