Narin cinayeti, Tayyipgiller iktidarının ya da Siyasal İslamcıların grafisini ortaya koyuyor…
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
Hepimizin yüreğini yakan ve aylardır kafamızda devamlı yer tutan Narin Cinayetini nihayet tüm yönleriyle Amerika’dan yayın yapan bir Youtuber, Pınar BK adlı bir Hanımefendi ortaya çıkardı. Bu konuda aylardır televizyonlarda konuşma yapanlar, gazetelerde yazı yazanlar, bir ölçüde olayın hep kabuğunda dolaştılar. Ama 10 bin kilometre uzaktan bu olayı izleyen, araştıran, bu olayı çözmeye tüm benliğiyle kendini adamış bir Hanımefendi, Türkiye’deki yüzlerce insanın yapamadığını tek başına yaptı.
Biz ne diyoruz?
“ Bazen bir büyüktür yüzden.”
Evet, bu Hanımefendiyi gerçekten kutlamak gerekir, saygıyla adını yâd etmek gerekir. Şu videosunu bir izleyelim:
***
Videonun tapesi:
Pınar BK: Merhaba ben geldim. Hepiniz hoş geldiniz.
Hadi erken başlayalım dedim sizi fazla bekletmeyeyim. Bugün pek çok kanalı izledik, pek çok yayını takip ettim, genelde birbirinin aynısı. Lakin son dört saattir yoğun bir telefon trafiğindeyim. Diyarbakır’dan çok önemli bir ihbar aldım. Bunu da birkaç kişiye teyit ettirmem gerekiyordu, teyit ettirdim. Zaten bunu daha önce ben size söylemiştim. Bunun tam olarak detayını net olarak size birazdan anlatacağım.
Arif Güran sana bir soru sorayım bakayım, cevap verebilecek misin?
Veremezsin ama ben yine sorayım.
Senin kızının en sevdiği renk ne?
Bugün size yakın olan birisi, sizi çok iyi tanıyan, sizin ciğerinizi bilen bir kişiyle görüştüm ve o bana Narin’in en sevdiği renge kadar söyledi.
Şimdi direk ihbara geçeyim. Notunu aldım, tek tek notunu aldım. Ama biliyordum, zaten biliyordum… Hım burada. Hatırlıyor musunuz? Bana bir bilgi gelmişti, bir bilgi. Ve ben bu bilgiyi sizinle paylaştım.
Neydi?
Enes’e, Salim diyor ki, Salim yakalanıyor ve Enes’e diyor ki; “Git yakala!”
Ahırda yakalanıyorlar.
“Git yakala…”
Sonra yakalıyor Enes.
O sırada kız, Narin, Enes’in kolunu ısırıyor. İçeri alıyorlar kızı.
Sonra da Salim diyor ki; “Narin’i öldür. Yoksa ikinizi de öldürürüm.”
Ondan sonra Enes bunu yapamıyor. Salim kızı boğuyor, öldürüyor ve dönüp Enes’i dövüyor. Neden benim dediğimi dinlemedin, diye Enes’i dövüyor.
Mısır koçanıymış, jandarmaymış sen bunları anlat…
Bu konuyla ilgili ben size daha önceden bir bilgi vermiştim. Bugün bununla ilgili, başka birisi net olarak, tam olarak bana olanı biteni anlattı. Ama başka birisi, aynı kişi değil, başka birisi…
Tavşantepe Köyü’nde kadınlar bu cinayeti çözecek, ben size söyleyeyim. Erkekler değil, kadınlar çözecek; kadınlar konuşuyor. Benim önceki konuştuğum kişi de kadındı, şimdiki konuştuğum da kadın. Bu bilgileri ben size daha önce söyledim, hepiniz hatırlıyorsunuz. Ama bu olayın detayı var, detayı varmış. Ve orada bazı kişiler yazmış X’te. Demişler ki; “Madem bu kadar ciddi bir ihbar var, neden jandarmaya söylemiyorsun, neden gerekli yerlere bildirmiyorsun?”
Sizce ben, böyle önemli bir bilgiyi kendime saklar mıyım? Bana bunu söyleyen kişiye söyledim.
Dedim ki;
“Bunu bildirdiniz mi gerekli yerlere?”
“Evet bildirdim.”
“Tutanak altına alındı mı?”
“Evet alındı” dedi.
O yüzden şu anda size rahat rahat bunu söyleyebilirim.
Şimdi size, o daha önce bana gelen bir bilgiyi, şu anda size net olarak tamamını anlatayım. Bugün geldi bu bilgi çünkü. Yaklaşık bir buçuk saat, hatta iki saate yakın konuştum. Bu ihbardır bakın. İhbarı aynen anlatıyorum.
Neden?
Öncekiyle bire bir olduğu için ve bazı yerleri onaylattım. Doğru, dediler.
Şimdi Narin, o günü Mehmet Şah yani Recep Kaya’nın yanına gidiyor. Ama son görüntüsü var ya Narin’in.
Nereye gidiyor Narin koşarak? Pardon, koşarak değil yürüyerek, hızlı hızlı yürüyerek nereye gidiyor?
Saat 14.04’te gittiği görülüyor. Sonra 14.08’de de koşarak döndüğü.
O zaman kuzenlerinin yanına gidiyor. Kapıyı Birsen açıyor ve diyor ki Narin ona; “Kuzenler nerede?” diye soruyor.
O da diyor ki, “camiye gittiler.”
Narin de bunu öğrenir öğrenmez, hiç durmadan koşarak, 14.08’de koşarak gittiği görülüyor. Koşarak gidiyor camiye.
Kimin karşısına?
Mehmet Şah’ın karşısına.
Bununla ilgili çocuklarla da görüşüldü ve bunlar doğrulandı.
Şimdi tekrar size bir şeyi daha hiç kimsenin bilmediği bir şeyi söyleyeyim.
Bu çocuklara tabiî önce Kur’an’ı Kerim’i öğretiyor ya. Sonrasında da bu çocuğa, çocuklara; nasıl güzel ahlâklı olur, diye Mehmet Şah, yani şu swinger hoca bir güzel bilgiler veriyor.
Ne veriyor?
Diyor ki; “Hırsızlık yapmak dünyanın en kötü suçudur. Zina yapmak çok kötü bir şeydir ve Allah katında bu çok büyük bir günahtır”, diyor.
Narin, o ana kadar, zinanın ya da böyle [annesinin] babası haricinde başka erkeklerle ilişkiye girmenin günah olduğunu bilmiyormuş çocuk. Bilmiyormuş. Hepimiz diyorduk ya çocuklar bunu bilmez. Gerçekten bilmiyormuş zinanın suç olduğunu.
Bunu bir öğreniyor Narin, yanındaki arkadaşlarına diyor ki; “A, zina günah mı? Benim annem hep yapıyooo”, demiş yanındaki arkadaşlarına. “Benim annem hep yapıyooo.”
Bunu da öğreniyor ya kız, inanılmaz kızıyor. Çünkü demek ki bu kız, annesini birkaç kere daha yakalamış birileriyle. Kiminle olduğunu bilemem artık.
Bunun üzerine eve gidiyor, zaten görüyorsunuz yukarı doğru çıkıyor. Ve yukarı doğru çıkarken ahıra girip orada kendi bir yeri vardı zaten. O ahıra gidip, orada biraz dinlenip, bir şeyler atıştırıp ondan sonra arkadaşlarıyla, o kuzenleriyle caminin önünde buluşacaktı saat beşte.
Bu kız ahıra bir giriyor, bu ihbarcının anlattığı şey, tutanağa da geçtiği için söyleyebilirim. Diyor ki, annesiyle amcasını uygunsuz bir vaziyette yakalıyor ve sonra kız çığlık atarak ahırdan çıkıyor.
Bu çığlıklara, Enes evde uyuyormuş, Enes koşarak geliyor bu çığlıklara. Ve bu kız kaçmaya başlıyor, bağırarak kaçmaya başlıyor.
Ve Salim ahırdan çıkıyor ve Enes’e diyor ki; “Git yakala, koş git yakala!”
Enes koşarak gidiyor yakalıyor Narin’i ve getiriyor ahıra geri. Ve bu sırada kızı dövmeye başlıyorlar. Salim ve Annesi dövmeye başlıyor.
Sonra Salim dönüyor ve Enes’e diyor ki; “öldür onu, öldürmezsen ikinizi de öldürürüm” diyor. Hem Narin’i, hem kendisini, ikinizi de öldürürüm, diyor.
Tabiî ki bunu Enes yapamıyor. Sonra Salim bu kızı boğarak öldürüyor. Annesiyle de mücadele ediyor kız. Annesiyle canı için mücadele ediyor. Ve bu arada annenin bedeninde tırmık izleri vardı, hatırlıyor musunuz? Burnunda ve ellerinde… İşte Narin, can havliyle kendini kurtarmak isterken, annesini tırmalamış.
O tırmıklar dikkate alındı mı? Annenin elindeki ve yüzündeki o tırmık izleri jandarma tarafından ya da Adli Tıp tarafından fotoğrafları çekilip belgelendi mi?
Hiç zannetmiyorum, inşallah yapılmıştır. Ardından tabiî ki kızın çığlıklarını herkes duyuyor. Dövülürken de, kaçarken attığı çığlıkları da herkes duyuyor ve herkes kulaklarını tıkıyor.
Ve bu olayın artık ortaya çıkmasını, Yüksel’le Salim’in bu yaptıklarının yanına kâr kalmamasını istiyorlar. Bunu bana anlatan kişi bunu istiyor. Uzun uzun konuştuk, uzun uzun…
Şimdi notlarıma da bakayım…
Narin kaçıyor, bağırıyor; “Sizi söyleyeceğim, sizi söyleyeceğim”, diye bağırıyor kaçarak.
O sırada Enes uyanmış, çıkmış.
Salim Enes’e; “Tut, tut, tut. Kaçıyor”, demiş.
Enes de kızı yakalıyor. Narin, o sırada Enes’i ısırıyor.
Narin bağırdığı için Salim, Narin’in ağzını kapatıyor, ahıra sokuyor ve Narin’i dövmeye başlıyorlar. Anne ve Salim ikisi birlikte dövmeye başlıyorlar.
Enes değil, Enes şaşkın.
Salim, Enes’e, Narin’i öldürmesini söylüyor. “Yoksa ikinizi de öldürürüm”, diyor.
Enes tabiî ki Narin’i öldüremiyor. Salim öldürüyor, boğarak öldürüyor. Sonra da dönüp Enes’i dövüyor. Salim’in dediğini yapmadığı için Enes’i dövüyor.
Yüksel, Salim ve Enes arasında yaşanıyor bu olay.
Sonrasında olanları biliyorsunuz…
Ondan sonra da arıyor Nevzat’ı; gel, diyor. Nevzat geliyor.
İşte seslendim geldi, diyor. İşte Nevzat da o sırada patlıcanları mı suluyormuş, meyve ağaçlarını mı suluyormuş zaten, öyle bir şeyler söyleniyor. Nevzat’a sesleniyor, o da geliyor kızı alıp götürüyor…
***
Evet, görüldüğü gibi olayın hiçbir karanlık yönünü bırakmıyor bu hanımefendi. Bu arada Tavşantepe Köyü’nün, hemen hepsi de erkeklerinin esareti altında olan kadınlarını da kutlamak gerekir. Pınar Hanımın da söylediği gibi, bu cinayeti tüm yönleriyle Tavşantepe Köyü’nün vicdanlı, ahlâklı kadınları çözdü. Onların ihbarlarıyla cinayet aydınlığa çıktı.
Biz yine ne diyoruz?
Kadınlar her zaman erkeklerden daha dürüsttür, daha yiğittir, daha saygıdeğerdir, daha savaşçıdır.
Şimdi bu olay neyi ortaya koydu?
Tavşantepe Köyü’nün; derebeyleşmiş aşiretçilik sosyal sisteminin reisi olan, şefi olan Salim Güran tarafından esaret altında tutulduğunu gösteriyor. Tüm derebeyliklerde olduğu gibi; bu ahlâksız, sapık, vicdansız, insan sefaleti, köyü de zapturapt altına almış. Cinsel sapıklık var, vicdansızlık var, tefecilik var, vurgunculuk, soygunculuk var.
Ve aynı zamanda dincilik var…
Dikkat edersek bunlar, bu Güran ailesinin alayı, dinciyi oynuyorlar.
Galip Ensarioğlu’nun ilk başta olayı örtbas edebilecekleri, geçiştirebilecekleri anlayışıyla konuşmasında dile getirdiği gibi, 30-40 yıldan bu yana Molla Necmettin tayfasının yakın dostu bunlar. Başta Molla Necmettin’in partisine takılıyorlarmış sonra onun çömezi, onun yetiştirmesi Tayyipgiller’e takılıyorlar.
Daha önce de söylemiştik; son seçimlerde köydeki 154 oydan 100’ü Tayyipgiller’e çıkıyor. 16’sı Tayyipgiller’le aynı Ortaçağcı Faşist Din Devleti kurma amacı taşıyan ve aynı zamanda Ortaçağcı Faşist Dinci bir Kürt Devleti kurmayı amaçlayan Hizbullah’ın HÜDA PAR’ına çıkıyor. İkisi yine Molla Necmettin’in Saadet Partisine. 3’ü Molla Necmettin’in oğlu meczup Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisine, 32’si de Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi olan HDP’ye, DEM’e çıkıyor.
Bir tane oy bile CHP’ye olsun çıkmıyor. Hepsi gerici, Amerikancı, Ortaçağcı, Faşist, insan sefaletlerinden oluşan çürütülmüş, insanlıktan çıkarılmış erkeklerin egemen olduğu bir derebeylik bu Tavşantepe Köyü. Ve tüm derebeylikler gibi Tayyipgiller iktidarıyla da eklemlenmiş vaziyette.
Galip Ensaroğlu ne diyor?
“30-40 yıldır dostumuz”, diyor bu Güran ailesi. Methiye düzüyor “İyi bir ailedir, güvenilir bir ailedir” diye.
Evet, işte Tayyipgiller böyle… Onlar da aynı anlayışta. Salim Güran ve avenesi Tavşantepe Köyü’nü çürütüyor, esareti altına alıyor. Kaçak ve de Haram Saray’ın sultanı Tayyip ve avenesi de aynı anlayışa, aynı ideolojiye sahip Tayyipgiller iktidarı da tüm Türkiye’yi esareti altına alıyor. Aynen Tavşantepe’de olduğu gibi bunlar da canavarca cinayetler işliyorlar.
İşte Yenidoğan Çetesi.
Kim var bunun içinde?
Tayyip’in Sağlık Bakanları var. Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesi var, Tayyip’in Sağlık Bakanı. Memişoğlu yeni Sağlık Bakanı, bu işin içinde, Tayyigiller iktidarı bu işin içinde.
Bunlar vurgun için birkaç aylık yeni doğmuş bebelerin bile canına kıyıyorlar. Bu denli insani değerlerden arınmışlar, insan sefaletine dönüşmüşler.
Yine tarikatlarda, vakıflarda, Kur’an Kurslarında gencecik yavrularımıza tecavüz ediyor bunlar. Alayı kadın düşmanı bunların…
Onların kışkırtmasıyla geçen Ekim ayında, bir ay içinde, 45 kadın öldürülüyor.
İşte o yüzden Tayyipgiller iktidarının tipik bir örneği Narin cinayeti ve Tavşantepe Köyü’nde olup biten insanlık dışı canilikler.
Bunlar insana düşman, kadına düşman, çocuğa düşman, doğaya düşman. İşte en son bu Kazdağları’nda yüz binlerce ağacı kestiriyorlar Mehmet Cengiz adlı bir vurguncuya soyguncuya.
Bunlar insani olan her şeye düşman, vatanımıza düşman, halkımıza düşman.
Kötülükten başka hiçbir şey beklenmez bunlardan.
Kalın sağlıcakla…
11 Kasım 2024