Sorosçu Kemal ve avanesinin parti içi demokrasiden ne anladığına bakar mısınız?
Saygıdeğer arkadaşlar;
Sorosçu Kemal ve avanesinin parti içi demokrasiden ne anladığına bakar mısınız?
Geçenlerde aynen şöyle dedi, Sorosçu:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu milletvekillerinin izin almadan TV programlarına katılmasına ilişkin olarak, ‘Bugüne kadar ses çıkarmadım. Bundan sonra izin almadan çıkıyorsa bu partide yeri yoktur’ dedi” (http://www.haberekspres.com.tr/politika/kilicdaroglu-ndan-vekillerine-izin-almadan-tv-ye-cikanin-partide-yeri-yoktur-h113068.html)
Gördünüz mü, arkadaşlar?
Kemal Efendi, bugüne kadar izin almadan TV’lere çıkan milletvekillerine hoşgörülü davranarak ses çıkarmamış. Ama bundan sonra böyle bir şey yapanın, Yeni CHP’de yeri yokmuş…
Adamın her cümlesi, Yeni CHP’yi babasından miras kalmış mal gibi gördüğünü sergiliyor. Bugüne kadar hoşgörülü olmuş ama bundan sonra olmayacakmış…
Yahu, hani partinin o yeri geldiğinde habire tekrarlanan “Yetkili Kurulları”, MYK’si, Parti Meclisi, Disiplin Kurulu vs?..
Bir kişinin, bir partide yeri olup olmadığına sadece Sorosçu mu karar veriyor?
Besbelli ki öyle…
Soralım, Hafız’a:
Kimselere danışmadan “Ekmek için Ekmeleddin”i Cumhurbaşkanı Adayı ilan ederken, parti içi demokrasi kuralları hiç mi aklına gelmedi?
TR 705’leri, “Ben ve ailem HDP’ye oy verdik” diyen Amerikanofil Murat Özçelik’leri, Mustafa Kemal’e “Kefere Kemal” diye saldıran Pontusçu Bekaroğlu’ları, Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanı meftunu ve tüm Kuvayimilliyecilerle birlikte Mustafa Kemal’i, İnönü’yü soykırımcılıkla suçlayan Selina Doğan’ı, benzer anlayıştaki Şafak Pavey’i Yeni CHP’ye ve Meclise taşırken hangi demokrasi kurallarına uydun?
Şimdi de kendi dediğini yapmayanı hemen Yeni CHP’nin kapısının önüne koyuvermekle tehdit ediyor, Sorosdaroğlu Kemal Efendi…
Hep söylediğimiz gibi, arkadaşlar; bu ülkede gerçek anlamda demokrasiyi, adaleti, hakkı, hukuku, devrimci ahlâk ve değerleri, insani erdemleri savunan sadece biziz…
Bizim dışımızdaki Amerikancı sağlı sollu siyasetçiler ve medya yöneticileri, ellerine beş paralık bir yetki geçtiği anda hemen “tek adam”lıklarını ilan ediveriyorlar, diktatörleşiveriyorlar…
Yahu, milletvekillerinin televizyonlara, radyolara çıkmaları için niye izin almaları gereksin ki?..
Her Yeni CHP Milletvekili ve yöneticisi, yetkilisi, sözcüsü, çıkıp televizyonlara, radyolara, gazetelere; partinin tüzüğü, programı, Merkez Yönetim Kurulu’nun güncel olaylara ilişkin kararları çerçevesinde, yani onlara aykırı düşmeyecek biçimde, görüşlerini anlatabilmeli, ortaya koyabilmeli.
Bu, hem o partili kişilerin entelektüel ve siyasi gelişimini sağlar; hem de partinin görüşlerinin savunulmasını, yaygınlaştırılmasını kitleler tarafından az çok benimsenmesini…
“Beni şu televizyondan davet ettiler, izin veriyor musun?”, diye robotlaştırmanın, kullaştırmanın ne gereği var?
Ama işte bunlardaki anlayış bu. Bunlar insanlığı da bilmez, adaleti, vicdanı, siyasi ve ahlâki namusu da bilmez…
Ülkemizin ve halkımızın yakıcı sorunlarını, taleplerini de zerrece anlamazlar, kavramazlar, bilmezler…
Böyle insanların, bırakalım CHP lideri olmasını, aslında CHP’nin bir ilçe ya da belde yöneticiliği yapabilmesine yetecek çapı ve kalitesi bile yoktur.
Meclisteki Dörtlü Çete’nin tamamında olduğu gibi, Sorosçu Kemal Efendi’yi de o makamlara getiren, kendi çabası, emeği, çapı filan değildir. Soros’tur, CIA’dır, Pentagon’dur, Washington’dur. Bunlar da sadakatle hizmet ederler, bu yapımcılarına, devşiricilerine.
Bir tekinin olsun ağzından ABD ve AB aleyhtarı içtenlikli bir söz duyabiliyor musunuz?
Duyamazsınız…
Bunların tamamı Amerikanofildir, Avrupa Birliği yanlısıdır, NATO’cudur, Dünya Bankası hizmetkârıdır. Yani uluslararası emperyalizmin askeri, siyasi ve ekonomik örgütlerinin tamamının taraftarı, savunucusu ve iştirakçisidir bunlar.
Bunlardan halkımıza da, milletimize de, vatanımıza da zerre miktarda olsun fayda gelmez…
İktidarı ve muhalefetiyle bir ihanet oyununun oyuncularıdır bunlar…
Alayı BOP’çudur, Türkiye’nin parçalanması ve BOP Haritası çerçevesinde üç parçaya bölünmesi için uğraşırlar esasında. Ama bu hainane amaçlarını hep bir günah çocuğu gibi karınlarında saklarlar…
Gün gelecek, halkımız bunların tamamının içyüzlerini öğrenecek ve hesap soracak bunlardan.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
16 Mart 2018
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı