Partimizden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç duyurusu!
Mafya Lideri Sedat Peker konuşuyor, Kriminal Organize Suç Örgütü AKP’giller darma duman oluyor. Adam; yer, zaman, kişi adları vererek olayları delillendiriyor, AKP’giller hamasi nutuklarla, kimsenin inanmadığı, yok ben yapmadım, benimle bir ilişkisini yakalarsanız beni idam edin, bir ilişkimi bulursanız dünyanın en alçağı benim gibi söylemlerle gelen saldırıları savuşturmaya çalışıyorlar. Mayfatik yapı, bir başka mafyatik yapıyla kaynaşmışlar, ülkeyi yemiş bitirmişler, marinalara, yatlara, limanlara çökmüşler, aralarında çelişkiler çıkınca birbirlerini ifşa etmeye başlamışlar. Kim yer bu dediklerinizi, kim iananır ağzınıza yuva yapmış yalanlarınıza… “Hülooğğ”cularınızı bile çok az bir kısmı hariç inandıramazsınız.
Sedat Peker’in videoları rayting rekoru kırıyor. Yaptığı açıklamalar; yıllardır Halkın Kurtuluş Partisi olarak hep söyleyegeldiğimiz, Genel Başkanı’mızın neredeyse her konuşmasında üstüne basa basa söylediği gibi; “Tayyipgiller’in AKP’sinin Anayasa ve Kanunlara uygun bir şekilde çalışan normal bir Sermaye-Parababaları Partisi olmadığını; kanunsuzluğu davranış kuralı edinmiş ABD yapımı, Ortaçağcı, en etkili siyasi silahı din alıp satmak-din simsarlığı yapmak, Kur’an diliyle söylersek ‘İnsanları Allah’la Aldatmak’ olan; CIA, Washington, Pentagon yönetiminde faaliyette bulunan çıkar amaçlı organize bir suç örgütü’ olduğunu… Siyasi parti görünümünde mafyatik bir suç örgütü olduğunu, bir haydutluk örgütü olduğunu” birkez daha kör gözlere sokuyor.
Partimiz, Sedat Peker’in son iki açıklamasında ifşa ettiği Süleyman Soylu ile ilişkilerini yargıya taşıdı. Süleyman Soylu hakkında “Örgütlü Suça Yardım Etme” ve “İntihara Yönlendirme” suçlarını işlediği iddiasıyla 17 Mayıs 2021 tarihi itibarıyla suç duyurusunda bulundu.
Suç Duyurusu sonrası MYK Üyesi Bursa İl Başkanı Av. Halil Ağırgöl’ün yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Bilindiği üzere suç örgütü lideri Sedat Peker yurt dışına kaçtıktan sonra faaliyetleri ve bağlantıları ile ilgili açıklamalar yapmaktadır. İnternette yayınlanan bu açıklamaların son ikisinde İçişleri Bakanı olarak görev yapan Süleyman Soylu ile ilişkisini detaylandırmakta ve önemli bilgiler vermektedir.
Söz konusu videolardaki konuşmalarda; Süleyman Soylu’nun kendisiyle siyasi konularda işbirliği yaptığını, yurt dışına çıkmadan önce hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili kendisine bilgi verildiğini ve kendisine devlet koruma görevlisi verilmesini sağladığını söylemiştir.
Konuşmalarında, 2018 yılında intihar eden Silivri eski Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan hakkında da; beyanda bulunarak Hakan Çalışkan’a yapılan psikolojik baskı ve yıldırmadan bahsetmektedir. Söz konusu anlatımların gerçekliğini destekleyen bir kısım belgeler ve fotoğraflar da bu konuşmanın ardından basında yer almıştır. Sedat Peker’e İstanbul İl Koruma Komisyonu tarafından yakın koruma polisi görevlendirildiği, belgesiyle haberleştirilmiştir. Bu koruma tahsisi, bu şahıs yurt dışına kaçana kadar devam etmiştir.
Yine Sedat Peker’in konuşmasında “akrabam” dediği Reşat Akif Fazlıoğlu’nun yeğeni Hakan Fazlıoğlu’nun nikah şahitliğini Süleyman Soylu’nun yaptığı da haberleştirilmiş ve bununla ilgili fotoğraflar da yayımlanmıştır. Sonuç olarak; ortada Soylu’nun örgütlü suç işleyen kişilerle bir ilişkisinin olduğu açıklamalardan ve gösterilen tanık ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu kişinin, suç örgütü yöneticisi ile bağlantılarının bulunduğu, bu şahsa yakın koruma tahsis edildiği, yürütülen soruşturmayla ilgili bilgi aktarıldığı görülmektedir.
Ayrıca yasaya aykırı emrini yerine getirmediği için kendisine baskı yapılan Silivri eski Emniyet Müdürünün intiharına sebep olunduğu da ortadadır.
Bu nedenlerle; Süleyman Soylu hakkında Örgütlü Suça Yardım Etme (TCK md. 220) ve İntihara Yönlendirme (TCK md. 84) maddeleri uyarınca soruşturma açılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Kanun önünde eşitlik ilkesi gereğince yapılması gereken, kişilerin konumlarına bakmadan, söz konusu olayların ve şahısların soruşturulması ve suçluların cezalandırılmasıdır. Kamu görevi yürüten kişilerin icraatlarıyla sorumlu tutulmaları, yaptıkları yanlışların hesabını halk ve hukuk karşısında vermeleri bir hukuk devletinin en temel prensibidir.
Yasaların eşit ve adil uygulandığı bir ülkede bu tür bir olay karşısında, hayati bir refleks olarak bağımsız savcı ve yargıçların derhal olayın üstüne gitmesi beklenir. Ancak ne yazık ki bu görev bilinci ülkemiz yargısında henüz oluşmamış durumda. Bir mafya dizisi şeklinde kirli ilişkiler ortaya konuluyor, ama yargı oturmuş bunu seyrediyor. Bu kabul edilebilir sessiz kalınabilir bir şey değil!
Bu nedenle kamuyu doğrudan ilgilendiren bu ve benzeri birçok olayla ilgili HKP defalarca suç duyurularında bulundu. Biz istiyoruz ki; ülkemizde kişilerin tahakkümü sona ersin. Hukukun, insan hak ve hürriyetlerinin hayata geçmesi için çaba sarf ediyor ve mücadele veriyoruz. Er yada geç bu mücadelenin sonuç vereceğine inancımız tamdır.
16 Mayıs 2021
HKP Genel Merkezi
Dilekçeyi aşağıda yayınlıyoruz:
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN :HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
VEKİLLERİ :Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI
Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR
Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA- Av. Doğan ERKAN
Ortak Adres: Sezenler Cad. 4/15 Sıhhiye/Çankaya/Ankara
ŞÜPHELİLER : Süleyman SOYLU
SUÇ : Örgütlü Suça Yardım Etme ( TCK md. 220/7)
İntihara Yönlendirme (TCK md. 84)
AÇIKLAMALAR :
1- İçişleri Bakanlığının suç örgütleri listesinde bulunan Sedat Peker hakkında soruşturma başlatıldığı basına yansımış bir vakıadır. Bu şahıs hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle yurt dışına çıkmış ve arandığı yine İçişleri Bakanlığı tarafından basına açıklanmıştır.
Son olarak söz konusu şahıs, yurt dışına çıkış süreci ve faaliyetleri ve bağlantıları ile ilgili açıklamalar yapmakta ve bu açıklamalar basında geniş şekilde yer almaktadır. Bu şahsın yaptığı açıklamalardaki şahıslar ve olaylar, belirli bir akış içerisinde ve tanık isimleri verilerek aktarılmaktadır.
Sedat Peker konuşmalarında, İçişleri Bakanı olarak görev yapan şüpheli ile ilişkisini de bu şekilde detaylandırmakta ve önemli bilgiler vermektedir. Bu nedenle bu şahsın beyanları hukuken kayda alınması gereken verilerdir. En azından bunlar, “muhtemel delil” düzeyi görülmeli, anlatımlarındaki bütünlük, irtibat ve bilgilerdeki somutluk değerlendirildiğinde, soruşturma yürütmek için yeterli ve kuvvetli şüpheye delalet ettiği düşünülmelidir.
2- Bahse konu konuşmalar “youtube” internet video paylaşım sitesinde “Reis Sedat Peker” isimli hesap üzerinden yayınlanmaktadır.
(https://www.youtube.com/channel/UCvvTSpYuJvEFBKW2_uvWziA)
Bu konuşmaların dördüncüsü 13 Mayıs 2021 tarihinde (https://www.youtube.com/watch?v=R-ESu7EJHHM) beşincisi de 16.05.2021 tarihinde ( https://www.youtube.com/watch?v=H6MkwG47kK0) yayınlanmıştır. Bu videolarda yukarıda belirttiğimiz şekilde şüpheli hakkında suç unsuru taşıyan önemli olaylar aktarılmaktadır.
Söz konusu videolardaki konuşmalarda; Şüpheli Süleyman Soylu’nun kendisiyle siyasi konularda işbirliği yaptığını yurt dışına çıkmadan önce hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili bilgi verdiğini ve kendisine devlet koruma görevlisi verilmesini sağladığını söylemiştir.
Sedat Peker 13 Mayıs 2021 tarihinde yayınlanan dördüncü konuşmasında; “Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, temiz Süleyman, aslan Süleyman… Benimle ilgili bir tweet atmış ‘Pislik, mafya’ demiş. Ondan önce ‘Suç örgütü’ demişti. Bugün size temiz Süleyman’ı anlatacağım” sözlerinin ardından şu iddialarda bulundu:
“Bizim temiz Süleyman var, Sayın İçişleri Bakanımız. Bir arkadaş aradı dedi ki, “Süleyman Bey’in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyecek, arkadaş kusura bakmasın.” Bizim temiz Süleyman bir tweet attı, “Suç örgütü liderini takipteyiz” tamam. Millet buna biraz daha saldırınca ertesi gün “Pislik, mafya lideri” dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. İnsanın yalan söyleyip söylemediği her şeyinden belli oluyor. Ben zaten delilleriyle anlatacağım.
Namus sahibiysen konuş ya, Berat Bey’e sen beni düşman etmedin mi? Akrabam Reşat Hacıfazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Ya sen değil miydin DYP’nin başına ulaşmak için, seni kongrelere almıyorlardı, yanında kim var bakın, benim arkadaşlarım, akrabalarım. Onlar senin yanında değil miydi? Benim akrabam gelip “Reis’in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul’da sorunlar var” dediğinde, “İstanbul’u ben yönetmiyorum, Berat yönetiyor” dedin mi, demedin mi? “O yaptırıyor her şeyi” dedin mi demedin mi? “Sedat Peker’in akrabası, bir cenazedeyiz, telefon sinyalleri var, cenazede görüştük, sen demedin mi “Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim” demedin mi? Senin bu dünyada hep yıldızın parlak olacak.
Hadi Özışık, şerefli adam. Ben yurtdışına çıkmışım artık, sen diyorsun ya “İş adamı olduğunu söyleyip sonra suç faaliyetleri olduğunu tespit ettik.” Ben ne zaman çıktım, 1 buçuk sene oldu. Dosya ne zaman hazırlanıyor, üç senedir. Bu dediğim olay ne zaman oldu, taş çatlasın 5 ay. Sen demedin mi ona “Ben severim” diye. O sana şöyle dedi, “bu Sedat Peker’le ilgili çok şey konuşuluyor, bunlar bir şeyler yapıyor olabilirler.” Sen “Ben onu severim” demedin mi? Bu kadar kısa sürede ne değişti? Benim koruma polisimi sen vermedin mi? Sen uzatmadın mı ondan sonraki sene de?
Bizi temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya. Bir gün evvel robot hesaplardan tweetler hazırladı, o bir milyon 300 bin tweet var ya. Sen de biliyorsun, benim kardeşim gibi o çocukların hepsi, benim destek olduğun haber portalları da sana destek oldular.”
Aynı konuşmada 31 Temmuz 2018 tarihinde intihar eden Silivri eski emniyet müdürü Hakan Çalışkan hakkında da;“Silivri Emniyet müdürü temiz, genç bir arkadaş. Emniyet Müdürü arkadaşları onun neden intihar ettiğini biliyorlar, neden söylemiyorlar? Temiz Süleyman’a da soracağız bunu. Söylemediler çünkü söyleseler inanmayacaklardı, cezaevine atacaklardı, en iyi ihtimalle sürgüne yollayacaklardı. Demek şartlar uygun olmayabiliyor. Benim meselem şeref, namus meselesi.”şeklinde beyanda bulunarak Hakan Çalışkan’a yapılan psikolojik baskı ve yıldırmadan bahsetmektedir. İçişleri Bakanı olan şüpheli Süleyman Soylu’nun oğlunun gözaltına alınan bir arkadaşının usulsüz biçimde serbest bıraktırılmasıyla ilgili hadisede Ankara ve İstanbul’daki amirlerinin oluşturduğu baskıya dayanamayarak yaşamına son verdiği daha önce basına yansıdığı gibi bu kez de Sedat Peker tarafından dillendirilmektedir.
16.05.2021 tarihinde yayınlanan videosunda da Sedat Peker kendisine verilen korumalarla ilgili; “Benim polis koruma kararım normal değil. Biliyorsunuz değil mi? Ben devlet büyükleri gibi yurt dışına giderken de koruma polisleri benimle geliyordu. Yurt dışında gezerken, “Yani ayrıcalıklıydım daha farklı ayrıcalıklarım da vardı benim.” demektedir.
3- Söz konusu anlatımların gerçekliğini destekleyen bir kısım belgeler ve fotoğraflar basında yayımlanmıştır.
Odatv internet haber sitesinde 14 Mayıs 2021 tarihli haberde, Sedat Peker’e İstanbul İl Koruma Komisyonu tarafından 20.03.2018 tarihinde yakın koruma polisi görevlendirildiği belgesiyle haberleştirilmiştir. Haberde 30.04.2019 tarihinde verilen kararla söz konusu koruma tahsisinin devam ettirildiği de belirtilmiştir. Söz konusu haberde İstanbul İl Emniyet Müdürlüklerinin 20.03.2018 ve 30.04.2019 tarihli il koruma komisyonu kararının tebliği ile ilgili belgeler de yayımlanmıştır.
(https://odatv4.com/sedat-pekerin-sozleri-dogru-cikti-14052106.html)
Yine “Aykırı” isimli internet haber sitesinde 13 Mayıs 2021 tarihli haberde; Sedat Peker’in konuşmasında “akrabam” dediği Reşat Akif Fazlıoğlu’nun yeğeni Hakan Fazlıoğlu’nun nikâh şahitliğini Süleyman Soylu’nun yaptığı haberleştirilmiştir. Bununla ilgili fotoğraflara da haberde yer verilmiştir. Süleyman Soylu’nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu 3 Nisan 2016 tarihinde Reşat Akif Fazlıoğlu’nun yeğeni Hakan Fazlıoğlu’nun nikâhına katılmıştır.
Sonuç olarak; ortada şüphelinin karıştığı bir suç ilişkisi olduğu açıklamalardan ve gösterilen tanık ve belgelerden anlaşılmaktadır. Şüphelinin suç örgütü yöneticisi kişiyle bağlantılarının bulunduğu, bu şahsa yakın koruma tahsis edildiği, yürütülen soruşturmayla ilgili bilgi aktarıldığı görülmektedir. Ayrıca şüphelinin yasaya aykırı emrini yerine getirmediği için kendisine baskı yapılan Silivri eski emniyet müdürünün intiharına sebep olunduğu da görülmektedir.
Kanun önünde eşitlik ilkesi gereğince yapılması gereken, kişilerin konumlarına bakmadan, söz konusu olayların ve şahısların soruşturulması ve suçluların cezalandırılmasıdır. Kamu görevi yürüten kişilerin icraatlarıyla sorumlu tutulmaları, yaptıkları yanlışların hesabını halk ve hukuk karşısında vermeleri bir hukuk devletinin en temel prensibidir. Yasaların eşit ve adil uygulandığı bir ülkede bu tür bir olay karşısında, hayati bir refleks olarak bağımsız savcı ve yargıçların derhal olayın üstüne gitmesi beklenir. Ancak ne yazık ki bu görev bilinci ülkemiz yargısında henüz oluşmamıştır. Bu nedenle kamuyu doğrudan ilgilendiren bu tür olaylarla ilgili müvekkil Parti defalarca suç duyurularında bulunmak zorunda kalmıştır. Çünkü Halkın Kurtuluş Partisi ülkemizde kişilerin tahakkümünün sona ermesi ve hukukun, insan hak ve hürriyetlerinin hayata geçmesi için çaba sarf etmekte, mücadele vermektedir. Müvekkil parti, tarihsel görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için işbu ihbarı yapmaktadır.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda ayrıntılıca anlatılan nedenlerle; şüpheli hakkında Örgütlü Suça Yardım Etme (TCK md. 220), İntihara Yönlendirme (TCK md. 84) maddeleri uyarınca soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını vekâleten talep ederiz. 17.05.2021
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
VEKİLLERİ
Av. Metin BAYYAR Av. Sait KIRAN
Av. Doğan ERKAN Av. Azime Ayça OKUR
Av. Halil AĞIRGÖL