Kızıl Savaş Bayrağı Hikmet Kıvılcımlı’yı andık

05.11.2017
659
A+
A-

Türkiye Devrimi’nin önderi Hikmet Kıvılcımlı, bedence aramızdan ayrılışının 46’ncı yılında düzenlenen salon toplantısıyla anıldı. Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma etkinliği açılış konuşması ve saygı duruşuyla başladı. Açılış konuşmasında ülkenin büyük bir gericilik kuşatması altında bulunduğu ifade edilerek laikliğe sahip çıkmanın devrimciler için vazgeçilmez olduğundan bahsedildi. Direnişçi Real İşçileri ve önderleri Nakliyat – İş sendikasına selam gönderilerek “sayının azlığına, düşmanın çokluğuna bakmadan” mücadele eden Türkiye’nin gerçek devrimcileri HKP’lilerin görevlerinin ve sorumluluklarının büyüklüğü vurgulandı.

“Onlar Mustafa Kemal’in Birinci Kuvayımilliye ruhuna düşmanlar”

Açılış konuşmasının ardından sözü Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı, Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencisi Nurullah Ankut aldı. Ankut, konuşmasının başında Real Market işçilerinin direnişlerini selamladı. Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrasında çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameler ile işçilere grev yapmayı yasakladığını belirten Ankut, “İşçi Sınıfı’na meydan okuyor, sınıf savaşı açıyor adeta” dedi.

Üstünde Mustafa Kemal’in kalpaklı fotoğrafının bulunduğu ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” yazan bayrakların Anıtkabir’e alınmamasına da değinen Ankut, “Onlar Mustafa Kemal’in Birinci Kuvayımilliye ruhuna düşmanlar. Kalpaklı fotoğrafına karşılar. Çünkü onlar NATO’nun hizmetkârı, NATO’nun ordusu” İfadelerini kullandı.

“Ekim Devrimi Sosyalizm’in bir hayal olmadığını gösterdi”

Ekim Devrimi’nin 100’üncü yılına da değinen Ankut, “Ekim Devrimi bize Sosyalizm’in ışığını gösterdi. Bir hayal olmadığını gösterdi” dedi. Lenin’den yaptığı aktarmalarla Sovyetler Birliği’nin Lenin’in ilkelerinden uzaklaştığı için çöktüğünü ifade eden Ankut, “Karşı devrim güçleri 1991 yılında Parti Genel Merkezi’ne geldiğinde 5 bin kişiye 1 saat süre verdi ayrılmaları için. Herkes paltosunu aldı ve gitti. Kimse direnmedi. Nerde Lenin’in bahsettiği parti” diye konuştu.

“Hayvanları ve doğayı kollamak biz insanlara ait bir görev”

“Kedi Davaları” olarak da bilinen, hayvan sevgisinden kaynaklı yaşadığı tartışmalar nedeniyle açılan davalarla ilgili konuşan Ankut, Yörük kökenli bir aileden geldiğini ve hayvanlarla iç içe büyüdüğünü, hayvanları hep çok sevdiğini dile getirdi. Ankut, “Mahallemizde sokak hayvanlarına bakıyoruz. İnsanların, hayvanların ve tüm canlıların acı çekmesine, doğanın talan edilmesine isyan ettiğim için devrimciyim. Çünkü hepimiz birer bütünüz. Hayvanları ve doğayı kollamak biz insanlara ait bir görev bunu yapmazsak insanlığımızın hakkını vermeyiz” diye konuştu.

“Biz zihinleri açmak istiyoruz”

AKP’de Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla istifa ettirilen belediye başkanlarına da değinen Ankut, “Seçimle gelen seçimle gider diye bir şey yok. Demokrasi yok, halkın iradesi yok. ABD’nin isteği var, emri var. O seçiyor, halk değil” şeklinde konuştu. “Mevcut burjuva siyasetini halka anlatmak bizim görevimiz bunum yapmazsak proletaryanın hakkını savunmamış oluruz” diyen Genel Başkan Ankut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz zihinleri açmak istiyoruz. Tayyipgiller’in vicdanını anlamak için Kerbela’ya bakmak yeterli. Bunlar da dürüstlük diye bir şey yok, satarlar birbirlerini. Hiçbir insani değer taşımazlar. Bu sözleri söylediğimiz için bizi yargılıyorlar, bin kere yargılasınlar. Korkutamazlar bizi.“

Ankut, “İnançlarınızı ve değerlerinizi satılık meta gibi satarsanız, geleceğinizi de satarsınız” dedi ve devam etti: “İşkencede bir kez çözülürseniz, bitersiniz. Ustamız Hikmet Kıvılcımlı işkencede konuşmamayı en büyük erdem saymıştır. Biz de onun gösterdiği yoldan ilerliyoruz. Bıkmadan, yılmadan tüm inancımızla mücadele ediyoruz. Halkız, haklıyız, Kazanacağız!”

“Sendikanın ne olduğunu Nakliyat-İş’ten öğrendik”

Nurullah Ankut’un konuşmasından sonra aylardır hileli iflasa karşı mücadele eden, haklarını alabilmek için direnen Real Market İşçileri, “Direne Direne Kazanacağız”, “Kahrolsun Sarı Sendikacılık, Yaşasın Devrimci Sendikacılık” sloganları eşliğinde sahneye çıktı.

İşçiler arasından seçilen temsilciler konuşma yaptı. İşçiler konuşmalarında, en az 15 yıldır sendikalı olarak çalıştıklarını ancak üyesi oldukları Tez Koop İş sendikasının yöneticilerini tanımadıklarını ifade ettiler. Sendikacılığın ne olduğunu, işçi haklarının nasıl savunulacağını Nakliyat – İş sendikasından öğrendiklerini belirten işçiler, Nakliyat – İş önderliğinde zafere ulaşacaklarına inandıklarını söylediler. İşçiler, İşçi Sınıfı’na bu denli sahip çıkan Nakliyat – İş sendikasına, Genel Başkan Ali Rıza Küçükosmanoğlu, sendika avukatları ve HKP’ye teşekkür ettiler.

“Biz hep işçi sınıfından yana olduk”

Direnişçi Real Market işçilerinin ardından, Nakliyat – İş Sendikası Genel Başkanı, Uluslararası Taşımacılık İşçileri Sendikası Genel Başkanı ve Dünya Sendikalar Federasyonu Başkanlık Kurulu Üyesi Ali Rıza Küçükosmanoğlu söz aldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okurken fabrikada işçilik yapmaya başladığını ve sendikacılığa böyle adım attığını söyleyen Küçükosmanoğlu, İşçi Sınıfı mücadelesinde önemli olanın İşçi Sınıfı’nın yaşam koşullarında yaşamak olduğunu belirtti. Küçükosmanoğlu, sendikacı olarak asgari ücret aldığı dönemler olduğunu dile getirerek amaçlarının İşçi Sınıfı’nın ekonomik mücadelesini siyasal mücadeleyle birleştirmek olduğunu ifade etti. Real İşçilerinin mücadelesine de değinen Küçükosmanoğlu, “Real İşçileri farklı iş kolundan olmalarına rağmen biz Nakliyat-İş olarak onlara sahip çıkıyoruz. Haklı mücadelelerini destekliyoruz ve kazanacağımızdan sonuna kadar eminiz” dedi. Real İşçilerinin mücadelesine sendikalardan destek olmadığını söyleyen Küçükosmanoğlu, sendikacılara “siz kimden yanasınız? İşçi sınıfından mı yanasınız, patrondan mı? Onlar işin doğasına ihanet ediyorlar. Onların yaptığı icazetli sendikacılıktır. Ama biz hep işçilere güvendik, hep İşçi Sınıfı’ndan yana olduk” diye seslendi. Küçükosmanoğlu, konuşmasını “İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız” diye sonlandırdı.

Taşeron işçilerinin yanındayız

Sonra sözü Tüm Taşeron İşçileri Derneği Genel Başkanı Değer Yıldız aldı. Türkiye’de çok fazla taşeron işçisi bulunduğunu ve taşeron işçilerinin büyük hak kayıplarına uğradığını söyleyen Yıldız, taşeron işçilerine bir umut olmak için bu derneği kurmaya karar verdiklerini belirtti. Derneğin kuruluş aşamasında büyük zorluklar çekildiğini ifade eden Yıldız, kuruluştan sonra da engellemeye çalışanlar olduğunu ancak işçilerin birlik olarak bu engellemelerin üstesinden geldiğini dile getirdi. Yıldız, taşeron işçilerinin insanca çalışma koşullarına kavuşmaları için mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

Yaşasın gençliğin Devrimci Mücadelesi

Etkinlikte son sözü gençlik aldı. Kurtuluş Partisi Gençliği adına konuşma yapan Boran Alp, sözlerine 100 yıldır dünya halklarına umut ve örnek olan; sosyalizmin bir ütopya veya hayal olmadığını, insanın hayvan yerine konulmasına isyan edenlerin mutlaka başarıya ulaşacağını kanıtlayan Ekim Devrimi’ni ve önderi Lenin Usta’yı selamlayarak başladı.

Emperyalistlerin ömürlerini biraz daha uzatmak için Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiklerini belirten Alp, gençliğin emperyalizm baskısı altında örgütsüzlüğe itildiğini söyledi. Kurtuluş Partisi Gençliği’nin eylemlerinden söz eden Alp, Ortaçağcı Gericiliğe karşı laikliği birçok sol grubun savunmadığı bir dönemde Kurtuluş Partisi Gençliği’nin “Şeriat Ortaçağdır” sloganıyla laikliğe sahip çıktığını ve eylemler yaptığını vurguladı.

Konuşmaların ardından etkinlik, müzik dinletisi ve sloganlarla sonlandırıldı.

İletişime Geç
Merhabalar,
Bize buradan ulaşabilirsiniz