Meşru Suriye Devletinin Çökertilmesi ABD-AB Emperyalistlerine hizmet eden Tayyip, Türkiye’de Türk’ü azınlığa düşürmeye çalışıyor.

13.12.2024
37
A+
A-

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

Tanık olduğumuz gibi ABD Emperyalist alçağının BOP adlı ihanet projesinin Suriye ayağı da hayata geçirildi. BAAS iktidarı çökertildi dolayısıyla Suriye Devleti, meşru Birleşmiş Milletler Üyesi Suriye Devleti çökertildi.

Ve bunu kim aracılığıyla yaptı?

Ortaçağcı meczuplar aracılığıyla. Dünyanın dört bir tarafından toplanmış, zihin çürümesine, beyin çürümesine uğratılmış, kafayı yakmış Ortaçağcılar kullanıldı bu işte.

Ve bu işin en önemli organizatörü; ABD, İsrail, Tayyipgiller iktidarı oldu değil mi?

Bir de kimi kullandı?

Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi PKK’yi, PYD’yi, YPG’yi, DEM’i.

Demek ki ABD Emperyalist Haydudunun Ortadoğu’daki piyonları bunlar.

Bunlar, bu Ortaçağcılar, aslında 1980’den önce pek savaşçı bir durumda değildiler. Ama Afganistan’daki Sosyalist Devrimi ve iktidarı yıkmak için ABD Haydudu, Ziya-ül Hak adlı faşist, Amerikancı, satılmış darbecinin idaresi altındaki ülkede yani Pakistan’da on binlerce medrese açtı. Aynen bugün HTŞ ve benzerlerine topladığı gibi, oraya dünyanın her tarafından dinci meczupları topladı, orada eğitti, donattı, silahlandırdı ve Afgan devrimci iktidarına karşı savaşa soktu. Yiğit sosyalist lider Muhammed Necibullah’ın liderliği ve başkanlığı altındaki sosyalist iktidara karşı savaştırdı bunları. Daha önce de anlattık bu konuyu ve sonunda sosyalist iktidarı yıktı.

Ondan sonra bunlar Ortadoğu’nun değişik ülkelerine aktarıldılar. Taliban, bildiğimiz gibi Afganistan’da kaldı ve oraya yerleşti. Orada şimdi Ortaçağcı bir Din Devleti kurdu.

Diğerlerini Irak’a getirdi, orada kullandı IŞİD olarak. Suriye’ye getirdi orada kullandı ve daha sonra da bunları değişik biçimlerde, değişik adlar altında örgütlemeye başladı.

Bunlar, Pakistan’daki Peşaver medreselerinde yetiştirilen meczupların değişik türevleri. Hepsi aynı ideolojiye sahip bunların. Ve bunlar ABD’nin Yeşil Kuşak Projesinin ürünü.

CIA ajanı Graham Fuller ne diyordu?

“İslam, sosyalizmin gelişmesine karşı çok önemli bir set oluşturuyor”, diyordu.

İşte aynen onu yaptı. Çünkü İslam, 1400 yıl öncesinin Medine Köleci Toplumunun örfünün, din dogmaları şeklinde ortaya konmuş olmasıdır. Din dünyasına yansımasıdır. O Köleci Toplumun örfünün, geleneklerinin, göreneklerinin, kıssalarının, hikâyelerinin, yaşayış biçiminin, din dünyasına yansımasından oluşur, İslamiyet. Ve İslam’la kafayı yakan toplumlar 1400 yıl öncesinin karanlık dünyasına savrulur ve emperyalizm tarafından çok kolay kullanılır.

İşte en son örneğini nerede gördük?

Bu HTŞ yani “Heyet Tahrir el-Şâm” adı altında gördük. Bu adın Türkçesine bakarsak; “Şam Kurtuluş Ordusu”, diyorlar kendilerine bu meczuplar. Kimilerine göre, on küsur ayrı dinci örgüt bu çatı altında birleşmiş durumda. Kimilerine göre, on yedi örgüt bu çatı altında yer almakta.

Ve kimi gördük bir de bu Suriye Devleti’nin çökertilmesi işinde?

Amerikancı Burjuva Kürt Hareketini gördük.

Demek ki ABD Emperyalist Haydudu BOP’unu uygularken:

Bir; etnik farklılıkları, ayrılıkları kullanıyor,

İki; dinsel mezhepsel farklılıkları, ayrılıkları kullanıyor.

Oralardan toplumların yapısını çatlatıyor, kendisi o an zayıf olanın tarafında, onu destekler konumunda olaya müdahale ediyor ve o şekilde onu, “yerel ortağımız” adı altında kullanıp, eğitip, besleyip, büyütüp, silahlandırıp savaşa sokuyor.

Bütün amacı; ülkeleri bölüp parçalamak. Yani etnik ayrılıkları farklılıkları ve dinsel mezhepsel farklılıkları araç olarak kullanıyor.

Suriye Devleti çöktü. En çok kimin işine yaradı?

ABD Emperyalist Haydudunun. Artık orası nasıl parçalanacak ona tümüyle bu Haydut Devlet ve oradaki 1948’den bu yana ileri karakolu görevini oynayan Siyonist İsrail karar verecek, ikisi paylaşım yapacaklar.

Nitekim İsrail, işte Golan Tepeleri’yle yetinmeyerek Suriye’de önemli yerleşim yerlerini ele geçirmiş ve Şam’a 15 kilometre kadar yaklaşmış durumda şu anda. Yani yürüme mesafesiyle, İsrail askerleri üç saat içinde Şam’ın merkezine ulaşabilecek konumdalar. Üç saatlik bir yol… O kadar gelmiş durumdalar ama Şam’ı almayı düşünmüyorlar.

Niye?

Çünkü orayı alıp, yönetmekle uğraşmak, şu an için işlerine gelmiyor. Şu anın işi bu değil, diyorlar. Onlara göre amaç, elden geldiğince fazla toprak ele geçirmek ve sınırlarını büyütmek. Ve “burada sonsuza kadar kalacağız”, diyor Netanyahu.

Buna kim seviniyor bir de?

Tayyipgiller…. Bayram ediyorlar.

Türkiye’yi bu Suriye bataklığına sokarak Tayyip, 600’e yakın insanımızın ölümüne sebep oldu. 283 askerimiz bizzat Suriye toprakları içinde hayatını kaybetti. Geri kalanlar ülkemiz içinde hayatını kaybetti. 300 milyar doların üstünde maddi kayba uğradık. Ve 13 ila 15 milyon arasında istilacı şu anda Türkiye’ye dolduruldu. PKK, PYD devleti yani Pekekistan kuruldu Kuzeydoğu Suriye’de.

Yani Amerika kazançlı çıktı. İsrail büyük ölçüde kazançlı çıktı. Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi PKK, YPD, YPG kazançlı çıktı. Türkiye hep kaybetti. Suriye’nin resmi iktidarı ve devletiyle birlikte en çok kaybeden Türkiye oldu.

Hâlâ yaptıkları ihaneti Tayyipgiller Ensar, Muhacir laga lugalarıyla kamufle etmeye, gizlemeye, peçelemeye çalışıyorlar. Belki onlarca kez tekrarladık; Mekke’den Hz. Muhammed’le birlikte Medine’ye göç eden Müslümanların sayısı 226 kişi.

Medine’nin nüfusu kaç o zaman?

8 bin 500 kişi.

Demek ki 8 bin 500 kişilik nüfusa sahip Medine şehrine, sadece 226 muhacir adlı Hz. Muhammed ve Müslümanlar, onunla birlikte giden Müslümanlar göç ediyor.

Burada 13 ila 15 milyon istilacı ülkeye dolmuş, birbiriyle kıyaslanabilir mi?

Ama Tayyip’in derdi bu değil. Onun derdi, hep, defalarca söylediğimiz gibi; Türkiye’de Türk’ü azınlığa düşürmek.

Ve yaptığı en son açıklamada ne diyor?

“Gönüllü olarak orada işi gücü, malı mülkü olup da gitmek isteyen Suriyeli kardeşlerimiz gidebilir. Ama gitmek istemeyenlerin başımızın üstünde yeri var”, diyor.

Gitmelerini istemiyor aslında.

Niye?

Çünkü Türk’ü burada azınlığa düşürecek. Çünkü kendisi Türk’e, Türk Milletine, Türk Vatanına ve Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman. Kuvayimilliye’ye, Mustafa Kemal, İnönü geleneğine düşmanlığı buradan geliyor. ABD Hayduduyla kendisinin BOP’u rahatça uygulayabilmeleri için Türk’ün Türkiye’de azınlığa doğru yaklaştırılması, indirilmesi gerekir. Ona oynuyor bu hain.

Bir de Irak’la anlaşma yapıyor durduk yerde. Ne diyor?

“15 yaş altı insanlarla 50 yaş üstü insanlar Irak’tan vizesiz olarak Türkiye’ye girebilir”, diyor serbestçe. Yani Türkiye’ye girebilir, Türkiye’de yaşayabilir, diyor. Irak nüfusu içinde bu kapsam içine giren insanların sayısının 23 milyon olduğu söyleniyor. Yani oradan da gelebilenler gelsin, diyor.

Ve şimdi de medyada yer alan tartışmalara göre, Tayyipgiller iktidarının Avrupa’nın göndermek istediği Suriyeli göçmenleri Türkiye’ye kabul edecek. Yani Avrupa Emperyalist Haydutlarıyla böyle bir anlaşma yapacağı, bu görüşmeleri sürdüğü söyleniyor. Yahu hain; nereden gelirse gelsin, yeter ki ülkemize Türk olmayanlar gelsin, şu Türkleri bir azınlığa düşürelim, diyor.

İşte böylesine hain, Amerikan uşağı, Amerikan yapımı bir iktidarla yüz yüzeyiz.

Bu, görünüşte Siyonist İsrail’e karşı ama hep dediğimiz gibi, pratikte, davranışta, esasında Siyonist İsrail’in en büyük müttefiki, dostu, Ortadoğu’daki destekleyicisi, işbirlikçisi.

Ve yine Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, 20 Ocak’ta görevi devir alacak olan faşist bunak Donald Trump da İran’a karşı askeri müdahaleyi tartışıyormuş. Ve onu konuşuyormuş. Dediğimiz gibi, BOP’ta sıra İran’a gelmek üzere artık. Ve İran’a bir şekilde askeri olarak saldırıya geçecekler. Ve son olarak da sıra, hep dediğimiz gibi, Türkiye’ye gelecek. Bu ihaneti de bu namussuzluğu da mutlaka yapmaya kalkışacaklar. Bunu hiç aklımızdan çıkarmayalım. Evet, böylesine karanlık felaket günlerini yaşıyoruz.

Ama halkımız, ne yazık ki, Amerikancı satılmışlar medyası tarafından uyutuluyor. Tarikatlar, Cemaatler, Kur’an Kursları, İmam Hatipler, İlahiyat Fakülteleri ve Diyanet kadrosu tarafından uyutuluyor.

Tayyip’in Din İşleri Kurumunun yani Ali Erbaş’ın yönetimindeki Diyanetin bugün yayımlamış olduğu Cuma Hutbesinde, yine Suriye’deki Ortaçağcıların resmi, meşru devleti yıkmaları, Amerika’nın kucağında ülkeyi cehenneme sürüklemeleri övülüyor, alkışlanıyor.

Böylesine hain bunlar; halkımızın, vatanımızın düşmanları, en önde gelen düşmanları.

Netanyahu; artık önümüz açık, diyor. Karşımızda bir devlet, bir ordu yok, diyor. İstediğimiz coğrafyayı rahatça elimize geçireceğiz burada, diyor. Ve hainlerden oluşan, vatan satıcılarından oluşan HTŞ içinde yer alan hain gruplar, kafayı yakmış insanlar, beyni çürümüş insanlar; bizim ne Batılı ülkelerle ne de İsrail’le bir sorunumuz yok, diyorlar. Yani İsrail’in ülkelerini işgal etmesinden rahatsız değiller. Onları da, yeter ki ABD Emperyalist Haydutları yani efendileri iktidarda tutsun, aynen bizdeki Tayyipgiller gibi, bütün dertleri bu. Yoksa vatanlarının yarısı İsrail tarafından işgal edilse, ilhak edilse hiç ses çıkarmayacaklar. İşte böylesine hainler yetiştiriyor Amerika.

Ve onlar hep hangi maskeyi kullanıyor ihanetlerinde?

Din maskesini. İnsanları Allah’la aldatıyorlar.

Bunların içyüzlerini iyi tanımamız gerekir. Aklımızı kullanmamız, sorgulamamız gerekir. Ve yaklaşan felaketi görmemiz, anlamamız, kavramamız felaketle birlikte bu kara günlerin hazırlanmasında rol alan yerli işbirlikçileri iyi tanımamız gerekir. Başta Tayyipgiller gelmek üzere Meclisteki Amerikancı Burjuva Siyasetçilerini…

 

Saygıdeğer Halkımız;

Hep dediğimiz gibi; senin anlayışına kalmış geleceğimiz. Kavrayışına, uyanışına, dostu düşmandan ayırma gücüne kavuşmana kalmış.

Kalın sağlıcakla…

13 Aralık 2024

İletişime Geç
Merhabalar,
Bize buradan ulaşabilirsiniz