AKP’giller’i bir kez daha kendi mahkemelerinde yargılayan HKP Genel Başkan’ı Nurullah Efe Ankut: Bunlar engerekler ve çıyanlardır! Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır!
Neredeyse her konuşmasına, her açıklamasına, her yazısına AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüşmüş olan mahkemeler tarafından davalar açılan Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut, bir kez daha tarihe geçen örnek kopuş savunmasıyla AKP’giller’i kendi mahkemelerinde yargıladı.
10 Mayıs 2022 tarihinde, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla görülen bir davanın duruşmasının ardından İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Genel Başkan’ımız hakkında iddianame hazırlanmıştı. 15 Kasım 2022 tarihinde yine bir duruşma sonrası Genel Başkan’ımızın adliye önünde yaptığı açıklamadan dolayı bir başka iddianame daha hazırlanmıştı. İşte AKP’giller’in hazırlattığı bu iki iddianame, İstanbul 36’ncı Asliye Ceza Mahkemesinde birleştirildi. Savcının mütaalasıyla iddianame genişletildi, istenilen ceza miktarı arttırıldı. Böylece hukuka aykırılık nedeni doğdu.
Söz konusu davanın karar duruşması 10 Ocak 2025 Cuma günü saat 09.30’da İstanbul Çağlayan “ 36’ncı Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada Genel Başkan’ımızla birlikte Parti Avukatlarımız ve Partili Yoldaşlarımız hazır bulundu.
Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut, mahkeme salonunda AKP’giller’i yargıladığı konuşmasına; “Ben buraya yargılanmaya değil, ABD yapımı, Ortaçağcı, mafyatik, çıkar amaçlı bir suç örgütünden başka hiçbir şey olmayan AKP’giller’i yargılamaya geldim!” diyerek başladı.
Genel Başkan’ımız AKP’giller yargılamasına, Tayyip Erdoğan’ın ağır mental hastalıklarını sıralayarak devam etti ve bu mental hastalıklara sahip olan birinin bir gün bile kamu görevi yapmaması gerektiğinin altını çizdi.
AKP’giller’in çıldırmışçasına yaptığı kamu malı vurgunlarından birkaç örnek sunan Genel Başkan’ımız, işte bu vurgunlar, soygunlar, hırsızlıklar yüzünden halkımızın kuru ekmeğe muhtaç hale geldiğini ifade etti. AKP’giller’in aynı zamanda Yargıyı da kendi Ortaçağcı Faşist Din Devleti’ne tabi hale getirdiğini belirten Genel Başkan’ımız, Eğitimin Ortaçağcılaşması, Suriye’nin parçalanma sürecinde AKP’giller’in rolü, ülkemize doldurulmuş 13 ila 15 milyon arasındaki İstilacıların yarattığı tehlike, vatansever Genç Teğmenlere yapılan zulüm gibi son derece önemli konulara dikkat çekti.
ABD Emperyalistlerinin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Türkiye’deki uşaklarına yaptırdığı “Kürt Açılımı”na da dikkat çeken Genel Başkan’ımız, Batılı Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin nihai hedeflerinin Türkiye’nin en az üç parçaya bölünmesi olduğunu dile getirdi.
Genel Başkan’ımız mahkemedeki konuşmasını; “AKP’giller eninde sonunda bu mahkemelere gelerek emri sadece hukuktan ve vicdanlarından alan hâkimler önünde yargılanmaktan kurtulamayacaklar!” sözleriyle sonlandırdı.
Genel Başkan’ımızın ardından söz alan Parti Avukatlarımız ise “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu düzenleyen TCK’nin 299’uncu maddesinin mülga hale geldiğini belirterek müvekkile, olmayan bir Cumhurbaşkanına hakaret suçu isnat edildiğini belirttiler. Hazırlanan dava dosyasındaki karmaşıklığı örneklerle açıklayan avukatlarımız aynı zamanda davaya konu edilen konuşmaların hiçbirinde suç unsuru olmadığını ifade ettiler. Polis fezlekelerinin aynen iddianameye dönüştürüldüğünün altını çizen avukatlarımız, adeta Hukuk Doktrini dersi verdiler.
Duruşma sonunda Genel Başkan’ımıza 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verildi. Ceza ertelendi.
Duruşma sonrasında bir basın açıklaması gerçekleştiren Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut şu ifadeleri kullandı:
***
Saygıdeğer Arkadaşlar;
Tayyip ve avanesi bir kez daha boşuna bir çabaya girişti. Bizi korkutabileceğini, sindirebileceğini, yıldırabileceğini sandı. Oysa hep söyleyegeldiğimiz gibi; Tayyip ve avanesinin bizi korkutabilme olasılığı bir tarla sıçanının bir aslanı korkutabilme olasılığı kadardır. Ya da bir karganın bir kartalı korkutabilme olasılığı kadardır.
Kim ki Kuvayimilliyeye, Kuvayimilliyeci Atalarımıza, Mustafa Kemal’lere, İnönü’lere ve Silah Arkadaşlarına dil uzatırsa, bizim onulmaz düşmanımızdır. Sonuna kadar onlarla çarpışacağız. Belaya atlar gideriz bu dava için!
Biz ki mahallemizdeki 8-10 ağacı kesmek isteyen doğa ve hayvan düşmanlarına karşı belaya atlamışız ve şu anda ev hapsindeyiz 17 aydan bu yana, bu kavgamızdan dolayı. Ama o ağaçlara dokundurtmadık, mahallemizdeki zavallı paticanlara dokundurtmadık, onları beslemeye devam ediyoruz.
Vatan söz konusu olursa neyi görür bizim gözümüz?..
Bunlar Ege’de 20 Ada’mızı elleriyle Yunanistan’a teslim ettiler. Bunlar Laik Cumhuriyet’imizi yıktılar. Bunlar nerede Mustafa Kemal Atatürk sözü varsa saldırıyorlar, kudurmuşlar gibi. Bunlar sıfırı tükettiler, vurgun ve soygunlarıyla halkımızı kuru ekmeğe muhtaç ettiler. Halkımızın ekmeğini, aşını çaldılar bunlar. Ve sonunda sıfırı tükettiler, kandırabilecekleri insan sayısı azaldı.
O zaman ne yaptılar?
“İmdat Öcalan bizi kurtar”, diye Öcalan’ın eteklerine sarıldılar. İşte bunlar böyle ikili oynar, üçlü oynar. Hiçbir değer yargısı bulamazsınız bunlarda. Ama Öcalan da kurtaramayacak bunları. Bunlar eninde sonunda bu mahkemelere gelecekler. İşledikleri binbir suçun hesabını vermek üzere; emri sadece hukuktan, yasalardan ve vicdanından alan, bağımsız ve tarafsız hukukçulardan oluşan mahkemelerin önüne çıkacaklar tüm avaneleriyle beraber. Bütün çaldıkları halka iade edilecek, bütün vatan satıcılıklarından dolayı ağır cezalara çarptırılacaklar. Bundan kaçışları, kurtuluşları yok.
Biz; üç milyonu aşkın Kuvayimilliye Şehidimizin emanetini savunuyoruz. Onların bize bıraktığı bu aziz vatanı savunuyoruz, halkımızın ekmeğini, aşını savunuyoruz. Bunlar hepsinin düşmanıdır!
Yiğit Şairimiz Ahmed Arif’in dediği gibi;
Biz ki ustasıyız vata sevmenin.
Yine Şairimizin dediği gibi;
Bunlar engerekler ve çıyanlardır.
Bunlar ekmeğimize, aşımıza göz koyanlardır.
Saygıdeğer Halkımız;
Tanı bunları!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
***
10 Ocak 2025
HKP Genel Merkezi