Katil ABD ve Siyonist İsrail BOP’un İran ayağını da hayata geçiriyor
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
ABD Emperyalist Haydudunun Ortadoğu’daki bekçi köpeği, ileri karakolu, jandarma müfrezesi ya da o Emperyalist Haydudun askeri bir bölüğü olan, bir parçası olan Siyonist İsrail BOP çerçevesinde İran’ı da vurmaya başladı, değil mi?
Geçen Cuma gününden itibaren ne demişti Siyonist, Faşist, ABD uşağı, alçak Netanyahu?
“Bir açılış yaptık” demişti değil mi, o ilk saldırısı için?
Nitekim arkası da devam ediyor işte. Ve İran’ın tüm askeri varlığını ortadan kaldırıncaya kadar öyle görünüyor ki, aynen Suriye’de olduğu gibi, bu saldırılarını sürdürecek.
Arkasında kim var, açık ve netçe?
Amerika var, değil mi?
“Şahane bir vuruş” diye açıklama yaptı Trump namussuzu.
Ve İngiltere anında destek çıktı ve bir savaş gemisi de gönderdi İsrail’e.
Ama Mollalar, burunlarının önünü görmekten acizler. İsrail’in Cuma günkü ilk vuruşunda Genelkurmay Başkanı dahil Devrim Muhafızları Komutanı ve diğer üst düzey Komutanları evlerinde, yataklarında vuruluyorlar. “Saldıracağım”, diye açıklama yapıyor bu Haydut, ABD Emperyalist Haydudunun şefi Trump da; “vuracak İsrail, İran’ı”, diyor ama bu adamlar yataklarında yan gelip yatmaya devam ediyorlar. Ve nükleer bilim insanlarını da vurdu, en önde gelen bilim insanlarını da yok etti. Daha iki gün önce bile Tahran caddelerinde beş bomba yüklü araçla nükleer bilim insanlarını öldürmeye devam etti. Yani hepsini biliyor, hepsinin günlük rutinlerini biliyor. Tahran caddesinde sanki kendi ülkesinde gezer gibi bomba yüklü araçlarla gezip insanları öldürüyor.
Bu neyi gösteriyor?
İran’da Siyonist İsrail ajanlarının cirit attığını gösteriyor.
Ama Mollalar neyle meşgul?
Habire kadınların başörtüsüyle meşgul. Hatırlayacaksınız, Mahsa Amini’nin katli sonrası yaşanan kadınların protesto gösterilerinde, 500 Laik kadını öldürdü Mollalar rejimi. Daha bugün bile, bugün bile aracında başını açtığı için ve bu Mollalar tarafından tespit edildiği için o kadıncağızın aracının trafikten men edildiğine dair telefonuna mesaj geliyor.
Dediğimiz gibi, bu 1400 yıl öncesinin Medine Köleci Toplumunun örfünü Din diye benimser ve onunla, onun dogmalarıyla kafayı yakarsanız, beyin çürümesine uğrarsanız, zihin hasarına uğrarsanız, yapacağınız bu olur. Ve sizi çerez gibi oynayarak yener İsrail.
Bu Siyonist İsrail’in alçakça saldırısına karşı, İslam Dünyasından göstermelik bir iki lafla kınama geldi değil mi?
Bizim görebildiğimiz bir Lübnan, bir de Suriye’nin yönetimi, o da sadece laf olsun diye… Bir de Türkiye’de Tayyipgiller iktidarı…
Ama bu Tayyipgiller iktidarı, Kürecik Radar Üssü’nün çalışmasını engelleyebiliyorlar mı?
Hayır!
O radar üssü, İran’dan gelen, ateşlenen füzelerin izledikleri güzergahı, koordinatlarıyla birlikte anında İsrail’e, Amerika’ya, İngiltere’ye haber veriyor. Türk Ordusu ve polisi Kürecik Radar Üssü’nün sadece dış güvenliğini sağlıyor. İçeride ne olup bittiğine dair en ufak bir bilgi yok.
Ve bu üssün elde ettiği bilgiler doğrudan nereye gidiyor?
Almanya’daki NATO karargâhına gidiyor, orada analiz ediliyor ve oradan anında Siyonist İsrail’e, Amerika’ya, İngiltere’ye ve Fransa’ya aktarılıyor.
Ve Tayyip boynuna Abraham Foxman’ın taktığı “Yahudi Cesaret Madalyası”nı çıkarabilmiş mi?
Hayır, hâlâ onunla dolaşıyor.
İsrail’le ticaret hâlâ devam ediyor. İsrail uçaklarının yakıtı yine Türkiye üzerinden aktarılıyor İsrail’e. Her türlü askeri mühimmat sevkiyatı devam ediyor Türkiye’den.
Bu 50 küsur, 54 mü İslam Ülkesinin İsrail’le dost olmayanı var mı, şu anda?
Diplomatik ilişkisi olmayanı var mı?
Yok!
Eskiden Saddam Hüseyin’in Irak’ı vardı, o ortadan kaldırıldı BOP çerçevesinde.
Muammer Kaddafi’nin Libya’sı vardı, Muammer Kaddafi linç ettirilerek ülkesi BOP çerçevesinde parçalandı, yok oldu.
BAAS rejiminin ve lideri Beşşar Esad’ın Suriye’si vardı. O da ne oldu?
Yıkıldı geçen 8 Aralık’ta. Beşşar Esad Rusya’ya kaçtı; o iktidar yerle bir oldu ve ordunun komuta kesimi; Genelkurmayı, aynen Irak’ta Saddam Hüseyin’in Genelkurmayı gibi, Beşşar Esad’ın Genelkurmayı da ABD tarafından satın alındığı için savaşmadan, hiç kurşun atmadan ülkeyi bu Golani adlı, HTŞ adlı Ortaçağcı, namussuz, vatan satıcılara teslim etti. Altı üstü 10 bin kişilik bir silahlı gücü var bu HTŞ’nin. Hava gücü yok, ağır silahları yok. Koca Suriye Ordusu savaşmadan ülkeyi bu namussuzlara teslim etti.
Ama hava gücü görevini kim yaptı, o saldırı anında?
Amerika Haydudu ve Siyonist İsrail yaptı. ABD Emperyalist Haydudu Kuzeydoğu Suriye’deki Pekekistan’daki üslerinden kaldırdığı uçaklarla vurdu, Barzanistan’dan kaldırdığı uçaklarla vurdu, Türkiye’deki İncirlik de dahil Amerikan Üslerinden uçaklarla vurdu. Siyonist İsrail de yanı başında zaten, kaldırdığı uçaklarla vurdu ve bu HTŞ’nin önünü açtı.
Biz 1960’lı yıllardan bu yana ne diyoruz?
Siyonist İsrail, ABD Emperyalist Haydudunun bir parçası demektir. İsrail demek ABD demektir, diyoruz.
İşte yaşanan olaylar; İsrail’in Gazze soykırımı ve Lübnan’da, Suriye’de yaptığı bu katliamlar ve en son İran’a yönelik katliam saldırıları, bizim bu tespitimizin yüzde yüz kesinlikte doğru bir gerçeği oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Biz devrimciler sadece gerçeğe odaklıyız. Bizim için doğada olsun, toplumda olsun olaylardan daha önemli hiçbir şey yoktur. Bizim Diyalektik Maddecilik dediğimiz Metot ve Mantığımız; sadece olayları önce olduğu gibi algılamak, anlamak, kavramak görevini yapar. Sonra onları analiz eder, sonra bize o olayları çözümler ve oradan sonuç çıkarır. Nasıl ilerici, halktan yana, devrimci bir yol izlememiz gerektiğini önümüze koyar. Yoksa bizde tabu kişi, tabu düşünce yoktur. Çünkü hayat; doğa olsun, toplum olsun durup dinlenmeden değişim ve dönüşüm içinde, bir akış içindedir. Hep dediğimiz gibi; bir süreçler bütünü doğa ve toplum. İşte diyalektik maddeci mantık ve metodumuz da o süreçleri izlemekle görevli ve bize bu yardımı yapar. Ve insan olmanın sorumluluğunu yerine getirmemizi sağlar.
Bu emperyalist Hayduda ve Siyonist İsrail’e karşı en net ve sert sözlü açıklamaları kim yaptı?
Latin Amerika’dan Küba Devlet Başkanı yaptı, Devrimci Küba’nın Devlet Başkanı yaptı. Ve Bolivya Devlet Başkanı yaptı, devrimci iktidarın Devlet Başkanı yaptı.
Ve bu Siyonist İsrail’e açıkça, netçe hem onu lanetleyip hem de bu Siyonist İsrail’in hak ettiği tepkiyi, davranışı koyacağını kim ortaya koydu?
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti lideri yiğit, halksever, vatansever Kim Jong-un.
Ne dedi?
Aynen şunu; “Müttefikimiz İran’a yönelik her türlü tehdide karşı kararlılıkla karşılık vereceğiz”.
Ne diyor?
Davranış koyacağız diyor, binlerce kilometre uzakta olmasına rağmen. Ve devam ediyor; “Küresel emperyalizmin” yani uluslararası emperyalizmin “paralı askerlerini uyarıyoruz”, diyor.
İşte komünistler böyle tavır koyar, işte komünist tutum bu! Bizde muhalifi oynayan yığınla, antikomünizmle kafayı yakmış ABD muhibbi, CIA muhibbi, NATO muhibbi sözde muhalifler en dincisinden en milliyetçisine, en solcusundan en sağcısına kadar hemen her gün Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni kınamak, ona saydırmakla dolu yazılar yazarlar, konuşmalar yaparlar. Onlar da devşirilmiştir çünkü. ABD Emperyalist Haydudu sadece iktidarı; siyasileriyle, medyasıyla, şirketleriyle devşirip oynatmakla kalmaz; muhalefet rolünü verdiği, ürettiği muhalefetleri de siyasileriyle, medyasıyla, gazetecileriyle ve her türden temsilcileriyle devşirir ve oynatır. Bu ihanet oyunu tümüyle ABD’nin yönettiği, planladığı, senaryolaştırdığı bir oyundur.
İşte o yüzden Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne saldırırlar, Küba’ya saldırırlar, Bolivya’ya saldırırlar, Venezuela’ya saldırırlar. Böylece ABD’ye şirinlik yapmış olurlar. Bunların muhalefeti de sahte muhalefettir. Deepfake denen iktidarın muhalefetinden çok da farklı değildir.
İşte o yüzden bize de düşmandırlar bunların alayı. İşte dün Partimizin Ankara’da Türk Hukuk Kurumu salonunda 6’ncı Genel Kurulu’nu yaptık. Bu muhalifi oynayan medyadan bir tek kişi yer almadı.
Niye?
Çünkü onlar da o ihanet tiyatrosunun bir parçası. Biz onları teşhir ediyoruz, biliyoruz, yakalıyoruz. Onlar da bizim kendileri hakkında ne dediğimizi biliyorlar. Kendilerini de biliyorlar, o yüzden Tayyipgiller medyası kadar onlar da düşman bize. Bakmayın onların muhalifi oynadıklarına, halkçı hatta komünist, sosyalist vs. oynadıklarına. Onların hepsi ABD’nin oynattığı oyunculardır.
Bu İran’a yönelik saldırı, Siyonist İsrail aracılığıyla ABD’nin ve İngiltere’nin yaptığı saldırı, artık BOP denen ABD Emperyalist Çakalının projesinin, İran ayağının da hayata geçirilmesine başlanmış olduğunu netçe göstermektedir.
Ve aynı anda o BOP’un içinde kim var?
Türkiye var, değil mi?
BOP Haritası net, amacını ortaya koydu Emperyalist Haydut ABD. Türkiye’ye karşı da aynı saldırıyı, askeri savaş araçlarıyla değil de içeride oynattığı Tayyipgiller iktidarıyla, onun yörüngesindeki Kaçak ve de Haram Saray’ın Arkadan Bohçalı’sının MHP’siyle ve PKK’siyle, PYD’siyle, YPG’siyle ve onların legal plandaki temsilcisi DEM’iyle başlatmış durumdadır. İşin aslı-özü budur…
İran ve Türkiye, yüzyılın ve geçen yüzyıldan bu yana yaşanan süreçlerin en ağırlarından birini şu günlerde yaşamaktadır. İşte bunu bilince çıkarıp, buna karşı halkımızı uyandırmamız gerekir.
Mustafa Kemal’in Yüzyıl önce dediği gibi; “Ülkemizin bağımsızlığını ve vatanın bütünlüğünü ancak milletimizin ve halkımızın azim ve kararı kurtaracaktır”.
Bugün de aynı şekilde. Ve o yüzden biz halkımızı uyandırmaya çalışıyoruz. Bütün çabamız buna yönelik.
Ve o yüzden halkımızdan hep biz (oy-moy derdinde değiliz) bir tek şey istiyoruz: Anlaşılmak diyoruz.
Kalın sağlıcakla…
16 Haziran 2025