Bunca yolsuzluğa, bunca hırsızlığa, bunca hukuksuzluğa, bunca kanunsuzluğa ve bunca ihanete rağmen, bunca yalana dümene rağmen, bu iktidar 15 yıldan bu yana neden yıkılmadı?
Bunca yolsuzluğa, bunca hırsızlığa, bunca hukuksuzluğa, bunca kanunsuzluğa ve bunca ihanete rağmen, bunca yalana dümene rağmen, bu iktidar 15 yıldan bu yana neden yıkılmadı?
Şundan:
1- Getiren (ABD) henüz ipini kesince çekmedi. Kullanmaya devam ediyor hâlâ. Tabiî bu da hizmete devam ediyor.
Son zamanlarda, ihanet hizmetine devam etmenin, kendisini bitirişe götürdüğünü gördüğü için biraz ayak sürüyor olsa da…
2- Bugüne dek, sahici bir muhalefetle karşılaşmadı hiç. Yani hiç muhalefeti olmadı.
Meclisteki muhalefet görünümünde olan diğer Amerikancı Üçlü mü?
Onlar rol gereği muhalefet. Çakma muhalefet ya da çanak muhalefet…
Zaten 2002 öncesinden bu yana projenin içinde olanMHP’nin, AKP’giller’in en büyük destekçisi olduğu artık ayan beyan meydana çıkmış bulunmaktadır. Kaçak Saraylı Reis’in bir numaralı yardımcısı hep Kontrgerilla’nın faşist partisi MHP’nin Arka Bahçelisi olmuştur.
Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi PKK’nin legal alandaki temsilcisi HDP ise, en kritik aşamalarında AKP’ye cansuyu taşımış ve onun iktidardan tekerlenmesini önlemiştir. Zaten bunu İmralı görüşmelerinde Abdullah Öcalan da kesin bir dille itiraf etmiştir.
Ne demiştir?
“AKP’ye iktidarı altın tepsi içinde sunduk… Gezi’de devriliyordu, biz kurtardık. 17-25 Aralık’ta devriliyordu, biz kurtardık.”
Bundan daha açık itiraf olabilir mi?
Amerikancı Parababaları Medyasının altın çocuğu ve Wikileaks Belgelerine göre, eşiyle birlikte Uluslararası Ziyaretçi Liderlik Programlarından geçirilerek devşirilmiş Selahattin Demirtaş da yine aynı kesinlikte itiraf etmiştir.
O da ne demiştir?
“Bu şekilde hükümeti devirecek, darbeye doğru götürecek bir halk hareketini çıkarabilir miyiz? Ya da bu halk hareketini darbeye kanalize edebilir miyiz? Böyle bir arayış oldu. Bunu, biz hem sokaktaki gözlemlerimizle hem de arkadaşlarımızın tespitleriyle rahatlıkla ifade edebiliyoruz. Bu bir spekülasyon değil. Biz bu kısmına şiddetle karşı çıktık. Bu yüzden de bir mesafe koyduk. Buradan bir darbe çıkarmak isteyenlerle birlikte olmayız biz.” (http://odatv.com/agactan-devrim-diyen-demirtas-gezi-direnisine-bakin-ne-demisti-1507141200.html)
Söylenenler net, değil mi arkadaşlar?
Şimdi buna muhalefet mi diyeceksiniz?
Derseniz, insanlığınıza hakaret etmiş olursunuz…
Adamların ödü kopuyor, AKP devrilecek diye. Neredeyse AKP’lilerden daha fazla endişeleniyorlar ve arka çıkıyorlar Tayyipgiller’e…
Gelelim Mecliste “Anamuhalefet Partisi” rolünü oynayan, TESEV’ci, Sorosçu Kemal’in Yeni CHP’sine…
Bu Yeni CHP’nin bugüne dek Kaçak Saraylı Hafız’ın AKP’giller’ini sinek vızıltısı kadar olsun rahatsız edebildiğine tanık olanınız var mı?
Bunlar konuşmuş olmak için konuşurlar, ne dediklerini kendileri de bilmez. Halkımızın deyişiyle, bunların muhalefet perdesi altında tüm yapıp ettikleri ve söylemleri “Haybeye cavcav”dır…
Çünkü Yeni CHP’nin de yeni ideolojik hattı AKP ve HDP’nin sentezi kapsamındadır. Yani her ikisinin amacını da savunur, Sorosdaroğlu ve avanesi. Bunu da çok açık bir şekildedile getiremediği için geveleyip durur.
Sorosçu ve klonlanmış benzerlerinden oluşan ekibinin Laik Cumhuriyet’i savunmak gibi, Birinci Kuvayimilliye ve Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaş’ımızı savunmak gibi, o savaşın komutanlarını, Mustafa Kemal’i, İnönü’yü savunmak gibi, Tam Bağımsızlık İlkesini savunmak gibi bir derdi asla yoktur, olmamıştır. Tam tersine; Birinci Kuvayimilliyeciler, Mustafa Kemal, İnönü ve silah arkadaşları bunlara göre soykırımcıdır. Ermeni, Pontus, Süryani ve Dersim Soykırımlarını yapmıştır.
Yani adamlar bu değerleri savunmak bir yana; ağulu bir biçimde düşmandırlar bu değerlerimize. Ama bunu dolaylı yoldan açığa vururlar. Tevil yöntemini kullanırlar genellikle. Ve ihanetlerini bir günah çocuğu gibi karınlarında taşırlar. Sinsidirler, kalleştirler, ikiyüzlüdürler…
3- ABD-AB ve Japon Emperyalistlerinin tekellerinin Türkiye’deki montajcılığını yapan, satılmış Parababaları da 15 yıldan bu yana hep arkasında durmuştur Tayyipgiller’in.
Çünkü onların da vatanı, milleti ve halkı düşünmek gibi bir dertleri hiçbir zaman olmamıştır. Varlığımıza düşman olan bu emperyalist haydutlalrın ekonomik plandaki iş ortaklarıdır bunlar. Vurguncudurlar, soyguncudurlar, hâyâsızcasına sömürücüdürler.
Bunlar kim mi?
TÜSİAD’cılar, MÜSİAD’cılar, TİSK’çiler ve TOBB yöneticileridir…
4- Yerli Yabancı Parababalarının elindeki satılmışlar medyasının yıllar öncesinden “Mary Hanımın Hocaları” tarafından devşirilmiş hain yazarçizerleri, tıpkı diğerleri gibi hep savunagelmişlerdir, Kaçak Saraylı Reis’in AKP’giller’ini.
5- Yine CIA’ca devşirilmiş ajan profesörlerin ve sözde aydınların, sanatçıların, yazarçizerlerin, sosyalizm döneklerinin desteğine sahip olmuştur AKP’giller iktidarı yıllardan bu yana.
İşte, bu 5 belli başlı sebep, AKP’giller’in vatan millet ve halk düşmanı, binbir suça batmış, sınır tanımaz bir azgınlıktaki ihanetten başka hiçbir şey olmayan iktidarlarını ayakta tutmaya yetmiştir.
Fakat, her şeyin bir sonu vardır, Doğada ve hayatta…
Bu ihanet iktidarının da sonu gelecek. Zaten iyice de yaklaştılar bu sonlarına.
Her biri birer uyarı çığlığı olan yazılarımızda bu sebepleri ortaya koyunca, zihin hasarına uğratılmış bazı arkadaşlar bize tepki gösteriyor. “Vay sen iktidarla uğraşmıyorsun, muhalefetle uğraşıyorsun”, diye.
Yahu kardeşim, gerçek anlamda yok ki muhalefet, ben onunla uğraşmış olayım…
Sana muhalefet diye yutturulanlar aslında gerçek muhalefet değil. Birer çakma, birer çanak. Sahte muhalefet onlar. Biz bunu anlatmak istiyoruz sana. Ama anlamadığın gibi, bize de kızıyorsun.
Ne yapalım…
Herkes anlamaz söylenenleri zamanında.
Biz uyarılarımıza devam edeceğiz. Çünkü devrimci sorumluluğumuz, sosyal gerçeklerimizi olanca açıklığı ve acılığıyla halkımıza anlatmaktır, göstermektir.
Sonunda anlaşılacağız muhakkak…
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
20 Ekim 2017
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı