İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı Denizler’in Yolunda Zafere Ulaştırıncaya dek Sürdüreceğiz!
…
Zulüm gücünü arttırdığında gitgide
Yitirir çok kişi cesaretini.
Dimdik durur o, daha bir cesaretle.
Yöneltir yığınları kavgaya.
Bir dilim ekmek, bir bardak çay
Ve halk egemenliği adına.
…
Suskunluğun egemen olduğu yerde
Çınlayan onun sesidir.
Zulüm kol geziyorsa
ve yazgıyı suçlamaktaysa insanlar
Adıyla söyler o, suçlu kimdir.
Bertolt Brecht
Bundan 49 yıl önce; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yoldaşlar, 6 Mayıs 1972’de 12 Mart Faşist Cuntası tarafından katledildiler. Bu üç yiğit devrimci, Üniversite işgalleri, ABD Emperyalizminin simgesi 6’ncı Filo’yu protesto eylemleri, işçi-köylü eylemleri, Tam Bağımsızlıkçı Mustafa Kemal Yürüyüşleri’ni gerçekleştirdiler. İnsan olarak doğmuş olmanın hakkını verdiler. Sonlarını düşünmediler. Kıvılcımlı Usta’mızın deyimiyle, “Görev yapmada çok iyi biliyoruz; vurmak da vardır, vurulmak da. Hepsi vız gelir ve de gelmelidir” diyerek mücadele verdiler. 12 Mart faşizminin düzmece mahkeme salonlarını AB-D Emperyalistlerinin gönüllü uşaklarına, insan görünümündeki yargıç ve savcılarına dar ettiler. Haykırmışlardı yüzlerine vatan satıcılarının, gerçek suçluların kim olduğunu, yargılanan değil yargılayan olmuşlardı. Deniz, Yusuf, Hüseyin yoldaşlar Türkiye Halklarının Kurtuluşuna hayatlarını adamış genç fidanlardı. Onlar mücadeleleriyle, halkların kurtuluş davasına olan inançlarıyla ve en önemlisi cesaretleriyle halklarımızın bilincinde, gönlünde ve mücadelelerinde yaşamaya devam ediyorlar.
Kendilerini kaydı hayat şartıyla Devrimci Kavgaya vakfetmişlerdi. Üç yiğit devrimcinin, Üç Kızıl Karanfilin bu onurlu mücadeleleri 27 Mayıs Politik Devrimi sayesinde gelişmeye başladı. 27 Mayıs Politik Devrimi, Sosyalizmin, Sosyalist düşünce ve örgütlenmenin önünü açtı. Marksist klasiklerin Türkçeye çevrilmesini sağladı. Sosyalist Gençlik, sosyalist aydınlar ve işçiler yetiştirdi. Bu dönemin getirmiş olduğu özgürlükler ortamında mücadele ettiler. Aynı 27 Mayısçılar gibi vatanseverdiler ve Mustafa Kemal’ciydiler.
ABD ve AB Emperyalist Haydutlarının Türkiye’yi kıskaca alıp Sevr’i uygulama planlarına karşı mücadele ettiler. “Bizler, İkinci Kurtuluş Savaşçılarıyız” demiş ve Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Başkomutanı Mustafa Kemal’in “Ya İstiklal Ya Ölüm” şiarını, benimsemişlerdi. Bu uğurda aynı Birinci Kuvayimilliye savaşçılarının yaptığı gibi emperyalistlere karşı mücadele ettiler.
ABD’nin 60 yıldan bu yana Ortadoğu’da sosyalizme karşı ördüğü “Yeşil Kuşak Projesi”ne, Antika Tefeci-Bezirgân Sermayenin, emperyalizmin en sadık işbirlikçilerinden, uşaklarından oluşan bir sömürücü asalak sermayenin dini ve siyasi yapılanmalarına karşı mücadele ettiler. Kıblesi ABD Emperyalizmi olanlara, 6. Filo’ya secde edenlere karşı amansız, ikirciksiz bir mücadele yürüttüler. Ortaçağcı Gericiliğe karşı Laikliği, bilimsel eğitimi ve toprak reformunu savundular.
Son anlarına dek Türk ve Kürt Halklarının kardeşliğini savundular.
‘Katil AB-D Ülkemizden ve Ortadoğu’dan Defol!’ Diyemeyenler Denizlerin Devamcıları Olamazlar.
Denizler, Antiemperyalist mücadele uğruna canlarını feda ederken, devamcıları olduğunu söyleyen sözümona sol gruplar AB-D Emperyalizminin bayraklarını kendilerine secde edenlerin peşlerinden sürüklenip gitmekte, Ermeni Halkını da Türk Halkını da Kürt Halkını da birbiriyle boğazlaştırmayı planlayıp projelendiren ABD Emperyalistlerine hizmetkârlık etmektedirler. Denizler’in uğruna ölümü göze aldıkları Antiemperyalizm, Antifeodalizm, Antişovenizm prensipleri devamcıları olduklarını iddia edenler tarafından inkâr edilmekte hatta taban tabana zıt emperyalist tezler savunulmaktadır.
Üç kızıl karanfilin mücadele bayrağı biz Kurtuluş Partililerin ellerinde dalgalanmaktadır.
Antiemperyalizm, Antifeodalizm ve Antişovenizm bizim için aydınlar hamamında okunan gazeller veya salon çelebiliğinin mezeleri değil uğurunda canımızı verdiğimiz-vereceğimiz prensiplerdir.
Bizler bu ülkenin İkinci Kurtuluş Savaşçılarıyız, Mustafa Kemal’e ve Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mıza sahip çıkıyoruz.
AKP’giller’in ülkemizi ve eğitim sistemimizi uğrattığı çöküntüye ve eşitsiz eğitime karşı; yapılması gereken herkes için eşit, parasız, laik bir eğitim mücadelesini yükseltmektir. Bizler; Ortaçağcı gericiliğe karşı, “Ne cemaat yurdu ne tarikat evi, insanca yaşanılacak yurtlar istiyoruz” diyerek cemaat yurtlarına, eğitimin Ortaçağcılaştırılmasına ve gençliğimizin din kisvesi adı altında sömürülmesine karşı eylemler gerçekleştirmekte, mücadele etmekteyiz. Laiklik ilkesini yıllardır vazgeçilmez bir ilke olarak görüp savunmaktayız.
Amerikancı Kürt Hareketinin efendilerine uşaklıklarını layıkıyla yerine getirme adına dört elle sarıldıkları emperyalist yalana karşı Türk, Kürt ve Ermeni Halklarının kardeşliğini her alanda savunuyoruz. Halkların kardeşliği ilkesinin en şaşmaz savunucusu olarak bu ilkeye sahip çıkıyoruz.
Taksim Vatandır Vazgeçilemez!
Denizlerin, Mahirlerin yaptığı gibi, her gerçek devrimcinin yaptığı gibi Vatanımızdan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü gerçek devrimciler vatanlarından asla vazgeçmezler. Elimizi kolumuzu bağlayan bu afet günleri de geçecek. Doğruluklar, yiğitlikler, dürüstlükler hareketinin temsilcileri olarak, 1 Mayıs’larda Taksim Vatanı için önceki yıllarda olduğu gibi kararlı mücadelemize devam edeceğiz.
Bugün 3 fidanı savunmak demek Antiemperyalist olmak demektir, Antifeodal olmak demektir, antişovenist olmak demektir. Ülkemizi Faşist din devletine götüren ortaçağcı gericiliğe karşı olmak demektir. Bizler, Kurtuluş Partisi Gençliği olarak Denizler’in tek ve gerçek savunucusu olduğumuzu biliyoruz. Türkiye Devrimi’nin Önderi Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın ve Denizlerin uğruna hayatlarını adadığı davayı zafere ulaştıracağız. Tüm dünyayı ve ülkemizi kan gölüne çeviren, BOP ve Yeni Sevr planlarını uygulamaya sokan, kardeş halkları birbirine düşürmeye çalışan AB-D Emperyalistlerini ve onların yerli işbirlikçileri ortaçağcı gericiliği ülkemizden bir daha geri gelmemek üzere göndereceğiz.
Antiemperyalist, Antişovenist, Antifeodal İkinci Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştırıp, Demokratik Halk İktidarını kuracağız. Ve Sosyalizmi zafere ulaştıracağız.
Deniz, Yusuf, Hüseyin Ölümsüzdür!
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
Yaşasın Gençliğin Devrimci Mücadelesi!
Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!
Kurtuluş Partisi Gençliği