Benzin, motorin ve LPG’ye fahiş zam, pahalılık cehenneminde kıvranan halkımıza yeni bir ihanettir!
Ülkemizi işsizlik, pahalılık ve yoksulluk cehennemine çeviren AKP’giller İktidarı, hayat pahalılığına bir yenisini daha ekledi. Resmi Gazetenin 20 Mayıs tarihli sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre benzin, motorin ve LPG ile bazı akaryakıt ürünlerinden alınan özel tüketim vergisine (ÖTV) sırasıyla yüzde 54, yüzde 78 ve yüzde 189 oranlarında fahiş zamlar yapıldı.
Sözcü Gazetesi’nin haberine göre 20 Mayıs itibarıyla, ÖTV miktarı, 95 oktan benzinde litre başına 0.8652 TL’den 1.3313 TL’ye, 98 oktan benzinde 1.0283 TL’den 1.5836 TL’ye çıktı.
ÖTV miktarı litre başına motorinde 0.7253 TL’den 1.2931 TL’ye yükselirken, bütan, propan ve motorlu taşıtlarda yakıt olarak kullanılan LPG’de 0.2810 TL’den 0.8107 TL oldu.
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) tarafından yapılan açıklamada vergi düzenlemesi sonrasında 20 Mayıs itibarıyla benzinin litre fiyatının 55 kuruş, motorinin 67 kuruş, LPG’nin ise 35 kuruş zamlandığını duyurdu.
Benzinin litresi İstanbul’da yaklaşık 7,74 TL’ye, Ankara’da 7,81 TL’ye, İzmir’de 7,82 TL’ye yükseldi.
Motorinin litresi ise İstanbul’da 7,24 TL, Ankara’da 7,31 TL, İzmir’de 7,32 TL oldu.
Geçmişte basına yansıyan haberlerden biliyoruz; Türkiye, gelir düzeyine göre değerlendirildiğinde dünyada benzinin en pahalı olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Yapılan fahiş zammı görünce, bu zamlı ürünleri alacak olan halkımızın gelir düzeyinin 2021 yılında nasıl değiştiğini anmadan edemiyoruz.
Asgari ücrete 2021 yılı için yüzde 21,56 zam yapıldı. Net 2 bin 825 lira 90 kuruş oldu. Dört kişilik bir aile için Nisan ayı verilerine göre sadece mutfak masraflarını içeren Açlık Sınırı 3 bin 414 TL. Ailenin yaşamını sürdürmesi için gereken diğer tüm harcamaları içeren Yoksulluk Sınırı da 11 bin 680 TL oldu. Asgari Ücret yine Açlık Sınırının altında kaldı. Yani milyonlarca işçi ve onların geçindirmekle sorumlu olduğu ailesi açlığa mahkûm edildi.
Emeklilerimizin durumu da farklı değil. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin 2021 yılında maaşlarına yüzde 8,37 zam yapıldı. Memur maaşlarına, yılın her iki yarısı için yüzde 3, kümülatif toplamda ise yüzde 6.1 oranında zam yapıldı.
Görüldüğü gibi, İşçi Sınıfımızın ve Emekçi Halkımızın gelirine bırakın yüzde 54 zam yapmayı, Açlık Sınırına ulaşacak düzeyde bir zam dahi yapılmıyor.
Üstelik olağanüstü günlerde, pandemi koşullarında yaşıyoruz. Sömürünün dozu ve şiddeti iyice artmış durumda. AKP’giller milyonlarca çalışanı ücretsiz izne, 2021 yılı itibarıyla aylık 1.420 TL ücrete mahkûm etmiş durumda.
Pazarda, markette fiyatlar el yakıyor, etin hatta sebzelerin yanına yaklaşılmıyor. Karpuz dilimle satılıyor. Tezgâhlarda meyve ve sebzelerin yarım kg fiyatları yazılıyor.
Parababalarının sömürü ve kâr düzeninin bekçisi olan AKP’giller, İşçi Sınıfı ve Emekçilerden kazanla alıyor, çay kaşığı ile veriyor.
İşte böyle bir ortamda benzin, motorin ve LPG’ye yapılan zam, halkımıza yapılan yeni bir ihanet değil de nedir?..
Bu ihanetlerinin sonu elbet gelecektir. Halkımızın Partimizi tanıması, anlaması ve kendi çıkarı için Partimiz öncülüğünde vereceği mücadele ile gelecektir.
Yaptıkları ihanetlerin sonu gelince de ülkemizin tüm siyasi ve ekonomik sorunları gibi, pahalılık sorunu da çözülecektir.
HKP Programında Pahalılık başlığı altında Fiyat Politikasının nasıl olacağı, pahalılık sorununun nasıl çözüleceği şu şekilde anlatılır:
“GEREKÇE: Hayatın pahalanması, fiyat rakamının şu ya da bu olması değil, insanımızın geliri ile alım gücünün düşük, yerli-yabancı Parababalarının sömürü ve vurgunlarıyla iratçılık ve devlet masraflarının yüksek olmasıdır. Onun için:
“1- GELİR POLİTİKASI: Memleketin her bölgesi için özel GEÇİM ENDEKSLERİ çizilecek. Endeksleri, yalnız bakanlık ya da ticaret odaları değil, işçi, memur, esnaf, aydın ve köylü örgütleri de hazırlayacak. Herkesin EN AZ GELİRİ o geçim endekslerine göre uygulanacak.
“2- FİYAT POLİTİKASI: İnsanlarımızın ihtiyaçlarından hangi kısmının, en az gelirinden ne kadarı ile karşılanacağı, barometrenin ibresi gibi, göz önünde tutulacak. Meselâ: Kira, ısıtma, aydınlatma, su ve iletişim masraflarını içine alan BARINMA giderleri, kişi gelirinin en çok 10’da birini; yiyecek, içecek masrafları en çok 5’te birini; devlet masrafları ve vergiler en çok 10’da birini geçmeyecek.
“3- İRAT POLİTİKASI: Kiralar iki cins akara (yani, kira getiren mülklere) göre ayarlanacak.
“a) İhtiyaç akarı: İşçi, memur ve esnafın aile tasarrufu ile kurdukları yapılardır. Bunlarda bütün kiralar, geçim endeksine ulaşıncaya kadar, serbest bırakılacak.
“b) İrat akarı: Geçim endeksinden yukarı gelir sağlayan kira yerleridir. Bu akarın kira hadlerini ev kadınları temsilcileriyle tüketici örgütleri takdir edeceklerdir. Anlaşmazlık çıkarsa, jürili mahkeme karar verecektir. Yıllık kira, gerçek bina maliyetinin 20’de birinden yukarı çıkarılmayacaktır.”
İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminden kurtuluşun tek yolu, Demokratik Halk İktidarının kurulmasıdır. Partimiz işte bunun mücadelesini vermektedir, vermeye de devam edecektir. Başta İşçi Sınıfımız olmak üzere çalışan, alınteriyle geçinebilmek, evine ekmek götürebilmek için binbir cefaya reva görülen, ezilen, sömürülen tüm Halkımızla omuz omuza vererek bu mücadeleyi eninde sonunda başarıya ulaştıracağız.
İşsizliğe, pahalılığa, zamma, zulme son!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
23 Mayıs 2021
HKP Genel Merkezi