30 Ağustos Zafer Bayramımız AB-D Emperyalistlerine indirilen güçlü bir tokattır!
30 Ağustos’ta yani bundan tam 98 yıl önce Türk ve Kürt Halkımız, AB-D Emperyalistlerine güçlü bir tokat indirdi. AB-D Emperyalistleri, suratlarına inen bu güçlü tokadın acısını daha halen dünmüş gibi suratlarında hissediyorlar ve kendileri için acılı olan bu tokadın izlerini silmek üzere durup dinlenmeksizin haince ülkemize ve halkımıza saldırıyorlar.
Unutamıyor Batılı Emperyalistler, tüm planlarını altüst eden Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’nı ve Önderi Mustafa Kemal’i.
Unutamıyor Batılı Emperyalistler, Birinci Kuvayimilliyecilerimizin, müttefiklerimiz olan Lenin ve Sovyet Halkıyla birlikte kendilerini Anadolu’dan geldikleri gibi nasıl gönderdiğini.
Halkımıza dayattıkları bölünmüşlüğün, sömürünün ve acının haritası olan Sevr’i parçalayıp suratlarına nasıl fırlattığımızı unutamıyorlar…
Batılı Emperyalistleri vatanımızdan söküp attık. Arkalarına bakmadan kaçtıkları esnada devşirdikleri, yerli işbirlikçileri olan Ortaçağcı gericileri; Vahdettin’leri, Damat Feritl’eri’de alıp götürdüler.
30 Ağustos Zaferimiz böylelikle örnek oldu tüm mazlum halklara!
Emperyalist sömürge boyunduruğu altındaki tüm ülkelerde, emperyalist talana ve yağmaya karşı bağımsızlık savaşları boy gösterdi. Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyeciliğimiz, Emperyalistlerin mağlup edilebilir olduklarını gösterdiler tüm mazlum halklara.
İşte tam da bu sebeptendir, Kurtuluş Savaşı’mıza ve önderlerine ettikleri düşmanlıklar AB-D Emperyalistlerinin. Bundan tam 98 yıl önce uğradıkları hezimetin acısını halen unutmuş değiller.
AB-D Emperyalistleri, bir süreç halinde keşfedip projelendirdikleri AKP’giller’i iktidara taşımalarıyla birlikte Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyeciliğe saldırmaktadırlar. Laik Cumhuriyet’in tüm kazanımlarına karşı Ortaçağcı gericilikle, yerli işbirlikçileriyle ve Tefeci-Bezirgânlığın siyasi temsilcisi olan AKP’giller’le birlikte saldırmaktadırlar. Meclisteki beşli Amerikancı çeteleriyle birlikte kerte kerte Laik Cumhuriyet’i bozguna uğratma gayretindeler.
AB-D Emperyalistlerinin, kendilerini 98 yıl önce hezimete uğratan, kendileri için yürek sızısından daha beter bir sızı olan bu yenilgiyi kendilerine yaşatan Mustafa Kemal’e ve Birinci Kuvayimilliyeciliğe saldırıları boşa değildir.
Kurtuluş Savaşı’mızın ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” diyen önderliğin izini tozunu silmek ve yok etmek istiyorlar, iktidara taşıdıkları AKP’giller’le birlikte. Mustafa Kemal’in bağımsızlıkçı, antiemperyalist kişiliğini bu sebeple toplumun belleğinden silmek istiyorlar. Bunu başardıkları zaman ülkemize ve halkımıza edecekleri zalimlikler, kötülükler ve yağmaları daha da kolaylaşacak.
AKP’giller, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bu sebeplerle yasaklıyor. Bu yasaklamalarına da Koronavirüsü bahane ediyorlar. Oysaki virüsün tüm dünyada ortaya çıktığı esnada hiç akıllarına önlem almak, halkın sağlığını korumak gibi şeyler gelmemişti.
Zaten AKP’giller’in, pandemi sürecine uymayan bilim dışı uygulamalarından ve hatta vurdumduymazlıklarından virüs bu denli yayılmadı mı ülkemizde?
Yayıldı. Şimdi de sanki bir önlemmiş gibi ulusal bayramımızı yasaklıyorlar. Ancak niyetleri pandemi önlemi falan almak değil bunların. Tek dertleri pandemi krizinin arkasına saklanarak, Koronavirüsü kendilerine maske edinerek Mustafa Kemal’e ve Birinci Kuvayimilliyeciliğimize saldırmaktır. Halkımızın belleğinden; “Tam Bağımsızlık, Antiemperyalizm” gerçekliğini söküp atmak istemektedirler.
Bunu başaramayacaklar. İzin vermeyeceğiz!
Biz, Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı Usta’nın da ifade ettiği gibi: “Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir!” diyenleriz.
Bugün 98 yıl önceden çok daha farklı bir durumdayız. Türk ve Kürt Halkının arasına 98 yıl önce bugünkü gibi zalimlikler ve kötülükler girmemişti. Her iki halk da yekvücuttular düşmana karşı ve kardeşliğini zedeleyecek şeyler yapılmamıştı o zamanlar. Ancak bugün bu kardeşlik, emperyalizme karşı birlikte savaşma arzusu yok edildi AKP’giller, Amerikancı Kürt Hareketi ve AB-D Emperyalistleri tarafından. O sebeple çok daha ağır koşulları yaşıyoruz.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, ne ederlerse etsinler; AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçileri BOP ile ülkemizi yıkmayı ve yakmayı başaramayacaklar!
Biz, İkinci Kurtuluş Savaşçıları… Biz, İkinci Kuvayimilliyeciler… Hiç kapılmadık umutsuzluğa!
Halkın Kurtuluş Partisi olarak halklarımıza karşı güvensizliğe hiç düşmedik. Halklarımız eninde sonunda “Yeter artık” diyecek ve ayağa kalkacaktır, buna inancımız tam. 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’ni mantıki sonucuna ulaştıracağız ve halklarımızı nihaî kurtuluşa eninde sonunda kavuşturacağız.
Halkın Kurtuluş Partisi öncülüğünde kurulacak olan Demokratik Halk İktidarında tüm bu hainlerin, zorbaların, zalimlerin ve AB-D Emperyalistlerinin güdümünde, emrinde ülkemize ve halkımıza kötülükler eden her kim varsa siyasetteki ve ekonomideki varlıklarına son vereceğiz. Demokratik Halk İktidarını kuracağız.
Sözümüzü yerine getireceğiz!
Engellemeleriniz, uyguladığınız bütün susuş suikastlarınız yetmeyecek mücadelemize engel olmaya!
Halklarımızın kurtuluş mücadelesinde düşen milyonlarımız yakanıza yapışacaklar. Eninde sonunda İkinci Kurtuluş Savaşçıları kazanacak!
Yurtsever şair Nazım Hikmet’in dediği gibi:
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Sakarya’da, İnönü’nde, Afyon’dakiler
Dumlupınar’dakiler de elbet
ve de Aydın’da, Antep’te vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
Kalkıp uyandırın bizi!
uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
26.08.2020
Halkın Kurtuluş Partisi
Adana İl Başkanlığı