Nakliyat İş’ten: 116 Sanıklı Ve 4513 Yıl 6 Ay Hapis Cezası İstenen Arçelik Direnişi Davası Beraatle Sonuçlandı
Basına ve Kamuoyuna
Haklarında 46’şar yıl 9’ar ay hapis cezası istemiyle ile dava açılan Genel Başkanımız Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve Örgütlenme Daire Başkanımız Erdal Kopal ile 38 yıl 9’ar ay hapis cezası istemi ile Direnişçi Arçelik İşçilerine karşı açılan toplamda 4513 Yıl 6 aya varan cezalar istenen 116 sanıklı Arçelik Direnişi Ceza Davası BERAATLE sonuçlanmıştır.
2007 yılında başlayan Arçelik AŞ’nin taşeronu Yıldıran Limitet Şirketinde örgütlenmemizi içine sindiremeyen Koç Holding, 2008 yılbaşında taşeron sözleşmesini de feshederek alt işverenle imzalanan toplu iş sözleşmesini tanımayacağını ilan etmiş ve tüm üyelerimizi işten çıkartmıştı. Hatta taşerondaki örgütlenmemizin ve mücadelemizin yarattığı korkuyla Arçelik farikalarının tamamında çalışan 3000 civarında işçiyi çalıştıran 20’ye yakın taşeronun sözleşmesini de feshederek sarı Türk Metal Sendikasına üye olmaları koşuluyla bu işçileri kendi bünyesine almıştı.
Bunun üzerine sendikamız öncülüğünde üyelerimiz Tuzla’daki Arçelik Fabrikası önünde aylarca süren şanlı bir Direniş başlatmıştı. Direnişin merkezi fabrika önü olmakla birlikte Koç Holding’in bulunduğu tüm işyerleri direniş alanı olmuştu. Direniş, Koçtaş, Yapı Kredi Bankası, Divan Oteli gibi Koç Holding’e bağlı şirketlerin önünde de eylemlerle devam etti. Direniş süresince ayrıca Taksim’de, TÜSİAD’ın önünde, Sütlücedeki Arçelik Genel Müdürlüğü önünde de eylemler yapıldı. Türkiye’nin en büyük Parababalarından olan Koç Holdingin merkezi Nakkaştepe’de Direniş Çadırı kuruldu. Arçelik direnişleri, geceli gündüzlü bir ayı aşkın süre direnişlerine burada devam ettiler.
Gün oldu Arçelik Direnişçilerinin Arçelik Fabrikası önünde haklarını almak için verdiği mücadele nedeniyle üretim zaman zaman aksayıp durmak zorunda kaldı. Fabrikada çalışan işçi kardeşlerimizin yüreği de işçi kardeşlerimizle birlikte attı. “Yer gök bir araya gelse DİSK Arçelik’te örgütlenemez” diyen Arçelik işverenine, Sendikamız Nakliyat-İş örgütlenerek ve mücadele ederek, militan direnişle gerekli cevabı vermişti.
Mücadele ve Direniş hukuki kazanımlarla ve zaferlerle de devam etti. Açılan işe iade davalarının hepsinde muvazaalı taşeron ilişkisi nedeniyle üyelerimizin Arçelik AŞ’de işe iadesine karar verilmiş ve işten çıkartmaların sendikal sebeple yapıldığına hükmedilmişti. Mahkeme kararına rağmen üyelerimize işbaşı yaptırmayı göze alamayan Arçelik, üyelerimize dava süresince boşta geçen zaman için 4 aya kadar ücreti tutarında tazminat ile 12 aylık ücretleri tutarında sendikal tazminat ödemeye razı olmuştu.
Ayrıca üyelerimizin, alt işverenle imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarıyla ilgili açtığımız davalar da kazanılmıştı.
Şanlı Arçelik Direnişimizi gözaltılar, baskılarla yıldırmayı amaçlayan Arçelik’in yaptığı şikâyet dilekçelerini adeta kopyala-yapıştır yöntemiyle İddianameye dönüştüren Tuzla Savcılığı, 2911 Sayılı Yasaya muhalefet ve zincirleme cebir ve tehditle iş ve çalışma hürriyetini engellemek, zincirleme işyeri dokunulmazlığını bozma, zincirleme tehdit, zincirleme mala zarar verme, huzur ve sükunu bozma suçlamasıyla 2911 Sayılı Kanunun 28/1, 31/3, 32/1, 34’üncü maddeleri ile 5237 Sayılı TCK’nin 37/1, 214/1-3, 43/1, 117/1-4, 119/1.c-son, 43/1, 116/2-4, 106/1-2.c, 151/1, 123’üncü maddelerinde tanımlanan suçlardan cezalandırılmaları talebiyle 2008 yılında Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açmıştı.
İddianamede, Genel Başkanımız ve Örgütlenme Dairesi Başkanımızla birlikte 9 kişi hakkında her biri için 46 yıl 9 aya varan hapis cezaları olmak üzere toplamda 420 yıl 9 aya varan hapis cezası istenmişti.
Diğer üyeler hakkında ise her bir kişiye 38 yıl 9 ay varan 107 kişi hakkında toplamında 4092 yıl 9 aya varan hapis cezaları istenmişti.
116 kişi olan tüm sanıklar hakkında ise toplam 4513 yıl 6 aya varan cezalar istenmişti. İstenen para cezaları da cabası…
Şikâyetçi Koç Holding olunca sendikal nedenle işten atılan işçilerin ve üyesi oldukları sendika yöneticilerinin demokratik tepkilerinin bedeli bu kadar ağır ödetilmek isteniyordu. Eğer idam cezası kalkmamış olsaydı idam edilmeleri istenecekti demek ki…
İstanbul Anadolu 7 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/530 E. numaralı dosyası üzerinden görülen dava, 18.11.2014 günlü duruşmada tüm sanıkların eylemleri demokratik hak arama ve demokratik tepki kapsamında değerlendirilerek beraatları istenen Mütalaaya ve savunmaya uygun olarak BERAAT kararı ile sonuçlanmıştır. 20.11.2014
Direne Direne Kazandık!
Yaşasın Arçelik Direnişimiz ve Zaferimiz!
Yaşasın DİSK Yaşasın Nakliyat-İş!
Nakliyat-İş Sendikası Genel Merkezi