İstanbul Barosu Başkanlığına bir Amerikan uşağı satılmışı seçtiler…
Saygıdeğer Arkadaşlarım;
Dün İstanbul Barosu’nun Kongresi oldu ve yeni Baro Başkanı seçildi; İbrahim Kaboğlu denen, hain kere hain bir leş. Bu hain, Anayasa Hukukçusu sıfatı taşır.
FETÖ’nün Ergenekon, Kumpas davaları sürecinde FETÖ’nün dedim de, o davanın yöneticisi CIA idi; Hukuki ayağını FETÖ’nün savcıları, yargıçları, polisleri yürüttü; siyasi ayağını Tayyipgiller yürüttü. Yani üçlü bir sacayağı üzerine oturdu Ordumuza ve akademisyen Kuvayimilliyeci Aydınlarımıza yönelik kumpas, harekât. Ve operasyonu bütünüyle CIA yönetti.
Amaç neydi?
Amaç; BOP’a giden süreçte yol temizliği yapmak. Yani kendilerine engel oluşturabilecek, set oluşturabilecek güçleri bertaraf etmek, ortadan kaldırmaktı.
Kimdi bunlar?
Kuvayimilliye, Mustafa Kemal, İnönü gelenekli Laik Cumhuriyet savunucusu Ordumuzun subayları, askerleri. Üniversitelerimizin bilim insanları ve aydın yazarlarımız, gazetecilerimiz. Bunları ortadan kaldırdık mı (Yeni Sevr’in adı nedir? BOP) BOP’a giden yolda hiçbir engel kalmaz. Rahatça biz Türkiye’yi o cehenneme götürür, üç parçaya böleriz, diye düşündü, tasarladı ve o operasyonu yaptırttı ABD.
İşte o aşamada bu İbrahim Kaboğlu denen hain diyor ki:
“Bu operasyon genişletilerek sürdürülmeli.”
500 civarında askerimiz ve aydınımız hedef alınmıştı, Silivri zindanına tıkılmıştı o kumpas sürecinde. Bu operasyonun kapsamı genişletilmeli, diyor. Yani beş bin, on bin, yirmi bin kişiyi kapsayacak şekilde genişletelim; Ordu’da Kuvayimilliye ve Mustafa Kemal, İnönü geleneği ve Laik Cumhuriyet savunucusu kim varsa onları getirip tıkalım Silivri zindanına, mahkûm edelim. Yine üniversiteleri de aynı şekilde Mustafa Kemalcilerden, Kuvayimilliyecilerden arındıralım ve rahatça BOP’u uygular hale gelelim, kimse ses çıkaramasın, diyor.
İşte böyle bir hain bu İbrahim Kaboğlu denen alçak. Alçak Sorosçu Kemal, bunu geçen dönem Meclise taşıdı, Milletvekili yaptı bu haini.
Şimdi de Yeni CHP’nin kurmayları İmamınoğlu, Özgür Özel, bu alçağı İstanbul Baro Başkanı yaptılar.
Bunun listesine baktığımız zaman bütünüyle PKK, Kandil, DEM yörüngesinde dolanan elemanlardan, hainlerden oluştuğunu görüyoruz; Türkiye Cumhuriyeti ve Kuvayimilliye düşmanlarından oluşuyor listesi. Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu Veryansın TV’den Erdem Atay, 9 Ekim 2024 tarihinde bunun listesini yayımlamış; İsteyenler bakabilir. Firesiz İmralı’nın, Kandil’in, DEM’in listesi; o yörüngede dolaşan insanlardan oluşuyor liste. Yani bizim Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi ve onun yörüngesinde dolanan Sevrci Soytarı Sahte Sol dediğimiz gruplardan oluşuyor, o grupların temsilcilerinden oluşuyor listesi. Bu Kaboğlu haininin listesini öğrenmek isteyen arkadaşlar şu linkten girerek tamamını görebilirler:
“Erdem Atay: İstanbul Değil, Kandil Barosu. Htps://www.veryansintv/yazar/erdem-atay/köse-yazısı/İstanbul-değil-kandil-barosu”
Ve bunların yani DEM’in ve yörüngesindeki Sevrci Soytarı Sahte Sol’un İstanbul Barosu’ndaki oy gücü, geçen seçimde 1600’müş. Ama bu hain, bu seçimde 7000 oy alıyor, 7000 oyla başkan seçtiriyor kendisini. Hadi diyelim ki bir seçim döneminden diğerine kadar geçen sürede Avukat sayısı biraz arttı, 2000’e ulaştı diyelim DEM’in ve Sevrci Soytarı Sahte Sol’un oy potansiyeli. Demek ki 5000 oy Yeni Sahte CHP’den gidiyor buna. Bunun başını çeken de İstanbul Belediye Başkanı İmamınoğlu. Zaten daha önce birlikte resimler veriyorlar, pozlar veriyorlar. Besbelli ki ekibine de bu hainin desteklenmesi yönünde direktifler gitti. Ve sonuç açıklanır açıklanmaz yani bu hainin kazandığı ilan edilir edilmez ilk kutlayan kim oluyor?
İmamınoğlu.
Senin sahibin benim, diyor. Ben seçtirdim, birlikte oynayacağız bu oyunu, diyor.
Tabî diğer, Özgür Özel paçavrasının ekibinden de oy verenler muhakkak ki oldu. İşte bu Yeni CHP ve bunların paçavra temsilcileri İmamınoğlu, Özgür Özel hep ikili, üçlü oynar bunlar, aşağılık insanlar bunlar. Seçtirdiler bu haini ve bu hainin ilk açıklaması ne oldu?
“Anayasanın ilk dört maddesine olumlu anlamda dokunulabilir.”
Yani değiştirilebilir ilk dört madde, diyor. Çünkü BOP’un uygulanabilmesi için, o dört maddenin olmaması gerekir. Türkiye’nin Ortaçağ karanlıklarına sürüklenmesi için o dört maddenin olmaması gerekir. Hainin aklı fikri bu, ana fikri bu. Ve bunların alayı devşirilmiş; kendi akıllarıyla oynamıyor bunlar. Bu alçak bir de Anayasa Hukukçusu.
Ergenekon, Balyoz adlı CIA yönetimindeki FETÖ ve Tayyipgiller operasyonlarında, kumpaslarında Türkiye’nin 26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla tutuklandı. Bunu iddia edebilmek için, böyle bir zırvaya, böyle bir alçaklığa olur diyebilmek için, insanın ya aklını yitirmiş olması gerekir ya da tümüyle satılmış olması gerekir. İşte bu alçak, bu Kaboğlu denen namussuz; “daha da genişletilmeli bu operasyonun kapsamı”, diyor. Yani Türk Ordusu’nu terör örgütü kabul ediyor. Yani Türk Ordusu yok olsun, Türkiye’yi istediğimiz gibi bölüp parçalayalım, diyor. Bunların derdi bu, hepsi devşirilmiş bunların.
Bu hain, ilk dört madde değiştirilebilir deyince, İmamoğlu’nun ikili oynadığı açığa çıkıyor tabiî:
“Talihsiz bir açıklama oldu, kötü bir başlangıç yaptı”, diyor.
Bilmiyor musun sen alçak herif bunun ne mal olduğunu, bilmiyor musun?
Bilmiyorsan, sen bırakalım Belediye Başkanlığı yapmayı, muhtarlık bile yapamazsın. Ne mal olduğu meydanda bunun, sıradan insanlar bilir bunun ne hain olduğunu.
Tayyip’in emri üzerine, Kaçak ve de Haram Saray’ın arkadan Bohçalı’sı kaplumbağa adımlarıyla gidip, Meclisin Yeni Yasama Yılına başladığı gün yani 1 Ekim’de DEM’lilerin ayağına kadar gidip, onlara; “Yeni bir başlangıç yapabiliriz, barış sürecini yeniden başlatabiliriz”, dedi ya;
HÜDA PAR; “Anayasanın 4’üncü Maddesi değiştirilebilir”, dedi ya;
Tayyip’in Meclis Başkanı Kurtulmuş Numan yani eski Has Parti’sini ve o partideki arkadaşlarını satarak Tayyip’in kucağını zıplayan Kurtulmuş Numan; “Anayasanın 3’üncü Maddesi değiştirilmelidir”, dedi ya;
İşte bu Kaboğlu hain de; “Dört maddeyi değiştirelim”, diyor.
Bu arada Yeni CHP’nin paçavra Yeni Genel Başkanı Özgür Özel, Selahattin Demirtaş’la görüşüyor değil mi Edirne’de? Ve yanında bulunan Selçuk Mızraklı’yla görüşüyor Demirtaş’ın avenesinden, kuklalarından.
Bu Demirtaş Ahmet Türk’le, Gülten Kışanak’la beraberAmerika’ya gidip; “Amerika’dan “Suriye’de bize rol vermesini istedik”, diye açıklama yapan adam. Amerika’ya, “Suriye’de bize rol ver”, diye talepte bulunan sıfır numara Amerikan uşağı.
Ve bu Demirtaş’ı, ABD Adana Konsolosu, Amerikan Dışişleri Bakanlığına çektiği kriptoda nasıl anlatıyor?
“Kürt meselesinde kullanmamıza uygun bir insan, bunu devşirip kullanabiliriz”, diyor. “Bize iyi hizmet eder”, diyor. Hatta eşini bile rapor ediyor: Diyarbakır kırsalında öğretmen eşi, diyor. Yani şu CIA’ya bakın, o güne kadar biz, Demirtaş’ın eşinin öğretmen olduğunu bilmiyorduk. Ama CIA biliyor, hem de nerede öğretmenlik yaptığını biliyor.
Böylesine Türkiye’de burjuva siyasetçilerinin alayını, en yakınlarına kadar tanıyor, biliyor. Kimin ne kadar ihanet potansiyeli taşıdığını, kimin ne kadar kullanıma elverişli olduğunu çok iyi biliyor ve ona göre devşiriyor.
Onun üzerine bu Demirtaş’ı, ABD, CIA Amerika’ya götürüyor, orada örgütlüyor ve doktrine ediyor.
Ne diyor bu işe Amerika ve CIA?
“Uluslararası Liderlik Ziyaretçi Eğitim Programından geçirilmiş”, diyor Demirtaş için. Yani devşirilmiş… Üç haftalık bir program. Değişik bölgelerini gezdiriyorlar CIA’nın ve diğer istihbarat kurumlarının, değişik birimlerinde bunları doktrine ediyorlar; ondan sonra Türkiye’de kendilerine hizmet etmesi için gönderiyorlar. İşte böyle bir Demirtaş bu.
Özgür Özel paçavrası da bunu ziyaret ediyor, çıkışta açıklama yapıyor: “Demirtaş’la anlaştık, mutabakat yaptık barış getireceğiz Türkiye’ye”, diyor.
Bunların alayı devşirilmiş, alayı hain bunların. Ve ondan sonra da Kürt illerine ziyarete çıkıyor. Yani Kürt açılımı konusunda birbirleriyle yarış halinde bunlar iktidarı-muhalefeti; Tayyip’i, Bohçalı’sı, Yeni CHP’si, HÜDA PAR’ı, Testici’si, Çömlekçi’si, Sinanoğlan’ı ve benzerleri…
Amerika sinyali verdi; hadi bakalım, ben sizi boşuna devşirip o makamlara getirmedim, hadi yeniden açılım masası kurun, Türkiye’yi BOP’a doğru götürme işini başlatın; hadi bu görevi yapacaksınız, dedi. Hainlerin alayı harekete geçti. Amerika, Kürt meselesini ele almış durumda. Kendi çıkarları doğrultusunda çözecek.
Onu da ne yaptı?
BOP haritasında açıkça ortaya koydu.
“Free Kürdistan” diye, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusunu belirledi mi o haritada?
Belirledi.
Orayı kopararak Barzanistan ve Suriye’deki PKK’istan’la birleştirip Ortadoğu’da yeni bir İsrail kuracak, Müslüman bir İsrail kuracak, kendisine yeni bir petrol bekçisi, Amerikancı kukla devlet kuracak, amaç bu.
Öcalan bunu İmralı görüşmelerinde açıkça söyledi: “Ben bağımsız devletten de vazgeçmedim, hiç bir şeyden vazgeçmedim”, dedi.
Pervin Buldan’da açıkça kürsüdeki şu videosunda ortaya koydu niyetlerini.
Videonun tapesi:
“Pervin Buldan: Kürtler statüsünü elde etti artık. Suriye’de elde edilen statü çok yakın zamanda Türkiye’de de Kürt Halkının mücadelesiyle elde edilecektir.”
Hedef bu! Amerika haritayı ortaya koymuş, bunlar da o haritaya göre oynuyorlar.
Hep diyoruz ya; iktidarıyla, muhalefetiyle, bir ihanet tiyatrosu oynanıyor. Ve bu tiyatronun senaristi de, yapımcısı da, yönetmeni de CIA’dır, Pentagondur, Washington’dur.
Ve sonunda hep ne diyoruz sana Saygıdeğer Halkımız:
Farklı olan yalnız biziz.
Halkımızın, vatanımız, ülkemizin, milletimizin dertleriyle Kerem misali yanan; yalnız biziz.
Dört bir tarafı hainler sarmış durumda. Tıpkı Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabe de açıkça belirttiği gibi. Emperyalist Haydutlarla içerideki bu hainler etle tırnak gibi kaynaşmışlar artık, hepsi birer kukla, piyon.
Evet, Saygıdeğer Halkımız, bir tek şey istiyoruz: Anlaşılmak.
Kalın sağlıcakla…
21 Ekim 2024