6 Ekim İstanbul’un Emperyalist İşgal’den kurtuluş günü kutlu olsun!
1453’te İstanbul’un Fethiyle birlikte yurt edindiğimiz İstanbul, Batılı Emperyalistler tarafından 16 Kasım 1920’de işgal edilir.
Emperyalistlerin “hasta adam” diye nitelendirdikleri Osmanlı’yı bölüp parçalama, talan etme planı olan Sevr Anlaşması gereğince yurdumuzun dört bir tarafı işgal edilir. Açgözlü emperyalistler ülkemizi aralarında çoktan pay etmişlerdir. 1917’deki Şanlı Ekim Devrimi’nden sonra Sovyet Rusya ve onun büyük önderi Lenin Usta, Çarlık Rusyası’nın da dâhil olduğu bu alçakça paylaşım planlarını dünya halklarına teşhir etti. Bu aşağılık emperyalist paylaşım savaşından çekildi.
Emperyalistlerin ülkemizi işgalinden sonra ülkenin dört bir yanında Mustafa Kemal’in önderliğinde bir Kurtuluş Savaşı başladı. Köylerden kasabalara, şehirlere kadar kurtuluş ateşi her yerde yandı. Kuvayimilliye çeteleri-gerilla grupları, işgalcilere karşı destansı mücadeleler verdiler. Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, isimleri bu şanlı mücadelelerin anısına, bileğinin hakkına verildi.
İşte bu işgal günlerinde, İstanbul’un Türklerin elinde olmasını hazmedemeyen, yaklaşık 500 yıllık bir iştahla ağzı sulanan Batılı Emperyalistler 16 Kasım 1920 tarihinde İstanbul’u da işgal ettiler. Anadolu’da kadın erkek, çoluk çocuk, Türk-Kürt topyekûn başlatılan Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandı. Batı Anadolu düşmandan temizlendi. Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Zafer Türk-Kürt Anadolu halkınındı. İşgalci emperyalistler 2 Ekim 1923’te İstanbul’u terk etmek zorunda kaldılar.
Ordumuz 6 Ekim 1923’te İstanbul’a girdi. İstanbul, Batılı İşgalci Emperyalistlerden kurtuldu. Mustafa Kemal “geldikleri gibi gidecekler” demişti. Kuyruklarını kıstırıp geldikleri gibi gittiler.
Bugün İstanbul deyince iki önemli gün gelir akla. Biri 29 Mayıs İstanbul’un Fethi, diğeri de 6 Ekim İstanbul’un Emperyalist İşgal’den kurtuluş günü.
Birincisi, karanlık bir devrin kapanıp tarihin çarkları önünde bir engel olan Bizans moloz yığınını silip süpürdüğü için kutlamakta son derece haklı ve görevli olduğumuz bir gün. İkincisi de dünyada başarıya ulaşmış ilk Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kazanımının bir parçası olduğu için aynı oranda kutlamakta haklı ve onur duyduğumuz bir gün.
Tayyipgiller çıkarları öyle gerektirdiği için, kendi gerici emellerine daha kolay uydurabildikleri için 29 Mayıs’ı kutlarlar. Şaşalı törenler, gösteriler… Özünden uzak, tam tersi karanlık çıkarlar uğruna. Fakat 6 Ekim İstanbul’un kurtuluşunu görmezden, duymazdan gelirler. Belli kurumların zorunlu olarak, adet yerini bulsun diye yaptığı birkaç küçük açıklama dışında. Çünkü onlar Mustafa Kemal’e de Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mıza da düşmandırlar.
İstanbul’un kurtuluşunun 89’uncu yıldönümünde yüreğimiz biraz buruk. Kurtuluş Savaşı’mızın önderi Mustafa Kemal’in, ülkesini emperyalistlere teslim etmeyen ve kanının son damlasına kadar savaşan 1 milyon insanımızın kemikleri sızlıyor şimdi. Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mız ve onun kazandırdıkları yok sayılıyor, talan ediliyor Tayyipgiller tarafından.
Ama biz ülkesini ve onurunu emperyalistlere peşkeş çekmeyenlerin torunlarıyız. Dimdik ayaktayız. Biz yaşıyoruz, mücadele ediyoruz. Onlar Birinci Kurtuluş Savaşı’nı başlattılar ve kazandılar. Biz de İkinci Kurtuluş Savaşımızın meşalesini yaktık. Onlara layık olacağız ve kazanacağız. İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı sosyal kurtuluşla Sosyalizmle taçlandıracağız. 06.10.2012
Yaşasın 6 Ekim İstanbul’un Kurtuluş Günü!
Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü