İşsizlik Fonu’nun yağmalanmasına, Parababalarına peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz!
Krizin bedelini İşçi Sınıfı ve Emekçiler değil, Parababaları ödesin!
Geçtiğimiz günlerde Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, işçi çıkarmamak için işçilerin maaşlarının 6 ay süreyle İşsizlik Fonu’ndan ödenmesini istedi. Basında yer alan haberlere göre Nurettin Özdebir, kur ve faizlerdeki artış ile ekonominin içinde bulunduğu durum nedeniyle çok sayıda sanayicinin fabrikalarda çalıştırdığı işçilerine maaş ödeyemez hale geldiğini söyleyerek; destek verilmemesi halinde bu firmaların işçilerini işten çıkarmak zorunda kalacağı “uyarısı”nda da bulundu.
Özdebir, “Aslında birçok firma için bu darboğaz durumu geçici. Firmalara bu süreçte maaş desteği verilirse birçok firma işçisini bugün işten çıkarmaz ve işler örneğin 6 ay sonra düzeldiğinde yeni işçi almak durumunda kalmaz” dedi. “Kısa çalışmanın derhal çıkması lazım” diyen Özdebir “Zora giren firmaların ödeyemediği işçi maaşının yarısını işveren, kalan yarısını da 6 ay süreyle İşsizlik Fonu ödesin istiyoruz. Bu sistem 2008 krizi sonrasında uygulandı. Sistemin mevzuatı hazır ama karar alınması lazım. Ben bugün o işçileri işten çıkarsam hepsine Fon’dan zaten işsizlik maaşı verilecek. İnsanlar işsiz kalacağı gibi bu işin Fon’a bir maliyeti olacak. Onun yerine insanlar işinde kalsın, çalışılan sürenin maaşını patron, işçinin izinde olduğu dönemin maaşını da Fon ödesin. Bu düzenlemenin 6 aylık bir dönem için hayata geçirilmesi gerektiğini ilgili bakanlara ilettik” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın, Gaziler Günü etkinliğinde “Kriz, miriz sakın inanmayın, bunlar manipülasyondur” demesi üzerine ASO Başkanı da yaşananları “kriz” diye tanımlayamıyor; “darboğaz” diyor.
Ey Parababaları!
Bu ne pişkinlik bu ne yüzsüzlük böyle?..
Bu ne biçim darboğazdır ki işçinin maaşını ödeyemiyorsunuz, işçi çıkartmakla tehdit ediyorsunuz, bankaların sanayicilerden ilave kredi teminatı istemeye başladığını söylüyorsunuz?..
Darboğazsa ve altı ay sürecekse siz Parababaları ne gibi bir fedakarlık yapacaksınız?
Bunun adı “kriz” olmasın “darboğaz” olsun, öyle mi?
Bu söylediğinize kendiniz inanıyor musunuz?
Dahası bu krizi, bizce öyle değil ama darboğazı yaratanlar kimlerdir?
Siz Parababaları kârınıza kâr katarken 1.603,00 TL’yi reva gördüğünüz işçi mi yine sizi kurtaracak?
Ne güzel söylüyorsunuz, 2008 krizinde de böyle oldu, diyorsunuz. Ama biz de daha az kâr edelim, bu güne kadar işçinin sırtından kazandığımız milyarların küçük bir kısmını kullanalım, diyemiyorsunuz.
İşçiyi daha fazla sömürmek için Kısa Çalışma Ödeneği bir an önce hayata geçirilsin, diyorsunuz. Kârlarınızdan tek kuruş kaybetmemek için işçi çıkartıyorsunuz, işçi çıkarmakla tehdit ediyorsunuz, aba altından sopa göstermeye yelteniyorsunuz.
Kötü olunca bedeli hep işçiler, emekçiler ödesin. Ne âlâ memleket…
Krizi yaratan Parababaları elbette ki hiç bir şey yapmayacaklardır. İşsizlik Fonu gibi bir fon dururken ne diye kendilerini sıkıntıya sokacaklar…
İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 2002’den bu yana işsiz kalan işçiler için yalnızca 20 milyar TL harcama yapıldı ancak biriken para 125 milyar TL’yi aştı. Bu sıcak para, doymak bilmez Parababalarının iştahını kabarttıkça kabartıyor.
Kendilerinin de ifade ettiği gibi, 2008 krizinde de ve daha bir çok kez İşsizlik Fonu’ndaki para kullanılarak yağmalanmıştır.
Fonda Biriken Yüklü Miktardaki Para Siyasi İktidarı ve Patronları Cezbediyor
İşsizlik Fonunda biriken çok büyük miktardaki para özellikle AKP iktidarı ile birlikte asıl amacının dışında kullanılmaya başlandı. Fonun asıl amacı, işçilerin işsiz kaldıkları dönemde işçilere ekonomik olarak destek olmaktır. Zaten işsizlik sigortasından maaş alma koşulları oldukça ağırdır. Belirlenen koşulları yerine getiremeyen işçi, pirim ödediği halde maaş alamıyor. Yapılan ödemelerin süresi sınırlı ve ödeme miktarı da düşük olunca fonda biriken para katlanarak büyüyor. Faiz gelirlerini de eklediğinizde biriken para bütün işsizlere yetebilecekken; siyasi iktidar AKP bu Fon’daki sıcak parayı bir çok kez amacı dışında kullanmıştır. Parababaları ve AKP iktidarı Fon’da biriken parayı işçiler için değil kendi ihtiyaçları için harcamıştır, daha doğrusu peşkeş çekmiştir. Harcanan bu paraların geri alınmayacağı da sır değildir.
Örneğin 2009 yılında AKP İktidarı, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken on milyarlarca Liranın faiz getirisinin önemli bir kısmını Hazine’ye aktarma kararı aldı. Kime, neye, ne için kullanılacağı söylenmese de basında çıkan bir çok habere göre bu paranın yandaşlara, patronlara dağıtıldığı ve GAP Projesi için verildiği bilinmektedir. 2017’de yayınlanan KHK ile sigorta prim desteği, teşvik, işbaşı eğitimi, aktif işgücü programları vb adlar altında patronlara bu fondan doğrudan para ödenmiştir. 2018 Ocak-Temmuz ayları arasında Patronlara ödenen para 4 milyar 818 milyon liradır.
Ey Parababaları!
Elinizi işçinin cebinden, kıdem tazminatından, İşsizlik Fonu’ndan çekin!
Krizi yaratan ABD Emperyalizmi, onun yerli işbirlikçileri olan Patronlar ve siyasi iktidarların uyguladıkları politikalar nedeni ile gün geçtikçe, dünyada ve ülkemizde ekonomik kiriz derinleşmekte, eşitsizlik ve adaletsizlik artmaktadır.
Ey ABD Emperyalizmi ve onun yerli uşakları!
Şunu bilin ki bu baskılara, dayatmalara, tehditlere boyun eğmeyeceğiz!
İşçi Sınıfımız er ya da geç kendi iktidarını kuracaktır. Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan İşçi Sınıfı örgütlenerek, bilinçlenerek bu ablukayı kıracak ve bu sömürü düzenini alt edecektir!
Halkın Kurtuluş Partisi olarak bize düşen de İşçi Sınıfının bu mücadelesine öncülük ve önderlik yapmaktır.
Kazanana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kazanan İşçi Sınıfı ve emekçi halkımız olacaktır. 28 Eylül 2018
Krizin Faturasını Halkımız Ödemeyecek!
Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi!
Yaşasın Halkın İktidarı!
Yaşasın Halkın Kurtuluş Partisi!
HKP Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi