Umudunu yitirmeyen Mustafa Kemal, umut vermeye devam ediyor…
Her 10 Kasım’larda, 29 Ekim’lerde, 19 Mayıs’larda, 23 Nisan’larda halkımız akın akın Mustafa Kemal’e koşuyor. En karanlık, en umutsuz günlerde umudunu yitirmeyerek emperyalist yedi düveli vatan topraklarından kovan halkımızın önderi Mustafa Kemal, toprak olmuş bedeniyle bile umutsuzluk ve mutsuzluk içinde kıvranan halkımıza umut dağıtmaya çalışıyor.
Mustafa Kemal önderliğinde verilen başarılı ilk Kurtuluş Savaşı ile Misakı Milli sınırları çizilmiştir. Sevr Paylaşım Planı yırtılıp Tarih çöplüğüne atılmıştır. Ancak AB-D Emperyalistlerinin planladıkları ve 1990’lardan bu yana milyonlarca insan kanına mal olan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile Ortadoğu kan denizine çevrilmiştir. Bugün, o günlerden çok daha karanlık ve kötüdür. Vatan, Müslüman Anadolu, Müslüman Kürdistan, Hıristiyan Ermenistan olmak üzere üçe bölünme aşamasına gelmiştir. Ülkemiz katliamlarla sarsılmakta, daha da kötü günlerin geleceği de aşikârdır. İşte bu karanlık günlerde Mustafa Kemal’in kabri, yoksul, çaresiz halkımıza tutunacak bir dal, alınacak bir soluk olmaktadır.
Ne diyordu Mustafa Kemal?
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ama düşüncelerim ilelebet payidar kalacaktır.
Ne diyordu Mustafa Kemal?
Bağımsızlık benim karakterimdir.
Ne diyordu Mustafa Kemal?
Geldikleri gibi giderler.
Ne diyordu Mustafa Kemal?
Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum.
Ne diyordu Mustafa Kemal?
Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.
O halde Mustafa Kemal’i yaşamak ve yaşatmak demek onun bu düşüncelerini hayata geçirmek demek. 10 Kasım’larda, Mustafa Kemal’i anmak demek, 19 Mayıs’larda, 23 Nisan’larda, 29 Ekim’lerde onun yarattığı değerleri koruyarak geliştirmek, Halk İktidarını kurmak için denize dalar gibi kavgaya dalmak demek.
Ne diyordu Yörük Ali Efe’nin savaşçısı ve Köyceğiz Kuvayı Milliye Komutanı Türkiye Devrimi’nin önderi Hikmet Kıvılcımlı?
Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir.
İşte Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileri Halkın Kurtuluş Partililer, Mustafa Kemal’in toprak olmuş bedeninin istirahatgâhı Anıtkabir’den bile rahatsız olan AB-D Emperyalistleri ve onun yerli işbirlikçilerine inat, halkımızla beraber her zaman olduğu gibi bu 10 Kasım’da da yine Anıtkabir’deydi. Tandoğan Kapısı’nda bildirilerimizi dağıttı, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” yazılı bayrakları ile Mustafa Kemal ve Lenin posterini açarak halkımızla selam durdu, halkımıza selam durdu.
Partimize ilginin her gün daha da katlanarak arttığı bugünlerde yüreklerdeki ve bayraklarımızı görünce gözlerdeki ışıltı Mustafa Kemal ve Lenin pankartı önünde çekilen fotoğraflara flaş oldu.
Nöbet yeri terk edilmez, vatan can verilmeden terk edilmez.
Aynı dalın tomurcukları gibi yüreklere atılan tohumlar, emperyalistlerin döktüğü kanla sulanarak çiçeğe duracak elbet.
Elbet evinde buzdolaplarında cenazeleri saklanan çocukların, onların ardından gözyaşı döken anaların ahı tutacak, mücadelemiz zafere ulaşacak, emperyalistler yine defolup gidecekler.
Bebelerin mis kokuları saracak topraklarımızı.
Elbet hazanlarda, ağaç dallarından ceset parçaları değil rengârenk gazeller dökülecek ve gazellerin hışırtısına zaferin getirdiği mutluluk kahkahaları eşlik edecek.
Elbet Mustafa Kemallerin idealleri yeşerecek Halk İktidarında.
Ankara’dan Kurtuluş Partililer
***
Önderlik ettiği Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle taçlandıran ve emperyalistler ve yerli satılmışlar cephesini inlerine gönderen, Mustafa Kemal’i anmak için HKP İzmir İl Örgütü olarak, bizler de ellerimizde “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” bayrakları ile katıldık halkımızın düzenlediği anma törenlerine.
İzmir Liman girişinden başlayan yürüyüş 1. Kordon’dan Cumhuriyet Alanı’nda son buldu. Burada yapılan konuşmaların ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası tarafından Mustafa Kemal’in sevdiği şarkı ve türküler söylendi.
Yürüyüş boyunca ve Cumhuriyet alanında 10 Kasım bildirilerimizi ve Seçim bildirgemizi dağıttık.
İzmir’den Kurtuluş Partililer