“İsveç’in NATO’ya üyeliği ve Meclisteki Amerikancıların acınası halleri…”
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
Mecliste İsveç’in NATO’ya girmesi konusu da oylandı ve kabul edildi, değil mi?
Fakat 8-10 ay önce Finlandiya’nın NATO’ya kabulünden farklı bir durum yaşandı bu kez. O zaman ful, bir tek hayır oyu çıkmadan kabul edilmişti; Finlandiya’nın da NATO’ya dahil olarak, girerek NATO’nun genişlemesi, güçlenmesi konusu.
Evvelki günkü oylamada farklı olan şuydu:
Tayyipgiller bile iki fire verdi; iki hayır oyu çıktı, bir de çekimser oy çıktı.
Sorosçu, TESEV’ci Kemal’in çömezi Özgür Özel’in Yeni CHP’sindeyse daha farklı bir durum yaşandı. 110 milletvekili oylamaya katılmıyor. Yani CHP Milletvekillerinin ezici çoğunluğu, oylamaya katılmıyor. Bir milletvekili de ret oyu veriyor. Yani burada da çok önemli bir değişiklik var.
Bir diğer değişiklik, Akşener’in İYİ Parti’sinde gerçekleşti, değil mi?
Onlar ret oyu verdiler. Bunlar olağanüstü değişimler.
Fakat Kaçak ve de Haram Saray’ın Arkadan Bahçeli’si, Bohçalı’sı ful evet oyu verdi.
Bu zavallı, acınası haldeki Bohçalı ne demişti daha önce?
“İsveç PKK’nin mağarasıdır. Kandil ne ise İsveç de odur”, demişti. Ama Tayyip’in bir emri üzerine anında 180 derecelik bir dönüş yaparak NATO’ya evet oyu çaktı. Tutsak, zavallı…
PKK’nin legal plandaki partisi DEM yine arazi oldu. Oylamaya katılmadı.
Fakat onun, daha önce de defalarca söylediğimiz gibi piç ederek yörüngesine çektiği ve kendisiyle birlikte Amerika’ya, Miami’ye götürüp, CIA’ya, Pentagon’a, Washington’a hizmete sunduğu, bizim “Sevrci Soytarı Sahte Sol” diye adlandırdığımız sollar, bu kez hayır oyu verdiler. Bizim onca eleştirimizden, sanıyoruz azıcık da olsa utanıp arlanmışlar. Rezil rüsva oldular çünkü. Bu kez hiç değilse durumu kurtaralım, demişler.
Ama bu da sadece sahiplerinin, yani sahipleri olan DEM’in izin vermesiyle olmuş.
Kim açıklıyor bunu?
DEM’in Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar. Cengiz Çandar en geç 70’li yılların başından itibaren Amerika, CIA ve Mossad tarafından devşirilmiş, onların hizmete aldığı sinsi bir ajandır. On yıllardır İsveç’te yaşıyordu, ipliği pazara çıkınca. Bu PKK’nin DEM’i davet etti; “Gel seni milletvekili yapalım”, diye. Bu da geldi. Tabiî hem emekli maaşı var, hem ballı maaş var. 211 bin lira maaş alıyor. Ölünceye kadar da, bu devran değişmediği sürece, emekli maaşı almaya devam edecek. İşte o yüzden geldi.
O açıklıyor:
“DEM hayır oyu verdi diye bir şey yok
“Bazı haber organlarında DEM Parti’nin oylamada hayır oyu verdiğine dair haberlerin çıktığını, ancak söz konusu haberlerin doğru olmadığını ifade eden Çandar sözlerine şöyle devam etti:
“DEM Parti’de çeşitli sol partilere mensup bazı milletvekilleri, onlar hayır oyu verdi. Onların hayır vermesine DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu izin verdi. Onun dışında katılmama kararı çıkmıştı, ona uyduk.”
Yani Mecliste arazi olma kararı çıkıyor. “Biz de ona uyduk”, diyor Çandar.
“Eğer, çok açık söyleyeyim bunu, bir oyun bile önemli olacağı kritik bir durum olsaydı o zaman ben evet oyu verirdim.”
Yani bunlar diyor ki; nasıl olsa evet oyu çıkacak. Biz de buna dahil olup sol, sosyalist, komünist geçinenlere çirkin gözükmeyelim. Arazi olalım en iyisi Meclisten. Böylece ortada oynamış, durumu idare etmiş oluruz, diyorlar. Ama kritik bir durum söz konusu olsaydı, bunların hepsi evet oyu verecekti.
Bir de bunların yörüngesine aldığı TİP var, değil mi?
Eski TİP’le ilgisi yok bunun; bunu özellikle belirtelim. Bu çakma TİP, hırsızlama TİP… Bu sahtekârların; “Üzerine konalım, o kılıf altında kendimizi tarihi bir köprümüz varmış gibi gösterelim” amacıyla, hinliğiyle, düzenbazlığıyla, hırsızladıkları TİP… Eski TİP’le; Aybar’ların, Boran’ların, Aren’lerin TİP’iyle zerre miktarda ilgisi yok bunun.
Bunlar da hayır oyu veriyorlar. Çünkü onca eleştiride bulunduk biz. Bunlar da rezil rüsva oldular. Hayır oyu verelim ki hiç değilse solcuyu oynamış olalım, diyorlar.
Fakat şu an DEM’in içinde bulunan bu EMEP’in, SODAP’ın, diğer Maocu parti gruplarının hayır oyu vermesi, bu TİP’in hayır oyu vermesi; aynen Tayyip ve avenesinin sözde İsrail’e karşı olmasına benzer, bire bir onunla örtüşür.
Tayyipgiller ne yapıyorlar, fiiliyatta?
İsrail’le en sıkı askeri, siyasi, ekonomik ilişkileri devam ettiriyorlar. Ama lafta İsrail’e karşı görünüyorlar. Bunlarınki de böyle.
Bu solu oynayan insan sefaletleri; hadi hayır oyu verdiniz NATO’ya…
Peki, NATO kimin örgütü? Patronu kim?
Bunu eşekler bile bilir ki Amerika, değil mi?
Suriye’nin kuzeydoğusunda kim var?
Amerika var. Amerikan Ordusu ve Özel Kuvvetleri var, Black Water’ları var ve onun kucağında oynattığı PKK’nin YPG’si, PYD’si var. Siz onunla yekvücutsunuz, onunla kaynaşıksınız… Yani bunlarınki nereden baksan ahlâksızlık, düzenbazlık, tutarsızlık.
İşte siyasi ortamımız bu, ne yazık ki…
Biz hep ne diyoruz?
Bunların alayı “Üretilmiş İktidar”, “Üretilmiş Muhalefet.” Devşirilmiş İktidar, Devşirilmiş Muhalefet… Bunlar işte böyle oynayarak insanlarımızı kandırırlar. Ama hepsi sıfır numara Amerikancıdır, Amerikanofildir, NATO’cudur, Avrupa Birlikçidir.
Fakat NATO’ya karşı azıcık da olsa bir tepkinin oluşması bile, bizce hiç yoktan iyidir. Aslında halkımız bizi anladığı müddetçe, anlayan insanlarımızın sayısı arttığı müddetçe; bu satılmışlar da yaptıklarından aynı oranda utanç duymaya başlayacaklar.
Mücadelemiz boşa gitmiyor. Savaşmaya devam edeceğiz!
Ve sloganımız hep aynı:
“Katil Amerika, Ortadoğu’dan ve Ülkemizden Defol”, diyemeyen her siyasi, her aydın, her akademisyen, her televizyoncu, her gazeteci ya gafildir, ya korkaktır, ya satılmıştır, ya haindir!
Kalın sağlıcakla…
25 Ocak 2024