Nakliyat-İş’ten Konya’daki Hidrodkon Direnişi’ne destek
Konya’da kurulu bulunan Hidrokon işyerinde çalışan işçi kardeşlerimiz 2014 yılının şubat ayında DİSK Birleşik Metal İş Sendikası’na üye olmuşlar ve örgütlenmişlerdir. Bunu duyan patron 9 işçi kardeşimizi işten çıkartmıştır. Sendikanın çoğunluk tespiti gelmiş ve patronun itirazı sonucu süreç uzamıştır. Bu süreçte patron sendikaya üye olduğunu öğrendiği 50’ye yakın işçi kardeşimizi önce zorla, tehditle sendikadan istifa ettirmiş, sonra da türlü bahaneler öne sürerek tek tek işten çıkartmıştır. Aradan 1 yılı aşkın bir zaman geçtikten sonra Birleşik Metal İş Sendikası işyerinde yasanın aradığı çoğunluğu sağlamış, TİS yetkisi gelmiştir. Bu süreçte de patron 12 sendika üyesi işçiyi daha işten çıkartınca sendika, atılan işçilerle birlikte fabrika önünde direnişe geçmişlerdir. Birleşik Metal İş Sendikası ilk basın açıklamasını 29.05.2015 Cuma günü fabrika önünde gerçekleştirmiştir. Bu gün de (05.06.2015) Konya Sanayii Odası önünde yaklaşık 100 kişi ile bir basın açıklaması daha gerçekleştirmiş, Sanayi Odası başkanı da olan Hidrokon patronunun işçi ve sendika düşmanı tavrını protesto etmişlerdir.
Basın açıklamasını Birleşik Metal İş sendikası Anadolu Şube Sekreteri Satılmış Yılmaz yapmıştır. Yılmaz, “Hidrokon işçileri keyfe göre, adamına göre, yıldan yıla o da işine gelirse yapılan zamlarla değil, adam gibi, altı ayda bir ve kendilerinin de görüşleri alınarak yapılan toplu sözleşme düzeni istiyorlar.
“Kelle koltukta değil, insan gibi ve insan yerine konarak çalışmak istiyoruz” diyorlar.
Hidrokon işçileri fabrikaya ortak olmak değil, adam yerine konmak ve insanca çalışıp, evlerine sağlıklı ve mutlu birer aile babası olarak gitmek istiyorlar.
Bunun için anayasal ve yasal haklarını kullandılar. Başlarına gelmedik kalmadı, ama vazgeçmediler. Ve vazgeçmeyecekler.
DİSK/Birleşik Metal-İş olarak har zaman onların yanında olduk. Bir yandan Hukuk mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi hep onlarla birlikte, onların haklı davalarına her türlü desteği verdik, esirgemedik.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de yasal ve haklı mücadelemizi sürdürmeye, Hidrokon işçilerinin haklı davalarında yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Basın açıklamasında sık sık, “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız”, “Yaşasın DİSK Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Sendika Hakkımız Engellenemez” sloganları atıldı. DİSK’in geleneğine ve tarihine her zaman her yerde sahip çıkan NAKLİYAT İŞ Sendikası üyesi işçiler de basın açıklamasına yoğun ilgi göstererek direnişin ilk gününden buyana Hidrokon işçileriyle dayanışmasını kararlıca sürdürdüğünü gösterdi.
Yaşasın Sınıf Dayanışması
Yaşasın DİSK Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.
Konya’dan
Kurtuluş Partili İşçiler
Yapılan basın açıklaması aşağıdadır:
Değerli basın mensupları
Değerli işçi arkadaşlarım
Konya dünüyle bugünüyle bu ülkenin en önemli kentlerinden biri. Her şeyden önce Mevlana’nın, Şemsi Tebrizi’nin kenti. Tarihiyle, kültürel değerleriyle, mimari yapılarıyla hep örnek olmuş şehirlerimizin başında geliyor.
Ancak son yıllardaki gelişimiyle birlikte Konya artık aynı zamanda bir sanayi şehridir ve bu şehirde emeğiyle geçinen insanlar, insanca yaşanacak bir ücret, insan gibi çalışma koşulları istiyorlar.
Fabrikalarda çoluk çocuğunun rızkı için çalışan işçiler alınterinin hakkını almak için hayatlarını ortaya koyuyorlar.
İşte şimdi bizler bundan 6 yıl önce ayak bastığımız bu değerli şehrimizde işçilerin kaderini değiştirmek için, işçilere, emekçilere reva görülen bu dayatmalara karşı önce Mahle fabrikasında dur dedik.
Mahle işçilerinin kararlı tutumları sayesinde onların makus talihini yendik. Ücretlerini artırdık, çalışma koşulların iyileştirdik, sosyal haklar alarak refah düzeylerini geliştirdik.
Şimdi Konya’da tarih yeniden yazılıyor. Ama bu yazılan işçilerin çalışma koşullarının tarihidir, endüstriyel ilişkilerde, sanayide iş koşullarının nasıl belirleneceğinin tarihidir.
Mahle de değişen, işçiden yana yeniden yazılan, iyileştirilen koşulları şimdi Hidrocon işçileri için hep birlikte yapacağız.
Hidrocon işyerinde 2014 yılında başlattığımız sendikalaşma mücadelesi sonucu her türlü engellemeye rağmen sendikamız gerekli çoğunluğu sağlamış ve bakanlık tarafından verilen toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini kesin olarak almıştır.
Bu süre zarfında Konya Sanayi Odası Başkanı Sn. Memiş Kütükçü birçok baskı ve yasa dışı yöntemlere başvurmuş, sendikalaşmanın başladığı ilk günlerde 9 üyemizi işten çıkarmıştır.
Buna rağmen işçilerin kararlılığı karşısında çaresiz kalan işverenlik yetkinin kesinleşmesiyle birlikte geçen hafta içinde 12 üyemizi daha işten çıkarmıştır. Bu işyerinde ne yazık ki toplam 70 üyemiz çeşitli zamanlarda işten çıkarılmış bulunmaktadır.
Anayasal bir hak olan sendikaya üye olma ve toplu sözleşme hakkı ne yazık ki gözler önünde çiğnenmekte, insanlarımız mağdur edilmektedir.
Yıllardır kaderlerini işverenin iki dudağının arasından çıkacak sözlere bırakan Hidrocon işçileri yasal haklarını kullandıkları için cezalandırılmaktadır.
Demek ki biz işçilerin iki çift söz söyleme hakkı olması için din kardeşliği bile yeterli olmamakta iş paraya, hakkını aramaya gelince her şey unutulmaktadır.
Ve bütün bunlar ne yazık ki “ne olursan ol yine gel” diyen Mevlana Celalettin Rumi’nin türbesinin olduğu kentte yaşanmaktadır.
Hidrocon işçileri yıllardır asgari ücret düzeyinde, saatlerce fazla mesai yapmadan evlerine ekmek götürmeye çalışmaktadır.
Hidrocon işyerinde işçilerinin çalışmalarının karşılığının asgari ücret olmadığını işveren de bilmekte, ama işçileri asgari ücretten çalışıyor gösterip üstünü elden vermek suretiyle kayıt dışı yani yasa dışı yöntemler uygulamaktadır.
İşte Hidrocon işçileri bu adaletsizliğe , bu kayıtdışılığa ve bu haksızlığa itiraz etmekte ve ücretlerine zam istemektedirler.
Hidrocon işçileri keyfe göre, adamına göre, yıldan yıla o da işine gelirse yapılan zamlarla değil, adam gibi, altı ayda bir ve kendilerinin de görüşleri alınarak yapılan toplu sözleşme düzeni istiyorlar.
“Kelle koltukta değil, insan gibi ve insan yerine konarak çalışmak istiyoruz” diyorlar.
Değerli basın mensupları
Değerli arkadaşlar
Hidrocon işçileri fabrikaya ortak olmak değil, adam yerine konmak ve insanca çalışıp, evlerine sağlıklı ve mutlu birer aile babası olarak gitmek istiyorlar.
Bunun için anayasal ve yasal haklarını kullandılar. Başlarına gelmedik kalmadı, ama vazgeçmediler. Ve vazgeçmeyecekler.
DİSK/Birleşik Metal-İş olarak har zaman onların yanında olduk. Bir yandan Hukuk mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi hep onlarla birlikte, onların haklı davalarına her türlü desteği verdik, esirgemedik.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de yasal ve haklı mücadelemizi sürdürmeye, Hidrocon işçilerinin haklı davalarında yanında olmaya devam edeceğiz.
DİSK demek hak demektir, mücadele demektir, işçinin alınteri, göz nuru için sonuna kadar kararlı bir duruş demektir.
Biz bugüne kadar hep böyle yaptık ve hiçbir zorluk karşısında geri adım atmadık.
Bunu önce MAHLE’de başardık. Önce işveren sendikalı olmamızı istemedi. Birliğimizi bozmak için elinden geleni yaptı. Ancak başaramadı. Şimdi MAHLE’de ikinci dönem toplu sözleşmemizi yaptık. Sorunlarımızı örgütlü gücümüzle, yani sendikamızla çözüyoruz. Artık fabrikada bizimle ilgili her konuda söz hakkına sahibiz.
Şimdi sıra HİDROKON’da. Mücadele etmeden, hakkını aramadan sonuç alınamayacağını çok iyi biliyoruz. Yılmadan hakkımızı arıyor, sendikalı çalışma konusunda mücadelemizi sürdürüyoruz. Fabrika kapısındaki çadırımız sadece HİDROKON işçilerinin hakkını arama mücadelesi değil, tüm Konya sanayisindeki metal işçilerinin hak mücadelesi için kuruldu. HİDROKON işçileri olarak kazanacağız ve bizim kazanımımız tüm KONYA işçilerinin kazanımı olacak.
Çünkü Konya’da bir kez daha tarih yazılıyor
Çünkü artık KONYA İŞÇİSİ hakkını arıyor.
Çünkü artık KONYA İŞÇİSİNİN SENDİKASI var.
Artık KONYA İŞÇİSİNİN DİSK’İ VAR, BİRLEŞİK METAL-İŞ’İ VAR.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yolumuz açık olsun.