Taksim’de 1 Mayıs mücadelesi yargılanamaz!
Türkiye’de 1 Mayıs denilince herkesin aklına Taksim gelir. Taksim, İşçi Sınıfının ve 1 Mayıs’ların vatanıdır ülkemizde. HKP de vatanına sahip çıkmak ve onu mücadelesiyle kazanan İşçi Sınıfının elinden alan AKP’giller’e brakmamak için yıllardır 1 Mayıs’larda Taksim için mücadele ediyor.
Her yıl onlarca HKP üyesi ve yöneticisi 1 Mayıs’ı vatanında kutlamak ve 1977 1 Mayısı’nda şehit düşen devrimcileri anmak için Taksim’e yürüyor. Polis saldırıları, gözaltılar, sonrasında açılan davalar bizi bu mücadeleden alıkoymak bir yana, daha da kararlı ve cesaretli bir şekilde mücadelemizi sürdürmeye teşvik ediyor. Çünkü düşmanın bu denli azgınca saldırısı, ne kadar doğru bir yolda olduğumuzum kanıtıdır.
2017 1 Mayısı’nda da her yıl olduğu gibi Taksim’e çıkmak için Beşiktaş’ta toplanan HKP üyeleri polis saldırısıyla karşılaşmış ve gözaltına alınmıştı. Sonrasında soruşturma yürüten savcı, “gösteri ve yürüyüş kanunu”na muhalefet edilmediğini, dava açılmasına gerek olmadığını söyleyerek “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını vermişti. Ancak AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüşen yargıda kendine görev biçen veya özel olarak görevlendirilen bir başka savcı, dosyayı tekrar açarak iddianame hazırlamış ve dava açmıştı.
Ellerinde gerek iç hukuk kararları gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla Taksim’in 1 Mayıs’lar için yasaklanamayacağına dair onlarca belge bulunmasına rağmen şiddet görerek gözaltına alınan parti üyelerimiz ve yöneticilerimiz, anayasal haklarını engelleyen polisin, Valinin, İçişleri Bakanı’nın yargılandığı davada tanık olmaları gerekirken sanık sıfatıyla hakim karşısına çıkartıldılar.
Üstelik, aynı gün HKP dışında Taksim’e çıkmak isteyen ve farklı saatlerde, farklı yerlerde toplanan 2 grubun daha olduğu 89 kişilik toplama ve zorlama bir iddianame üzerinden! İddianamede kimin kim olduğu bile belli değilken, iddianamenin kendisi bile hukuk adına bir utanç kaynağıyken, yargılamayı yapmazsa meslek hayatını tehlikeye atacağını bilen hakim de davanın zorlama olduğunu bile bile dosyayı kabul etti ve dava açılmış oldu.
4 Aralık günü görülen davada, savunmalar bile alınmadan beraat vermesi gereken hakim bu talebi reddederek yargının içler acısı halini daha dava başlamadan bir kez daha görmemizi sağladı.
HKP’liler savunmalarında Taksim’in her türden kutlamaya açıkken 1 Mayıs’a kapalı olmasının tamamen siyasi bir karar olduğunu ve asıl bu kararı tanımayanların değil, kararı alanların hukuku çiğnediğini anlattılar.
Türkiye’de ve uluslararası mahkemelerde Taksim’in 1 Mayıs kutlamaları için yasak olmasının hukuka aykırı olduğu yönünde birçok karar bulunduğunu, yargılanması gerekenlerin de bu kararları tanımayan polisler, İstanbul Valiliği, İçişleri Bakanlığı olduğunu belirttiler. HKP’nin devletin takdiriyle Bakırköy Çukuruna ya da başka alanlara giderek İşçi Sınıfı Davasına sırt çeviremeyeceğini anlatan, davalardan ne sonuç çıkarsa çıksın Taksim için mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyleyen HKP’liler, ortada bir suç bulunmadığı için beraat da talep etmediklerini belirttiler.
Mahkeme hakimi ise daha en başından dosyayı reddederek sonlandırması gereken davayı uzatarak zaman kazanmayı tercih etti ve davayı 8 Nisan 2019’a erteledi.
Taksim, İşçi Sınıfı’nın vatanıdır. Vatan terk edilemez, Parababalarına ve onların bekçiliğini yapan iktidarlara bırakılamaz. 2007’de, 2008’de mücadele ederek İşçi Sınıfımıza kazandırdığımız Taksim Meydanını, 1 Mayıs Alanı’nı yeniden özgürleştirip milyonların buluştuğu görkemli 1 Mayıs’lara sahne olmasını sağlayıncaya dek mücadelemiz sürecek. 1977’de Kontrgerilla’nın katlettiği 1 Mayıs şehitlerinin kanları yerde kalmayacak!
Taksim Kızıldır Kızıl Kalacak!
Taksim’de 1 Mayıs Engellenemez!
4 Aralık 2018
HKP Genel Merkezi