HKP, 17-25 Aralık dosyasının yeniden açılmamasına itiraz etti
Reza Zarrab’ın ABD’de yargılanması sonucu ortaya çıkan yeni deliller ışığında AKP’giller hakkında suç duyurusunda bulunan ve 17-25 Aralık dosyasının yeniden açılması talebinde bulunan Halkın Kurtuluş Partisinin başvurusunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “işleme koyamama kararı” aldı. Bu karara HKP itiraz etti.
Halkın Kurtuluş Partisi, Reza Zarrab’ı ABD’de tutuklatan ABD’li Savcı Preet Bharara tarafından hazırlanan iddianamede yer alan deliller nedeniyle AKP’gillerin suç işlemek için örgüt kurmak, zimmet, irtikap ve görevi kötüye kullanma suçları nedeniyle 17-25 Aralık takipsizlik kararların kaldırılarak, İran ve ABD makamlarından ilgili dosyaların istenerek soruşturmanın yeniden başlatılmasını ve şüphelilerin üzerine atılı suçlardan cezalandırılmalarını talep etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu suç duyurusuna karşılık “İşlem Yapılmasına Mahal Olmadığına Dair Karar” verdi. Anılan kararda daha önce bu konuda “Kovuşturmaya Yer Olmadığana Dair Karar” verildiğini, bu karara yapılan itirazların reddedildiğini, “yine ilgili şikayetle ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TBMM’ne gönderilen e TBMM’ce 05.01.2015 tarihinde Yüce Divana Sevk Edilmemesine Dair Verilen Karar incelenmiş olup,… şikayet evrakı hakkında işlem yapılmasına mahal olmadığına dair karar verdi.”
Halkın Kurtuluş Partisinin itiraz dilekçesini aşağıda yayımlıyoruz:
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine Gönderilmek Üzere
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
Dosya No: 2016/10889
İşlemden Kaldırma Kararına İtiraz Eden: HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
Vekilleri: Av. Orhan Özer, Av. Metin Bayyar, Av. Ayhan Erkan, Av. Ali Serdar Çıngı, Av. Tacettin Çolak
Av. Azime Ayça Okur, Av. Halil Ağırgöl, Av. Doğan Erkan, Av. Pınar Akbina
Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok K:4 D:16 Fatih/İstanbul
Konusu: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.07.2016 tarih, 2015/10889 sayılı “İşlemden Kaldırma” kararına itirazımızın sunulmasıyla, etkin soruşturma ilkesini ortadan kaldıran kararın kaldırılarak şüpheliler hakkında iddianame hazırlanması ve cezalandırılmaları talebidir.
Beyanlarımız:
1- İtirazımıza konu karar 17-25 Aralık Yolsuzluk eylemleri suçlamasıyla başlayan ancak takipsizlik kararları verilerek kapatılan soruşturma dosyaları ile bağlantılı olarak ABD Savcısı Preet Bharara tarafından yürütülen soruşturma kapsamında çıkan delillere dayanılarak şikâyet edilenler hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmaları talebimiz hakkındadır.
2- Sayın Başsavcılık yaptığımız suç duyurusuna karşı bizce siyasi baskının da etkisi ile davranarak özetle daha önce bu konu ile ilgili verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararları (kesinleşmiş olduklarını ileri sürerek) ve TBMM’nin Yüce Divana sevk etmeme kararını göstererek suç duyurumuza karşılık İşlemden Kaldırma kararı vermiştir.
Ayrıca İhbar olunanlardan “halen T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında TBMM Başkanlığına dilekçe ile başvurmakta muhtariyet”imize, “T.C Bakanlar Kurulu Üyeleri 4 (eski )Bakan hakkında Adalet Bakanlığına ihbarda bulunmakta muhtariyet..”imize karar vermiştir.
1- Bizce Sayın Başsavcılık hukuki değil, siyasi saiklerle işlemden kaldırma kararı vermiş ve usulen kendisinin yerine getirmesi gereken TBMM ve Adalet Bakanlığına ihbarda bulunma sorumluluğunu müvekkil Partiye yüklemektedir.
CMK Madde 160/1 uyarınca “Cumhuriyet savcısı, kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen İŞİN GERÇEĞİNİ araştırmaya başlar”
Siyasilerin konu hakkındaki açıklamalarını ve gerçek dışı spekülatif beyanlarını “veri kabul ederek” işin gerçeği (maddi hakikat) araştırması yapmaktan kaçınılamaz. Bunun ötesine geçip, siyasi yorumla “suç yoktur”, diyemez.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/1 fıkrası uyarınca “Cumhuriyet Savcısı her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir.”
Özetle, savcı tüm bu araştırmaları yapmak, bilgi ve belgeleri toplamak zorundadır. Dahası, suçlananların ya da suçlananlarla bağlantılı olanların kamu görevlisi olması, suçlamalardan bağışık olmak bir yana; Cumhuriyet savcılarına suçlamayla ilgili bilgi ve belgeleri temin etmek görevi yüklemektedir.
KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA VE İŞLEMDEN KALDIRMA KARARINDA, TÜM BUNLAR YAPILMADAN, MADDİ GERÇEĞİ (SUÇU) ARAŞTIRMADAN, HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ BİR KARAR VERİLMİŞTİR.
Diyelim ki dosya ellerinden alınan önceki savcılar siyasi saikle hareket ettiler. Peki bu sübjektif durum, objektif/nesnel maddi hakikati, (suçun sübut bulup bulmadığını) araştırmaya engel midir? Şayet önceki savcıların şahsi usulsüzlükleri mevcut ise, bundan dolayı ayrıca gerekli hukuksal yaptırımlarla karşılaşacaklardır.
“Zimmet, irtikâp” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamalarındaki maddi hakikatin araştırılabilirliği ortadadır. Doğrudan AKP önde gelenlerini ve onların yakınlarını sorumluluk dışı bırakan, diğer neviden suçluları ve olayları araştıracak bu “ikili hukuk” kabul edilemez.
Toplumun bir parçası ve toplumu temsile aday bir parti olarak, anılan suçların siyasi gerekçelerle soruşturulmayışına ve etkin soruşturma prensibinin yok edilmesine itiraz ediyor, “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar”ın kaldırılmasıyla, şüpheliler hakkında iddianame tanzimini ve neticede cezalandırılmalarını talep ediyoruz.
2- Yine Başsavcılığın verdiği işleme koymama kararı da hukuki değildir. Nitekim DANIŞTAY 1. DAİRESİNİN, yine müvekkil partiye vekâleten yaptığımız bir benzer “işleme koymama” itirazımız sonucunda verdiği karar emsal ve yol göstericidir:
“…İLGİLİLER HAKKINDAKİ İDDİALARLA İLGİLİ OLARAK BİR SORUŞTURMACI ATANMAKSIZIN, BİR RAPOR HAZIRLANMAKSIZIN…” verilen karar hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve İstem:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.01.2016 tarih, 2015/78079 soruşturma no, 2016/6441 karar sayılı “İşlemden Kaldırma ve Kovuşturmaya Yer Olmadığı” kararına itirazımızın sunulmasıyla, etkin soruşturma ilkesini ortadan kaldıran kararın kaldırılarak şüpheliler hakkında iddianame hazırlanması ve cezalandırılmalarını müvekkil parti adına bilvekale arz ve talep ederiz. Saygılarımızla. 28.07.2016
Halkın Kurtuluş Partisi
Vekilleri
Av. Fettah Ayhan Erkan Av. Ali Serdar Çıngı Av. Pınar Akbina