Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanının Türkiye’deki taşeronları işbaşında…

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

İki gün önce Mecliste bir tartışma yaşanıyor. Ve DEM’li Milletvekili, Mardin Milletvekili George Aslan çıkıyor kürsüye. Osmanlı Atalarımızı ve Kuvayimilliyeci Atalarımızı da aslında içine katarak “soykırım yaptı” diye suçluyor. 1915’te başlatırlar, 1923’e kadar o süreci devam ettirirler. Yani Osmanlı ve Türkler yani Kuvayimilliyeciler, şu anki Türkiye Cumhuriyeti, Ermeni Soykırımı yapmıştır diye suçlarlar. Bu vatandaş da kafayı yakmış yani Türk düşmanlığıyla kafayı bozmuş. Gecesi gündüzü Türk düşmanlığıyla dolu, tıpkı Erivan’daki Ermeni Milletvekilleri gibi.

Daha önce defalarca söyledik; Yunanistan ve Ermenistan ulusal kimliğini Türk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı üzerine inşa etmiştir, diye. PKK, PYP, YPG ve DEM de siyasi kimliğini Türk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı üzerine inşa etmiştir. Yüzde yüz kesinliğe sahip bir gerçektir bu. İşte bu PKK’nin, bu PYD’nin, DEM’in, DAM’ın bilmem nenin; böyle hainleri, Türk düşmanlığıyla kafayı yakmış meczupları milletvekili seçtirmesi rastlantısal değildir.

Daha önce de Garo Paylan diye yine bir milletvekilleri vardı değil mi bunların aynı şekilde?

Ama öyle görünüyor ki, bu daha da azgın bir meczup. Sadece Ermeni soykırımı yapmakla suçlamıyor bizi; Süryani ve Rum yani Pontus Soykırımı yapmakla da suçluyor.

İşte maalesef durumlar böyle…

Tek onunla kalsa neyse bu hainane işi yapmakta olan. Ama Tayyipgiller’in Kaçak Saray avanesi de AKP’giller’in vekilleri de aşağı yukarı bu kafada. Onlar da Mustafa Kemal, Kuvayimilliye ve Cumhuriyet düşmanlığıyla kafayı bozmuş meczuplardır. Ve ne yazık ki ve ne acıdır ki Amerika’nın tersyüz edip zıddına çevirdiği, “deepfake” denilen terimin kapsamı içine soktuğu Sorosçu Kemal’in Yeni CHP’si ve onların devamcısı olan yani Sorosçu Kemal’in çömezleri olan İmamınoğlu Ekrem’in ve Özgür Özel’in Yeni CHP’si de aynı yolun yolcusu maalesef. Yani bunlar, bu hainler, bu vatan millet düşmanları daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi aslında bize yani Türkiye’ye çalışmıyorlar. Kaçak ve de Haram Saray’ın Arkadan Bohçalı’nın MHP’si de ve Bohçalı’nın kendisi de aynı kafada. Meclisteki son tartışma bunu gösteriyor.

Ne olmuş Mecliste?

Bu George Aslan adlı Türk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanı, bütün kinini kusuyor dakikalar boyu. Ve herkes dinliyor, tık yok. Ondan sonra bir vatansever kadınımız söz alıyor: Manisa Milletvekili Şenol Sunat. Ermeni soykırımının yalan olduğunu, Diasporanın bir uydurması olduğunu söylüyor; bu Mecliste böylesine milletimize saldırmanın kabul edilemez olduğunu söylüyor ve lanetliyor. Buna cevap veriyor DEM’liler ve George sözünü kesiyorlar kadıncağızın sık sık. Bu arada Meclisi yöneten Kurtulmuş Numan’ın vekillerinden, CHP adına Başkanvekili olan ve o an Meclisi yöneten Siirt Milletvekili Tekin Bingöl, o da aynı kafada, George Aslan’la aynı yolun yolcusu o da. O da aslında DEM’lilerden, TR-705’ten zerre miktarda farklı biri değil. Ama işte bu CHP’li oynuyor, aynen TR-705’in ve benzerlerinin oynadığı gibi. Bu TR-705’in ikiz kardeşi, ruh ikizi diyelim daha doğrusu Tekin Bingöl, kadıncağızımızın mikrofonunu kapatıyor; “Böyle konuşmaya devam edemezsiniz”, diye. Onun üzerine Meclis Divan Kâtiplerinden Yasin Öztürk müdahale ediyor Başkana; “Aç mikrofonunu konuşsun vekil”, diyor. Açmıyor. Bu arada Yasin Öztürk, destek de çıkıyor elini kürsüye vurarak; “Yapamazsın bunu”, diyor. Bunun üzerine Meclisi 10 dakikalık bir araya sokuyor Tekin Bingöl nam Hafız, George Aslan’la aynı kafada olan Hafız. Ve sonunda Yasin Öztürk’e, AKP’lilerin, DEM’lilerin ve CHP’lilerin oylarıyla kınama cezası veriliyor.

Yani nasıl “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” diye geçen 30 Ağustos’ta slogan atan, kılıç çatan beş yiğit Teğmenimize ve üç Komutanına, o Teğmenlerin Ordudan ihraç cezası verilmişse, işte bir benzeridir bu tutum. O kadarını yapamadıkları için kınama cezası veriliyor.

İşte biz buna yıllardan bu yana dikkat çekiyoruz…

Ne diyoruz?

Meclisteki bu 600 Milletvekilinin, bir elin parmaklarını ancak bulabilenlerini hariç tutmak kaydıyla, 595’i Türkiye’ye çalışmıyor; Amerika’ya çalışıyor. İşte bir kez daha bu olayda görülmüş oldu.

Ve işin garibi, olaydan bir gün sonra CHP Genel Merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sorosçu Kemal’in çömezi Özgür Özel Sektör, bu konu sorulunca; “Biz Meclis Başkanvekilimiz Tekin Bingöl’le ve Milletvekillerimizle aynı görüşteyiz”, diyor. Tabiî bu da aynı kafada, bu da aynı kafada…

İşte milletimizin, halkımızın içine düşürüldüğü karanlık durumun boyutu bu. Biz boşuna demedik geçen seçimlerde, TRT’deki Propaganda Konuşmalarımızda.

Dedik ki:

Saygıdeğer Halkımız;

“Senin bel bağladıkların, umut bağladıkların, peşine takıldıkların aslında bir bilebilsen senin en ağulu düşmanlarındır.”

Dışımızdaki düşmanlarla uğraşmak kolay. Onlar hiç değilse karşımızda açıkça yer alıyorlar, kendilerini maskelemiyorlar, gizlemiyorlar. Ama içimizdeki bu hainler ise kılıktan kılığa girerler, kalıptan kalıba girerler, binbir suratlıdır bunlar.

Neyse, geçelim işin o içler acısı yönünü…

Biz, işte 2006’dan sonra, Türkiye siyasetinde ve medyasında, aydınlar ortamında, ABD Emperyalist Haydudunun ve Avrupa Birliği Emperyalist Haydutlarının bir projesi olarak gündeme getirilen, gündemin en önemli maddelerinden biri haline getirilen bu Emperyalist Ermeni Soykırımı Yalanına eğildik, kafa yorduk. Olayı tüm tarihsel boyutu, süreci içinde, gerçekliğe yüzde yüz sadık kalarak araştırdık. Ve bunun Emperyalist bir Yalan olduğunu ortaya çıkardık. Bunun Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda İngiliz Dışişleri Bakanlığının Savaş Propaganda Bürosunun “Wellington House” adlı propaganda bürosunun Osmanlı’yı kriminalize etmek için, dünya ulusları ve halkları gözünde mahkûm etmek, karalamak için uydurduğu bir yalan olduğunu ortaya koyduk, çıkardık belgeleriyle, kanıtlarıyla.

İşte o propaganda bürosunun en önde gelen iki çalışanından biri yani iki akıldanesinden biri İngiliz ünlü tarihçe Arnold Toynbee, ömrünün son yıllarında yazdığı anılarında bu yalanı, uydurdukları bu yalanı itiraf ediyor. Aynen şöyle diyor: “Üzgünüm. O sadece bir savaş propagandasıydı o tarihlerde yapılmış. Aslında Osmanlı, Ermenileri tehcir etmekte son derece haklıydı ve bu Osmanlı için bir savunma tedbiriydi.”

Zamanın Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı yıllarında Kuzeydoğu Anadolu’yu işgal eden ve orada Osmanlı’ya karşı savaşan Çar’ın Rus Generallerinin de yazdıkları kitaplarda itirafları var, bu Emperyalist Yalanın hiçbir tarihsel gerçeklik taşımadığına dair.

Bu George Aslan denen haine, Türk ve Türkiye düşmanına, Türk Milleti düşmanına soruyoruz:

Andranik Ozanyan komutasındaki 180 bin kişilik Ermeni Ordusu kime karşı savaştı?

Kaç yüz bin Türk’ü katletti, Müslümanı katletti?

Hiç oraya gelmiyor bu hain. Osmanlı Ordusu’nu bir ordu oluşturarak arkadan vuran bu hainler neler yaptılar, nasıl katliamlar yaptılar?

Müslümanları camilere doldurup ateşe verdiler. Bir köye girip hiç canlı bırakmamacasına kurşuna dizdiler genç, ihtiyar, kadın, çocuk olmak üzere. Bir başka köye girip insanlarımızı, Müslüman halkımızı canlı canlı su kuyularına doldurdular baş aşağı atarak, katlettiler. Bu toplu mezarlar meydana çıkarıldı.

O yıllarda yaşamış Osmanlı Ermenilerinin temsilcisi Bogos Nubar Paşa da açıkça itiraf eder. Der ki;

“Türklerin bizden öldürdüğü kadar biz de onlardan öldürdük.” Açık net. Osmanlı Ermenilerinin temsilcisi olarak Bogos Nubar Paşa, Emperyalist Avrupa’daki toplantılara katılıyor. Oralarda söylüyor o sözü.

Daha onlarca belgeyle bunun bir Emperyalist Yalan olduğunu ortaya koyduk. Ve kitaplaştırdık tabiî biz bütün tezlerimizi, Tarihe bir anı bırakmak için kitaplaştırırız.

Ne demişiz?

“Sevrci Soytarı Sahte Sol ve Ermeni Sorunu”

301 sayfa, ders kitabı ebadında ve birinci baskısını 2009 yılında yapmışız. Yani 16 yıl önce yapmışız.

Kitabımızı okumak isteyen arkadaşlar Derleniş Yayınları’nın internet sitesine girerek, PDF olarak okuyabilirler. Biliyorsunuz belki, biz kitaplarımızı kâr amacı güderek ortaya koymayız. Bizim anlayışımıza göre bilim, halkımıza ve insanlığı yararlı olmak için yapılır. Bilimden kâr, çıkar gözetilmez. Bu bakımdan arkadaşlarımız yeter ki aydınlanmak istesinler.

Bu Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanıyla kafayı bozmuş içerideki böyle George Aslan ve onun kategorisine giren güruh ne yapıyordu, Taksim’de?

24 Nisan’larda toplanıp, mumlar yakıp, ilahiler eşliğinde bu soykırımı anısına yaslar paylaşıyorlardı.

İşte biz de dedik ki, tek taraflı kalmasın onların bu törenleri; biz de bu kitabımızdan özet olarak 11 sayfalık bir not çıkardık, metin oluşturduk, onların karşısına kitlesel olarak çıktık ve biz de bu metnimizi okuduk. Milletimize karşı, atalarımıza karşı yapılmış olan bu Emperyalist Yalanın gerçekle ilgisi olmadığını ortaya koyduk.

Ve onlara teklifte bulunduk; gelin dedik, siz tezlerinizi ortaya koyun, ardından biz tezlerimizi ortaya koyalım ve izleyenler kime hak vereceklerse iki tarafı da izledikten sonra versinler. Biz bunu kabul ediyoruz dedik; kaçıştılar, buna gelmediler. Polise sığındılar bunlardan bizi koruyun diye. Oysa biz saldırı filan düzenlemedik; tam tersine karşılıklı oturalım, barış içinde tezlerimizi sırayla ortaya koyalım, dedik. Ama buna gelemezler. Binbir yalanla, binbir iftirayla, hileyle, düzenle uydurulmuş yalanlarını saf insanlarımıza satmaya, pazarlamaya, onların kafasını zehirlemeye çalışır bunlar. Bunlar düzenbaz, sahtekâr bunlar. Eğer içtenlikli olsalar, karşılıklı, gelirler tezlerini ortaya koyarlar, bizimle tartışmaya girerler, o cesareti gösterirler. Ona gelmezler.

Arşivlerini de açmadılar biliyorsunuz. Oysa TC Osmanlı arşivlerini açtı; buyurun bütün belgeleri alın, inceleyin ama siz de arşivlerinizi açın, dedi. Yok, kendi arşivlerini açmadılar. Orada açsalar kendi katliamlarının ne olduğu ortaya çıkacak.

Neyse, işin o yönünü de geçelim…

DEM’liler, bu PKK’liler bizim Doğu Anadolu’daki illerin Erzurum, Sivas, Mersin’e kadar olan bölümünü ne diye adlandırıyorlar?

“Kuzey Kürdistan” diye değil mi?

Ama aynı bölgeyi, aynı illeri Ermeni Devleti de “West Armenia”, “Tarihi Batı Ermenistan” olarak adlandırıyor. “Orası bizim tarihi vatanımızdır”, diyor.

Şimdi bu DEM’li, PKK’li hainlere soruyoruz biz:

Bu illerimiz yani Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzey Kürdistan mı yoksa Batı Ermenistan mı?

İki hain güç aranızda bunun tartışmasını yapın bir. Ama buna girmezler. Her ikisi de başka karanlık hesaplar peşinde; şu TC’nin işini bir bitirelim, ondan sonra Amerikalı, Avrupalı efendilerimiz nasıl olsa bize bir paylaşımda bulunur, diye düşünüyorlar.

İşte bunlar böylesine zifiri karanlık zihne, yüreğe sahip insanlar. Açık olamazlar, mert, dürüst olamazlar, ihaneti karınlarında günah çocuğu gibi taşırlar.

Ülkemizin bugünlerde içinde bulunduğu karanlığın boyutunu, bu olay da bir kez daha ortaya koyuyor.

Hadi bunlar neyseler de dediğimiz gibi Yeni CHP’liler de Tayyipgiller’in avanesi de Bohçalı’nın avanesi de aynı yolun yolcusu ve hepsi, bu George Aslan’ın dahil olduğu güruhun içine girer.

Neylersiniz…

Kalın sağlıcakla…

20 Haziran 2025