Tayyip, Katil ABD ve Siyonist İsrail’in en büyük dostudur! işte itiraf, İşte kanıt…
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
Öncelikle şu bölümden oluşan videoyu bir izleyelim:
***
Birinci bölüm:
Fatih Altaylı: İsrail’den madalya alan ben değilim. Ben almadım İsrail’den onur madalyasını. HSCB Bank’ın 42’nci mi, 44’üncü katında mı ne, benim de bulunduğum bir ortamda Erdoğan’a Yahudi Madalyası taktılar kardeşim.
İkinci bölüm:
Recep Tayyip Erdoğan: İsrail Devletinin yaşama hakkını kimsenin tehdit etmesine Türkiye razı olmayacak. Bir diğer kritik konu da tabiatıyla Irak. Türkiye, ABD’nin Irak’ta başarılı olmasını samimiyetle arzu etmektedir.
***
Evet, arkadaşlar, bizim çeyrek yüzyıldır söylediğimizi işte bu sermaye adamları da söylüyor, antikomünistler de söylüyor.
Demek ki neymiş arkadaşlar can alıcı mesele?
Bu Tayyip ve avanesinin sıfır numara Amerika, İngiltere ve Siyonist İsrail’in dostu olduğu ve tüm iktidarları boyunca yani 23 yıldan bu yana hep bu Emperyalist Haydutlara, Siyonist İsrail’e çalıştığı.
Bu Tayyipgiller Türk’e, Türk Milletine, Kuvayimilliyeye, Laik Cumhuriyet’e düşmandırlar. İşte açıkça, netçe bu gerçek bir kez daha ortaya konmuş oluyor.
Ve hâlâ ne yazık ki böylesine Amerikan kuklasına, İngiliz kuklasına, Siyonist İsrail kuklasına ve onların hizmetkârına insanlarımızın üçte biri hâlâ inanıyor ve bunların peşinden gidiyor, insanı kahreden gerçek bu işte.
Kuru ekmeğe, kuru soğana muhtaç etti, ülkemizi mahv-ı perişan etti hâlâ insanlarımızın üçte biri uyanmıyor yahu.
Neden kaynaklanıyor bu?
ABD Emperyalist Haydudunun 1950’den bu yana Türkiye’yi yarısömürgesi durumuna düşürmesinden kaynaklanıyor. Orduyu, siyaseti, eğitimi, dini, medyayı, sanatı bütünüyle kendi kontrolüne almasından kaynaklanıyor. Ve onlar eliyle ürettiği alaycı kuşların, 211 bin kişilik Diyanet kadrosunun, İmam Hatiplerin, İlahiyat Fakültelerinin, tarikatların, cemaatlerin, Kur’an Kurslarının, şeyhlerin, şıhların, mollaların, melelerin bütünüyle bu hainler haini iktidara çalışmasından, bu iktidarın propagandisti olmasından kaynaklanıyor.
İşte böylesine psikolojik olarak bir operasyona uğratılan halkımızda beyin çürümesi oluşuyor, zihin hasarı oluşuyor. Böyle olunca; bakıyor ama göremiyor, görüyor ama anlayamıyor, kavrayamıyor. Düşünme, analiz etme, değerlendirme zaten bitmiş… Ve bunları kullanmak bir koyun sürüsünü yönlendirmekten, kullanmaktan daha kolay hale geliyor. Maalesef halkımızı bu hallere düşürdü işte bu Amerikan Emperyalist Haydudu ve içerideki yerli Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye ve Modern Parababaları dediğimiz Finans-Kapitalistler ve onların her türden, her boydan ürettikleri, yarattıkları, besledikleri kurumlar.
Kurtuluşun yolunun açılması için halkımızda bir uyanış ihtilalinin olması gerekiyor; aynen Birinci Kuvayimilliye’de olduğu gibi. Ancak ondan sonra bizim dediklerimizi kavrayabilecek, anlayabilecek ve davranışa geçebilecek.
O yüzden hep ne diyoruz?
Halkımızdan bir tek şey istiyoruz; anlaşılmak.
Kalın sağlıcakla…
18 Şubat 2025