Bir CIA ajanının itiraflarıyla BOP Açılımının içyüzü

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

Bu Tayyip ve onun Kaçak ve de Haram Saray’ının Arkadan Bohçalısı, kaset tutsağı Devlet Bahçeli’nin yaptığı Öcalan ya da Yeni Kürt Açılımı için demiştik ki; bu bir ABD açılımıdır, bunun senaristi de,  yapımcısı da, yönetmeni de CIA’dır. Bu BOP açılımıdır, BOP’un Türkiye ayağının hayata geçirilmesinin atılmış somut bir adımıdır.

İşte bizim bu tespitimiz, teorimizin yolumuza düşürdüğü ışığın aydınlığında yaptığımız bu tespiti, bugün CIA’nın devşirdiği bir Nusaybinli Kürt akıldanenin itiraflarından aktaracağız.

Biliyorsunuz, Devrimci Teorinin görevi önceden görmektir. Yani olayların seyrini, gidişatını önceden gösterir Devrimci Teori yani yola ışık düşürür, Devrimci Pratiğe yol göstericidir Devrimci Teori. Bunun için gereklidir bizim diyalektik maddeci mantık ve metodumuz.

Kimmiş bu vatandaş?

Rudaw’ın 24 Ekim 2024 tarihli haberinden aktaracağız. Başlık atmış, Abdurrahim Semavi diyor ki; “Türkiye; Doğu, Batı, Güney ve Kuzey Kürtleriyle ittifak kuracak”

Demek ki Ortadoğu’daki tüm Kürt bölgelerini içine alacakmış bu açılım.

“Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Abdurrahim Semavi, Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne yönelik son dönemde atılan adımları ve yürütülen tartışmaları değerlendirdi.”

Temel Strateji Araştırma Merkezi…

Bu tür merkezler bildiğimiz gibi hep CIA patentlidir, CIA ajanları cirit atar buralarda ve hep projeleri onlar oluşturur, yerli piyonlar eliyle de onlar uygulamaya sokulur. İşte onun başkanıymış Abdurrahim Semavi.

“Türkiye’nin tüm Kürtlerle ittifak yapacağını dile getiren Semavi, ‘Türk hükümetinin 15-16 aydır hazırladığı bu proje…”

Demek ki, o anda bizim de dediğimiz gibi, Tayyip ve Bohçalı’nın bir anda aklından çıkan bir şey değilmiş bu açılım. 15-16 ay önce bu açılımın hazırlıkları yapılmaya başlanmış.

“(…) hazırladığı bu proje sadece Türkiye’deki Kürt sorununun çözümüne yönelik değil. Projeye göre Ortadoğu Kürtleriyle büyük bir ittifak kurulacak, Doğu, Batı ve Güney, Kuzey Kürtleriyle ittifak kurulacak. Bu projenin hazırlığıdır. Bunu ifade etmek istiyorum’ dedi.

“Bir proje hazırlandığı fikrini aktaran Semavi, ‘Proje 5 yıl içinde yapılacak.”

Biz de ne dedik?

Halkımıza yavaş yavaş, sindire sindire yedirecekler bu projeyi, alıştıra alıştıra yedirecekler, dedik. Demek ki 5 yıllık bir süreci kapsayacakmış.

“(…) Proje adım adım ilerleyecek. Türkiye halkı ve Kürtler projeye hazır olana kadar proje adım adım inşa edilecek…”

Aynen bizim açılımın hemen ardından yaptığımız tespitteki gibi. Yavaş yavaş alıştıracaklar yani halkımız artık kanıksayacak. Tıpkı Tayyipgiller iktidarının, bu Amerikan yapımı, Amerikan kuklası, Ortaçağcı, mafyatik, çıkar amaçlı bir suç örgütünden başka hiçbir şey olmayan iktidarın yaptığı trilyonlarca dolarlık kamu malı hırsızlığı, soygunu, vurgunu, talanına halkımızın alıştırıldığı gibi. Her gün bir ya da birkaç vurgun, talan haberiyle uyanıyoruz ama artık halkımız tepki göstermez oldu bunlara. Kanıksandı bunlar. Aynen bu proje de öyle ilerleyecekmiş.

“(…) Kürtlerin barış istediği doğrudur. İnsanların aklında birçok soru var. Türklerin de birçok sorusu var. Bu sorunlar çözülmeden Kandil’i Ankara’ya getiremezsiniz, kimseyi başka bir yere taşıyamazsınız. Zaman alır. Proje kapsamında 5 yıllık bir program oluşturuldu. 5 yıl içerisinde sadece Kandil’de olanlar değil, diasporada yaşayanlar da geri dönecek ve onlara da geri dönüş yolu açılacaktır’ dedi.”

Evet, net konuşuyor. Demek ki Abdurrahim Semavi bu projenin tam anlamıyla içinde, göbeğinde. Her yönünü biliyor sürecin.

“Rûdaw’ın yönelttiği sorulara Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Abdurrahim Semavi’nin yanıtları şöyle:

Rûdaw: Sizce devlet Kürt sorununu mu çözmek istiyor yoksa Ortadoğu sakinleşene kadar Kürtleri kontrol etmek mi istiyor?

“Abdurrahim Semavi: Hayır, devlet bu çözümü inşa etmek istiyor. Bu bir proje olarak yapılmış, bugünün hesaplarına göre hazırlanmış değil.

“Rûdaw: Süreç 2023 yılının Mayıs ayında başladı. Kim başlattı ve nasıl başladı?

“Abdurrahim Semavi: Hazırlıkları yapıldı. Proje ve süreç yazıldı. Yani Sayın Bahçeli bu sözleri tek başına söylemedi. Bu sözler bugün için değil. Bir yıldır hazırlık yapılıyor. Bu sürecin hazırlıkları 7 Ekim 2023 öncesinde yapıldı. Proje adım adım ilerledi.

“İki ay önce Avrupa’daki bazı televizyon röportajlarında bu projeden ve süreçten bahsetmiştim. Sayın Bahçeli’nin de Sayın Erdoğan’ın da bu süreci gündeme getireceğini 2 ay önce açıkça belirtmiştim.”

Demek ki öylesine sürece hakim ki ne zaman başlayacak, nasıl başlayacak, nasıl ilerleyecek ve nasıl sonuçlanacak net bilgilere sahip.

“Abdurrahim Semavi: Bu projeyle ilgili birkaç söz söylemek istiyorum. Türk hükümetinin 15-16 aydır hazırladığı bu proje sadece Türkiye’deki Kürt sorununun çözümüne yönelik değil. Projeye göre Ortadoğu Kürtleriyle büyük bir ittifak kurulacak, Doğu, Batı ve Güney, Kuzey Kürtleriyle ittifak kurulacak. Bu projenin hazırlığıdır. Bunu ifade etmek istiyorum.

“Rûdaw: Kürtler bu süreçten ne kazanacak? ‘PKK silah bıraksın’ diyorlar. Mesela Kürtlerin varlığı anayasaya yansıyacak mı? Kürtçe eğitim başlayacak mı? Bütün bunlar bu projeye dâhil edilecek mi?

“Abdurrahim Semavi: Bu projede bunların hepsi var. Kürtler ‘kardeş ve eşit bir millet’ olarak anayasaya dahil edilecek. Adım adım okullarda Kürtçe hayata geçirilecek. Türk hükümeti adım atarken pazarlığa girişmeyecek, kendisi adımlar atacak.”

Demek ki bütün yönleriyle proje görüşülmüş, karara bağlanmış. Tayyipgiller hiçbir pazarlığa girişmeyecekler. Adım adım ilerleyecek, halka yedire yedire gidecekler, kademeli bir şekilde ilerlenecek.

“Rûdaw: İmralı’ya gidiş ve gelişler ne zaman başladı? Devlet heyetleri ne zamandan beri İmralı’ya gidiyor?

“Abdurrahim Semavi: Hep gidiyorlardı, sırf bu sefer değil. Geçen yılın haziran ayında gitmeler başladı. Temmuz ayında da görüşmeler oldu. Son zamanlarda 3 gün üst üste gidiş geliş oldu. Biliyorsunuz dün yeğeni ve ailesi onun yanına gitti.

“Rûdaw: Bu heyetlerde kimler var? Sizin gibi insanlar bu heyetlerde görevli miydi?

“Abdurrahim Semavi: Bu isimleri şu an açık edemeyiz. Bir süre sonra devlet kimlerin gittiğini ve bu ziyareti yaptığını açıklayacak. Üzgünüm, heyette kimlerin olduğunu söyleyemem. Sadece, bu sorunun çözümüne odaklanan birçok insanın gelip gittiğini söyleyebilirim.

“(…)

“Rûdaw: Mesela Bahçeli diyor ki ‘Kandil’dekiler gelsin teslim olsun’. Bu mantıklı mı, Kandil nasıl gelip teslim olacak?

“Abdurrahim Semavi: Bunlar siyasi açıklamalardır…”

Yani bunların bir gerçekliği yok, diyor. Kandırmacaya yönelik bunlar, düzenbazlıktır bu tür açıklamalar, diyor.

(…) bu tür adımlar atılmayacaktır. Bahçeli, 10 yıl önce Erdoğan’a da çok sert sözler söylemişti. Bahçeli Erdoğan’a ağır laflar etmişti. Bana göre bu sözler önümüzde büyük bir sorun değil. Öcalan bir gün TBMM’ye gidecek ve konuşacak, mesajını verecek. Sadece Öcalan’ın değil, Kandil’dekilerin de durumu çözülecek.

“Rûdaw: Kandil için çözüm nedir? Programdan ve projeden haberdarsınız gibi görünüyor… Kandil’den inen gerillalar silahlarını nasıl bırakacak, nasıl inecek?

“Abdurrahim Semavi: Proje 5 yıl içinde yapılacak. Proje adım adım ilerleyecek. Türkiye halkı ve Kürtler projeye hazır olana kadar proje adım adım inşa edilecek.

“(…)

“Rûdaw: Rojava’nın durumu ne olacak? Güçlenecek mi, aynı mı kalacak ya da dağılacak mı? Projeye göre Rojava’nın akıbeti ne olacak?

“Abdurrahim Semavi: Ortadoğu projesinde Kürtlerin Ortadoğu’daki coğrafyası anayasaya adil bir şekilde dahil edilecek ve tanınacak. Dünyanın dengesini değiştirecek bir proje inşa edilecek. Türkiye hükümeti, Türkiye devleti bunu göze aldı. Ne olursa olsun geri dönüş yapmayacak. Türkler bu projeden geri dönmeyecekler. Rojava’nın statüsü Türkiye ile birlikte belirlenecek. Öcalan onlara bu yolu açacaktır. Bahsettim mi bahsetmedim mi bilmiyorum. Rojava’nın statüsü yok edilmeyecek. Türkiye ile birlikte statüsü belirlenecek; anayasal ve hukuki müzakereler buna göre yürütülecek ve yönetilecek.”

Biz ne demiştik?

Asıl olay şimdi başlıyor, demiştik. Bütün bunlar önümüzdeki 5 yıl içinde tamamlanacak, diyor. Ama öyle görünüyor ki çok daha hızlı ilerliyor proje.

“Rûdaw: Rojava resmi olarak Suriye’nindir. Suriye rejimi bu durumu nasıl kabul edecek?

Abdurrahim Semavi: 5 yıl içinde Ortadoğu’da Suriye diye bir devlet olmayacak, tarihte de var olmayacak, Şam ve Lazkiye’de Suriye diye küçük bir devlet olacak. Suriye devleti yok diyebiliriz.”

Ne kadar net konuşuyor değil mi?

İşte bu konuşmadan aşağı yukarı 1,5 ay sonra Beşşar Esad iktidardan indirildi Amerika, Siyonist İsrail ve PKK’istan tarafından. Demek ki, 5 yıl içinde yok olacak diyordu ama 1,5 ay sonra Beşşar Esad gitti, Suriye dörde bölündü, parçalandı. Daha da parçalanacak, diyor.

“Şam ve Lazkiye’de Suriye diye küçük bir devlet olacak.”

Demek ki, küçülecek daha da, diyor.

Nitekim ABD yetkilileri de ne demişti?

Suriye’de iç savaş çıkacak, bundan sonra daha da parçalanma boyutlanacak, demişti. Projeyi ABD Emperyalist Haydudu yapıyor. Her şey baştan sona planlanmış, programlanmış, hesabı kitabı yapılmış, Türkiye’deki Tayyipgiller iktidarına yedirilmiş. Onunla da kalınmamış ana muhalefeti oynayan Yeni CHP’ye de yedirilmiş. Nitekim onun en önde gelen şefleri İmamınoğlu Ekrem ve Özgür Özel de büyük bir heveskârlıkla bu projenin içinde yer aldıklarını defalarca söz ve davranışlarıyla ortaya koydular.

Demek ki neymiş mesele?

Mesele, Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Afrika Projesi adlı ABD Emperyalist Haydudunun aşağılık, namussuzca kanlı projesinin Türkiye ayağının hayata geçirilmesiymiş. Yüzde yüz bizim tespitimiz doğruymuş, gerçekmiş, kesinmiş.

Tayyipgiller, Kaçak ve de Haram Saray’ın kaset tutsağı Bohçalı’sı, ana muhalefet şefleri hep bu projeyi büyük bir heveskârlıkla yürütecekler. Tabiî sadece bunlar değil, irili ufaklı, Musavatgiller’in İYİ Partisi, Davidson Ahmet’in Gelecek Partisi, Bilderbergci  Bebecan Ali’nin Deva Partisi, HÜDA-PAR’ı ve bizim Sevrci Soytarı Sahte Sol diye adlandırdığımız EMEP’in, SODAP’ın, TİP’in, ESP’nin ve diğerlerinin dahil olduğu satılmışlar solu, onlar da bu projenin içindeler.

Burjuva siyaseti yapıp da projeye dahil olmayan sadece Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi varmış. İşte o sebepten de Ümit Özdağ hemen, hiçbir yasal, hukuki, kanuni, ahlâki, insani gerekçe ortaya konamadan Silivri Zindanına hapsedildi. Yani böylece projenin önündeki en önemli engel ortadan kaldırılmış oldu kendilerince, burjuva siyaseti saflarından.

Genelkurmay, zaten daha önce de belirttiğimiz gibi, ABD tarafından ve Tayyipgiller tarafından devşirilmiş. “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, diye slogan atan Yiğit Teğmenlerimizi Ordudan ihraç etmeleri, onların 3 komutanını Ordudan ihraç etmeleri ve bir önceki 10 Kasım’da, Mustafa Kemal rozeti taktı diye namuslu teğmenlerimizin Ordudan ihraç edilmesi hep, Genelkurmayın da artık Saddam’ın Generalleri gibi ya da Beşşar Esad’ın Generalleri gibi Amerika tarafından avlanmış olduklarını, devşirilmiş olduklarını gösteriyor.

Felaket boyutlanarak, kara günler daha da zifiri karanlığa bürünerek sürüp gidiyor. Amerika bizim 1991’den bu yana söylediğimiz gibi, Türkiye’yi Yeni Sevr çerçevesinde 3 parçaya bölecek. BOP Haritası bunu ortaya koydu. BOP, Yeni Sevr demek, oynanan oyun bu. DEM bu DEMdir, gün bugündür, diyorlar ve Türkiye’nin üzerine yükleniyorlar ABD Emperyalist Haydutları ve Avrupa Birliği Emperyalistleri.

Ve hep söyleyegeldiğimiz gibi halkımızdan bir tek şey istiyoruz; anlaşılmak.

Eğer bizi anlamazsan bu satılmışlar güruhunun, bu Amerikan kuklalarının, bu Amerikan devşirmelerinin binbir yalanıyla başa çıkamazsın. Kandırırlar seni, “Terörsüz Türkiye”, derler, “Barış ve Demokrasi Projesi”, derler, daha binbir cilalı, boyalı adlar koyarlar ama oynanan oyun BOP’un Türkiye’de hayata geçirilmesi ve Türkiye’nin Yeni Sevr Haritasında, BOP’ta ortaya konduğu gibi parça parça edilmesidir.

Kalın sağlıcakla…

4 Haziran 2025